Kış kendini hissettirdiği ve geçen yıla göre doğalgaz faturalarında ciddi artışlar olduğu bu günlerde, vatandaşların gözü kulağı gelecek doğalgaz faturalarında. Doğalgazlı ısınmada problem yaşayan kiracı veya kat malikleri bazı sorunlarına çözüm arıyorlar. Bu sorunlardan bir tanesi de aynı apartman içerisinde ki alt veya üst komşunun kombiyi hiç yakmamasından dolayı oluşan mağduriyettir.
Havaların soğumasıyla aynı apartmanda oturan vatandaşlardan "Alt komşum veya üst komşum kombiyi hiç yakmıyor veya evde kışları kimse oturmadığından dolayı ısınma sorunu yaşıyoruz", gibi pek çok şikayet alıyoruz. Öncelikle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18. maddesinde, 'Kat malikleri birbirlerinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler' düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle komşusunun hakkını ihlal edenler için izlenecek bir kaç yol şu şekilde olacaktır.
İlk olarak Kat mülkiyeti Kanunu'nun 42. maddesiyle kat maliklerinden birisinin isteği üzerine, ısıtma sistemi değişikliğinin yapılabilmesi için kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğunca karar alınması yeterli görülmüştür. Bu haliyle, ferdi ısıtma sistemleri, merkezi sisteme çevrilmek suretiyle soruna çözüm bulunabilir.
Eğer ortak karar almakta sorun yaşandıysa ikinci olarak vatandaşın müracaat edeceği diğer bir kurum, Umumi Hıfzıssıhha Kuruludur. Her ilin Umumi Hıfzıssıhha Kurulları tarafından insan sağlığının korunması yönünde alınacak önlemlerle ilgili kararlar alınmaktadır. Bu nedenle soğuk kış aylarında apartman içerisinde alt veya üst komşunun ısınma sistemini çalıştırmamasından dolayı gereğinden fazla yakıt ücreti ödeyip zarara uğrayanlar, İl Umumi Hıfzıssıhha kuruluna ve bu kararların uygulanması yönünde yetkili olan mahalli idarelere başvurulabilir. Ankara ilinde, Umumi Hıfzıssıhha Kurulu tarafından halk sağlığının korunabilmesi amacıyla, dış ortam sıcaklığının 15 santigrat derecenin altına düştüğü ardışık günlerde binada oturanlardan birisinin talep etmesi üzerine, ısıtma sisteminin çalıştırılmasına karar verilmiştir. (Emsal : AİUHK 02.10.2013 tarih ve 1593 sayılı kararı) Bu kararın da dayanak tutulması, ihtilafın çözülmesinde yararlı olacaktır.
Isınma probleminden dolayı zarar gören komşular yine soruna çözüm bulamaz ise son olarak ve kesin çözüm odaklı olan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. maddesi kapsamında, ana gayrimenkulün bulunduğu yerde ki Sulh Hukuk Mahkemesi'nden, hâkimin müdahalesini isteyebilirler.
***
Asgari Ücret Beklentileri Karşılamalı
Bilindiği üzere 2021 için yeni belirlenecek asgari ücret görüşmeleri 4 Aralık'ta başladı. 7 milyona yakın işçinin gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonundan çıkacak karara odaklanmış durumda. Pandemi sürecinin de yoğun etkisiyle ekonomik verilerin olumsuz seyrettiği günümüz şartlarında, komisyondan çıkacak karardan işçilerin beklentisinin çok yüksek olduğunu belirtmek isterim. Hayat şartlarının her geçen gün daha ağır bir hal aldığı bu süreçte işçiler insan onuruna yakışır bir ücret bekliyorlar.
Gerçekten de asgari ücret insan onuruna yakışan geçim kaynağı değil. Kira, elektrik, su, gıda, giyim fiyatlarına hiç değinmeden bir kaç gün önce TÜRK-İŞ'in yaptığı araştırmanın sonucunu paylaşmak istiyorum. Araştırmaya göre "2020 Eylül ayı sonucu baz alınarak dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı "(açlık sınırı) 2 bin 447 lira 72 kuruş." Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise "(yoksulluk sınırı) 7 bin 973 lira 2 kuruş". Bu rakamlardan anlaşılacağı üzere bırakın 300-500 gibi fiyat artışını, en az 5 bin gibi bir rakam belirlenmesi gerekiyor. Ancak geçmiş yıllarda ki komisyon kararlarından edindiğimiz tecrübeyle 3 bin liraya dahi razı olarak, "buna da şükür" diyecek hale geldik. Gerçeği belirtmek gerekirse asgari ücretin 3 bin liradan daha düşük olacağını tahmin edenlerdenim.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 28 Aralık 2019 tarihinde asgari ücretin düşük bir oranda belirlenmesinin ardından şu açıklamayı yapmıştı. "Söz verdiler, gelecek yıl her iki tarafın anlaştığı rakamlar üzerinden konuşacağız". Sayın Bakan'a bu sözleri hatırlatır, asgari ücretin insan onuruna yakışır bir şekilde belirlenmesini tüm ülke olarak bekliyoruz. Asgari ücret artışı, "firmaların üzerine yük olacak, 4 kişi çalıştıran esnaf, işçi sayısını 3'e düşürecek" gibi söylemler artık ilgi çekmiyor. Asgari ücret artışı; satıcı ve sağlayıcı noktasında oluşacak fiyatların yükselmesine ve işsizliğin artmasına yol açacağı, kıdem tazminatından genel sağlık sigortasına, işsizlik maaşından doğum borçlanmasına kadar birçok alanı etkileyeceği düşünülüyorsa, o zaman gerek vergi indirimi, gerekse teşvik noktasında hükümet yetkilileri ellerini taşın altına kaymalıdırlar.
Havaların soğumasıyla aynı apartmanda oturan vatandaşlardan "Alt komşum veya üst komşum kombiyi hiç yakmıyor veya evde kışları kimse oturmadığından dolayı ısınma sorunu yaşıyoruz", gibi pek çok şikayet alıyoruz. Öncelikle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18. maddesinde, 'Kat malikleri birbirlerinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler' düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle komşusunun hakkını ihlal edenler için izlenecek bir kaç yol şu şekilde olacaktır.
İlk olarak Kat mülkiyeti Kanunu'nun 42. maddesiyle kat maliklerinden birisinin isteği üzerine, ısıtma sistemi değişikliğinin yapılabilmesi için kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğunca karar alınması yeterli görülmüştür. Bu haliyle, ferdi ısıtma sistemleri, merkezi sisteme çevrilmek suretiyle soruna çözüm bulunabilir.
Eğer ortak karar almakta sorun yaşandıysa ikinci olarak vatandaşın müracaat edeceği diğer bir kurum, Umumi Hıfzıssıhha Kuruludur. Her ilin Umumi Hıfzıssıhha Kurulları tarafından insan sağlığının korunması yönünde alınacak önlemlerle ilgili kararlar alınmaktadır. Bu nedenle soğuk kış aylarında apartman içerisinde alt veya üst komşunun ısınma sistemini çalıştırmamasından dolayı gereğinden fazla yakıt ücreti ödeyip zarara uğrayanlar, İl Umumi Hıfzıssıhha kuruluna ve bu kararların uygulanması yönünde yetkili olan mahalli idarelere başvurulabilir. Ankara ilinde, Umumi Hıfzıssıhha Kurulu tarafından halk sağlığının korunabilmesi amacıyla, dış ortam sıcaklığının 15 santigrat derecenin altına düştüğü ardışık günlerde binada oturanlardan birisinin talep etmesi üzerine, ısıtma sisteminin çalıştırılmasına karar verilmiştir. (Emsal : AİUHK 02.10.2013 tarih ve 1593 sayılı kararı) Bu kararın da dayanak tutulması, ihtilafın çözülmesinde yararlı olacaktır.
Isınma probleminden dolayı zarar gören komşular yine soruna çözüm bulamaz ise son olarak ve kesin çözüm odaklı olan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33. maddesi kapsamında, ana gayrimenkulün bulunduğu yerde ki Sulh Hukuk Mahkemesi'nden, hâkimin müdahalesini isteyebilirler.
***
Asgari Ücret Beklentileri Karşılamalı
Bilindiği üzere 2021 için yeni belirlenecek asgari ücret görüşmeleri 4 Aralık'ta başladı. 7 milyona yakın işçinin gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonundan çıkacak karara odaklanmış durumda. Pandemi sürecinin de yoğun etkisiyle ekonomik verilerin olumsuz seyrettiği günümüz şartlarında, komisyondan çıkacak karardan işçilerin beklentisinin çok yüksek olduğunu belirtmek isterim. Hayat şartlarının her geçen gün daha ağır bir hal aldığı bu süreçte işçiler insan onuruna yakışır bir ücret bekliyorlar.
Gerçekten de asgari ücret insan onuruna yakışan geçim kaynağı değil. Kira, elektrik, su, gıda, giyim fiyatlarına hiç değinmeden bir kaç gün önce TÜRK-İŞ'in yaptığı araştırmanın sonucunu paylaşmak istiyorum. Araştırmaya göre "2020 Eylül ayı sonucu baz alınarak dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı "(açlık sınırı) 2 bin 447 lira 72 kuruş." Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise "(yoksulluk sınırı) 7 bin 973 lira 2 kuruş". Bu rakamlardan anlaşılacağı üzere bırakın 300-500 gibi fiyat artışını, en az 5 bin gibi bir rakam belirlenmesi gerekiyor. Ancak geçmiş yıllarda ki komisyon kararlarından edindiğimiz tecrübeyle 3 bin liraya dahi razı olarak, "buna da şükür" diyecek hale geldik. Gerçeği belirtmek gerekirse asgari ücretin 3 bin liradan daha düşük olacağını tahmin edenlerdenim.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 28 Aralık 2019 tarihinde asgari ücretin düşük bir oranda belirlenmesinin ardından şu açıklamayı yapmıştı. "Söz verdiler, gelecek yıl her iki tarafın anlaştığı rakamlar üzerinden konuşacağız". Sayın Bakan'a bu sözleri hatırlatır, asgari ücretin insan onuruna yakışır bir şekilde belirlenmesini tüm ülke olarak bekliyoruz. Asgari ücret artışı, "firmaların üzerine yük olacak, 4 kişi çalıştıran esnaf, işçi sayısını 3'e düşürecek" gibi söylemler artık ilgi çekmiyor. Asgari ücret artışı; satıcı ve sağlayıcı noktasında oluşacak fiyatların yükselmesine ve işsizliğin artmasına yol açacağı, kıdem tazminatından genel sağlık sigortasına, işsizlik maaşından doğum borçlanmasına kadar birçok alanı etkileyeceği düşünülüyorsa, o zaman gerek vergi indirimi, gerekse teşvik noktasında hükümet yetkilileri ellerini taşın altına kaymalıdırlar.