MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "Türkiye'nin kağıt üstünde müttefiki görülen bir ülke, dönüp dolaşıp Türkiye düşmanlarıyla bir oluyor, beraberlik kuruyor. ABD kararını netleştirmelidir. Tavır ve tutumunu sadeleştirmelidir. ABD'nin müttefiki Türkiye midir? Yoksa PKK YPG midir"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye'nin kağıt üstünde müttefiki görülen bir ülke, dönüp dolaşıp Türkiye düşmanlarıyla bir oluyor, beraberlik kuruyor. ABD kararım netleştirmelidir. Tavır ve tutumunu sadeleştirmelidir. ABD'nin müttefiki Türkiye midir? Yoksa PKK YPG midir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli, güvenlik ve huzur ihtiyacının insanlığın en temel meselesi olduğunu belirterek, “Güvenlik kaybolmuşsa, huzur kalmamışsa ne ekonomik gelişmişlikten, ne siyasi güçten, ne de parlak bir gelecekten bahsetmek mümkündür. Küresel düzeydeki anlaşmazlıklar, bölgesel düzlemdeki kamplaşmalar hem İnsanımızı hem de bütün insanlığı derinden sarsmaktadır. Dünya fazlasıyla istikrarsız, bir o kadar da belirsizliklerle dolu süreç ve dönemden geçmektedir. Krizlerin biri biterken diğeri başlamaktadır. Kategorik çatışmalar, kanlı hesaplaşmalar, karanlık planlar birbirine eklemlenerek kronikleşmekte, dahası kökleşmektedir. Uluslararası toplum adeta kendi kendinin kuyusunu kazmaktadır. İnsanlık değerleri, adalet ve ahlak ilkeleri yok sayılmaktadır. Devletler arası ilişkiler, ülkeler arası irtibatlar, milletler ve toplumlar arası diyaloglar gittikçe körelip her geçen gün kopuşun sınır hattına yaklaşmaktadır” ifadelerini kullandı.
“ABD kararını netleştirmelidir”
“Dikkatinizi çekiyorum ki güney kara sınırlarımız boyunca vahim ve vahşi bir senaryo hayata geçirilmek isteniyor” diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“Suriye ve frak topraklarına tutunup ülkemizin mücavir alanlarını A'dan Z'ye kaosa sokacak çok tehlikeli bir planlama ve hazırlık devamlı surette ikmal ve ihata ediliyor. ABD terör örgütleriyle aleni düşüp kalkıyor, açıktan emel ve hedef birlikteliği yapıyor. Türkiye'nin kağıt üstünde müttefiki görülen bir ülke, dönüp dolaşıp Türkiye düşmanlarıyla bir oluyor, beraberlik kuruyor. ABD kararını netleştirmelidir. Tavır ve tutumunu sadeleştirmelidir. ABD'nin müttefiki Türkiye midir? Yoksa PKK YPG midir? Bir terör örgütünün ağır silahlarla donatılması hangi ahlaka, hangi İnanca, hangi kitaba, hangi akıl ve mantığa sığmaktadır? Teröriste hoşgörü, terör örgütlerine yardım ve yataklık insanlığın bugüne kadarki birikim ve kazanımlarına ihanet sayılmayacak mıdır? ABD nereye varmak istiyor? Fırat'ın batısında sinsi hesabı ayağına dolanan, aslında saha dışı bırakılan ABD, bu kez Fırat'ın doğusuna bütün gözünü dikmiş durumdadır. Fırat’ın doğusunu kavrayarak sadece büyük Kürdistan projesine kan ve can takviyesi yapmak amacıyla seferber olan ABD adeta zehir saçmakta, çok bariz şekilde terörizme çanak tutmaktadır. Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü tartışmaya açmaktadır. Müttefiki olan Türkiye’yi pervasızca tehdit etmektedir. Büyük Kürdistan emperyalizmin kanlı hedefidir.Yıkım, bölünme demektir, hatta savaş demektir. Türkiye'nin egemenlik haklarını, milli güvenliğini hiçe saymaktır. Binlerce kilometre uzaktan gelip sınırlarımızın dibinde terör örgütleriyle hıyanet cephesinde buluşan ABD bırakınız insanlık mirasını lekelemeyi; kendi varoluşuna, devlet olma vasıflarına bile hakaret etmektedir. Biz bundan sonra NATO çatısı altında nasıl çalışacağız? NATO'nun devamını ne şekilde temin edeceğiz? Hepsini geçtik, NATO’nun varlığı ve devamlılığı meşruiyetini hangi yollarla sağlayacak? Sırtımıza hançer vurmak üzere harekete geçen bir ülkeyle lafın gelişi de olsa dostluktan nasıl bahsedilecek? Münbiç yol haritası ile Münbiç güvenlik prensiplerinin bağlayıcılığı bundan sonra nasıl mümkün olacak?”
"Nasıl bir mıntıka temizliği yapılmışsa, aynısı, belki daha da tesirlisi Fırat'ın doğusunda başarılmalıdır"
Bahçeli şunları kaydetti:
"12 Ekim 2018 tarihi itibariyle, Türkiye ve ABD tarafından Münbiç'in etrafında 59 bağımsız devriye faaliyetinin icra edildiği söyleniyor. Teröristler Menbiç'in çevresine çukurlar kazıyor. ABD sözde Büyük Kürdistan hayaliyle avunuyor, PKK/YPG silah ve terörist takviyesiyle günden güne palazlanıyor. Türkiye bu iğrenç tabloya sessiz kalamaz. Milli bekamızı itlaf ve infaz etmek isteyen zulüm koalisyonuna asla tepkisiz duramaz. Fırat Kalkanı Harekatı'yle Azez Cerablus arası nasıl emniyete alınmışsa, Zeytin Dalı Harekatı'yla Afrin'de nasıl bir mıntıka temizliği yapılmışsa, aynısı, belki daha da tesirlisi Fırat'ın doğusunda başarılmalıdır. Fırat'ın doğusu tehdit olmaktan tamamen çıkarılmalıdır. Hainler doğduklarına doğacaklarına pişman edilmelidir. Türkiye’nin bunu yapacak muktedir gücü vardır. Türk milletinin beklentisi bu yöndedir. Hiç kimse milletimizin sabrıyla oynamamalıdır. Yeri gelirse hepimiz Mehmet oluruz, hepimiz şehadet kadrosuna isimlerimizi birer birer yazdırıp hainlerin kökünü kurutur, döktükleri kanda boğar, Türkiye'yi gene de düşürmeyiz. Büyük Kürdistan beyhude hevestir. Bu parça tesirli bölücü bombayı aramıza hiçbir güç atamayacaktır. Türkiye'nin imhası demek olan bu melaneti hiç kimse tesis edemeyecektir. Buna en başta huzurdan, refahtan, birlikten ve bin yıllık kardeşlikten yana Kürt kökenli vatandaşlarım müsaade etmeyeceklerdir. Türk milletiyle oyun olmaz, Türk milletine tehdit sökmez. Türk milletine meydan okunmaz, okunamaz. Yanılıp yenilip meydan okumaya cüret edenler ise bugüne kadar ağır sonuçlara katlanmışlar bedelini sonuna kadar ödemişlerdir. Diyoruz, ki ya istiklal ya izmihlal, ya milli bekli ya hayata veda, ya devlet başa ya kuzgun leşe." iha
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye'nin kağıt üstünde müttefiki görülen bir ülke, dönüp dolaşıp Türkiye düşmanlarıyla bir oluyor, beraberlik kuruyor. ABD kararım netleştirmelidir. Tavır ve tutumunu sadeleştirmelidir. ABD'nin müttefiki Türkiye midir? Yoksa PKK YPG midir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli, güvenlik ve huzur ihtiyacının insanlığın en temel meselesi olduğunu belirterek, “Güvenlik kaybolmuşsa, huzur kalmamışsa ne ekonomik gelişmişlikten, ne siyasi güçten, ne de parlak bir gelecekten bahsetmek mümkündür. Küresel düzeydeki anlaşmazlıklar, bölgesel düzlemdeki kamplaşmalar hem İnsanımızı hem de bütün insanlığı derinden sarsmaktadır. Dünya fazlasıyla istikrarsız, bir o kadar da belirsizliklerle dolu süreç ve dönemden geçmektedir. Krizlerin biri biterken diğeri başlamaktadır. Kategorik çatışmalar, kanlı hesaplaşmalar, karanlık planlar birbirine eklemlenerek kronikleşmekte, dahası kökleşmektedir. Uluslararası toplum adeta kendi kendinin kuyusunu kazmaktadır. İnsanlık değerleri, adalet ve ahlak ilkeleri yok sayılmaktadır. Devletler arası ilişkiler, ülkeler arası irtibatlar, milletler ve toplumlar arası diyaloglar gittikçe körelip her geçen gün kopuşun sınır hattına yaklaşmaktadır” ifadelerini kullandı.
“ABD kararını netleştirmelidir”
“Dikkatinizi çekiyorum ki güney kara sınırlarımız boyunca vahim ve vahşi bir senaryo hayata geçirilmek isteniyor” diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“Suriye ve frak topraklarına tutunup ülkemizin mücavir alanlarını A'dan Z'ye kaosa sokacak çok tehlikeli bir planlama ve hazırlık devamlı surette ikmal ve ihata ediliyor. ABD terör örgütleriyle aleni düşüp kalkıyor, açıktan emel ve hedef birlikteliği yapıyor. Türkiye'nin kağıt üstünde müttefiki görülen bir ülke, dönüp dolaşıp Türkiye düşmanlarıyla bir oluyor, beraberlik kuruyor. ABD kararını netleştirmelidir. Tavır ve tutumunu sadeleştirmelidir. ABD'nin müttefiki Türkiye midir? Yoksa PKK YPG midir? Bir terör örgütünün ağır silahlarla donatılması hangi ahlaka, hangi İnanca, hangi kitaba, hangi akıl ve mantığa sığmaktadır? Teröriste hoşgörü, terör örgütlerine yardım ve yataklık insanlığın bugüne kadarki birikim ve kazanımlarına ihanet sayılmayacak mıdır? ABD nereye varmak istiyor? Fırat'ın batısında sinsi hesabı ayağına dolanan, aslında saha dışı bırakılan ABD, bu kez Fırat'ın doğusuna bütün gözünü dikmiş durumdadır. Fırat’ın doğusunu kavrayarak sadece büyük Kürdistan projesine kan ve can takviyesi yapmak amacıyla seferber olan ABD adeta zehir saçmakta, çok bariz şekilde terörizme çanak tutmaktadır. Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünü tartışmaya açmaktadır. Müttefiki olan Türkiye’yi pervasızca tehdit etmektedir. Büyük Kürdistan emperyalizmin kanlı hedefidir.Yıkım, bölünme demektir, hatta savaş demektir. Türkiye'nin egemenlik haklarını, milli güvenliğini hiçe saymaktır. Binlerce kilometre uzaktan gelip sınırlarımızın dibinde terör örgütleriyle hıyanet cephesinde buluşan ABD bırakınız insanlık mirasını lekelemeyi; kendi varoluşuna, devlet olma vasıflarına bile hakaret etmektedir. Biz bundan sonra NATO çatısı altında nasıl çalışacağız? NATO'nun devamını ne şekilde temin edeceğiz? Hepsini geçtik, NATO’nun varlığı ve devamlılığı meşruiyetini hangi yollarla sağlayacak? Sırtımıza hançer vurmak üzere harekete geçen bir ülkeyle lafın gelişi de olsa dostluktan nasıl bahsedilecek? Münbiç yol haritası ile Münbiç güvenlik prensiplerinin bağlayıcılığı bundan sonra nasıl mümkün olacak?”
"Nasıl bir mıntıka temizliği yapılmışsa, aynısı, belki daha da tesirlisi Fırat'ın doğusunda başarılmalıdır"
Bahçeli şunları kaydetti:
"12 Ekim 2018 tarihi itibariyle, Türkiye ve ABD tarafından Münbiç'in etrafında 59 bağımsız devriye faaliyetinin icra edildiği söyleniyor. Teröristler Menbiç'in çevresine çukurlar kazıyor. ABD sözde Büyük Kürdistan hayaliyle avunuyor, PKK/YPG silah ve terörist takviyesiyle günden güne palazlanıyor. Türkiye bu iğrenç tabloya sessiz kalamaz. Milli bekamızı itlaf ve infaz etmek isteyen zulüm koalisyonuna asla tepkisiz duramaz. Fırat Kalkanı Harekatı'yle Azez Cerablus arası nasıl emniyete alınmışsa, Zeytin Dalı Harekatı'yla Afrin'de nasıl bir mıntıka temizliği yapılmışsa, aynısı, belki daha da tesirlisi Fırat'ın doğusunda başarılmalıdır. Fırat'ın doğusu tehdit olmaktan tamamen çıkarılmalıdır. Hainler doğduklarına doğacaklarına pişman edilmelidir. Türkiye’nin bunu yapacak muktedir gücü vardır. Türk milletinin beklentisi bu yöndedir. Hiç kimse milletimizin sabrıyla oynamamalıdır. Yeri gelirse hepimiz Mehmet oluruz, hepimiz şehadet kadrosuna isimlerimizi birer birer yazdırıp hainlerin kökünü kurutur, döktükleri kanda boğar, Türkiye'yi gene de düşürmeyiz. Büyük Kürdistan beyhude hevestir. Bu parça tesirli bölücü bombayı aramıza hiçbir güç atamayacaktır. Türkiye'nin imhası demek olan bu melaneti hiç kimse tesis edemeyecektir. Buna en başta huzurdan, refahtan, birlikten ve bin yıllık kardeşlikten yana Kürt kökenli vatandaşlarım müsaade etmeyeceklerdir. Türk milletiyle oyun olmaz, Türk milletine tehdit sökmez. Türk milletine meydan okunmaz, okunamaz. Yanılıp yenilip meydan okumaya cüret edenler ise bugüne kadar ağır sonuçlara katlanmışlar bedelini sonuna kadar ödemişlerdir. Diyoruz, ki ya istiklal ya izmihlal, ya milli bekli ya hayata veda, ya devlet başa ya kuzgun leşe." iha