Ayşe Nur ERDOĞDU BAYRAM / PUSULA
Bir yıl boyunca beklenen on bir ayın sultanı Ramazan gelip de oruçlar tutulmaya başlandığında, bu kez "bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi" beklenmeye başlanır. Evlerde, sokaklarda, caddelerde bayram heyecanı yaşanıyor. Kadir gecesi günü ise tüm Erzurumlular, camilere akın ederek bu mübarek geceyi ibadet ile geçirmek ister.
Kadir gecesi tüm İslam alemi için büyük önem arz eden günlerden birisidir. İslam alemi bu önemli geceyi ibadet yaparak geçirirler. Öyle ki bu gece yapılan tüm ibadetlerin sevabı kat kat fazla yazılır. Ayrıca günahların diğer günlere oranla daha çok kabul edildiği aktarılır. Bu geceyi ibadetle geçiren ve tövbe eden Müslümanların tüm günahları silinir.
Kadir gecesi Ramazan ayı içerisinde yer alan bir gecedir ve son derece önemlidir. O günü oruç tutarak ve geceyi Kuran okuyup namaz kılarak geçiren kişilere oldukça fazla sevap yazılır. Günahlarının affı için Allah'a sığınan kulların ise günahları tamamen silinir ve kişiler yeni dünyaya gelen bir bebek gibi günahsız olur.
Kadir Gecesinin tayini hakkındaki rivayetler nasıl anlaşılmalıdır?
Kadir Gecesi Kur’an’da belirtildiğine göre, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Kur’an, Ramazan ayında (Bakara, 2/185) ve bu gecede indirilmiştir (Kadr, 97/1). Kadir gecesinin Ramazan ayında olduğu kesindir. Ancak hangi güne tekabül ettiği konusunda farklı rivayetler vardır.
Zirr b. Hubeyş anlatıyor: “Ubey b. Ka’b’a; (r.a.) İbn Mes’ud’un, (r.a.) ‘Senenin bütün gecelerini ihya eden kimse kadir gecesine tesadüf edebilir.’ sözünü hatırlattığımda, bana şu cevabı verdi: ‘Kendisinden başka ilah olmayan Yüce Allah’a yemin olsun ki, kadir gecesi Ramazan ayındadır. Kadir gecesi; Resûlullah’ın (s.a.s.) bize namaz kılmamızı emir buyurduğu gecedir. O da Ramazan’ın 27. gününün gecesidir. O gecenin alameti, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınları gözü almayacak şekilde doğmasıdır’” (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179).
Abdullah b. Ömer’den gelen bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kadir gecesini aramak isteyen 27. gecede arasın.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, VIII, 426) buyurmuş, böylece 27. geceyi ibadet ve zikirle uyanık olarak geçirmemizi tavsiye etmiştir.
Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesinde olduğu (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179-180) genel kabul görmüş olmakla birlikte, Ramazan’ın son on gününün tek gecelerinde (Müslim, Sıyâm, 207) veya son yedi gecesinde aranması ile ilgili farklı rivayetler de vardır (Müslim, Sıyâm, 205-206). Dolayısıyla Ramazan’ın son gecelerini Kadir gecesiymiş gibi değerlendirmek gerekir.
Zirr b. Hubeyş anlatıyor: “Ubey b. Ka’b’a; (r.a.) İbn Mes’ud’un, (r.a.) ‘Senenin bütün gecelerini ihya eden kimse kadir gecesine tesadüf edebilir.’ sözünü hatırlattığımda, bana şu cevabı verdi: ‘Kendisinden başka ilah olmayan Yüce Allah’a yemin olsun ki, kadir gecesi Ramazan ayındadır. Kadir gecesi; Resûlullah’ın (s.a.s.) bize namaz kılmamızı emir buyurduğu gecedir. O da Ramazan’ın 27. gününün gecesidir. O gecenin alameti, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınları gözü almayacak şekilde doğmasıdır’” (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179).
Abdullah b. Ömer’den gelen bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kadir gecesini aramak isteyen 27. gecede arasın.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, VIII, 426) buyurmuş, böylece 27. geceyi ibadet ve zikirle uyanık olarak geçirmemizi tavsiye etmiştir.
Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesinde olduğu (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179-180) genel kabul görmüş olmakla birlikte, Ramazan’ın son on gününün tek gecelerinde (Müslim, Sıyâm, 207) veya son yedi gecesinde aranması ile ilgili farklı rivayetler de vardır (Müslim, Sıyâm, 205-206). Dolayısıyla Ramazan’ın son gecelerini Kadir gecesiymiş gibi değerlendirmek gerekir.