Erzurumlu kadınlara yönelik sözleri ile tepkilere neden olan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Demet Say Kömeç’in ardından gözler şehrin tek özel hastanesi olan Buhara’ya çevrildi.
Buhara Hastanesi yönetiminin yasaları hiçe sayarak ameliyathanesini özel doktorlara kiralamadığı ortaya çıktı. Yıllarca aynı hastanede Kadın Doğum Uzmanı olarak çalışan mobbing gördüğü için istifa eden Doç. Dr. Zeynep Kamalak ve kadın doktorlar, hastalarını Iğdır, Bingöl, Ankara ve İstanbul’da ameliyat ettiklerini açıkladılar. ‘Gücümüz bunlara yetmedi’ diyen ve şehirden gitmeye hazırlanan Erzurumlu kadın doktorlar, yaşadıklarını Sevda Güneş’e anlattı.
Erzurumlu kadınlara yönelik açıklamaları ile tüm şimşekleri üzerine çeken Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Demet Say Kömeç’in ardından gözler resmi olarak eşine ait olan şehrin tek özel sağlık kuruluşu Buhara Hastanesi’ne çevrildi. Kent genelinde ikinci bir özel hastane isteği yüksek sesle dillendirilirken, yıllardır tek olmanın avantajını yaşayan hastanenin, kadın doktorlara mobbing uygulayarak kanunen yapması gereken yükümlülükleri yerine getirmediği iddia edildi. Hastane yönetiminin keyfi uygulamaları nedeni ile özel muayene olan vatandaşların mecburen şehir dışında operasyon geçirdikleri ortaya çıktı. Doktorlar kangrene dönüşen sorunlarını Pusula Gazetesi Genel Koordinatörü Sevda Güneş’e anlattı.
Hakkımı mahkemede arıyorum
Sekiz yıl Buhara Hastanesi’nde Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Zeynep Kamalak, hem hastane yönetiminin hem de meslektaşı Dr. Demet’ten mobbing gördüğünü söyledi. Kendi özel muayenesini açan Kamalak, yasal hakkı olmasına rağmen Buhara Hastanesinin ameliyathanesini kiralayamadığı için haksız rekabeti dava konusu yaparak hakkını Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinde aradığını anlattı.
Kadının kadına mobbingini yaşadım
Erzurum’un o tarihte Doçent unvanına sahip tek kadın doğum uzmanı olan Dr. Zeynep Kamalak, kendi şehrinde uğradığı haksızlığı şöyle dile getirdi:
8 yıl Buhara Hastanesinde görev yaptım. Her zaman hasta popilasyonu fazla olan bir hekim oldum. Hastane sahibi Serdar Kömeç ile abi kardeş ilişkimiz vardı. Ancak eşi Demet Hanım tarafından sayısız kez mobingge uğradım, 6 kez istifa ettim. Her seferinde Serdar Bey tarafından ikna edildim. İlerleyen zamanlarda baskının dozu arttı. Odam ve sekreterim elimden alındı. Demet Hanım açıkça yüzüme ‘seni rahatsız edeceğim, hastane benim değil mi’ dedi. Artık dayanılmaz sıkıntılar ortaya çıktı. Hastane yönetimi özel bir sözleşme dayatınca kendi muayenehanemi açarak ayrıldım. Sorunlar bitti sandım ama aksine daha da arttı.
Erzurum’da tek hastane olduğu için kentte kaç özel muayenehane açarsanız açın yolununuz Buhara’ya çıkar.
Hastalarımın cerrahi operasyonları için Buhara Hastanesinin ameliyathanesini kanuni olarak kullanma talebinde bulundum. Çünkü Sağlık Bakanlığının özel hastaneler yönetmeliği nettir. 1219 sayılı kanunun 12. Maddesi, özel hastanelerin mesleğini serbest olarak icra eden hekimler, hastalarının teşhis ve tedavisi bu hastanelerde yapabilir hükmü vardır. Yani ücretini öder o hastanenin ameliyathanesinde yapabilirsiniz. Bana ve üç kadın hekime bu hakkı tanımadılar. Akla hayale gelmez sebepler sundular. Sonunda ‘hastane benim değil mi vermiyorum’ dediler. Hakkımı aramak için her yolu denedim. Sonunda dava açtım, davam devam ediyor.
Cerrahlığımız elimizden alınıyor
Dokuz ay boyunca gebe olan hastamı takip ediyorum. Doğum ve sezeryan zorunlu olarak Buhara’da yapılıyor. Hastamı kabul ediyorlar ama beni hastaneye sokmuyorlar. Üstelik bu konuda mağdur olan bir tek ben değilim. Bir çok doktor arkadaşım aynı durumda. Sağlık Bakanlığı’na, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve siyasilere başvurduk ama hiçbir sonuç elde edemedik.
Benim cerrahlığım elimden alınıyor. Kendi memleketimde mesleki zulme uğruyorum. Elazığ’a hasta götürüp operasyon yapmak zorunda kalıyorum. Bunları bize neden yaşatıyorlar anlamakta güçlük çekiyorum. Bu nedenlerden dolayı bende kendi şehrimden gideceğim. Ama açtığım davayı kazanacağım. Biliyorum, belki benim derdime derman olmaz ama diğer meslektaşlarım hiç değilse benden sonra bu sıkıntıyı çekmez.
Özel bir hastane şart
Koca şehir tek bir hastanenin umuduna kalmış. Keyifleri nasıl isterse öyle davranıyorlar. Neden siyasiler sesimize kulak vermiyor? Eğer başka bir hastane olsa bunlar tekelleşebilir mi? Profesyonellikten uzak yasa tanımaz hale gelir mi? Dağdaki gelip bağdakini kovabilir mi? Hangi Anadolu kentti bunu kabul eder ki bizde edelim. Mücadelemi sonuna kadar kanuni olarak devam ettireceğim.
Kadın olduğum için kapılar kapandı!
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Zeynep Elif Yeşilyurt’ta tıpkı Zeynep Kamalak’ın akıbetine uğramış. 12 yıllık hekim Yeşilyurt, muayenehane açar açmaz Buhara Hastanesinin kapısını çalmış. Bundan sonra yaşadıklarını Dr. Yeşilyurt şöyle ifade ediyor:
Hastane Başhekimi Hulki Aşır Bey ile görüşmeye gittim. O anı hiç hatırlamak istemiyorum. Hemen kestirip attı. Bana uzmanlık alanımı, hasta portföyümü, neler yapabildiğimi, hangi işlemlere hakim olduğumu dahi sormadan. Ameliyathaneyi veremeyeceklerini, yönetimin kendi doktorları dışında hiç kimseye vermeme kararı aldığını iddia etti. Oysa benim şartlarımda başka bir erkek hekim arkadaşımız ameliyathaneyi kullanıyordu. Bu durumu sorunca, “Onun sözleşmesi yılsonunda bitecek. O yabancı değil benim arkadaşım. Eğer yönetim karar verirse ücretin miktarını biz belirleriz. Malum tek hastaneyiz. Doluluk oranımız yüksek” dedi. Kapıyı öyle bir kapattı ki bana göre kadın hekim olmam zaten kafadan onlar için ret kararı için geçerli bir durumdu.
Ameliyatları yakın illerde yapıyorum
Cerrahi işlem gerektiren hastalarımı Ağrı, Bingöl ve Muş gibi yakın illere götürüyorum. Düştüğümüz duruma bakar mısınız, kendi şehrimde bu yapılıyor bize. Gitmediğimiz yer başvurmadığımız kurum kalmadı, ama sonuç yok. Buhara’yı kimler koruyor, kolluyor bilmiyorum. Ama bize yapılan zulüm ortada, onların keyfe keder durumları da ortada. Benim bu şartlara dayanma gücüm yok. Ben de tası tarağı toplayıp mecburen gideceğim.
Büyükşehirlere gidiyorum
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selma Denktaş Kuduban’da Ameliyathane mağdurlarından. İki yıl Buhara Hastanesi ile çalışan Dr. Kuduban, hastanenin hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmesini feshettiğini açıkladı. Hastane yönetiminin yasalara aykırı hareket etmesinin yanında kişi ayrımı yaptığını da savundu Kuduban, yaşanan sıkıntıları şöyle aktardı.
Ben bu şehrin evladıyım, burası benim vatanım. Ben vatanıma şehrime hizmet için varım. Buhara Hastanesi Sağlık Bakanlığına bağlı bir hastane, haliyle bakanlığın belirlediği yasa ve yönetmeliğe tabii.
Ben bu hastane ile 2 yıl çalıştım, kendi doktorlarından daha yüksek ücretler ödedim. Bir ay önce haber verdiler ve hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmem feshedildi. Tanıdığım ve sevdiğim başka bir doktor arkadaşımla çalışıyorlar. Yani özetle insanlar arasında da ayrım söz konusu. Ciddi bir mobbinge maruz kaldık. Ben hastalarımı İstanbul ve Ankara’ya götürüyorum. Bunun ne kadar zor bir durum olduğunu bir düşünün.
İkinci bir hastane şart
Erzurum’a özel ikinci bir hastane şart, neticede tek bir özel hastane var. Benim ameliyathanelerim dolu diyerek sizi geri çevirebiliyorlar. Bu mümkün değil zira günün her saatinde cerrahi müdahale yapılabilir. Ama bize net olarak söylenen, “ Size burayı sürekli tahsis edersem hastanemdeki doktorlar da ayrılıp özel muayenehane açar” tezi oldu.
Türkiye’nin her yerinden hastam var
Kimse kusura bakmasın ama ben estetik alanında işini en iyi yapan doktorlardan biriyim. Türkiye’nin birçok ilinden hastam var. Ama bu kadar iyi işler yapıp cerrahi olarak hastanızı başka bir ile taşımak, Erzurumlu bir hekim olarak bana ve hastalarıma zor geliyor. Birçok arkadaşım hakkını aradı sonuç alamadı. Ben de bundan dolayı hiçbir yere başvurmadım. Eşim de KBB uzmanı, oda ben de diğer doktor arkadaşlarım gibi hastalarımızı başka illerde ameliyat ediyoruz.