İşte 3 ayların anlatıldığı 5 Ocak tarihli Cuma hutbesi…
Muhterem Müslümanlar!
Rahmet mevsiminin esintileriyle yine huzura kavuşacak gönüllerimiz. Mümin yürekleri şenlendirmek için bir kez daha geliyor üç aylar. Bu sene de yaklaştı özlemle beklenen kavuşma vakti. Hissedilmeye başlandı şimdiden, Receb ayının bereketi, Şaban ayının rahmeti, Ramazan-ı şerifin mağfireti. Dillerimizde, Peygamber Efendimiz (sas)’in bizlere öğrettiği şu dua: “Allah’ım! Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bize yardım eyle!”[1]
Aziz Müminler!
Önümüzdeki Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece, üç ayların birincisi olan Receb ayına kavuşacağız inşallah. Bu mübarek aylara Regaib Gecesiyle hoş geldin diyeceğiz. Rağbetimizin yalnızca Allah’a ve Resûlü’ne olması gerektiğini yeniden hatırlayacağız.
Bu müstesna aylara bizleri yaklaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun. Bu kutlu günleri nasıl idrak edeceğimizi bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına salât ve selam olsun. Regaib Gecesi ve üç aylar hepimiz için şimdiden mübarek olsun.
Değerli Müslümanlar!
Üç aylar, Cenabıhakk’ın ikram ve ihsanını müminlerin üzerine sağanak sağanak yağdırdığı rahmet ve mağfiret iklimidir. Yaratılış gayemizi tekrar tekrar tefekkür ettiğimiz, kulluk ahdimizi gözden geçirdiğimiz bereketli bir zaman dilimidir. Üç aylar, kimi zaman hırs ve tamahla kirlettiğimiz zihin ve gönüllerimizi yeniden tertemiz etme fırsatı sunar bizlere. Bütün varlığımızla Allah’a sığınma, hata ve günahlarımızdan pişmanlık duyup çokça tövbe etmemiz gerektiğini hatırlatır bizlere. Yüce Rabbimizin bu husustaki daveti gayet açıktır: “Ey iman edenler! İçtenlikle Allah’a tövbe edin. Umulur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlerine koyar...”[2]
Kıymetli Müminler!
Rabbimizin af ve mağfiret kapısı her daim ardına kadar açıktır. Öyleyse, üç ayları vesile bilerek iman, ibadet ve güzel ahlakla bu kapıdan içeri girelim. Rabbimizin lütuf ve inayeti müminlerin üzerinedir. Öyleyse, hayır ve hasenatımızı çoğaltarak mağdur, mazlum ve ihtiyaç sahiplerini gözetelim. Rabbimizin rahmet ve merhameti bütün kâinatı kuşatmıştır. Öyleyse, kin, haset ve düşmanlıkları bir tarafa bırakarak muhabbet ve kardeşliğimizi pekiştirelim.
Aziz Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam’a göre, ibadet ve taatler yalnızca belli gün ve gecelere mahsus değildir. Rabbimizin rızasını kazanmak için her ânımız değerlidir. Cenâb-ı Hak, وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ “Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et.”[3] diye buyurmaktadır. Öyleyse iki cihan saadetine nail olmak için imanla, ihlasla, samimiyet ve takvayla dolu bir ömür geçirelim. Dünyevileşme ve bencillikle kararmaya yüz tutan kalplerimizi, ibadetlerle aydınlatmaya çaba gösterelim. Nasuh tövbelerimizle hata ve günahlarımız için Rabbimizden bağışlanma dileyelim. Başta Filistin olmak üzere dünyanın birçok yerindeki zulüm ve şiddetin son bulması, mazlumların yüzlerinin gülmesi için ortaya koyduğumuz asil duruşumuzu sürdürelim.
Kıymetli Müminler!
Yaklaşık bir asır evvel kahraman ecdadımızdan on binlercesi vatan ve mukaddesat uğruna Allahuekber dağlarında şehadete yürüdü. Başta Sarıkamış şehitleri olmak üzere istiklal ve istikbalimiz için canlarını feda eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Yüce Rabbimiz, her karış toprağı şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulan cennet vatanımızı payidar, mazlum ve mağdurların umudu aziz milletimizi bahtiyar eylesin.
Cavit Emre ŞEN