Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Biz çocuklara paket olarak şuna inanacaksınız, şunu dinleyeceksiniz doğru olan budur, yanlış olan budur şeklinde değil de onun yaratılışındaki müfredatı çıkarabilecek ortamı oluşturabilmeliyiz. Her çocuğun müfredatı kendi içinde saklıdır” dedi.
Türk Eğitim-Sen, yüzyıl aranın ardından 2. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) binasında, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un katıldığı 2. Maarif Kongresi’ni düzenledi. 1.Maarif Kongresi’nin 100. yılında düzenlenen kongrede konuşan Bakan Selçuk, “6 Mayıs 1920’de Maarif Vekilliği adı altında kurulan teşkilatın bir çekirdek olarak daha sonradan geliştirilmesi tarihi bir hadise. Her zaman vurgulandığı gibi milli mücadele devam ederken böyle bir kongrenin toplanmış olması bu toplanma sırasında da aslında ortada bulunan tahayyülün nasıl bir gelecek tasavvurunu içinde barındırdığı anlamında çok ayrı bir değeri var. Çünkü savaşın ortasında hayal edilen ya da bir an önce yapılması istenen davranışlar, hal ve hareketlerin daha ziyade savaşın sıcaklığıyla alakalı olması icap ederken aslında meselenin daha büyük bir perspektiften çok daha büyük bir fotoğrafla ele alındığını görüyoruz” dedi.
25 Kasım 1920’de mecliste alınan bir kararla öğretmen ve öğrenciler için askerlik yükümlülüklerin kaldırıldığını hatırlatan Bakan Selçuk, “1921 Maarif Kongresi dünyanın yeni şartlarında ulusal birliğin gerçekten tehdit altında olduğu dönemde yapılıyor ve Türk milleti için Kurtuluş Savaşı’nın öneminin sadece savaşın kendisiyle ilgili değil bir maarif davasıyla alakalı olduğunun da altını çiziyor. Maarif Kongresi’nde eğitim ve kültür politikalarına yönelik olarak ortaya konulan bakış açısı aslında bir çekirdek mahiyetinde ve bir hiza taşı gibi ortaya konulan bir yaklaşım. Bu kongre, okul ve öğrenci mevcudunu tespit etmek, yapılması gereken çalışmaları belirlemek ve geleceğe dair birtakım tasarımları ortaya çıkarmak için toplanıyor. Tarihimizde Başöğretmen Atatürk’ün eğitim, bilim ve kültür alanındaki düşüncelerini, yapacağı çalışmaları, bu çalışmaların esasını ortaya koyan bir yol haritasıyla karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
"Her çocuğun müfredatı kendi içinde saklıdır"
Çocukların zihinlerini ele geçirmeye çalışan mekanizmaları engellemek için çalıştıklarını ifade eden Bakan Selçuk, “Gereğini yapacağız ve çocuklara sahip çıkacağız ama kendimizin kopyası olarak değil . Onların kendi yaratılışlarına hürmet ederek, onların kendi ruhlarındaki potansiyele saygı göstererek eğitimin dışarıdan içeriye verilen bir müfredat paketi olarak değil, yaradılışta her bir çocuğun içine kurulmuş olan müfredatı açığa çıkarabilecek ortamı oluşturabilme maksadıyla yapılan bir eğitimden söz etmek gerekir. Çocuklara paket olarak şuna inanacaksınız, şunu dinleyeceksiniz doğru olan budur, yanlış olan budur şeklinde değil de onun yaratılışındaki müfredatı, her çocuğun müfredatı kendi içinde saklıdır. Onu açığa çıkaracak ortamı oluşturmak öğretmenliktir. Öğretmenlik esasen bir çocuğa öğretmekten ziyade kişinin kendi olgunlaşma yolculuğunu yaşamasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Düzenlenen kongreye Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Prof. Dr. Adnan Boyacı, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün de katıldı.
Kongrenin devam edecek oturumlarına ise tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Nobel Kimya ödülü sahibi Prof. Dr Aziz Sancar da katılacak. İHA
Türk Eğitim-Sen, yüzyıl aranın ardından 2. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) binasında, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un katıldığı 2. Maarif Kongresi’ni düzenledi. 1.Maarif Kongresi’nin 100. yılında düzenlenen kongrede konuşan Bakan Selçuk, “6 Mayıs 1920’de Maarif Vekilliği adı altında kurulan teşkilatın bir çekirdek olarak daha sonradan geliştirilmesi tarihi bir hadise. Her zaman vurgulandığı gibi milli mücadele devam ederken böyle bir kongrenin toplanmış olması bu toplanma sırasında da aslında ortada bulunan tahayyülün nasıl bir gelecek tasavvurunu içinde barındırdığı anlamında çok ayrı bir değeri var. Çünkü savaşın ortasında hayal edilen ya da bir an önce yapılması istenen davranışlar, hal ve hareketlerin daha ziyade savaşın sıcaklığıyla alakalı olması icap ederken aslında meselenin daha büyük bir perspektiften çok daha büyük bir fotoğrafla ele alındığını görüyoruz” dedi.
25 Kasım 1920’de mecliste alınan bir kararla öğretmen ve öğrenciler için askerlik yükümlülüklerin kaldırıldığını hatırlatan Bakan Selçuk, “1921 Maarif Kongresi dünyanın yeni şartlarında ulusal birliğin gerçekten tehdit altında olduğu dönemde yapılıyor ve Türk milleti için Kurtuluş Savaşı’nın öneminin sadece savaşın kendisiyle ilgili değil bir maarif davasıyla alakalı olduğunun da altını çiziyor. Maarif Kongresi’nde eğitim ve kültür politikalarına yönelik olarak ortaya konulan bakış açısı aslında bir çekirdek mahiyetinde ve bir hiza taşı gibi ortaya konulan bir yaklaşım. Bu kongre, okul ve öğrenci mevcudunu tespit etmek, yapılması gereken çalışmaları belirlemek ve geleceğe dair birtakım tasarımları ortaya çıkarmak için toplanıyor. Tarihimizde Başöğretmen Atatürk’ün eğitim, bilim ve kültür alanındaki düşüncelerini, yapacağı çalışmaları, bu çalışmaların esasını ortaya koyan bir yol haritasıyla karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
"Her çocuğun müfredatı kendi içinde saklıdır"
Çocukların zihinlerini ele geçirmeye çalışan mekanizmaları engellemek için çalıştıklarını ifade eden Bakan Selçuk, “Gereğini yapacağız ve çocuklara sahip çıkacağız ama kendimizin kopyası olarak değil . Onların kendi yaratılışlarına hürmet ederek, onların kendi ruhlarındaki potansiyele saygı göstererek eğitimin dışarıdan içeriye verilen bir müfredat paketi olarak değil, yaradılışta her bir çocuğun içine kurulmuş olan müfredatı açığa çıkarabilecek ortamı oluşturabilme maksadıyla yapılan bir eğitimden söz etmek gerekir. Çocuklara paket olarak şuna inanacaksınız, şunu dinleyeceksiniz doğru olan budur, yanlış olan budur şeklinde değil de onun yaratılışındaki müfredatı, her çocuğun müfredatı kendi içinde saklıdır. Onu açığa çıkaracak ortamı oluşturmak öğretmenliktir. Öğretmenlik esasen bir çocuğa öğretmekten ziyade kişinin kendi olgunlaşma yolculuğunu yaşamasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Düzenlenen kongreye Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Prof. Dr. Adnan Boyacı, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün de katıldı.
Kongrenin devam edecek oturumlarına ise tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Nobel Kimya ödülü sahibi Prof. Dr Aziz Sancar da katılacak. İHA