Yaşanan savaşlar Anadolu’yu bitirmiş.
Anadolu karanlık....
İnsanlar umutsuz, yorgun ve bitkin...
Anadolu bir ışık arıyor...
Çok geçmiyor, beklenen ışık Samsun’dan doğuyor.
Hızla, coşkuyla, katlanarak ve büyüyerek Amasya’ya, Erzurum’a, Sivas’a…
Amasya’da Milletin azminin ve kararlılığının bildirisi,
Erzurum’da Millet İradesi’nin haykırılması…
Sivas’ta onay…
Ve...
Ankara’ya, Milli Karargâha varış...
Millet uyanıyor.
Silahını ve silah olabilecek neyi buluyorsa alıp, Ata’sının peşine düşüyor...
Bir yüce uyanış ki gözler çakmak çakmak, yumruklar memleket kadar...
Bir uyanış ki yüce mi yüce…
Salyaları akan istilacılar bu yüce uyanışın karşısında durabilir mi...
Yedi düvel’e karşı muazzam bir vuruşma
Ve
Zafer...
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu...
Ümmetten doğan bir Millet…
Kısacık ömre sığdırılan muazzam başarı…
En başta Gazi Mustafa Kemal
Ve
Türk Milleti...
*
Çıktık açık alınla
On yılda her savaştan
On yılda
On milyon genç yarattık her yaşta
*
1923-1933
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve geçen on yıl...
On yılda, çok işler başardık.
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin oturacağı temelleri attık.
Siyasal ve Ekonomik bağımsızlık yolunda büyük mesafeler kat ettik.
Çağdaş uygarlığı yakalamada hedefler koyduk, gerekli devrimleri yaptık.
Millet, O’na inandı, bütünleşti
Ve
O da Milleti için her şeyi yaptı.
Çünkü O, Milletini seviyordu ve Türk Milleti’nin bir ferdi olmaktan gurur duyuyordu.
*
Yıl 1938…
38’in bir 10 Kasım’ı...
Türk Milleti’nin atası artık yok...
Ama
Fikirleri var.
Genç nesillere hep daha ileriyi gösteren hedefleri var.
Kurduğu Cumhuriyet var.
Seksen milyonu aşan genç, aydın nüfusu ile,
Dünyanın dört bir yanına ulaşan insanıyla,
Ele ele, gönül gönüle,
Çocuğu, gence, yaşlısı
Kadını erkeğiyle,
Sevecenliği ve hoşgörüsüyle
Cumhuriyete inanmış ve kenetlenmiş
Türk Milleti,
Dün de
Bugün de
O’na inandı…
Ve, yeni ufuklara yürüyor…
***
Aradan 83 yıl geçti,
Kıvancımızdan,
İlkelerimizden
Ve
Hedeflerimizden
Hiçbir şey kaybetmedik.
Türk Milleti’nin Ata’sı;
Seni
Ve
Kurduğun ve en büyük eserim dediğin Türkiye Cumhuriyet’ini sonsuza kadar yaşatacağız.
ECDADI YADETTİK…
Aziziye Baskınının üzerinden 143 yıl geçti.
Erzurum insanı kaybettiklerini yüreğinin en derin yerinde sakladı ve hep sahip çıktı…
Dün o sahiplenmenin buruk bir gününü yaşadık.
Çünkü pandemi egemenliği sürüyordu ve dikkat edilmesi lâzımdı. Onun için Aziziye Tabyasında protokolün katılımı ile tören yapıldı, şehitlerin ruhuna Fatihalar gönderildi ve Kur’an Tilaveti yapıldı.
Yani sınırlı da olsa Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Kolordu Komutanının iştiraki ile tören gerçekleştirildi…
Törende Sultan ll.Abdülhamit’in baskından 1 gün önce gelen; Erzurumluları ziyadesiyle gururlandıran fermanı ile baskın esnasında gösterdikleri kahramanlıktan ötürü Padişahın teşekkürü okundu ve Ruslar’ın baskınıyla Erzurum halkının cevabı anlatıldı…
O gün genç bir gelinken katıldığı Aziziye Destanında gösterdiği kahramanlıkla herkesin takdirini kazanan Nene Hatun’un mezarı ziyaret edildi ve ruhuna Fatihalar gönderildi.
Şehitlikte bir canımız olsun diye dualarla fidan diktik…
Kısaca 143 yıl sonra bir kez daha o kahramanların ruhuna Fatiha göndermeni mutluluğunu yaşadık…
SABAHATTİN’İ DE ANDIK…
Bir mutluluk da Sabahattin’in mezarı başında yaşadık…
Arkadaşımız Sabahattin Yılmaz’ı bundan 10 yıl önce görev başında kaybettik.
Van’da meydana gelen depremde yıkıntılar arasından çıkardığımız , gazeteci kardeşimizi de unutmadık ve ölüm yıldönümünde mezarı başında ruhuna Fatiha ile Yasin-i Şerif gönderdik…
Her türlü koşulda görev yapan ve ebediyete intikal eden bütün gazetecileri rahmetle anıyorum…
Anadolu karanlık....
İnsanlar umutsuz, yorgun ve bitkin...
Anadolu bir ışık arıyor...
Çok geçmiyor, beklenen ışık Samsun’dan doğuyor.
Hızla, coşkuyla, katlanarak ve büyüyerek Amasya’ya, Erzurum’a, Sivas’a…
Amasya’da Milletin azminin ve kararlılığının bildirisi,
Erzurum’da Millet İradesi’nin haykırılması…
Sivas’ta onay…
Ve...
Ankara’ya, Milli Karargâha varış...
Millet uyanıyor.
Silahını ve silah olabilecek neyi buluyorsa alıp, Ata’sının peşine düşüyor...
Bir yüce uyanış ki gözler çakmak çakmak, yumruklar memleket kadar...
Bir uyanış ki yüce mi yüce…
Salyaları akan istilacılar bu yüce uyanışın karşısında durabilir mi...
Yedi düvel’e karşı muazzam bir vuruşma
Ve
Zafer...
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu...
Ümmetten doğan bir Millet…
Kısacık ömre sığdırılan muazzam başarı…
En başta Gazi Mustafa Kemal
Ve
Türk Milleti...
*
Çıktık açık alınla
On yılda her savaştan
On yılda
On milyon genç yarattık her yaşta
*
1923-1933
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve geçen on yıl...
On yılda, çok işler başardık.
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin oturacağı temelleri attık.
Siyasal ve Ekonomik bağımsızlık yolunda büyük mesafeler kat ettik.
Çağdaş uygarlığı yakalamada hedefler koyduk, gerekli devrimleri yaptık.
Millet, O’na inandı, bütünleşti
Ve
O da Milleti için her şeyi yaptı.
Çünkü O, Milletini seviyordu ve Türk Milleti’nin bir ferdi olmaktan gurur duyuyordu.
*
Yıl 1938…
38’in bir 10 Kasım’ı...
Türk Milleti’nin atası artık yok...
Ama
Fikirleri var.
Genç nesillere hep daha ileriyi gösteren hedefleri var.
Kurduğu Cumhuriyet var.
Seksen milyonu aşan genç, aydın nüfusu ile,
Dünyanın dört bir yanına ulaşan insanıyla,
Ele ele, gönül gönüle,
Çocuğu, gence, yaşlısı
Kadını erkeğiyle,
Sevecenliği ve hoşgörüsüyle
Cumhuriyete inanmış ve kenetlenmiş
Türk Milleti,
Dün de
Bugün de
O’na inandı…
Ve, yeni ufuklara yürüyor…
***
Aradan 83 yıl geçti,
Kıvancımızdan,
İlkelerimizden
Ve
Hedeflerimizden
Hiçbir şey kaybetmedik.
Türk Milleti’nin Ata’sı;
Seni
Ve
Kurduğun ve en büyük eserim dediğin Türkiye Cumhuriyet’ini sonsuza kadar yaşatacağız.
ECDADI YADETTİK…
Aziziye Baskınının üzerinden 143 yıl geçti.
Erzurum insanı kaybettiklerini yüreğinin en derin yerinde sakladı ve hep sahip çıktı…
Dün o sahiplenmenin buruk bir gününü yaşadık.
Çünkü pandemi egemenliği sürüyordu ve dikkat edilmesi lâzımdı. Onun için Aziziye Tabyasında protokolün katılımı ile tören yapıldı, şehitlerin ruhuna Fatihalar gönderildi ve Kur’an Tilaveti yapıldı.
Yani sınırlı da olsa Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Kolordu Komutanının iştiraki ile tören gerçekleştirildi…
Törende Sultan ll.Abdülhamit’in baskından 1 gün önce gelen; Erzurumluları ziyadesiyle gururlandıran fermanı ile baskın esnasında gösterdikleri kahramanlıktan ötürü Padişahın teşekkürü okundu ve Ruslar’ın baskınıyla Erzurum halkının cevabı anlatıldı…
O gün genç bir gelinken katıldığı Aziziye Destanında gösterdiği kahramanlıkla herkesin takdirini kazanan Nene Hatun’un mezarı ziyaret edildi ve ruhuna Fatihalar gönderildi.
Şehitlikte bir canımız olsun diye dualarla fidan diktik…
Kısaca 143 yıl sonra bir kez daha o kahramanların ruhuna Fatiha göndermeni mutluluğunu yaşadık…
SABAHATTİN’İ DE ANDIK…
Bir mutluluk da Sabahattin’in mezarı başında yaşadık…
Arkadaşımız Sabahattin Yılmaz’ı bundan 10 yıl önce görev başında kaybettik.
Van’da meydana gelen depremde yıkıntılar arasından çıkardığımız , gazeteci kardeşimizi de unutmadık ve ölüm yıldönümünde mezarı başında ruhuna Fatiha ile Yasin-i Şerif gönderdik…
Her türlü koşulda görev yapan ve ebediyete intikal eden bütün gazetecileri rahmetle anıyorum…