BASIN KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİNE İLİŞKİN TÜRKİYE GAZETECİLER KONFEDERASYONUNUN ÖNERİLERİ
Basın Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin görüşmelerine Perşembe günü TBMM Adalet Komisyonunda başlanıyor.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun kanun ile ilişkin görüşleri Türkiye genelinde her ilin milletvekillerine ilgili Gazeteciler Cemiyetleri tarafından iletildi ve iletilmeye devam ediliyor.
Hemen belirtmeliyiz Türkiye genelinde bütün Milletvekillerimiz konuya çok olumlu yaklaştılar. Özellikle Erzurum Milletvekillerimizden Sayın İbrahim Aydemir gazeteci vasfıyla daha bir ilgiliydi... Erzurum Milletvekillerinin hepsine gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederim...
Biz bu sütunlarda kamuoyunun bilgilenmesi açısından mevcut öneriyi Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun önerileri ile birlikte yayınlamayı gerekli gördük, umuyorum faydalı olacak.
İşte görüşülecek kanun teklifi ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun önerileri...
MADDE 5
Kanun teklifinin 5. maddesi, basılı gazeteler için öngörülen yayın durdurma müeyyidesinin internet haber siteleri için uygulanmayacağını öngörüyor. Bunun yerine, düzeltme için 2 hafta süre tanınıyor.
Düzenlemeye göre; beyannamedeki eksiklikleri 15 gün içerisinde gidermeyen ve gerçeğe aykırı bilgileri düzeltmeyen internet haber siteleri hakkında yayını durdurma yaptırımı uygulanmayacak. Basın İlan Kurumu, istemi süresinde yerine getirmeyen haber sitelerinin “haber sitesi vasfını kazanmadığının tespiti” amacıyla İstanbul Asliye Ceza Mahkemesine başvuracak. Başvurunun kabul edilmesi halinde bu siteler, internet haber siteleri için sağlanabilecek resmi ilan ve reklam gelirleriyle çalışanlarının basın kartı hakları ortadan kalkacak. Ancak bu sitelere yine de Basın Kanunu ve diğer mevzuatın öngördüğü yaptırımlar uygulanacak.
Görüşümüz; basın kartı hakkının geri alınması durumu, kurumsal bir işlemin sonucunun fikir işçileri açısından doğuracağı mağduriyet yönündedir. Çünkü basın kartı ile erken emeklilik Sosyal Sigortalar Kanunu’nun amir hükmü gereği gerek-yeter şart haline gelmiştir. Benzer bir durum tasarıdaki diğer maddede de vardır ve basın ahlak esaslarına aykırılık görülmektedir. Bahse konu maddedeki basın kartı iptali konusu kaldırılmalıdır. Site kapansa-kapatılsa dahi fikir işçisi başka bir yayın mecrasında görev alabilecektir. Kaldı ki bu süre içinde geçici kart taşıma hakkı bulunmaktadır.
MADDE 7
Kanun teklifinin 7. maddesi, İnternet haber sitelerinde yer alan yazılardan zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısının, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın bir gün içinde yayımlanması zorunluluğu getirmektedir.
Buna göre internet haber sitesinde kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması halinde;
İnternet haber sitesi sorumlu müdürü, zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın yazıyı aldıktan sonra en geç bir gün içinde ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda URL bağlantısı sağlayarak, aynı punto ve aynı şekilde yayımlamak zorunda kalacaktır.
Düzenleme ile ayrıca, yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararlarının uygulanması ya da içeriğin site tarafından kendiliğinden çıkarılması halinde ise düzeltme ve cevap metni internet haber sitesinin ana sayfasında yayımlanacaktır.
Bu hak sadece gerçeğe aykırı haberler için kullanılabilmelidir. Aksi takdirde, her haber için cevap ve düzeltme yazısı yayımlanmak zorunda kalınabilir. Ancak mahkeme kararı olması halinde cevap ve düzeltme yayınlanmalıdır.
MADDE 14
Kanun teklifinin 14. maddesi basın kartı komisyonunun yapısıyla ilgili ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonumuzun defalarca dile getirdiği sorunu ne yazık ki çözmekten uzak bir düzenleme.
Teklife göre Basın Kartları Komisyonu’nun 9 üyesinden 5’i İletişim Başkanınca “atanacak”. Düzenlemeye göre İletişim Fakülteleri dekanları arasından belirlenecek üyeyi bile İletişim Başkanı seçecek.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak Basın Kartları Komisyonunun şöyle oluşmasını öneriyoruz;
ç) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere; İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki illerde kurulu basın-yayın meslek kuruluşlarının sahip ve/veya çalışanları tarafından kurulmuş basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla basın kartı sahibi üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye,
ğ) İletişim Fakültesi dekanları arasından seçimle belirlenecek bir üye,
Teklifte getirilen antidemokratik uygulama yerine, yukarıdaki gibi komisyonda “basın meslek kuruluşları” etkin hale getirilmelidir.
Ayrıca, komisyonun aldığı kararların İletişim Başkanının onayıyla yürürlüğe girmesine yönelik mevcut uygulama kanun teklifinde de korunmaktadır. Bunun yerine, komisyonun aldığı kararlar onaya gerek duyulmadan uygulanmalıdır.
MADDE 15
Kanun teklifinin 15. maddesi, düzenlemenin en çok dikkat edilmesi gereken değişikliklerinden birisini içeriyor. Buna göre; basın ahlak esaslarına aykırı davranış, basın kartının iptaliyle sonuçlanacak. Basın İlan Kurumu'nun belirlediği basın ahlak esaslarına aykırı davranışı halinde gazetecilerin kartı iptal edilebilecek.
Önerilen düzenleme şöyle;
“Basın kartının iptal edileceği haller
EK MADDE 6- Basın kartı sahibinin, ek 3 üncü maddede yer alan niteliklere sahip olmadığının veya bu nitelikleri sonradan kaybettiğinin anlaşılması halinde basın kartı Başkanlıkça iptal edilir.
Basın kartı sahibinin, 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanunun 49. maddesine göre belirlenen basın ahlâk esaslarına aykırı davranışlarda bulunması halinde Komisyon kararıyla basın kartı iptal edilir.”
Oysa, Basın İlan Kurumu tarafından uygulanan “basın ahlâk esaslarına aykırı davranışlar” gazetecilere değil, basın kuruluşlarına yöneliktir. Yaptırımı da meslekten men değil, ilan kesme yani maddi içeriktedir.
Bu bölüm tekliften tamamen çıkarılmalıdır.
MADDE 16
Kanun teklifinin 16. maddesine göre, Kanuna eklenen ek 6’ncı maddeyle, basın kartı iptallerinin sonuçları düzenleniyor.
Buna göre basın kartı alma koşulları oluşmadığı sonradan anlaşıldığı için basın kartı iptal edilenlerin kart almaya engel durumu ortadan kalksa bile, bir yıl süreyle kartlarının verilmemesi öngörülüyor. Düzenlemeye göre; basın ahlak ilkelerine aykırı davranıştan kartı Komisyon tarafından iptal edilenlere ise beş yıl süreyle basın kartı verilmeyecek.
Basın kartı almaya engel durumu ortadan kalkanların basın kartı almak için bir yıl beklemeleri, mesleki açıdan “mağduriyet” yaratacak olan bir uygulama. Bir yıl bekleme şartı olmamalı ve basın kartı almaya engel durum ortadan kalktığında, hak sahibinin kartı verilmelidir.
Beş yıl süreyle basın kartı verilmemesi maddesi ise tümüyle kalkmalıdır.
MADDE 19
Kanun teklifinin 19 maddesi ile, Basın İlan Kurumu Genel Kurulu üye sayısı 36'dan 42'ye çıkarılıyor. Yeni düzenlemeyle genel kurula haber sitelerini temsilen 2 üye, Cumhurbaşkanlığından 2 üye, BTK ve RTÜK'ü temsilen birer üye ekleniyor.
Tüm bu değişiklikler, Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun mevcut yapısını de büyük ölçüde değiştirmektedir. Tasarıda yer ala üniversiteler arası değişiklik mantıklı bir şekilde açıklanmazken, konuyla hiçbir bağlantısı olmayan RTÜK temsilcisinin Genel Kurul’da yer almasının gerekçesi de anlaşılamamıştır.
Öte yandan RTÜK ve BTK’dan gelecek üyelerin Bağımsızlar Grubu’ndan sayılması da ayrıca üzerinde durulması gereken bir husustur. Bilindiği gibi, Bağımsızlar Grubu’nda AA ve TRT temsilcileri de bulunmaktadır. Bu durumda gruplar arası denge yeniden ele alınması gereken bir noktaya taşınmış olacaktır.
1960’lı yıllarda üniversitelerimiz İstanbul-Ankara-İzmir odaklıydı. Bununla birlikte Anadolu’da basın henüz gelişmemişti. Geldiğimiz noktada üniversitelerimiz sayı olarak artmakla birlikte yurdun çeşitli yerlerindeki fakülteler alanlarında öne çıkmaktadır.
Öte yandan bu üç ilimizdeki gazeteci meslek örgütleri ile birlikte kamu yararına faaliyet gösterenler dahil olmak üzere, mesleğimize büyük katkı sağlayan il meslek örgütleri de kurulmuş ve faaliyetlerini yürütmektedir.
Sonuç olarak; günümüz şartları ve hayatın doğal akışına uygun olmak üzere, İstanbul-Ankara-İzmir’de adres göstererek üye gönderen İletişim ve Hukuk Fakülteleri, Siyasal Bilgiler Fakültesi temsilcilerinin de alanlarındaki fakültelerden seçim yapmak sureti ile tespiti ve yine gazeteciler cemiyeti temsilcilerinin de Türkiye genelindeki cemiyetler arasından belirlenen kriterler çerçevesinde seçimle gelmesi, temsilde adalet ve hakkaniyete uygun olacaktır.
Devam edecek…
Basın Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin görüşmelerine Perşembe günü TBMM Adalet Komisyonunda başlanıyor.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun kanun ile ilişkin görüşleri Türkiye genelinde her ilin milletvekillerine ilgili Gazeteciler Cemiyetleri tarafından iletildi ve iletilmeye devam ediliyor.
Hemen belirtmeliyiz Türkiye genelinde bütün Milletvekillerimiz konuya çok olumlu yaklaştılar. Özellikle Erzurum Milletvekillerimizden Sayın İbrahim Aydemir gazeteci vasfıyla daha bir ilgiliydi... Erzurum Milletvekillerinin hepsine gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederim...
Biz bu sütunlarda kamuoyunun bilgilenmesi açısından mevcut öneriyi Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun önerileri ile birlikte yayınlamayı gerekli gördük, umuyorum faydalı olacak.
İşte görüşülecek kanun teklifi ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun önerileri...
MADDE 5
Kanun teklifinin 5. maddesi, basılı gazeteler için öngörülen yayın durdurma müeyyidesinin internet haber siteleri için uygulanmayacağını öngörüyor. Bunun yerine, düzeltme için 2 hafta süre tanınıyor.
- maddede de yer aldığı gibi; bu maddede de süreli yayın beyannamesini inceleme yetkisi Cumhuriyet Başsavcılığından alınarak Basın İlan Kurumu’na veriliyor.
Düzenlemeye göre; beyannamedeki eksiklikleri 15 gün içerisinde gidermeyen ve gerçeğe aykırı bilgileri düzeltmeyen internet haber siteleri hakkında yayını durdurma yaptırımı uygulanmayacak. Basın İlan Kurumu, istemi süresinde yerine getirmeyen haber sitelerinin “haber sitesi vasfını kazanmadığının tespiti” amacıyla İstanbul Asliye Ceza Mahkemesine başvuracak. Başvurunun kabul edilmesi halinde bu siteler, internet haber siteleri için sağlanabilecek resmi ilan ve reklam gelirleriyle çalışanlarının basın kartı hakları ortadan kalkacak. Ancak bu sitelere yine de Basın Kanunu ve diğer mevzuatın öngördüğü yaptırımlar uygulanacak.
Görüşümüz; basın kartı hakkının geri alınması durumu, kurumsal bir işlemin sonucunun fikir işçileri açısından doğuracağı mağduriyet yönündedir. Çünkü basın kartı ile erken emeklilik Sosyal Sigortalar Kanunu’nun amir hükmü gereği gerek-yeter şart haline gelmiştir. Benzer bir durum tasarıdaki diğer maddede de vardır ve basın ahlak esaslarına aykırılık görülmektedir. Bahse konu maddedeki basın kartı iptali konusu kaldırılmalıdır. Site kapansa-kapatılsa dahi fikir işçisi başka bir yayın mecrasında görev alabilecektir. Kaldı ki bu süre içinde geçici kart taşıma hakkı bulunmaktadır.
MADDE 7
Kanun teklifinin 7. maddesi, İnternet haber sitelerinde yer alan yazılardan zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısının, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın bir gün içinde yayımlanması zorunluluğu getirmektedir.
Buna göre internet haber sitesinde kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması halinde;
İnternet haber sitesi sorumlu müdürü, zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın yazıyı aldıktan sonra en geç bir gün içinde ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda URL bağlantısı sağlayarak, aynı punto ve aynı şekilde yayımlamak zorunda kalacaktır.
Düzenleme ile ayrıca, yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararlarının uygulanması ya da içeriğin site tarafından kendiliğinden çıkarılması halinde ise düzeltme ve cevap metni internet haber sitesinin ana sayfasında yayımlanacaktır.
Bu hak sadece gerçeğe aykırı haberler için kullanılabilmelidir. Aksi takdirde, her haber için cevap ve düzeltme yazısı yayımlanmak zorunda kalınabilir. Ancak mahkeme kararı olması halinde cevap ve düzeltme yayınlanmalıdır.
MADDE 14
Kanun teklifinin 14. maddesi basın kartı komisyonunun yapısıyla ilgili ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonumuzun defalarca dile getirdiği sorunu ne yazık ki çözmekten uzak bir düzenleme.
Teklife göre Basın Kartları Komisyonu’nun 9 üyesinden 5’i İletişim Başkanınca “atanacak”. Düzenlemeye göre İletişim Fakülteleri dekanları arasından belirlenecek üyeyi bile İletişim Başkanı seçecek.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak Basın Kartları Komisyonunun şöyle oluşmasını öneriyoruz;
- a) İletişim Başkanlığı’nı temsilen iki üye,
- b) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlardan en fazla basın kartına sahip iki kuruluşu tarafından belirlenecek birer üye,
- c) Süreli yayın organlarının sahip ve/veya çalışanlarınca kurulan basın-yayın meslek kuruluşlarından basın kartı sahibi en fazla üyesi bulunan iki meslek kuruluşu tarafından belirlenecek birer üye,
ç) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere; İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki illerde kurulu basın-yayın meslek kuruluşlarının sahip ve/veya çalışanları tarafından kurulmuş basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla basın kartı sahibi üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye,
- d) Ulusal veya yerel düzeyde yayın yapan radyo ve/veya televizyonların yönetim kurulu başkanları ve/veya gazeteci çalışanlarınca kurulmuş olan basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye,
- e) Basın İlan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri temsilcisi seçilen üç üye,
- f) Basın İlan Kurumu İnternet Haber Siteleri temsilcisi seçilen iki üye,
- g) İşçi sendikası şeklinde faaliyet gösteren sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan 2 sendika tarafından belirlenecek birer üye,
ğ) İletişim Fakültesi dekanları arasından seçimle belirlenecek bir üye,
- h) Sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye olmak üzere toplam on yedi üyeden oluşur.
Teklifte getirilen antidemokratik uygulama yerine, yukarıdaki gibi komisyonda “basın meslek kuruluşları” etkin hale getirilmelidir.
Ayrıca, komisyonun aldığı kararların İletişim Başkanının onayıyla yürürlüğe girmesine yönelik mevcut uygulama kanun teklifinde de korunmaktadır. Bunun yerine, komisyonun aldığı kararlar onaya gerek duyulmadan uygulanmalıdır.
MADDE 15
Kanun teklifinin 15. maddesi, düzenlemenin en çok dikkat edilmesi gereken değişikliklerinden birisini içeriyor. Buna göre; basın ahlak esaslarına aykırı davranış, basın kartının iptaliyle sonuçlanacak. Basın İlan Kurumu'nun belirlediği basın ahlak esaslarına aykırı davranışı halinde gazetecilerin kartı iptal edilebilecek.
Önerilen düzenleme şöyle;
“Basın kartının iptal edileceği haller
EK MADDE 6- Basın kartı sahibinin, ek 3 üncü maddede yer alan niteliklere sahip olmadığının veya bu nitelikleri sonradan kaybettiğinin anlaşılması halinde basın kartı Başkanlıkça iptal edilir.
Basın kartı sahibinin, 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanunun 49. maddesine göre belirlenen basın ahlâk esaslarına aykırı davranışlarda bulunması halinde Komisyon kararıyla basın kartı iptal edilir.”
Oysa, Basın İlan Kurumu tarafından uygulanan “basın ahlâk esaslarına aykırı davranışlar” gazetecilere değil, basın kuruluşlarına yöneliktir. Yaptırımı da meslekten men değil, ilan kesme yani maddi içeriktedir.
Bu bölüm tekliften tamamen çıkarılmalıdır.
MADDE 16
Kanun teklifinin 16. maddesine göre, Kanuna eklenen ek 6’ncı maddeyle, basın kartı iptallerinin sonuçları düzenleniyor.
Buna göre basın kartı alma koşulları oluşmadığı sonradan anlaşıldığı için basın kartı iptal edilenlerin kart almaya engel durumu ortadan kalksa bile, bir yıl süreyle kartlarının verilmemesi öngörülüyor. Düzenlemeye göre; basın ahlak ilkelerine aykırı davranıştan kartı Komisyon tarafından iptal edilenlere ise beş yıl süreyle basın kartı verilmeyecek.
Basın kartı almaya engel durumu ortadan kalkanların basın kartı almak için bir yıl beklemeleri, mesleki açıdan “mağduriyet” yaratacak olan bir uygulama. Bir yıl bekleme şartı olmamalı ve basın kartı almaya engel durum ortadan kalktığında, hak sahibinin kartı verilmelidir.
Beş yıl süreyle basın kartı verilmemesi maddesi ise tümüyle kalkmalıdır.
MADDE 19
Kanun teklifinin 19 maddesi ile, Basın İlan Kurumu Genel Kurulu üye sayısı 36'dan 42'ye çıkarılıyor. Yeni düzenlemeyle genel kurula haber sitelerini temsilen 2 üye, Cumhurbaşkanlığından 2 üye, BTK ve RTÜK'ü temsilen birer üye ekleniyor.
Tüm bu değişiklikler, Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun mevcut yapısını de büyük ölçüde değiştirmektedir. Tasarıda yer ala üniversiteler arası değişiklik mantıklı bir şekilde açıklanmazken, konuyla hiçbir bağlantısı olmayan RTÜK temsilcisinin Genel Kurul’da yer almasının gerekçesi de anlaşılamamıştır.
Öte yandan RTÜK ve BTK’dan gelecek üyelerin Bağımsızlar Grubu’ndan sayılması da ayrıca üzerinde durulması gereken bir husustur. Bilindiği gibi, Bağımsızlar Grubu’nda AA ve TRT temsilcileri de bulunmaktadır. Bu durumda gruplar arası denge yeniden ele alınması gereken bir noktaya taşınmış olacaktır.
1960’lı yıllarda üniversitelerimiz İstanbul-Ankara-İzmir odaklıydı. Bununla birlikte Anadolu’da basın henüz gelişmemişti. Geldiğimiz noktada üniversitelerimiz sayı olarak artmakla birlikte yurdun çeşitli yerlerindeki fakülteler alanlarında öne çıkmaktadır.
Öte yandan bu üç ilimizdeki gazeteci meslek örgütleri ile birlikte kamu yararına faaliyet gösterenler dahil olmak üzere, mesleğimize büyük katkı sağlayan il meslek örgütleri de kurulmuş ve faaliyetlerini yürütmektedir.
Sonuç olarak; günümüz şartları ve hayatın doğal akışına uygun olmak üzere, İstanbul-Ankara-İzmir’de adres göstererek üye gönderen İletişim ve Hukuk Fakülteleri, Siyasal Bilgiler Fakültesi temsilcilerinin de alanlarındaki fakültelerden seçim yapmak sureti ile tespiti ve yine gazeteciler cemiyeti temsilcilerinin de Türkiye genelindeki cemiyetler arasından belirlenen kriterler çerçevesinde seçimle gelmesi, temsilde adalet ve hakkaniyete uygun olacaktır.
Devam edecek…