Ruhlarımız derya deniz; manevî bir derya deniz, öyle ki ufku sonsuzları muhit. Nefs-i kâmile mertebesine eren ıslahçı ruhlar; mürşitler, âlimler, arifler, saf gönüllü müminler, bu hidayet denizine ulaşmış bahtiyarlar. Nebilerin varisi, ilmiyle amil müminler ordusu bu denizlerde yelken açmış er oğlu erlerdir.
Onlar Allah’ı sevmiş; Allah da onları sevmiştir. Allah’ın izniyle irşat olan ruhlar, nefislerinden başlayıp çevrelerine de mürşit olur.
Nefs-i kâmileye erişmiş ruhlardan İslam ve diğer milletler istifade eder.
Bir mürşit olan Hazreti Mevlana’yı dünyada bilmeyen millet yok. Amerika’da en çok satılan kitapların arasında Mesnevi’de yer alır.
Mesnevi mürşitlik makamından yayılan manevi iklim sözü. Mesnevi, manevî okyanusların tatlı meltemleri gibi ruhları sarar.
Nefs-i kâmileye erişen zatların sevgileri merkez değiştirir:
Onlar egolarını değil, Yaratıcıyı ve onun kullarını sever.
Bu sevgi nefs-i levvameden itibaren zahir olur: kişi kendini azarlamaya, hesaba çekmeye bu mertebede başlar; bunu yaparken huzurunda durduğu Rabbidir.
Nefis mertebelerinde ilerledikçe ruh, gerçek dostun Allah olduğunu anlar.
Zira tövbesini kabul eden, halini düzelten, kalbine huzur indiren Rabbidir.
Bütün müminler, hele nefis mertebelerinde ilerlemiş müminler, nefislerini değil, Allah’ı candan severler; Allah’ta onları sever.
Allah’ın sevdiği kişilerin bazı özellikleri şöyledir:
“…İman edenlerin Allah'a olan sevgisi fazladır…” (Bakara 165)
Allah, kendini ıslah edip günahına tövbe edenleri ve temizlenenleri sever. (Bakara 222)
Allah kötülüklerden sakınanları, güzel davranışlarda bulunanları, sabırlı davrananları ve kendisine dayanıp güvenenleri sever. (Al-i İmrân 76, 134, 146, 159)
Allah adaletli davrananları sever. (Mümtehine 8, Tevbe 4, Maide 42)
Allah’ın çok sevdiği bu ruhlar, ikinci doğumunu yapmış örnek şahsiyetler; onlar, bilgi ve kalbî usullerle müminleri ıslah ve irşat eder.
Onlar Allah’ı sevmiş; Allah da onları sevmiştir. Allah’ın izniyle irşat olan ruhlar, nefislerinden başlayıp çevrelerine de mürşit olur.
Nefs-i kâmileye erişmiş ruhlardan İslam ve diğer milletler istifade eder.
Bir mürşit olan Hazreti Mevlana’yı dünyada bilmeyen millet yok. Amerika’da en çok satılan kitapların arasında Mesnevi’de yer alır.
Mesnevi mürşitlik makamından yayılan manevi iklim sözü. Mesnevi, manevî okyanusların tatlı meltemleri gibi ruhları sarar.
Nefs-i kâmileye erişen zatların sevgileri merkez değiştirir:
Onlar egolarını değil, Yaratıcıyı ve onun kullarını sever.
Bu sevgi nefs-i levvameden itibaren zahir olur: kişi kendini azarlamaya, hesaba çekmeye bu mertebede başlar; bunu yaparken huzurunda durduğu Rabbidir.
Nefis mertebelerinde ilerledikçe ruh, gerçek dostun Allah olduğunu anlar.
Zira tövbesini kabul eden, halini düzelten, kalbine huzur indiren Rabbidir.
Bütün müminler, hele nefis mertebelerinde ilerlemiş müminler, nefislerini değil, Allah’ı candan severler; Allah’ta onları sever.
Allah’ın sevdiği kişilerin bazı özellikleri şöyledir:
“…İman edenlerin Allah'a olan sevgisi fazladır…” (Bakara 165)
Allah, kendini ıslah edip günahına tövbe edenleri ve temizlenenleri sever. (Bakara 222)
Allah kötülüklerden sakınanları, güzel davranışlarda bulunanları, sabırlı davrananları ve kendisine dayanıp güvenenleri sever. (Al-i İmrân 76, 134, 146, 159)
Allah adaletli davrananları sever. (Mümtehine 8, Tevbe 4, Maide 42)
Allah’ın çok sevdiği bu ruhlar, ikinci doğumunu yapmış örnek şahsiyetler; onlar, bilgi ve kalbî usullerle müminleri ıslah ve irşat eder.