Bingöl'de arıların oğul verme dönemiyle, ağaçlar ve kayalıklara yerleşen yavrular, zahmetli bir şekilde yeni kovanlara alınması başladı
Bingöl'de arıların oğul verme dönemiyle, ağaçlar ve kayalıklara yerleşen yavruların zahmetli bir şekilde yeni kovanlara alınması başladı.
Bingöl’de arıcılıkla uğraşanlar, arıların oğul verme mevsimiyle birlikte tatlı bir telaş yaşamaya başladı. Kovanlardaki arı sayısının artması üzerine ana arıyla birlikte kovanı terk eden arıların oluşturduğu oğulları yeni kovanlara almakta büyük bir zahmetten geçiyor. Arıcılar özellikle Çır şelalesinin bulunduğu bölgeye gelen oğulları, kovan bırakarak alıyor. Ancak bazı ağaçlara yerleşen arıların kovanlara alınması hem zahmet hem de tehlike içeriyor. Uzmanları, tedbirli bir şekilde kovanları ağaçların altına yerleştirdikten sonra, ağaç dalını sallayarak arıları kovanlara taşımaya çalışıyor. Baharın beklenenin üzerinde güzel geçmesi nedeniyle arı yoğunluğu artan kentte Bingöl Üniversitesi Arı ve Doğal Ürünler AR-GE ve ÜR-GE Araştırma ve Uygulama Merkezinde görevli öğretim görevlisi Nevzat Çağlayan’da sahada çalışmalara eşlik ediyor. Dünyada ilk sıralarda yer alan Bingöl balı için, öğretim görevlisi Çağlayan, arıcılığın daha fazla yaygınlaşması için flora ve standardizasyon çalışmaları da yapıyor.
“Oğul verme arıcılar için bir nimet”
Arıların oğul verme dönemlerinin arıcılar için bir nimet olduğunu ve bu sayede hiçbir ücret vermeden arı kolonisi sahibi olduklarını belirten Öğretim Görevlisi Nevzat Çağlayan, “Bingöl’de bahar beklediğimizden çok daha güzel geçmekte. Bingöl ovasında şuan itibariyle had safhada arı yoğunluğu söz konusu. Havaların da iyi gitmesi arıların nesil olarak çoğalmasını sağlıyor. Arılar nesil olarak çoğaldığı vakit doğal olarak ayrılmak isterler, yeni bir nesil, yeni bir koloni oluşturmak isterler ve oğul verirler. Şuan bulunduğumuz zaman dilimi de oğul verme zamanıdır. Özellikle Bingöl florası arılar için uygun bir flora" dedi.
Bingöl Üniversitesi olarak flora ve standardizasyon çalışmalarını yaparken bulundukları Çır Şelalesini mevkiindeki durumu fark ettiklerini dile getiren Çağlayan, "Burası tamamen kayalık ve ovadaki arılar genelde buraya doğru akın etmekte. Vatandaşta bunu fırsat bilip oğulları toplamak için boş kovanlarını getirip bu taşlıkların üzerine bırakıyor. Doğal olarak 1 -2 gün içerisinde dolan kovanlar yerini boş kovanlara bırakıyor. Bu taktik sayesinde ise burada arıcılık yapan köylüler birçok arı kolonisi sahibi oluyorlar”ifadelerini kullandı. İHA
Bingöl'de arıların oğul verme dönemiyle, ağaçlar ve kayalıklara yerleşen yavruların zahmetli bir şekilde yeni kovanlara alınması başladı.
Bingöl’de arıcılıkla uğraşanlar, arıların oğul verme mevsimiyle birlikte tatlı bir telaş yaşamaya başladı. Kovanlardaki arı sayısının artması üzerine ana arıyla birlikte kovanı terk eden arıların oluşturduğu oğulları yeni kovanlara almakta büyük bir zahmetten geçiyor. Arıcılar özellikle Çır şelalesinin bulunduğu bölgeye gelen oğulları, kovan bırakarak alıyor. Ancak bazı ağaçlara yerleşen arıların kovanlara alınması hem zahmet hem de tehlike içeriyor. Uzmanları, tedbirli bir şekilde kovanları ağaçların altına yerleştirdikten sonra, ağaç dalını sallayarak arıları kovanlara taşımaya çalışıyor. Baharın beklenenin üzerinde güzel geçmesi nedeniyle arı yoğunluğu artan kentte Bingöl Üniversitesi Arı ve Doğal Ürünler AR-GE ve ÜR-GE Araştırma ve Uygulama Merkezinde görevli öğretim görevlisi Nevzat Çağlayan’da sahada çalışmalara eşlik ediyor. Dünyada ilk sıralarda yer alan Bingöl balı için, öğretim görevlisi Çağlayan, arıcılığın daha fazla yaygınlaşması için flora ve standardizasyon çalışmaları da yapıyor.
“Oğul verme arıcılar için bir nimet”
Arıların oğul verme dönemlerinin arıcılar için bir nimet olduğunu ve bu sayede hiçbir ücret vermeden arı kolonisi sahibi olduklarını belirten Öğretim Görevlisi Nevzat Çağlayan, “Bingöl’de bahar beklediğimizden çok daha güzel geçmekte. Bingöl ovasında şuan itibariyle had safhada arı yoğunluğu söz konusu. Havaların da iyi gitmesi arıların nesil olarak çoğalmasını sağlıyor. Arılar nesil olarak çoğaldığı vakit doğal olarak ayrılmak isterler, yeni bir nesil, yeni bir koloni oluşturmak isterler ve oğul verirler. Şuan bulunduğumuz zaman dilimi de oğul verme zamanıdır. Özellikle Bingöl florası arılar için uygun bir flora" dedi.
Bingöl Üniversitesi olarak flora ve standardizasyon çalışmalarını yaparken bulundukları Çır Şelalesini mevkiindeki durumu fark ettiklerini dile getiren Çağlayan, "Burası tamamen kayalık ve ovadaki arılar genelde buraya doğru akın etmekte. Vatandaşta bunu fırsat bilip oğulları toplamak için boş kovanlarını getirip bu taşlıkların üzerine bırakıyor. Doğal olarak 1 -2 gün içerisinde dolan kovanlar yerini boş kovanlara bırakıyor. Bu taktik sayesinde ise burada arıcılık yapan köylüler birçok arı kolonisi sahibi oluyorlar”ifadelerini kullandı. İHA