
Erzurum’da 1938 yılından bu yana kapısından içeri girenleri “müşteri” değil “misafir” olarak karşılayan Hemşin Pastanesi, aradan geçen yıllara rağmen hala ilk günkü çizgisinde hizmet vermeye devam ediyor. 1995'te UNESCO'dan "Hoşgörü Ödülü" alan ve misafirlerini "Edeple gelen hürmetle gider" notuyla ağırlayan pastane, kentte kültür sanata ilgi duyanların uğrak adresi oluyor. Kütüphaneyi andıran iç tasarımı ve nostalji yaşatan eski eşyalarıyla otantik bir ortamın oluşturulduğu pastane, geçmişte Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Orhan Pamuk ve daha birçok yazarı ağırlamasıyla biliniyor.
Erzurum’da ünlüler geçidi
Kültür sanatın kalbinin attığı mekân olarak da adlandırılan Hemşin Pastanesi, edebiyat dünyasının yanı sıra siyasetin de nabzının tutulduğu bir nokta olarak biliniyor. Eski Kuzey Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş gibi pek çok ismi ağırlayan pastane, Erzurum’un meşhur simalarından olan ‘Teyo Emi’den tutun da Murat Çobanoğlu’na kadar pek çok ismi bir çatı altında toplamış.
1938’de başlayan serüven
Hemşin Pastanesinin köklü tarihini anlatan üçüncü kuşak temsilcisi Abdülaziz Güllüce, o günleri şöyle anlatıyor: “Pastane 1938 yılında Rize'nin Hemşin ilçesinden Erzurum'a gelen Hüseyin Efendi (Orhon) tarafından Erzurum'un işlek caddelerinden Cumhuriyet Caddesi'nde, Güzelyurt Restoran'ın yanına kuruldu. Bir müddet sonra Hüseyin Orhon'un oğlu Nail Orhon, 15 yaşında babasının dükkânın başına geçti. pastane 1965 yılında çıkan bir yangının ardından 1970 yılına kadar kapalı kaldı. 1982 yılında pastane binasının satılmasıyla yeni bir döneme giriliyor.
Bina satılınca Hemşin Pastanesi yine kapanmak zorunda kalıyor fakat bu ara kısa sürüyor. 1993’te tekrar açılıyor daha sonra bu tarihi pastane Kuloğlu mahallesinde yer alan yeni yerine taşınarak kaldığı yerden devam ediyor. Nail Orhon 29 Nisan 2009 gecesi gırtlak kanseri nedeniyle öldüğü tarihe kadar pastanenin hizmetleri aralıksız devam etti. 15 Ocak 2012 tarihine kadar kapalı kalan pastane, Orhon'un eski arkadaşı Ali Karavcı tarafından yeniden açıldı. Son yıllarda ise Hemşin Pastanesini biz devraldık”
Her fikre saygı
Geçmişten bugüne hoşgörü ortamının Hemşin Pastanesinde hep var olduğunu da kaydeden Güllüce, “1970'li yıllarda sağ-sol çatışmalarının yaşandığı dönemde, ülkücüler ve solcular pastanede hoşgörü içinde sohbet ederlermiş. Pastanede hep hoşgörü iklimi mevcut olup, kimse kimseyi fikrinden dolayı yargılamazmış.
Hal öyle olunca bu pastane pek çok fikirden insana kucak açmış, kimi zamanda onları bir masanın etrafında toplamayı başarmış. Burada her fikre, her kesime saygı vardı ve hala bu düstur devam ediyor. Hem sağcı hem solcu öğrencilerin ideolojilerini kapının arkasında bıraktıkları ortak bir mekân olan Hemşin, herkesi birleştiren bir paydaydı. Her görüşten gencin vakit geçirdiği ve asla siyaset konuşmayıp birbirlerine şiirler okuduğu bu mekân zaman içerisinde kentte hoşgörünün merkezi olarak da anılmaya başlandı” diye konuştu.
Hemşin’in unutulmayan lezzetleri
Kurulduğu günden bu yana şehrin önemli kültür sanat mekânlarından biri olan Hemşin Pastanesi aynı zamanda kendilerine has lezzetleriyle de adından sıkça söz ettirmiş. Güllüce, “Eskiden burada pastaneye özel tatlar yapılırdı. Örneğin bir yoğurtlu yaprak sarma, köpüklü ayran veyahut mestinaz. İnsanlar bunları tatmak için şehirlerarası gelirlerdi. Şimdi bu lezzetlerin hepsini yapamasak dahi pek çok imza lezzetimiz mevcut. Mesela mestinazımız hala çok meşhur ve dilden dile dolaşan bir içecek” dedi.
Kültür sanat yuvası
Hemşin’de, soğuk kış gecelerini ısıtan etkinliklerin devam ettiğini dile getiren Güllüce, “Burada fasıllar, sohbetler ve şiir geceleri düzenlenirdi. Masalarda tamamen sanat üzerine sohbetler yapılır, pek çok yazarlar ağırlanırdı. Pastane, 1990'lı yıllarda sanatın, müziğin, felsefenin bir arada konuşulduğu nadir mekanlar arasındaydı. Şimdilerde ise gelen misafirlerimizin istekleri doğrultusunda bu tarz etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Örneğin geçtiğimiz aylarda bir masal gecesi yaptık. Çok fazla katılım sağlandı ve neredeyse oturacak bir sandalye kalmamıştı” dedi.
Ara Güler’in makinesi
Pek çok önemli ismin Hemşin’de hatıralarının olduğunu da belirten Güllüce, “Ara Güler buranın ününü duyarak gelmiş ve pastaneye bir makinesini hediye etmiş. Tarık Akan, Kars’ta çektiği ‘Deli Deli Olma’ filminde kullandığı film motorunu buraya bırakmış. Özenle muhafaza edip, sergiliyoruz” dedi
“Devletler kurulur, yıkılırdı”
‘Burada devletler kurulur, yıkılırdı’ diyerek o dönemin siyasi isimlerinin de ziyaretlerine değinen Güllüce, "Nail Amca felsefeyi çok seven, derin bir insandı. Burada eski Kuzey Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş ile Kazım Karabekir'in kız kardeşleri ve birçok paşayı ağırlamış. Dönemin önemli isimleri ile çok yakın ilişkiler kurmuş. Hatta Devlet Bahçelinin 53. yaş gününü ayran içerek kutladıklarını biliyoruz” diye konuştu.
“Herkesin burayla ilgili bir hikâyesi vardır”
Pastanenin üçüncü kuşak işletmecisi olan Abdulaziz Güllüce 1938’den bu yana oluşturan o ruhu yaşatmaya çalıştıklarını kaydederek, “Erzurum’da herkesin Hemşin’de mutlaka burayla ilgili bir hikayesi vardır. Kimisi ilk kez eşiyle burada tanışmış kimi televizyonlarda gördüğü ünlü simalara ilk kez burada rastlamıştır. Burası yerli yabancı pek çok insanın hafızasına yer etmiş bir tarih. Yıllar geçmesine rağmen buraya gelip bir çayımızı içmeden dönmek istemeyen insanlar var. Bu insanları buraya getiren ise yıllar önce burada yakaladıkları o samimi his oluyor. Bu çizgiyi bozmadan bizlerde bir sonraki nesile bu kıymetli hazineyi devredeceğiz” dedi.