Nurullah PALA-Ömer ŞENER/PUSULA
Dünya Gençlik ve Spor Konfederasyonu Erzurum İl Başkanı Gürkan Sönmez, 30 Ağustos 1922 tarihinde topraklarımızın düşmandan temizlendiğini ve Türk milleti için büyük bir zafer olduğunu söyledi.
Sönmez, “İşte, bu kutlu ülkemizde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde ve dış temsilciliklerimizde her 30 Ağustos günü büyük bir coşkuyla kutlanmaktadır. Bu zafer üstün bir çaba ve özverinin ürünüdür. Yaşlısıyla, genciyle; kadınıyla, erkeğiyle; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı ve diğer tüm etnik unsurlarıyla tam bir Anadolu insanının zaferidir. Kolay elde edilmeyen bu topraklar, elbette ki kolay bir şekilde kaybedilmeyecekti. Düşmanların yıllarca, belki de yüzyıllarca süren entrika ve oyunları sonuçsuz kalacaktı, kalmalıydı. İşte, yaşadığı toprakları kutsal sayan her vatandaş bunun bilincindeydi. Canından, malından, evladından olma pahasına büyük mücadeleler gösterdi. Nihayet bu mücadelenin ilk meyvesini büyük bir zaferle 30 Ağustos 1922 tarihinde aldı. Mondros Ateşkes Antlaşması ile beraber, itilaf devletleri hain plan ve hesaplarını uygulama çabası içine girmişlerdi bile. Ateşkese koydukları maddeler ile askerden, güçten, iletişimden yoksun bir toplum oluşturmak, mücadelenin önüne geçmek istiyorlardı. Sonradan imzalanan Sevr Antlaşması ile de bu toprakları tamamen bölünmüş, bitmiş olduğunu bizlere kabul ettirmek istiyorlardı. Ama hiç de düşündükleri gibi olmayacaktı. Özgürlüğünü, toprağını, namusunu canından, malından ve kanından üstün gören Anadolu halkı buna asla izin vermeyecekti, vermedi. Bütün vatanseverler ülkenin dört bir yanında uyandırma bilinçlendirme çalışmalarına başladı. Başta Mustafa Kemal olmak üzere, bu yola baş koyan insanlar çekinmeden çeşitli kongreler topladılar, genelgeler yayınladılar ve türlü seferberlikler başlattılar” dedi.
30 Ağustos Türk’ün zafer sembolüdür
“Kurtuluş Savaşında her vatandaş taşın altına elini soktu. Kimisi canı ile kimisi malı ile türlü fedakarlıklarda bulundu” diyen Dünya Gençlik ve Spor Konfederasyonu Erzurum İl Başkanı Gürkan Sönmez, Kuvayi Milliye birlikleri her yanda savunmaya ve mücadeleye giriştiğini ve Çanakkale ile birçok yerde üstün başarılar elde edildiğini ifade etti.
Sönmez, “Nihayetinde, Mustafa Kemalin başkomutanlığındaki Baş Komutanlık Meydan Muharebesi ile birlikte düşman tamamen püskürtüldü ve böylece 1922 yılı Ağustos ayının 30’unda büyük bir zafere imza atılmış oldu.Türk tarihi zaferlerle doludur Ama 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Dumlupınar Savaşı, Türk ulusunun yeniden dirilişidir Malazgirt Savaşı’yla (1071) 26 Ağustos’ta Anadolu’nun Türklere kapıların açan kahraman ordumuz; Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle de Anadolu topraklarının Türk Vatanı” olduğunu önünde durulmaz bir iradeyle düşmana ispatlamıştır Ve yine ulusumuzun iradesiyle Cumhuriyet kurulmuştur Atatürk, ünlü “Nutuk”unda Kurtuluş Savaşı’nı anlatır Her Türk yurttaşının okuması gereken Nutuk (Söylev)’da Atatürk savaşa nasıl hazırlandığımızı da anlatmaktadır
O’ndan öğrendiğimize göre: Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı ve İnönü Savaşları kahramanı İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa büyük bir gizlilik içinde taarruz planlarını hazırlarlar 1922 Ağustos ayında Türk Ordusu taarruza geçmek için, Kurmay heyeti’nce karar verilir Mustafa Kemal, İsmet Bey, Fevzi Çakmak ve diğer paşalar ile kurmaylar; savaşı yönetmek üzere Kocatepe’ye gelirler 26 Ağustos sabah, saat 0530’da Türk topçu birlikleri Afyon’un güneyinden düşman siperlerini ateşle vurmaya başlar Ardından piyadeler hücuma geçerler Planlandığı gibi Büyük Taarruz devam eder ve düşman gerilemeye başlar, bozguna uğrayarak ikiye ayrılır 30 Ağustos’a kadar düşman ordusu çembere alınır 30 Ağustos sabahı, 1 Ordu ve avcı hatlarını ile 4 Kolordu’yu denetleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa; saat 1400’da Aslıhanlar yakınındaki “Komuta Karargâhından taarruz emrini verir Dumlupanır’da ordumuz düşmana son darbeyi vurur Düşman askerleri kaçmaya başlar Mustafa Kemal Paşa; kaçan düşman askerlerini kovalamak için, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir İleri!” komutunu verir Yunan Başkomutanı General Tikopıs dâhil çok sayıda esir alınır. Şahlanan Türk Ordusu düşman güçlerini İzmir’e kadar kovalar 9 Eylül 1922 günü Türk Ordusu İzmir’e girer Batı Anadolu’yu yakan yıkan düşman kuvvetleri canlarını zor kurtararak, geldikleri gibi gemilere binerek giderler” dedi.
30 Ağustos destanın yazıldığı gündür
Sönmez, “30 Ağustos 1922 tarihi, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı; kadınıyla çocuğuyla, ordusuyla topyekûn verdiği bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı’nın yazıldığı gündür” diyerek sözlerini şöyle noktaladı: “Bu mutlu günde, zaferi bize yaşatan Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman Türk Ordusu’na şükran ve minnetlerimizi sunarken, ulusumuza da Zafer Bayramı kutlu olsun. 30 Ağustos Zafer Bayramı 30 Ağustos günü, 1922 yılında 26- 30 Ağustos arasında Dumlupınar’da gerçekleştirilen ve zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni bir diğer adıyla Büyük Taarruzu anmak için kutlanan bayramdır. Ülke topraklarının geri alındığı bu zafer günü ilk olarak 1923 yılında Ankara, Afyon, İzmir gibi birkaç şehirde kutlanırken daha sonra tüm ülkede kutlanan bir gün haline gelmiştir. Zorlu günlerin yaşandığı bu dönemde böyle bir zafere imza atarak tüm dünyaya Türk ulusunun inancı ve gücü gösterilmiş, bu tarihten sonra her yıl 30 Ağustos günü zaferimizin simgesi olarak tüm ülke çapında törenlerle kutlanmıştır. Bugün, bir millet olarak tek vücut olduğumuz ve düşmana karşı zafer kazandığımız, topraklarımızı yabancılardan kurtardığımız zafer günüdür. 30 Ağustos günü yaşanan zorlukları hatırlayarak elimizdekilerin değerini bilmek, emeği geçen genç, yaşlı, kadın, erkek herkesi hatırlamak ve anıları canlı tutmak adına oldukça önemli bir gündür. Türkiye cumhuriyetinin kurulmasından sonra bir çok ülke bu bağımsızlığın işlerine gelmediği için kabul etmemiş ve işgallere başvurarak toprak talebinde bulunmuştur. Ancak ulu liderimiz olan Mustafa Kemal paşa buna isi vermemiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığı zamanında gerçekleşen ve başkomutanlık meydan muharebesi olarak bilinen büyük taarruz başarılı bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu savaş ise yunan işgallerine karşı gelen ordumuz 9 eylül 1922 tarihinde İzmir şehrini düşmanlardan kurtarmıştır. İşgalcilerin ülkemizi terk etmesi biraz vakit alsa da 30 ağustos günü sembolik olarak ülkemizin işgallerden kurtulduğu gün olarak kabul edilmiştir. 30 ağustosun zafer bayramı olarak kutlanması ise ilk kez 1924 yılında afyon şehrinde yapılmıştır. Sonrasında ise 1926 yılından itibaren her yıl ülkemizde 30 ağustos zafer bayramı olarak kutlanmaya başlamıştır. Ülkemizin kaderini etkileyen ve başarısını gösteren zafer bayramını her daim coşku ile kutlamalıyız. Çünkü ülkemizin tarihinde gerçekleşen böylesine önemli bir günü anarak mutluluğumuzu paylaşmak için büyük önem taşır.”