Cumhuriyetin kuruluşunun ve dahi bağımsızlığın en önemli ayağı olan Erzurum Kongresi’nde 100. yılı geride bıraktık. Şüphe yok ki bu ülke var olduğu sürece bu bayrak altında yaşayan herkes ve Erzurumlular bu gururu ebediyete kadar yaşacak.
Geçen bir asır boyunca her 23 Temmuz günü bu şehirde bayram gibi kutlandı. Geçmiş hükümetler de olduğu gibi günümüzde de yöneticilerimiz bu günü gereği gibi kutlandı. Hatta 2003 yılında Bakanlar Kurulu, Erzurum Kongresi'nin 84. yıldönümü dolayısıyla o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Erzurum'da toplandı. Avrupa Birliğine Uyum Yasaları içeren ‘Uyum Paketi’ Erzurum’da Bakanlar Kurulundan geçirilerek Dünya’ya mesaj verildi.
O gün şehir kendini bir kez daha önemli hissetti. Ancak hepsi bir günlük önemsenmiş hissinden ibaretti. Bu yıl ki kutlamalarda da farklı bir şey yoktu. Her yıl yapılan kutlamaların tekrarıydı.
O gün bu yüce millet, Mustafa Kemal Atatürk’ü bağrına bastı, evini açtı, malını, mülkünü, canını ortaya koydu. İlerleyen yıllar içinde bu vatana kim kötülük etmek istemişse bu halk yine her daim siper oldu, “ben değil Vatan dedi.”
Ancak gelin görün ki bu kadar fedakâr olan bu millet, hiçbir zaman refaha, ulaşamadı. 100 yıl sonra gelinen nokta; Binlerce işsiz genci bağrında barındıran, batı ile aynı vergiyi veren, 8 ay karın altında pahalı doğalgaz ödeyen, iş yapamadığı için her gün sermaye göçü veren, KDV borcu altında ezilen bir şehir…
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop başta olmak üzere bir çok siyasi törenlere katıldı. Kortej yürüyüşü dışında halk yok gibiydi. Kongre Binasında tiyatro sanatçıları temsili olarak kongreyi canlandırdı. Alan dar olduğu için vatandaş içeri giremedi.
Her yıl aynı şey yapılıyor zaten, bari bu yıl farklı etkinlikler düzenlenseydi. Aktif muhabirlik dönemimde ki haber arşivimi taradım. En azından 20 yıl boyunca bir şey değişmemiş. Amacım yapılanları gölgelemek, ya da bir tartışma çıkarmak değil, “kimseden imtiyaz beklemiyoruz ama bari hakkımız olanı bize reva görün haykırışı” benim ki.
100 yıllık rezalet
Üniversite kavşağındaki köprü üzerine belediye yaptığı programların afişlerini asmış. Asılan afişler ışıklandırmaların önemli kısmını kapatınca, köprünün bacak ve tavan kısmında kalan ışıklar Hıristiyanların dini sembolü olan haç işaretini ortaya çıkarmış.
Erzurum 23 Temmuz’a bu görüntülerle girdi, inanılır gibi değil. Şehrimizin yöneticileri hiç mi o köprünün altından geçmedi, o manzarayı görmedi? Hiçbir şeyi hatırlamazsak 100. yıla haçla girdiğimizi hiç unutmayız. Ne de olsa 100 yıllık rezalet oldu.
Geçen bir asır boyunca her 23 Temmuz günü bu şehirde bayram gibi kutlandı. Geçmiş hükümetler de olduğu gibi günümüzde de yöneticilerimiz bu günü gereği gibi kutlandı. Hatta 2003 yılında Bakanlar Kurulu, Erzurum Kongresi'nin 84. yıldönümü dolayısıyla o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Erzurum'da toplandı. Avrupa Birliğine Uyum Yasaları içeren ‘Uyum Paketi’ Erzurum’da Bakanlar Kurulundan geçirilerek Dünya’ya mesaj verildi.
O gün şehir kendini bir kez daha önemli hissetti. Ancak hepsi bir günlük önemsenmiş hissinden ibaretti. Bu yıl ki kutlamalarda da farklı bir şey yoktu. Her yıl yapılan kutlamaların tekrarıydı.
O gün bu yüce millet, Mustafa Kemal Atatürk’ü bağrına bastı, evini açtı, malını, mülkünü, canını ortaya koydu. İlerleyen yıllar içinde bu vatana kim kötülük etmek istemişse bu halk yine her daim siper oldu, “ben değil Vatan dedi.”
Ancak gelin görün ki bu kadar fedakâr olan bu millet, hiçbir zaman refaha, ulaşamadı. 100 yıl sonra gelinen nokta; Binlerce işsiz genci bağrında barındıran, batı ile aynı vergiyi veren, 8 ay karın altında pahalı doğalgaz ödeyen, iş yapamadığı için her gün sermaye göçü veren, KDV borcu altında ezilen bir şehir…
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop başta olmak üzere bir çok siyasi törenlere katıldı. Kortej yürüyüşü dışında halk yok gibiydi. Kongre Binasında tiyatro sanatçıları temsili olarak kongreyi canlandırdı. Alan dar olduğu için vatandaş içeri giremedi.
Her yıl aynı şey yapılıyor zaten, bari bu yıl farklı etkinlikler düzenlenseydi. Aktif muhabirlik dönemimde ki haber arşivimi taradım. En azından 20 yıl boyunca bir şey değişmemiş. Amacım yapılanları gölgelemek, ya da bir tartışma çıkarmak değil, “kimseden imtiyaz beklemiyoruz ama bari hakkımız olanı bize reva görün haykırışı” benim ki.
100 yıllık rezalet
Üniversite kavşağındaki köprü üzerine belediye yaptığı programların afişlerini asmış. Asılan afişler ışıklandırmaların önemli kısmını kapatınca, köprünün bacak ve tavan kısmında kalan ışıklar Hıristiyanların dini sembolü olan haç işaretini ortaya çıkarmış.
Erzurum 23 Temmuz’a bu görüntülerle girdi, inanılır gibi değil. Şehrimizin yöneticileri hiç mi o köprünün altından geçmedi, o manzarayı görmedi? Hiçbir şeyi hatırlamazsak 100. yıla haçla girdiğimizi hiç unutmayız. Ne de olsa 100 yıllık rezalet oldu.