
Elli dört farzın otuz üçüncü farz doğru olmak, gerçekten ayrılmamak, sözünde durmaktır. Arapçası ‘sıdk’ olan doğruluk itikadî ve ahlakî bir kavramdır.
Allahü teâla buyurdu:
“Ya eyyuhellezine amenuttekullahe ve kunu meas sadikin . / Ey iman edenler! Allah'a itaat ediniz ve doğrularla beraber olunuz.” (Tevbe 119)
“(Yiğit) müminler, Allah'a verdikleri sözü yerine getirdiler. Onlardan bir kısmı bu uğurda can verdi, bir kısmı da can vermeyi beklemektedir. Onlar sözlerini asla değiştirmezler.” (Ahzap 23)
“…emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” (Şura 15)
Nebi (sav) şöyle dedi:
“Doğruluk yolunu tutunuz, doğruluk üzere hareket ettiğiniz de zarar göreceğinizi bilseniz de…”
Bir sahabe, Efendimiz (sav)’e sordu:
“Ya Resulullah! İslam’ı bana öyle tanıt ki, senden başka kimseye sorma ihtiyacı duymayayım… Cevap olarak buyurdu ki: Allah’a iman et ve sonra da dosdoğru ol!”
İmam Rabbani, “Doğruyu açığa çıkaran, Allahü teâlâdır. Doğru yolu gösteren yalnız O’dur,” buyurarak, Kuran’a-Sünnet’e göre, doğruluk kaynağını bize göstermiştir.
Cüneyd-i Bağdadî şu nasihatte bulundu:
“Gerçek doğruluk, yalandan başka hiçbir şeyin seni kurtaramayacağı hususta dahi doğru söylemendir.”
Ebû Said el-Hudrî de şunu anlattı:
“Rüyamda gördüm: Semadan iki melek yere inerek bana ‘doğruluk nedir?’ diye sordu.
Cevap olarak, ‘ahde vefadır’ dediğimde, ‘doğru söyledin’ dediler.”
Zünnûn-ı Mısrî ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Doğruluk Allahü teâlânın kılıcıdır; her ne şey üzerine yönelse onu keser.”
Rabbimiz buyurdu:
“Bu, doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür.” (Maide 119)
*
Mesnevi’den bazı doğruluk öğütleri:
“Hiddet ve şehvet insanı şaşı yapar; doğruluktan ayırır.”
“Doğruluk, can vermektir. Kendinize gelin de bu hususta ileri geçin. Kur'an'dan ‘Erler vardır ki Tanrıyla ettikleri ahdi bozmadılar, doğrulukla sarıldılar’ ayetini okuyun!”
“Doğruluk durağında başka bir yerde bir an bile durma...”
“Âlemde her şey, bir şeyi çekmektedir... küfür, kafiri; doğruluk, doğru yola götüreni!”
“…doğruluk, zekâ ve dostluktur.”
“Doğruluk, her duygunun uyanıklığıdır, bu suretle duygulara zevk, munis olur.”
Allahü teâla buyurdu:
“Ya eyyuhellezine amenuttekullahe ve kunu meas sadikin . / Ey iman edenler! Allah'a itaat ediniz ve doğrularla beraber olunuz.” (Tevbe 119)
“(Yiğit) müminler, Allah'a verdikleri sözü yerine getirdiler. Onlardan bir kısmı bu uğurda can verdi, bir kısmı da can vermeyi beklemektedir. Onlar sözlerini asla değiştirmezler.” (Ahzap 23)
“…emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” (Şura 15)
Nebi (sav) şöyle dedi:
“Doğruluk yolunu tutunuz, doğruluk üzere hareket ettiğiniz de zarar göreceğinizi bilseniz de…”
Bir sahabe, Efendimiz (sav)’e sordu:
“Ya Resulullah! İslam’ı bana öyle tanıt ki, senden başka kimseye sorma ihtiyacı duymayayım… Cevap olarak buyurdu ki: Allah’a iman et ve sonra da dosdoğru ol!”
İmam Rabbani, “Doğruyu açığa çıkaran, Allahü teâlâdır. Doğru yolu gösteren yalnız O’dur,” buyurarak, Kuran’a-Sünnet’e göre, doğruluk kaynağını bize göstermiştir.
Cüneyd-i Bağdadî şu nasihatte bulundu:
“Gerçek doğruluk, yalandan başka hiçbir şeyin seni kurtaramayacağı hususta dahi doğru söylemendir.”
Ebû Said el-Hudrî de şunu anlattı:
“Rüyamda gördüm: Semadan iki melek yere inerek bana ‘doğruluk nedir?’ diye sordu.
Cevap olarak, ‘ahde vefadır’ dediğimde, ‘doğru söyledin’ dediler.”
Zünnûn-ı Mısrî ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Doğruluk Allahü teâlânın kılıcıdır; her ne şey üzerine yönelse onu keser.”
Rabbimiz buyurdu:
“Bu, doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür.” (Maide 119)
*
Mesnevi’den bazı doğruluk öğütleri:
“Hiddet ve şehvet insanı şaşı yapar; doğruluktan ayırır.”
“Doğruluk, can vermektir. Kendinize gelin de bu hususta ileri geçin. Kur'an'dan ‘Erler vardır ki Tanrıyla ettikleri ahdi bozmadılar, doğrulukla sarıldılar’ ayetini okuyun!”
“Doğruluk durağında başka bir yerde bir an bile durma...”
“Âlemde her şey, bir şeyi çekmektedir... küfür, kafiri; doğruluk, doğru yola götüreni!”
“…doğruluk, zekâ ve dostluktur.”
“Doğruluk, her duygunun uyanıklığıdır, bu suretle duygulara zevk, munis olur.”