
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın iki yıldır yürüttüğü Erzurum, Erzincan, Kars Kış Turizm Koridoru Projesi kapsamında geliştirilen ‘Ski Silk Road’ (Kayak İpek Yolu) markası İstanbul’da tanıtıldı. İklim değişikliği nedeniyle Avrupa’nın kara hasret kalacağını söyleyen koordinatör Francesco Comotti, “Türkiye bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirecektir. Tüm Avrupa bu koridorda kayacak” dedi.
Onur SAĞSÖZ / ERZURUM
Doğu Anadolu Bölgesi’nin turizmdeki rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak Avrupa Birliği’nin de desteğiyle yürütülen ‘Erzurum, Erzincan, Kars Kış Turizm Koridoru Projesi’nde sona gelindi. Her üç kayak merkezini rekabet edebilir seviyeye getirmek, tanıtım ve pazarlamada ortak strateji belirlemesini sağlamak adına bir dizi çalışmanın yapıldığı projede ‘Ski Silk Road’ yani ‘Kayak İpek Yolu’ markası da oluşturuldu. Hem projenin son durumu hem de markanın tanıtımı yapmak amacıyla İstanbul Piont Odel’de düzenlenen ‘Road Show’ programına seyahat acentaları, tur operatörleri, yatırımcılar ve bölgedeki otellerin temsilcileri katıldı.
Potansiyel inanılmaz
Programın açıılış konuşmasını yapan Proje Genel Koordinatörü Francesco Comotti, bölgenin ‘inanılmaz’ bir potansiyeli olduğunu anımsattı. Her üç destinasyonun müşteri sayısını, otellerin yatak sayısını ve KOBİ’lerin iş hacminin artırılması gerektiğini kaydeden Comotti, “Bu projenin nihayi hedeflerinden biri de yeni müşteriler bulmak. Bunu sağlamak çok önemli. Buradaki ekonominin artırılması da bir diğer hedeflerimizden biri. Projenin başından şimdiye kadar önemli bir mesafe kat ettiğimizi söylemek istiyorum. Tüm bunlarla birlikte bölgenin tartışılmaz bir potansiyeli var ve son yıllarda yaşanan iklim değişikliği özellikle Avrupa ülkelerini kış turizmi anlamında olumsuz etkiliyor” dedi.

Kara hasret kalacaklar
Avrupa’daki çok önemli ve ünlü destinasyonlar iklim değişikliği nedeniyle önemli sorunlar yaşadığını dile getiren Comotti, şunları söyledi. “Bu durum Türkiye ve Doğu Anadolu Bölgesi için ciddi bir avantaj oluşturuyor. Burada hem yüksek irtifa hem de iklim etkileyici bir durumda. Ayrıca bölgenin kültür turizmi ve gastronomi açısından da önemli avantajları bulunuyor. Türkiye’de çok sayıda kayak merkezi var ve ciddi anlamda programlar geliştiriliyor. Ancak kayakçı sayısı çok sınırlı ki bu sadece nüfusun yüzde biri. Haliyle bu kayak merkezlerini doldurmak için yurt dışından yararlanmak gerekiyor. Biz burada hem iç talebi hem de yurt dışından gelen müşterilerin sayısını artırmak istiyoruz. Bilinmeli ki Dünya’daki kayakçılar yeni tecrübeler edinmek istiyorlar ve Erzurum, Erzincan ve Kars’ın bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmesini sağlamalıyız. Ancak önemli olan önce kendi ürünümüzü tanımak, ne, nasıl olduğunu anlamak ve ürüne göre pazar aramak. Çok açık söylüyorum bu koridorun tamamı bizi diğer rakiplerimize göre eşsiz kılacak bir potansiyele sahip. Bu projenin hayat bulmasında katkılarını esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkürlerimi iletmek istiyorum.”
‘Kayak İpek Yolu’ çatısı
Turizm uzmanı Alex Andrei de proje kapsamında geliştirilen ‘Ski Silk Road’ markasının üç destinasyonu birleştirdiğini ve aynı çatı altında uluslararası pisayasa sunmak için önemli bir çalışma olduğunu söyledi. Türkiye’de çok ciddi bir yaz turizmi olduğunu ancak kış turizmi için aynı şeyin söylenemeyeceğini ifade eden eden Andreis turizmde çeşitliliği artırmanın projenin hedeflerinden biri olduğunu kaydetti.
Alplerden daha avantajlı
Andrei, şöyle devam etti. “Projeyle bu üç nokta arasında ciddi bir iletişim sağlanabilirse iş hacmi ve istihdamın artırılması kaçınılmaz olacaktır. Biz iyi organize edilmiş bir turizm hedefliyoruz. Hemen belirtmeliyim ki bu üç destinasyonunun çok ciddi bir potansiyeli var ve yurt dışından gelecek olan insanlar için büyük avantajları bulunuyor. Şimdi bu bölgeyi Alplerle kıyasladığımızda bölgenin çok ciddi avantaj teşkil ediyor. Öncelikle havalimanı kayak merkezine çok uzak. Ancak Erzurum’da havalimanı kayak merkezine 15 dakikalık bir mesafede. Bununla birlikte yeni bir markamız var, ‘Ski Silk Road’ yani bu üç destinasyonu birleştirecek bir ifade ‘Kayak İpek Yolu’ her üç lokasyonu aynı çatı altında uluslararası pisayasa sunmak için önemli bir çalışma oldu. Bölgenin bir diğer avantajı da iklim değişikliği... 7-8 yıl içinde Avrupa’da kar olmayacağını verilere bakarak söylemek mümkün. İşte bu Türkiye için büyük bir fırsat.”
Onur SAĞSÖZ / ERZURUM

Potansiyel inanılmaz
Programın açıılış konuşmasını yapan Proje Genel Koordinatörü Francesco Comotti, bölgenin ‘inanılmaz’ bir potansiyeli olduğunu anımsattı. Her üç destinasyonun müşteri sayısını, otellerin yatak sayısını ve KOBİ’lerin iş hacminin artırılması gerektiğini kaydeden Comotti, “Bu projenin nihayi hedeflerinden biri de yeni müşteriler bulmak. Bunu sağlamak çok önemli. Buradaki ekonominin artırılması da bir diğer hedeflerimizden biri. Projenin başından şimdiye kadar önemli bir mesafe kat ettiğimizi söylemek istiyorum. Tüm bunlarla birlikte bölgenin tartışılmaz bir potansiyeli var ve son yıllarda yaşanan iklim değişikliği özellikle Avrupa ülkelerini kış turizmi anlamında olumsuz etkiliyor” dedi.

Kara hasret kalacaklar
Avrupa’daki çok önemli ve ünlü destinasyonlar iklim değişikliği nedeniyle önemli sorunlar yaşadığını dile getiren Comotti, şunları söyledi. “Bu durum Türkiye ve Doğu Anadolu Bölgesi için ciddi bir avantaj oluşturuyor. Burada hem yüksek irtifa hem de iklim etkileyici bir durumda. Ayrıca bölgenin kültür turizmi ve gastronomi açısından da önemli avantajları bulunuyor. Türkiye’de çok sayıda kayak merkezi var ve ciddi anlamda programlar geliştiriliyor. Ancak kayakçı sayısı çok sınırlı ki bu sadece nüfusun yüzde biri. Haliyle bu kayak merkezlerini doldurmak için yurt dışından yararlanmak gerekiyor. Biz burada hem iç talebi hem de yurt dışından gelen müşterilerin sayısını artırmak istiyoruz. Bilinmeli ki Dünya’daki kayakçılar yeni tecrübeler edinmek istiyorlar ve Erzurum, Erzincan ve Kars’ın bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmesini sağlamalıyız. Ancak önemli olan önce kendi ürünümüzü tanımak, ne, nasıl olduğunu anlamak ve ürüne göre pazar aramak. Çok açık söylüyorum bu koridorun tamamı bizi diğer rakiplerimize göre eşsiz kılacak bir potansiyele sahip. Bu projenin hayat bulmasında katkılarını esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkürlerimi iletmek istiyorum.”

Turizm uzmanı Alex Andrei de proje kapsamında geliştirilen ‘Ski Silk Road’ markasının üç destinasyonu birleştirdiğini ve aynı çatı altında uluslararası pisayasa sunmak için önemli bir çalışma olduğunu söyledi. Türkiye’de çok ciddi bir yaz turizmi olduğunu ancak kış turizmi için aynı şeyin söylenemeyeceğini ifade eden eden Andreis turizmde çeşitliliği artırmanın projenin hedeflerinden biri olduğunu kaydetti.
Alplerden daha avantajlı
Andrei, şöyle devam etti. “Projeyle bu üç nokta arasında ciddi bir iletişim sağlanabilirse iş hacmi ve istihdamın artırılması kaçınılmaz olacaktır. Biz iyi organize edilmiş bir turizm hedefliyoruz. Hemen belirtmeliyim ki bu üç destinasyonunun çok ciddi bir potansiyeli var ve yurt dışından gelecek olan insanlar için büyük avantajları bulunuyor. Şimdi bu bölgeyi Alplerle kıyasladığımızda bölgenin çok ciddi avantaj teşkil ediyor. Öncelikle havalimanı kayak merkezine çok uzak. Ancak Erzurum’da havalimanı kayak merkezine 15 dakikalık bir mesafede. Bununla birlikte yeni bir markamız var, ‘Ski Silk Road’ yani bu üç destinasyonu birleştirecek bir ifade ‘Kayak İpek Yolu’ her üç lokasyonu aynı çatı altında uluslararası pisayasa sunmak için önemli bir çalışma oldu. Bölgenin bir diğer avantajı da iklim değişikliği... 7-8 yıl içinde Avrupa’da kar olmayacağını verilere bakarak söylemek mümkün. İşte bu Türkiye için büyük bir fırsat.”