
15 Temmuz darbe girişimin ardından ‘yeni kapı ruhu’ diyerek bugüne gelen AK Parti ve MHP’de dün itibari ile ipler kopmuş gibi görünüyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde gündeme getirdiği af isteğinin bir türlü kabul görmemesi ardından Danıştay’ın andımız kararı, iki partinin fikir ayrılıklarına temel neden gösterildi.
Geçtiğimiz hafta AK Parti kurmaylarından Bekir Bozdağ ile Devlet Bahçeli’nin sosyal medya üzerinden tartışması gözleri bu haftaki grup toplantılarına çevirmişti.
İlk hamle MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli köprüleri yıkarak, “ Yerel seçimlerde ittifak söz konusu değil ama Cumhur ittifakına devam” dedi. Bir süre sonra kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP ile yol ayrımlarına neden olan meseleleri uzunca izah edip Bekin Bozdağ’a sahip çıktı. Cumhur ittifakına helal getirmeyiz diyen Cumhurbaşkanı, “Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz” dedi.
İki liderden anladığımız; yerel seçim ittifakı şimdilik rafa kaldırıldı. Şimdilik diyorum çünkü siyasette 24 saatin bile uzun olduğu düşünüldüğünde seçimlere bu kadar zaman varken her şeyin değişmesi mümkün. Yaklaşık 8 aydır bu kadar badireyi göğüslemiş iki partinin, yaklaşan seçimleri riske atmayacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
Belki bugün ortalık toz duman olabilir ama bir süre sonra özellikle üç büyükşehirde MHP ile ittifak yapmak isteyen AK Parti’nin bu ortaklığı mutlak gözden geçireceğinin beklentisi hakim toplumda.
Diyelim ki bu ittifak olmadı ve yerel seçimlere her parti kendi adayı ile girdi. Muhalefet nasıl işleyecek. Erzurum’da MHP’nin adayı seçimleri almak için illaki AK Partili belediye başkanlarına yönelik muhalefet edecek. Seçmen, “İyi de bunlara siz zaten destek verdiniz” demeyecek mi? Ya da muhalefet ederken her iki parti liderinin ısrarla altını çizdikleri ‘Cumhur ittifakı’ yara almayacak mı?
Bu garip denklemi bugünden çözmek zor gibi duruyor. Ancak aklın yolu bir, ya tamamen kopuş ya da tamamen birleşme olması gerekir.
Yerel seçimde kavga genelde ise uzlaşı nasıl olacak? Partilerde durum ne bilmiyoruz ama seçmenin kafası karışık. Her iki partinin seçmeni ittifakın devam edeceğini, liderlerin tabanına yönelik çıkışlar yaptığını düşünüyor.
Yerel ile birlikte Cumhur ittifakı da biter mi? Yoksa tam tersi bu tartışma siyasi sıkışmanın gazını mı alır? Tüm bu soruların yanıtını ilerleyen tarihte göreceğiz.
Geçtiğimiz hafta AK Parti kurmaylarından Bekir Bozdağ ile Devlet Bahçeli’nin sosyal medya üzerinden tartışması gözleri bu haftaki grup toplantılarına çevirmişti.
İlk hamle MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli köprüleri yıkarak, “ Yerel seçimlerde ittifak söz konusu değil ama Cumhur ittifakına devam” dedi. Bir süre sonra kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP ile yol ayrımlarına neden olan meseleleri uzunca izah edip Bekin Bozdağ’a sahip çıktı. Cumhur ittifakına helal getirmeyiz diyen Cumhurbaşkanı, “Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz” dedi.
İki liderden anladığımız; yerel seçim ittifakı şimdilik rafa kaldırıldı. Şimdilik diyorum çünkü siyasette 24 saatin bile uzun olduğu düşünüldüğünde seçimlere bu kadar zaman varken her şeyin değişmesi mümkün. Yaklaşık 8 aydır bu kadar badireyi göğüslemiş iki partinin, yaklaşan seçimleri riske atmayacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değil.
Belki bugün ortalık toz duman olabilir ama bir süre sonra özellikle üç büyükşehirde MHP ile ittifak yapmak isteyen AK Parti’nin bu ortaklığı mutlak gözden geçireceğinin beklentisi hakim toplumda.
Diyelim ki bu ittifak olmadı ve yerel seçimlere her parti kendi adayı ile girdi. Muhalefet nasıl işleyecek. Erzurum’da MHP’nin adayı seçimleri almak için illaki AK Partili belediye başkanlarına yönelik muhalefet edecek. Seçmen, “İyi de bunlara siz zaten destek verdiniz” demeyecek mi? Ya da muhalefet ederken her iki parti liderinin ısrarla altını çizdikleri ‘Cumhur ittifakı’ yara almayacak mı?
Bu garip denklemi bugünden çözmek zor gibi duruyor. Ancak aklın yolu bir, ya tamamen kopuş ya da tamamen birleşme olması gerekir.
Yerel seçimde kavga genelde ise uzlaşı nasıl olacak? Partilerde durum ne bilmiyoruz ama seçmenin kafası karışık. Her iki partinin seçmeni ittifakın devam edeceğini, liderlerin tabanına yönelik çıkışlar yaptığını düşünüyor.
Yerel ile birlikte Cumhur ittifakı da biter mi? Yoksa tam tersi bu tartışma siyasi sıkışmanın gazını mı alır? Tüm bu soruların yanıtını ilerleyen tarihte göreceğiz.