Erzurum Atatürk Üniversitesinde "Biyoçeşitliliği Koruma Çalıştayı" yapıldı.
Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, üniversitenin Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen çalıştayın açılışında, kurum olarak biyoçeşitlilik konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı.
Üniversitelerinde, "Biyoçeşitlilik ve Bilim Müzesi"nin kurulum çalışmasının devam ettiğini ifade eden Çomaklı, biyoçeşitliliğin, gıda, su, ilaç, istikrarlı bir iklim ve ekonomik büyüme gibi pek çok şey için bağımlı olunan yaşam ağını oluşturan önemli bir konu olduğunu belirtti.
Türkiye'nin biyoçeşitlilikteki zenginliğini vurgulayan Çomaklı, şunları kaydetti:
"Ülke ekonomilerinin temel çarkları olan tıp, eczacılık, tarım, ormancılık, hayvancılık, balıkçılık ve turizm temel hammadde kaynağı olarak biyoçeşitliliğe bağımlıdır. Ülkemiz, Avrupa ve Asya arasında köprü konumunda olan büyük bir ülkedir ve biyoçeşitlilik yönünden zengin tür çeşitliliğine sahiptir. Biyoçeşitliliğin korunması gerekliliği dünyada en önemli gündem maddelerinden birisidir. Ülkemizin bu konudaki stratejik hedefleri, taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Birleşmiş Milletlerin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile Atatürk Üniversitesi'nin bilimsel birikimini bir araya getirmek için bir seri proje başlatmış durumdayız."
Üniversitenin vizyon projelerinden biri olan "Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi"nin önemine dikkati çeken Çomaklı, burasının sahip olduğu zengin, bilimsel koleksiyonları ve laboratuvarları ile bilim insanlarına, halka açık olacak sergileri ile de bilimin toplumla buluşturulmasında önemli katkılar sunacağını bildirdi.
Çalıştay çerçevesinde, eşsiz bir canlı çeşitliliğine sahip olan bölge için paydaşlarıyla beraber "neler yapabiliriz" ve "nasıl iş birlikleri geliştirebiliriz" gibi konuları konuşacaklarının belirten Çomaklı, emeği geçenlere teşekkür etti.
Jandarma karakolları da biyoçeşitlilik için görevde
Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Metin Düz de biyoçeşitliliği korumaya çok önem verdiklerini ve bunun için mücadele ettiklerini söyledi.
Jandarma Genel Komutanlığı'nın biyoçeşitlilik ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler veren Düz, Türkiye'nin coğrafi konumu itibariyle biyoçeşitlilik açısından Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında bir geçiş konumunda olduğunu aktardı.
Düz, Erzincan'dan Artvin'e kadar sorumluluk alanlarındaki 62 karakoldan sahada bizzat icra faaliyetinde bulunan jandarma personellerini çalıştaya davet ettiklerini belirterek, "Burada öğrendiklerini kendi karakollarına gittiklerinde diğer personelimize de anlatmak, öğretmek ve onlara danışmanlık yapmak üzere arkadaşlarımıza görev verdik." dedi.
Çalıştay, konuşmalarının ardından alanlarında uzman görevlilerin sunumlarıyla devam etti. AA
Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, üniversitenin Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen çalıştayın açılışında, kurum olarak biyoçeşitlilik konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı.
Üniversitelerinde, "Biyoçeşitlilik ve Bilim Müzesi"nin kurulum çalışmasının devam ettiğini ifade eden Çomaklı, biyoçeşitliliğin, gıda, su, ilaç, istikrarlı bir iklim ve ekonomik büyüme gibi pek çok şey için bağımlı olunan yaşam ağını oluşturan önemli bir konu olduğunu belirtti.
Türkiye'nin biyoçeşitlilikteki zenginliğini vurgulayan Çomaklı, şunları kaydetti:
"Ülke ekonomilerinin temel çarkları olan tıp, eczacılık, tarım, ormancılık, hayvancılık, balıkçılık ve turizm temel hammadde kaynağı olarak biyoçeşitliliğe bağımlıdır. Ülkemiz, Avrupa ve Asya arasında köprü konumunda olan büyük bir ülkedir ve biyoçeşitlilik yönünden zengin tür çeşitliliğine sahiptir. Biyoçeşitliliğin korunması gerekliliği dünyada en önemli gündem maddelerinden birisidir. Ülkemizin bu konudaki stratejik hedefleri, taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Birleşmiş Milletlerin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile Atatürk Üniversitesi'nin bilimsel birikimini bir araya getirmek için bir seri proje başlatmış durumdayız."
Üniversitenin vizyon projelerinden biri olan "Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi"nin önemine dikkati çeken Çomaklı, burasının sahip olduğu zengin, bilimsel koleksiyonları ve laboratuvarları ile bilim insanlarına, halka açık olacak sergileri ile de bilimin toplumla buluşturulmasında önemli katkılar sunacağını bildirdi.
Çalıştay çerçevesinde, eşsiz bir canlı çeşitliliğine sahip olan bölge için paydaşlarıyla beraber "neler yapabiliriz" ve "nasıl iş birlikleri geliştirebiliriz" gibi konuları konuşacaklarının belirten Çomaklı, emeği geçenlere teşekkür etti.
Jandarma karakolları da biyoçeşitlilik için görevde
Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Metin Düz de biyoçeşitliliği korumaya çok önem verdiklerini ve bunun için mücadele ettiklerini söyledi.
Jandarma Genel Komutanlığı'nın biyoçeşitlilik ile ilgili yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler veren Düz, Türkiye'nin coğrafi konumu itibariyle biyoçeşitlilik açısından Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında bir geçiş konumunda olduğunu aktardı.
Düz, Erzincan'dan Artvin'e kadar sorumluluk alanlarındaki 62 karakoldan sahada bizzat icra faaliyetinde bulunan jandarma personellerini çalıştaya davet ettiklerini belirterek, "Burada öğrendiklerini kendi karakollarına gittiklerinde diğer personelimize de anlatmak, öğretmek ve onlara danışmanlık yapmak üzere arkadaşlarımıza görev verdik." dedi.
Çalıştay, konuşmalarının ardından alanlarında uzman görevlilerin sunumlarıyla devam etti. AA