
Afrin harekatı 28 günü itibariyle 31 şehidimiz, 143 yaralımız, yani gazimiz bulunmaktadır. 1500 dolayında terörist etkisiz hale getirilmiştir. Afrin, Halep eyaletine bağlı Afrin ilçesinin merkezidir. İlçe yedi beldeye ayrılmaktadır (Merkez, Bülbül, Cenderis, Rajo, Şeren, Şeyh Hadid, M’abatli). Afrin bölgesi Dağlık bölgede olup yüksekliği 700-1269m arasındadır, doğudan batıya 55 km, kuzeyden güneye kadar ise yaklaşık 75 km’dir. Yüzölçümü yaklaşık 3850 km2’dir. Son nüfus sayımına göre Afrin bölgesinde 64,758 kişi merkezde ikamet ediyorken ilçenin genelinde 172,095 kişi yaşamaktadır.
2012 ortasında Esed rejimi güçleri ilçeden çekilip bölgeyi PYD’nin askeri kanadı YPG’e bırakmıştır. YPG güçleri bölgede Esed rejimine karşı bütün faaliyetleri yasaklayarak aktivistlere de baskı uygulamıştır. Esed rejimi ise belediyecilik ve eğitim gibi hizmetler sunmaya devam etmiştir.29 Ocak 2014 tarihinden bu yana bölgeyi PYD tarafından ilan edilen öz yönetimi yönetmekte, yönetimin başında ise eş-başkanları Hevi İbrahim ve Osman Şeyh İsa bulunmaktadır.
Abdullah Ağar, 9 Şubat tarihindeki yazısında, “Afrin karasalında yıllardır inşa edilen, yakın tarihte bir benzeri görülmeyen, yaklaşık 2.000 km2'lik dağlık alanı, tam anlamıyla "Betonarme Karkas Bir Köstebek Yuvasına" çeviren YPG/PKK'nın tek amacı: "TSK'yı Afrin dağlarında yada karasalında durdurmak, engellemek, geciktirmek, kanalize etmek değildir.".
Ağar, ”Afrin karasalında yıllardır inşa edilen, yakın tarihte bir benzeri görülmeyen, yaklaşık 2.000 km2'lik dağlık alanı, tam anlamıyla "Betonarme Karkas Bir Köstebek Yuvasına" çeviren YPG/PKK'nın tek amacı: "TSK'yı Afrin dağlarında yada karasalında durdurmak, engellemek, geciktirmek, kanalize etmek değildir."
Yüzlerce kilometrelik yatay-düşey ve eğik bir ağ üzerinde, arazi yapısına bağlı olmak üzere "kimi yerde bağımsız direnek noktaları şeklinde" ve derinlik üreten kademe anlayışıyla inşa edilen;
- Tüneller, Menfezler, Dehlizler, İrtibat hendekleri, Keşif ve gözetleme kuleleri, Koruganlar, barınaklar, sığınaklar, depolar, Ateş üsleri, Gözlem ve dinleme noktaları, Gizlenme-bekleme ve dinlenme alanları, Asıl-yedek ve değiştirme mevzileri, Mazgallar, burçlar ve barbakanlardan oluşan bu tahkimata…Yüz milyonlarca dolar, SADECE AFRİNİ KORUMAK İÇİN HARCANMAMIŞTIR.
Bu denli konsantre tahkimatın temel nedeni:
ANADOLU'NUN ORTADOĞU'YA YAPACAĞI OLASI ETKİLERİ ENGELLEMEK, KANALİZE ETMEK, GECİKTİRMEK, diğer alanlardan yapılacak olası harekatları ve derinlikte hareketleri geriden ve yanlardan vurmak-baskılamak ve domine etmektir.
Bu yönüyle AFRİN DAĞLARINDAKİ TAHKİMAT, operasyonel bir tahkimat değildir:
- ANADOLU'NUN BAĞINI ORTADOĞUYLA, ORTADOĞU'NUN BAĞINI DA ANADOLUYLA KESMEK…
- HER İKİ ALANI BİRBİRİNE KARŞI DOMİNE ETMEK,
Çok usta bir akıl tarafından YPG/PKK'ya inşa ettirilmiş (!)
"Jeopolitik hedefleri olan" JEOSTRATEJİK BİR TAHKİMATTIR.
VE BU, TÜRKİYE'NİN KİME, NEYE VE KİMLERE KARŞI MÜCADELE ETTİĞİNE DAİR TEMEL BİR İSPATTIR”. Tespitini yapıyor.
Afrin’de kim sıkıştı…
Afrin harekatı TSK’nın parlak bir operasyon olarak yerini alacaktır. Terör süpürülürken, içeriden ve dışarıdan ilginç sesler gelmeye devam ediyor. İçeride bazı muhalefet partileri kafa karıştırmaya devam ediyor. Zeytin Dalı harekatının başarısının Ak Parti ve MHP’ye yarayacak olacağına dair korku ile garip ve temelsiz eleştirileri ileri sürüyorlar. Bir yandan ÖSO’ya radikal terör örgütü yakıştırması yapılırken, diğer yandan Afrin merkezine asla girmeyin diyerek ABD’nin kaygılarını savunur noktaya geliyorlar. ÖSO ile Mehmetçiğin arasına fitne sokmak kime ne yarar sağlar.
Evet ABD bu hareketten oldukça rahatsızdır. Müttefik ettikleri terör örgütü yok ediliyor. DEAŞ ile mücadele olumsuz etkileniyor diye açıklama yapıyor. ABD askerlerinin güvenliğini tehlikeye sokuyor diye feryat ediyor.
Sormazlar mı insana; senin askerlerinin Türkiye’ye hain bir projenin içerisinde ne arıyor. DEAŞ’ın ABD’nin piyonu olduğunu dünya bilmiyor mu diye.
Her şeye itiraz eden muhalefete de bir çift söz etmek gerekiyor, be kardeşim milli bir meselede niye sizde Mehmetçiğin arkasında durmuyorsunuz?
2012 ortasında Esed rejimi güçleri ilçeden çekilip bölgeyi PYD’nin askeri kanadı YPG’e bırakmıştır. YPG güçleri bölgede Esed rejimine karşı bütün faaliyetleri yasaklayarak aktivistlere de baskı uygulamıştır. Esed rejimi ise belediyecilik ve eğitim gibi hizmetler sunmaya devam etmiştir.29 Ocak 2014 tarihinden bu yana bölgeyi PYD tarafından ilan edilen öz yönetimi yönetmekte, yönetimin başında ise eş-başkanları Hevi İbrahim ve Osman Şeyh İsa bulunmaktadır.
Abdullah Ağar, 9 Şubat tarihindeki yazısında, “Afrin karasalında yıllardır inşa edilen, yakın tarihte bir benzeri görülmeyen, yaklaşık 2.000 km2'lik dağlık alanı, tam anlamıyla "Betonarme Karkas Bir Köstebek Yuvasına" çeviren YPG/PKK'nın tek amacı: "TSK'yı Afrin dağlarında yada karasalında durdurmak, engellemek, geciktirmek, kanalize etmek değildir.".
Ağar, ”Afrin karasalında yıllardır inşa edilen, yakın tarihte bir benzeri görülmeyen, yaklaşık 2.000 km2'lik dağlık alanı, tam anlamıyla "Betonarme Karkas Bir Köstebek Yuvasına" çeviren YPG/PKK'nın tek amacı: "TSK'yı Afrin dağlarında yada karasalında durdurmak, engellemek, geciktirmek, kanalize etmek değildir."
Yüzlerce kilometrelik yatay-düşey ve eğik bir ağ üzerinde, arazi yapısına bağlı olmak üzere "kimi yerde bağımsız direnek noktaları şeklinde" ve derinlik üreten kademe anlayışıyla inşa edilen;
- Tüneller, Menfezler, Dehlizler, İrtibat hendekleri, Keşif ve gözetleme kuleleri, Koruganlar, barınaklar, sığınaklar, depolar, Ateş üsleri, Gözlem ve dinleme noktaları, Gizlenme-bekleme ve dinlenme alanları, Asıl-yedek ve değiştirme mevzileri, Mazgallar, burçlar ve barbakanlardan oluşan bu tahkimata…Yüz milyonlarca dolar, SADECE AFRİNİ KORUMAK İÇİN HARCANMAMIŞTIR.
Bu denli konsantre tahkimatın temel nedeni:
ANADOLU'NUN ORTADOĞU'YA YAPACAĞI OLASI ETKİLERİ ENGELLEMEK, KANALİZE ETMEK, GECİKTİRMEK, diğer alanlardan yapılacak olası harekatları ve derinlikte hareketleri geriden ve yanlardan vurmak-baskılamak ve domine etmektir.
Bu yönüyle AFRİN DAĞLARINDAKİ TAHKİMAT, operasyonel bir tahkimat değildir:
- ANADOLU'NUN BAĞINI ORTADOĞUYLA, ORTADOĞU'NUN BAĞINI DA ANADOLUYLA KESMEK…
- HER İKİ ALANI BİRBİRİNE KARŞI DOMİNE ETMEK,
Çok usta bir akıl tarafından YPG/PKK'ya inşa ettirilmiş (!)
"Jeopolitik hedefleri olan" JEOSTRATEJİK BİR TAHKİMATTIR.
VE BU, TÜRKİYE'NİN KİME, NEYE VE KİMLERE KARŞI MÜCADELE ETTİĞİNE DAİR TEMEL BİR İSPATTIR”. Tespitini yapıyor.
Afrin’de kim sıkıştı…
Afrin harekatı TSK’nın parlak bir operasyon olarak yerini alacaktır. Terör süpürülürken, içeriden ve dışarıdan ilginç sesler gelmeye devam ediyor. İçeride bazı muhalefet partileri kafa karıştırmaya devam ediyor. Zeytin Dalı harekatının başarısının Ak Parti ve MHP’ye yarayacak olacağına dair korku ile garip ve temelsiz eleştirileri ileri sürüyorlar. Bir yandan ÖSO’ya radikal terör örgütü yakıştırması yapılırken, diğer yandan Afrin merkezine asla girmeyin diyerek ABD’nin kaygılarını savunur noktaya geliyorlar. ÖSO ile Mehmetçiğin arasına fitne sokmak kime ne yarar sağlar.
Evet ABD bu hareketten oldukça rahatsızdır. Müttefik ettikleri terör örgütü yok ediliyor. DEAŞ ile mücadele olumsuz etkileniyor diye açıklama yapıyor. ABD askerlerinin güvenliğini tehlikeye sokuyor diye feryat ediyor.
Sormazlar mı insana; senin askerlerinin Türkiye’ye hain bir projenin içerisinde ne arıyor. DEAŞ’ın ABD’nin piyonu olduğunu dünya bilmiyor mu diye.
Her şeye itiraz eden muhalefete de bir çift söz etmek gerekiyor, be kardeşim milli bir meselede niye sizde Mehmetçiğin arkasında durmuyorsunuz?