
Dün gazete sütunlarında 14 yıl önce kaybettiğimiz Erzurum Kültürüne uzun yıllar hizmet etmiş, bu yolda sayısız gence yol göstermiş, onların hocası olmuş bir insanın taziye vardı…
2006 yılında kaybettiğimiz kültür ve folklor araştırmacısı, Halk Oyunları Derneğine uzun yıllar başkanlık etmiş ve emek vermiş , Erzurum Kültürünün yaşatıcısı Sebahattin Bulut ağabeyinin anma ilanı…
*
İlanı görünce, ölümünden iki yıl sonra Albayrak Gazetesinde yazdığım anma yazısı geldi aklıma… Dünya gaileleriyle uğraştığımız günümüzde istedim mi bu gailelerin dışına siz okuyucularla birlikte çıkalım ve dünde yaşananlara şöyle bir bakalım…
Bakın o kültür adamının ölümünün ikinci yılında neler yazmışız…
***
‘Erzurum’da dün gece duygulu, güzel ve bir o kadar da çok özel bir program icra edildi. Erzurum kültürünün ve folklorunun 60 yılına damgasını vurmuş bir isim dostları,öğrencileri ve Erzurumlular tarafından anıldı.
Bir Yayla Bulutu Sebahattin Ağabey, doğumunun 83. Yılında yad edildi.
Programın hazırlanmasında büyük emeği olan Hami Akbaba, açılışta “Amacımız , Dadaşlık ve Erzurumluluk ruhunun yeniden doğuşunu sağlamak, buna adım atmak ya da canlandırmak” dedi.
Galiba haklıydı…
*
Eskiden, bizim çocukluğumuzda, sosyal etkinliklere büyük bir heyecanla hazırlanılır, özel bir itina gösterilirdi. Gününden önce telaş başlar, aile fertleri en güzel elbiselerini giyer ve temsilin, ya da etkinliğin yolunu tutardı.
Gidilen yerde bütün tanıdıkları görmek mümkündü. Adeta genişletilmiş bir aile toplantısı gibi hemen herkes birbiriyle muhabbet eder, şakalaşır, hasret giderir…
Dün akşam Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda işte böyle bir görüntü vardı.
Erzurum’un hemen hemen bilinen, tanınan birçok entelektüel siması oradaydı. Üniversite camiasından iş dünyasına, bürokratından esnafına, mahallenin ekabirlerinden en gencine, gazeteci, yazar, sanatçı… Kısaca Erzurum’un her kesiminden herkes salondaydı…
Aileler çocuklarıyla birlikte katılmışlar, gençlerin böylesi bir anma gecesine ilgi göstermesi herkesi sevindirdi ve Erzurum’un geleceği adına umutlandırdı.
Dahası Erzurum dışından da konuklar vardı. Özellikle İstanbul’daki hemşeriler toplanıp gelmişti Sebahattin Ağabeyinin bu anma gecesine…
Dün gece Ticaret ve Sanayi Odasının toplantı salonunda konser yoktu. Kültürel bir etkinlik vardı ve 19.30 sularında başlayan program 22.00’ye kadar konuşmalarla sürdü. Bu süre içerisinde salonun doluluğu değişmedi.
Dün gece Erzurum’da tam bir Erzurum gecesi yaşandı.
Bunu da Sebahattin Bulut’a borçluyuz.
Hayatta olmamasına karşın 60 sene öncesinde olduğu gibi yine salonu doldurmayı başarmıştı.
*
Konuşmacılar onun bir çok özelliğini anlattı. Tiyatrodan tutun da, halk oyunlarına , oyun yazarlığına, yönetmenliğine, yazarlığına, dernekçiliğine kadar bir çok hasleti gündeme getirildi.
Serdar Bulut, oğul gözüyle babasını anlattı. Akranları yakın yaşı münasebetiyle ve küçük kardeş gözüyle Sebahattin Ağabeyi’yi anlattı. Oyunlarında rol alan talebeleri bu gözle anlattılar hocalarını…
*
Bir gazeteci gözüyle biz de bu koca ustayı ve kültür adamını tanıdık. Dört-beş yıl boyunca birlikte olduk ve programlarımızın konuğu oldu Sebahattin Bulut.
Oyunlarından tutunuz da Erzurum folkloru, kültürü ve sosyal yaşamı üzerine bir çok konuyu paylaştık TRT stüdyolarında.
Ortak bir projemiz vardı, başladığımız ama bitiremediğimiz…
Erzurum folklorunu, kültürünü, sosyal yaşamını kısa bölümler halinde oyunlaştırmak ve belgesel hale getirmek…
Olmadı, olamadı…
Bizim tanıdığımız ve dün akşam konuşmacılardan bir çoğunun da altını çizdiği bir özelliği vardı Sebahattin Ağabeyi’nin…
Erzurum Kültürünün yaşatılması hususunda hiç kimse onun kadar fedakar olamazdı belki… Seksen yıllık bir ömrün çok büyük bir bölümü bu uğurda harcandı ve karşılığında bir şey beklenmedi. O karşılık bence dün gece alındı, hıncahınç dolu bir salon ve yüzlerce elin alkışı…
Cumhuriyeti kuran şehrin yetiştirdiği , Cumhuriyet kuşağı insanı ; Atatürk ve Cumhuriyet aşığı Sebahattin Ağabeyi, doğumunun 83. Yılında yine önemli bir başlangıca imza attı.
O kayboldu, kayboluyor denilen, Beyaz atlarına binip gittiği zannedilen Erzurum Beyefendilerini ve gerçek anlamda Dadaşları bir araya topladı, bir kıvılcım çaktı…
İnsanlar bu şehrin kültürüne ve geleceğine sahip çıkacaklar.
Gerisi gelecek inşallah…
Rahmet ve dua ile… ALBAYRAK 06 NİSAN 2008’
***
Hani derler ya ‘Gün olur hayali cihan değer…’
2006 yılında kaybettiğimiz kültür ve folklor araştırmacısı, Halk Oyunları Derneğine uzun yıllar başkanlık etmiş ve emek vermiş , Erzurum Kültürünün yaşatıcısı Sebahattin Bulut ağabeyinin anma ilanı…
*
İlanı görünce, ölümünden iki yıl sonra Albayrak Gazetesinde yazdığım anma yazısı geldi aklıma… Dünya gaileleriyle uğraştığımız günümüzde istedim mi bu gailelerin dışına siz okuyucularla birlikte çıkalım ve dünde yaşananlara şöyle bir bakalım…
Bakın o kültür adamının ölümünün ikinci yılında neler yazmışız…
***
‘Erzurum’da dün gece duygulu, güzel ve bir o kadar da çok özel bir program icra edildi. Erzurum kültürünün ve folklorunun 60 yılına damgasını vurmuş bir isim dostları,öğrencileri ve Erzurumlular tarafından anıldı.
Bir Yayla Bulutu Sebahattin Ağabey, doğumunun 83. Yılında yad edildi.
Programın hazırlanmasında büyük emeği olan Hami Akbaba, açılışta “Amacımız , Dadaşlık ve Erzurumluluk ruhunun yeniden doğuşunu sağlamak, buna adım atmak ya da canlandırmak” dedi.
Galiba haklıydı…
*
Eskiden, bizim çocukluğumuzda, sosyal etkinliklere büyük bir heyecanla hazırlanılır, özel bir itina gösterilirdi. Gününden önce telaş başlar, aile fertleri en güzel elbiselerini giyer ve temsilin, ya da etkinliğin yolunu tutardı.
Gidilen yerde bütün tanıdıkları görmek mümkündü. Adeta genişletilmiş bir aile toplantısı gibi hemen herkes birbiriyle muhabbet eder, şakalaşır, hasret giderir…
Dün akşam Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda işte böyle bir görüntü vardı.
Erzurum’un hemen hemen bilinen, tanınan birçok entelektüel siması oradaydı. Üniversite camiasından iş dünyasına, bürokratından esnafına, mahallenin ekabirlerinden en gencine, gazeteci, yazar, sanatçı… Kısaca Erzurum’un her kesiminden herkes salondaydı…
Aileler çocuklarıyla birlikte katılmışlar, gençlerin böylesi bir anma gecesine ilgi göstermesi herkesi sevindirdi ve Erzurum’un geleceği adına umutlandırdı.
Dahası Erzurum dışından da konuklar vardı. Özellikle İstanbul’daki hemşeriler toplanıp gelmişti Sebahattin Ağabeyinin bu anma gecesine…
Dün gece Ticaret ve Sanayi Odasının toplantı salonunda konser yoktu. Kültürel bir etkinlik vardı ve 19.30 sularında başlayan program 22.00’ye kadar konuşmalarla sürdü. Bu süre içerisinde salonun doluluğu değişmedi.
Dün gece Erzurum’da tam bir Erzurum gecesi yaşandı.
Bunu da Sebahattin Bulut’a borçluyuz.
Hayatta olmamasına karşın 60 sene öncesinde olduğu gibi yine salonu doldurmayı başarmıştı.
*
Konuşmacılar onun bir çok özelliğini anlattı. Tiyatrodan tutun da, halk oyunlarına , oyun yazarlığına, yönetmenliğine, yazarlığına, dernekçiliğine kadar bir çok hasleti gündeme getirildi.
Serdar Bulut, oğul gözüyle babasını anlattı. Akranları yakın yaşı münasebetiyle ve küçük kardeş gözüyle Sebahattin Ağabeyi’yi anlattı. Oyunlarında rol alan talebeleri bu gözle anlattılar hocalarını…
*
Bir gazeteci gözüyle biz de bu koca ustayı ve kültür adamını tanıdık. Dört-beş yıl boyunca birlikte olduk ve programlarımızın konuğu oldu Sebahattin Bulut.
Oyunlarından tutunuz da Erzurum folkloru, kültürü ve sosyal yaşamı üzerine bir çok konuyu paylaştık TRT stüdyolarında.
Ortak bir projemiz vardı, başladığımız ama bitiremediğimiz…
Erzurum folklorunu, kültürünü, sosyal yaşamını kısa bölümler halinde oyunlaştırmak ve belgesel hale getirmek…
Olmadı, olamadı…
Bizim tanıdığımız ve dün akşam konuşmacılardan bir çoğunun da altını çizdiği bir özelliği vardı Sebahattin Ağabeyi’nin…
Erzurum Kültürünün yaşatılması hususunda hiç kimse onun kadar fedakar olamazdı belki… Seksen yıllık bir ömrün çok büyük bir bölümü bu uğurda harcandı ve karşılığında bir şey beklenmedi. O karşılık bence dün gece alındı, hıncahınç dolu bir salon ve yüzlerce elin alkışı…
Cumhuriyeti kuran şehrin yetiştirdiği , Cumhuriyet kuşağı insanı ; Atatürk ve Cumhuriyet aşığı Sebahattin Ağabeyi, doğumunun 83. Yılında yine önemli bir başlangıca imza attı.
O kayboldu, kayboluyor denilen, Beyaz atlarına binip gittiği zannedilen Erzurum Beyefendilerini ve gerçek anlamda Dadaşları bir araya topladı, bir kıvılcım çaktı…
İnsanlar bu şehrin kültürüne ve geleceğine sahip çıkacaklar.
Gerisi gelecek inşallah…
Rahmet ve dua ile… ALBAYRAK 06 NİSAN 2008’
***
Hani derler ya ‘Gün olur hayali cihan değer…’