
Elli dört farzdan kırk dokuzuncu farz beş vakit namazı koruma altına almaktır.
Allahu Teâla şöyle buyurdu: “Hafizu alas salavati ves salatil vusta ve kumu lillahi kanitin. / Namazlara, özellikle orta namaza (ikindi) dikkat edin. Kendinizi tümüyle Allah’a vererek namaza durun.” (Bakara 238)
Ebu Said El Hudri (ra) Resulullah’tan şu rivayeti yaptı:
“Cemaatle namazı hıfz ediniz: Zira müminin imama yetişip aldığı tekbir yüz bin haçtan ve yüz bin umreden; bir dağ ağırlığı altını miskinlere tasadduktan, hayırlıdır. O müminin her rekât namazına bir yıllık ibadet sevabı yazılır. Bir kul ki cemaat ile bir vakit namaz kılar, fisebilillah gazaya bin at göndermekten veya Beytullah’a bir sene komşu olmaktan hayırlıdır.”
“Ehli Sünnet ve cemaat üzere ölen mümin için kabir azabı olmadığı gibi kıyamet günü o şahsa şiddetli muamele de yoktur.”
“Bir kimse ki mescidi ve cemaati severse Allahu Teâla da o kimseyi sever. Allah’ın sevdiğini melekleri dahi sever. Bu özellikteki insan Allah Teâlânın rızayı şerifinde olduğu halde akşama ve sabaha ulaşır.”
“Bir kimse ki cemaatle namazı sever, Allah Teâla Melek-ül Mevti (Azrail as) enbiyaya gönderdiği gibi, o insana da öyle gönderir. Onun kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe kılar, ona rahmet kapılarından bir kapı açar. O kimse cennetteki mekânın görmeyince, cennet ırmaklarından içmeyince, cennet yemişlerinden yemeyince, dünyadan çıkmaz. Bu mümin kıyamet gününde ehli beytinden yüz kişiye şefaat eder.”
“Agâh olun ki, bir kimse cemaatle namazı sevse o kimseye Allah Azimüşşan, yeşil zümrütten bir şehir hediye eder; o kimsenin ölümü sadıkların ölümü gibi olur; şühedalar ve salihler ile arş altında cem olurlar.”
“Agâh ol ki, bir kimse cemaat sevgisi üzerine ölse onun için cennetin kapıları açılır, hatta hesapsız ve azapsız, dilediği kapıdan cennete gider ve cennette Halillurrahman’a (as) arkadaş / komşu, olur.”
“Bir mümin sabah namazını cemaatle kılıp, öğleden önce vefat etse şehit olduğu halde ölmüş olur. Öğle namazın cemaatle kılıp ikindiden önce vefat etse mağfiret olunmuş olduğu halde ölmüş olur. İkindi namazını cemaatle kılıp akşamdan önce vefat etse Allah Teâlânın rızası üzere olduğu halde vefat eder. Akşam namazını cemaatle kılıp yatsıdan önce vefat etse cennet için misak üzere ölür. Yatsı namazını cemaatle kılıp sabahtan önce ölse cennete azapsız ve hesapsız girer ve cennette İsmail ( as) hazretlerinin refiki olur.”
Hz. Ali (ra) Nebi (sav)’den rivayet etti:
“Ya Ali! Beş vakit namaza yüklenici ol, aciz olma. Kıyamet günün olduğu vakit Allah Teâla yedi kat gökleri, dağları, dereleri, geceyi gündüzü, güneşi ayı ve yıldızları, hayvanatı ve kuşları, arşı ve kürsüyü, cenneti ve cehennemi, mizanın bir kefesine koyar, müminin cemaatle kıldığı namazın birini de mizanın diğer kefesine koyar; namazlı kefe ağır gelir. Eğer melekler ve nebiler, insan ve cin, şeyatin, yecüc ve mecüc o kefeye yapışıp ağırlıklarını o kefeye verseler dahi, cemaatle kılınan bir vakit namazın sevabı, bunlarından toplamından ağır gelir.”
“Cemaatle namazı ancak şaki terkeder, sait yüklenir; zira bir mümin bir günde cemaatle beş vakit namaza erişse yüz yirmi dört bin peygambere erişip her bir peygamberle Allah’a ibadet etmiş gibi sevap kazanır.”
“Müminin cemaatle namaz kılması fisebilillah yüz bin at gazaya göndermekten hayırlıdır ve Kâbe havalisini bin kere tavaf etmekten hayırlıdır ve şüheda cenazelerinden bin cenaze namazın kılmaktan hayırlıdır.”
“Mümin sünnet ve cemaati sevdiği vakit Allah Teâla onun duasını kabul edip isteklerini verir ve günahlarını mağfiret eder.”
“Mümin cemaatle baş vakte erişse Allah Teâla onun için cehennemden ve nifaktan ıraklık yazar. O mümin dünyadan çıkmaz, cennet de mekânını görmeyince; Allah teâlânın rahmeti, göz yumup açınca, ondan kesilmez; dahi o mümin hesapsız cennete girecek olan ilk kafileyle cennete dâhil olur.”
Allahu Teâla şöyle buyurdu: “Hafizu alas salavati ves salatil vusta ve kumu lillahi kanitin. / Namazlara, özellikle orta namaza (ikindi) dikkat edin. Kendinizi tümüyle Allah’a vererek namaza durun.” (Bakara 238)
Ebu Said El Hudri (ra) Resulullah’tan şu rivayeti yaptı:
“Cemaatle namazı hıfz ediniz: Zira müminin imama yetişip aldığı tekbir yüz bin haçtan ve yüz bin umreden; bir dağ ağırlığı altını miskinlere tasadduktan, hayırlıdır. O müminin her rekât namazına bir yıllık ibadet sevabı yazılır. Bir kul ki cemaat ile bir vakit namaz kılar, fisebilillah gazaya bin at göndermekten veya Beytullah’a bir sene komşu olmaktan hayırlıdır.”
“Ehli Sünnet ve cemaat üzere ölen mümin için kabir azabı olmadığı gibi kıyamet günü o şahsa şiddetli muamele de yoktur.”
“Bir kimse ki mescidi ve cemaati severse Allahu Teâla da o kimseyi sever. Allah’ın sevdiğini melekleri dahi sever. Bu özellikteki insan Allah Teâlânın rızayı şerifinde olduğu halde akşama ve sabaha ulaşır.”
“Bir kimse ki cemaatle namazı sever, Allah Teâla Melek-ül Mevti (Azrail as) enbiyaya gönderdiği gibi, o insana da öyle gönderir. Onun kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe kılar, ona rahmet kapılarından bir kapı açar. O kimse cennetteki mekânın görmeyince, cennet ırmaklarından içmeyince, cennet yemişlerinden yemeyince, dünyadan çıkmaz. Bu mümin kıyamet gününde ehli beytinden yüz kişiye şefaat eder.”
“Agâh olun ki, bir kimse cemaatle namazı sevse o kimseye Allah Azimüşşan, yeşil zümrütten bir şehir hediye eder; o kimsenin ölümü sadıkların ölümü gibi olur; şühedalar ve salihler ile arş altında cem olurlar.”
“Agâh ol ki, bir kimse cemaat sevgisi üzerine ölse onun için cennetin kapıları açılır, hatta hesapsız ve azapsız, dilediği kapıdan cennete gider ve cennette Halillurrahman’a (as) arkadaş / komşu, olur.”
“Bir mümin sabah namazını cemaatle kılıp, öğleden önce vefat etse şehit olduğu halde ölmüş olur. Öğle namazın cemaatle kılıp ikindiden önce vefat etse mağfiret olunmuş olduğu halde ölmüş olur. İkindi namazını cemaatle kılıp akşamdan önce vefat etse Allah Teâlânın rızası üzere olduğu halde vefat eder. Akşam namazını cemaatle kılıp yatsıdan önce vefat etse cennet için misak üzere ölür. Yatsı namazını cemaatle kılıp sabahtan önce ölse cennete azapsız ve hesapsız girer ve cennette İsmail ( as) hazretlerinin refiki olur.”
Hz. Ali (ra) Nebi (sav)’den rivayet etti:
“Ya Ali! Beş vakit namaza yüklenici ol, aciz olma. Kıyamet günün olduğu vakit Allah Teâla yedi kat gökleri, dağları, dereleri, geceyi gündüzü, güneşi ayı ve yıldızları, hayvanatı ve kuşları, arşı ve kürsüyü, cenneti ve cehennemi, mizanın bir kefesine koyar, müminin cemaatle kıldığı namazın birini de mizanın diğer kefesine koyar; namazlı kefe ağır gelir. Eğer melekler ve nebiler, insan ve cin, şeyatin, yecüc ve mecüc o kefeye yapışıp ağırlıklarını o kefeye verseler dahi, cemaatle kılınan bir vakit namazın sevabı, bunlarından toplamından ağır gelir.”
“Cemaatle namazı ancak şaki terkeder, sait yüklenir; zira bir mümin bir günde cemaatle beş vakit namaza erişse yüz yirmi dört bin peygambere erişip her bir peygamberle Allah’a ibadet etmiş gibi sevap kazanır.”
“Müminin cemaatle namaz kılması fisebilillah yüz bin at gazaya göndermekten hayırlıdır ve Kâbe havalisini bin kere tavaf etmekten hayırlıdır ve şüheda cenazelerinden bin cenaze namazın kılmaktan hayırlıdır.”
“Mümin sünnet ve cemaati sevdiği vakit Allah Teâla onun duasını kabul edip isteklerini verir ve günahlarını mağfiret eder.”
“Mümin cemaatle baş vakte erişse Allah Teâla onun için cehennemden ve nifaktan ıraklık yazar. O mümin dünyadan çıkmaz, cennet de mekânını görmeyince; Allah teâlânın rahmeti, göz yumup açınca, ondan kesilmez; dahi o mümin hesapsız cennete girecek olan ilk kafileyle cennete dâhil olur.”