Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Üsküdar Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya gelerek 2016-2017 Akademik Yılı’nın ilk dersini verdi. “Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm” başlıklı ders veren Bakan Akdağ, sağlıkta hedeflerinin %80 memnuniyet oranını yakalamak olduğunu belirterek “Önünüze ulaşılabilir ama iddialı hedefler koymalısınız. Erişilebilir ama iddialı hedefler, sizi teşvik eder. Böylece bir adım daha ileri gitmeye gayret edersiniz.” dedi.
HABER MERKEZİ
Üsküdar Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı’nın ilk dersinde Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ öğrencilerle buluştu.
Ülkemizde son yılarda yaşanan dönüşüm ve hamlelere uyum gösteren, bu dönüşüme proaktif olarak katılan bir üniversite ve hastane olduklarının altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, daha mükemmeli için fikir üreten nesiller hedefiyle yürüttükleri çalışmaları artıracaklarını söyledi.
Bakan Akdağ’dan ilk ders
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, “Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm” başlıklı dersi ile Üsküdar Üniversitesi öğrencilerine seslendi. Bakan Akdağ, toplumlarda sağlık hizmetlerine olan ihtiyacın sağlık hizmetleri bozulduğunda daha iyi anlaşıldığını belirterek hayata geçirdikleri Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile sağlık alanında önemli bir yol kat ettiklerini söyledi.
Sağlık hizmetlerinin ertelenemez ihtiyaç olduğunu belirten Bakan Akdağ, şu değerlendirmelerde bulundu.
Sağlık en temel insan hakkıdır
2002’de 166 bin ailenin sağlık harcaması yaptığı için maddi açıdan sıkıntıya düştüğünü belirten Akdağ, 2012 yılında nüfusun artmasına rağmen bu rakamın 28 bine indiğini kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nı devrettiği 2012 yılındaki bu rakamdan da aslında hiç memnun olmadığını, aslında bu rakamın sıfır olması gerektiğini bilen ve buna inanan kişi olduğunu belirten Akdağ, “Dönüşümcü liderlik” kavramına dikkat çekti. Akdağ, bu kavram sayesinde dönüşümün başarıya ulaştığını sözlerine ekledi.
Türkiye dönüşümü yaşadı ama nasıl?
Hükümet olarak öncelikle halkın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduklarını belirten Akdağ, “Türkiye böyle bir dönüşüm yaşadı. Türkiye bu dönüşümü nasıl yaşadı? Dönüşüm önce niyetle başlıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakanlık yapan kişi yani bugünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu prensipleri belirledi. İnsan her şeyden önce gelir. Prensip buydu. Önce insan diyoruz. Sağlık en önemli ve en temel insan haklarından biridir”dedi.
Sağlık parası olanların satın alması gereken bir hak mı?
ABD’de Harvard’da ders verdiğim günlerde 95 ülkenin bakanına sağlık alanında yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdiğini belirten Akdağ, “Bu çalışmada nasıl düşük maliyetle yüksek sağlık erişimi sağlanabilir bunları konuşuyoruz. Ve o zamanlar 2013’ün sonlarında ObamaCare diye bilinen, ABD’nin sağlık sistemini deforme etme çalışmaları vardı. Orta halliler sağlık hizmetine ulaşamıyorlar diye bir tartışma vardı ve şöyle bir eksen üzerinde yürüyordu. Toplumun bir kısmı bunun zaruret olduğuna inanırken önemli bir kısmı politikacılarıyla beraber sağlığa şöyle bakıyordu ve bunu açıkça ifade ediyorlardı: Sağlık gıda gibi satın alınan bir şeydir. Gideceksin onu satın alacaksın, paran yoksa öl. Ne yapayım yani? Toplumları birbirinden ayıran kültürel değerler var, aslında zamanında Ak Parti’yi Recep Tayyip Erdoğan’la beraber iktidara getiren toplumun bu beklentileri ve bu hazır oluşuydu. Toplum hazır olmadan bir dönüşümü gerçekleştiremezsiniz. Ne kadar isterseniz isteyin toplumun bunu talep etmesi ve sizin dönüşümünüze cevap verecek bir olgunlukta yani ona hazır olması gerekir. Sağlık bir insan hakkıdır. Biz sağlıkta dönüşüm programına o günkü Ak Parti’nin ve sonraki hükümetlerin karar verdiği gün toplumla bu mutabakatı yapabilecek durumdaydık. Tamam bizim niyetimiz insandı ama politik anlamda da bu mutabakatın çok büyük bir önemi var” dedi.
En önemli paydaşımız halk oldu!
Dönüşümü gerçekleştirirken paydaşlarla çalışıldığını belirten Akdağ, “Sağlık sistemi hasta, doktor, hastane, hemşire, sağlık personeli, eczacı, hasta yakını gibi pek çok paydaştan oluşur. Sistemi dönüştürmek isterken sadece bu paydaşlardan bir parçasına temas ederek düzeltilmez. Bu nedenle dönüşüme ihtiyaç vardı. 2013’te Türkiye’ye gelen Dünya Bankası’ndan bir araştırmacı Sağlık Dönüşüm Programı’nı değerlendiriyor, paydaşlarla görüşmüş, 20 grupla görüşmüş ancak bu kadar kıdemli bir araştırmacı halktan bir kişiyle dahi konuşmamıştı. Hayretler içinde kalmıştım. Bizim dönüşümüzün altında yatan en önemli sebeplerden biri, biz en önemli paydaşı her zaman halk olarak gördük. Halkın desteğini arkamıza alarak her zaman yürüdük çünkü onun ihtiyacı vardı, dönüşümü zaten onun için yapıyorduk” dedi.
Sağlık sisteminin üç başarı kriteri
Bir sağlık sisteminin üç ana başarı kriteri olduğuna dikkat çeken Bakan Akdağ, bunları sağlık durumu, vatandaş memnuniyeti ve finansal koruma olarak sıralayarak, Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm Programı’nda önemli başarılar elde ettiklerini dile getirdi.
Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü’nün Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı kriterlerine uygun hizmet vermeyi amaçladıklarını belirterek, Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nde ikinci etabı başlattıklarını söyledi. “Sistem geliştirirken sonuçlar tanımlanır, sonuca odaklanmazsak yanlış yaparız. Bu hayatımızda da böyle.
Anne ve Bebek ölümleri 4 kat geriledi!
Süreçlere çok fazla takılmadan sonuçta neyi elde etmek istediğinize odaklanmalısınız. Neye odaklanacağız? Sağlıklı bir toplum, sağlık durumu. Yerinde mi sayıyor kötüye mi gidiyor buna bakmak lazım. Türkiye’de hamile anne ölümü 2002 yılında 100 binde 70’ken 2012’de 100 binde 15’e geriledi. Dünyada bu kadar hızlı bunu düzeltebilmiş hemen hemen hiçbir ülke yok. Bebek ölüm hızımız binde 30’lardayken binde 7,5’lara geriledi. Her ikisi de dört kat azaldı. Fakat son 4 yılda bu konuda gerilemiyoruz ama yerimizde sayıyoruz. Bu nedenle önümüzdeki üç sene içinde yeni uygulamalar getireceğiz. Çünkü durduğumuz yerde sayamayız” diye konuştu.
Amacımız % 80 memnuniyet
Ana gaye vatandaşı memnun etmek diyen Bakan Akdağ, TÜİK rakamlarıyla da vatandaş memnuniyetinin arttığını söyledi. 2012 yılında %75 olan sağlıkta memnuniyet oranını önümüzdeki yıllarda %80’e çıkarmayı hedeflediklerini belirten Akdağ, “Önünüze ulaşılabilir ama iddialı hedefler koymalısınız. Erişilebilir ama iddialı hedefler, bu sizi teşvik eder. Böylece bir adım daha ileri gitmeye gayret edersiniz. Dünyada %80 sağlık memnuniyetine erişmiş ülkeler var. Onlar bizden çok zengin ülkeler ama biz niye ulaşmayalım” dedi.
Bakan Akdağ: “Harvard’da ders verdim ilk kez burada kullanacağım!”
Katılımın yoğun olduğu derste Bakan Akdağ elektronik kalem ve dijital ekrandan oluşan akıllı tahta kullandı. Bunun üzerine Akdağ Harvard’da ders verdim ancak akıllı tahtayı ilk kez Üsküdar Üniversitesi’nde kullanıyorum dedi. Bunun üzerine salondan alkış sesleri yükseldi. Bunun üzerine Akdağ şu değerlendirmelerde bulundu.
“Harvard’da da ders verdim ama akıllı tahtayı ilk defa kullanacağım. Bütün öğrencilerimizin ilkokullarda bile bu tahtaları kullanabildiğini biliyorsunuz. Orası biraz klasik her halde. Türkçede ne dendiğini bilmiyorum bağışlayın İngilizceyi konuşmayı pek sevmem Türkçe’nin konuşulduğu yerde filipkart diyorlar. Kağıtları çevirir çevirip yazıyorsunuz. Hala onları kullanıyorlar. Muhtemelen onları da muhafaza ediyorlar değerlendirmek için.”
Programın sonunda Bakan Recep Akdağ’a Üsküdar Üniversitesi Rektörü Tarafından Hisseden Adam Heykeli ile Özel Çini Tabak hediye edildi.
Bakan Akdağ’ın katıldığı program Üsküdar Üniversitesi Televizyonu (ÜÜTV) tarafından da canlı olarak yayınlandı.
HABER MERKEZİ
Üsküdar Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı’nın ilk dersinde Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ öğrencilerle buluştu.
Ülkemizde son yılarda yaşanan dönüşüm ve hamlelere uyum gösteren, bu dönüşüme proaktif olarak katılan bir üniversite ve hastane olduklarının altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, daha mükemmeli için fikir üreten nesiller hedefiyle yürüttükleri çalışmaları artıracaklarını söyledi.
Bakan Akdağ’dan ilk ders
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, “Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm” başlıklı dersi ile Üsküdar Üniversitesi öğrencilerine seslendi. Bakan Akdağ, toplumlarda sağlık hizmetlerine olan ihtiyacın sağlık hizmetleri bozulduğunda daha iyi anlaşıldığını belirterek hayata geçirdikleri Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile sağlık alanında önemli bir yol kat ettiklerini söyledi.
Sağlık hizmetlerinin ertelenemez ihtiyaç olduğunu belirten Bakan Akdağ, şu değerlendirmelerde bulundu.
Sağlık en temel insan hakkıdır
2002’de 166 bin ailenin sağlık harcaması yaptığı için maddi açıdan sıkıntıya düştüğünü belirten Akdağ, 2012 yılında nüfusun artmasına rağmen bu rakamın 28 bine indiğini kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nı devrettiği 2012 yılındaki bu rakamdan da aslında hiç memnun olmadığını, aslında bu rakamın sıfır olması gerektiğini bilen ve buna inanan kişi olduğunu belirten Akdağ, “Dönüşümcü liderlik” kavramına dikkat çekti. Akdağ, bu kavram sayesinde dönüşümün başarıya ulaştığını sözlerine ekledi.
Türkiye dönüşümü yaşadı ama nasıl?
Hükümet olarak öncelikle halkın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduklarını belirten Akdağ, “Türkiye böyle bir dönüşüm yaşadı. Türkiye bu dönüşümü nasıl yaşadı? Dönüşüm önce niyetle başlıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakanlık yapan kişi yani bugünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu prensipleri belirledi. İnsan her şeyden önce gelir. Prensip buydu. Önce insan diyoruz. Sağlık en önemli ve en temel insan haklarından biridir”dedi.
Sağlık parası olanların satın alması gereken bir hak mı?
ABD’de Harvard’da ders verdiğim günlerde 95 ülkenin bakanına sağlık alanında yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdiğini belirten Akdağ, “Bu çalışmada nasıl düşük maliyetle yüksek sağlık erişimi sağlanabilir bunları konuşuyoruz. Ve o zamanlar 2013’ün sonlarında ObamaCare diye bilinen, ABD’nin sağlık sistemini deforme etme çalışmaları vardı. Orta halliler sağlık hizmetine ulaşamıyorlar diye bir tartışma vardı ve şöyle bir eksen üzerinde yürüyordu. Toplumun bir kısmı bunun zaruret olduğuna inanırken önemli bir kısmı politikacılarıyla beraber sağlığa şöyle bakıyordu ve bunu açıkça ifade ediyorlardı: Sağlık gıda gibi satın alınan bir şeydir. Gideceksin onu satın alacaksın, paran yoksa öl. Ne yapayım yani? Toplumları birbirinden ayıran kültürel değerler var, aslında zamanında Ak Parti’yi Recep Tayyip Erdoğan’la beraber iktidara getiren toplumun bu beklentileri ve bu hazır oluşuydu. Toplum hazır olmadan bir dönüşümü gerçekleştiremezsiniz. Ne kadar isterseniz isteyin toplumun bunu talep etmesi ve sizin dönüşümünüze cevap verecek bir olgunlukta yani ona hazır olması gerekir. Sağlık bir insan hakkıdır. Biz sağlıkta dönüşüm programına o günkü Ak Parti’nin ve sonraki hükümetlerin karar verdiği gün toplumla bu mutabakatı yapabilecek durumdaydık. Tamam bizim niyetimiz insandı ama politik anlamda da bu mutabakatın çok büyük bir önemi var” dedi.
En önemli paydaşımız halk oldu!
Dönüşümü gerçekleştirirken paydaşlarla çalışıldığını belirten Akdağ, “Sağlık sistemi hasta, doktor, hastane, hemşire, sağlık personeli, eczacı, hasta yakını gibi pek çok paydaştan oluşur. Sistemi dönüştürmek isterken sadece bu paydaşlardan bir parçasına temas ederek düzeltilmez. Bu nedenle dönüşüme ihtiyaç vardı. 2013’te Türkiye’ye gelen Dünya Bankası’ndan bir araştırmacı Sağlık Dönüşüm Programı’nı değerlendiriyor, paydaşlarla görüşmüş, 20 grupla görüşmüş ancak bu kadar kıdemli bir araştırmacı halktan bir kişiyle dahi konuşmamıştı. Hayretler içinde kalmıştım. Bizim dönüşümüzün altında yatan en önemli sebeplerden biri, biz en önemli paydaşı her zaman halk olarak gördük. Halkın desteğini arkamıza alarak her zaman yürüdük çünkü onun ihtiyacı vardı, dönüşümü zaten onun için yapıyorduk” dedi.
Sağlık sisteminin üç başarı kriteri
Bir sağlık sisteminin üç ana başarı kriteri olduğuna dikkat çeken Bakan Akdağ, bunları sağlık durumu, vatandaş memnuniyeti ve finansal koruma olarak sıralayarak, Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm Programı’nda önemli başarılar elde ettiklerini dile getirdi.
Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü’nün Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı kriterlerine uygun hizmet vermeyi amaçladıklarını belirterek, Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nde ikinci etabı başlattıklarını söyledi. “Sistem geliştirirken sonuçlar tanımlanır, sonuca odaklanmazsak yanlış yaparız. Bu hayatımızda da böyle.
Anne ve Bebek ölümleri 4 kat geriledi!
Süreçlere çok fazla takılmadan sonuçta neyi elde etmek istediğinize odaklanmalısınız. Neye odaklanacağız? Sağlıklı bir toplum, sağlık durumu. Yerinde mi sayıyor kötüye mi gidiyor buna bakmak lazım. Türkiye’de hamile anne ölümü 2002 yılında 100 binde 70’ken 2012’de 100 binde 15’e geriledi. Dünyada bu kadar hızlı bunu düzeltebilmiş hemen hemen hiçbir ülke yok. Bebek ölüm hızımız binde 30’lardayken binde 7,5’lara geriledi. Her ikisi de dört kat azaldı. Fakat son 4 yılda bu konuda gerilemiyoruz ama yerimizde sayıyoruz. Bu nedenle önümüzdeki üç sene içinde yeni uygulamalar getireceğiz. Çünkü durduğumuz yerde sayamayız” diye konuştu.
Amacımız % 80 memnuniyet
Ana gaye vatandaşı memnun etmek diyen Bakan Akdağ, TÜİK rakamlarıyla da vatandaş memnuniyetinin arttığını söyledi. 2012 yılında %75 olan sağlıkta memnuniyet oranını önümüzdeki yıllarda %80’e çıkarmayı hedeflediklerini belirten Akdağ, “Önünüze ulaşılabilir ama iddialı hedefler koymalısınız. Erişilebilir ama iddialı hedefler, bu sizi teşvik eder. Böylece bir adım daha ileri gitmeye gayret edersiniz. Dünyada %80 sağlık memnuniyetine erişmiş ülkeler var. Onlar bizden çok zengin ülkeler ama biz niye ulaşmayalım” dedi.
Bakan Akdağ: “Harvard’da ders verdim ilk kez burada kullanacağım!”
Katılımın yoğun olduğu derste Bakan Akdağ elektronik kalem ve dijital ekrandan oluşan akıllı tahta kullandı. Bunun üzerine Akdağ Harvard’da ders verdim ancak akıllı tahtayı ilk kez Üsküdar Üniversitesi’nde kullanıyorum dedi. Bunun üzerine salondan alkış sesleri yükseldi. Bunun üzerine Akdağ şu değerlendirmelerde bulundu.
“Harvard’da da ders verdim ama akıllı tahtayı ilk defa kullanacağım. Bütün öğrencilerimizin ilkokullarda bile bu tahtaları kullanabildiğini biliyorsunuz. Orası biraz klasik her halde. Türkçede ne dendiğini bilmiyorum bağışlayın İngilizceyi konuşmayı pek sevmem Türkçe’nin konuşulduğu yerde filipkart diyorlar. Kağıtları çevirir çevirip yazıyorsunuz. Hala onları kullanıyorlar. Muhtemelen onları da muhafaza ediyorlar değerlendirmek için.”
Programın sonunda Bakan Recep Akdağ’a Üsküdar Üniversitesi Rektörü Tarafından Hisseden Adam Heykeli ile Özel Çini Tabak hediye edildi.
Bakan Akdağ’ın katıldığı program Üsküdar Üniversitesi Televizyonu (ÜÜTV) tarafından da canlı olarak yayınlandı.