
Vali Aydoğdu mesajında şu ifadelere yer verdi: "Bugün, 13 Mart 1992’de Erzincan’da yaşanan büyük depremin yıl dönümü. O gece, şehir karanlığa gömüldü, sokaklarda feryatlar yankılandı, umutlar enkaz altında kaldı. 6.8 büyüklüğündeki sarsıntı, yüzlerce canımızı aldı, binlerce insanımızı evsiz bıraktı ve hepimize bir gerçeği bir kez daha hatırlattı: Biz, depremlerle yaşamak zorunda olan bir coğrafyanın insanlarıyız.
Erzincan nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, tarihiyle, kültürüyle, bereketli toprakları ve insanının mertliğiyle bilinen kadim bir şehir. Ancak ne yazık ki doğanın sert yüzüyle de defalarca karşılaşmış bir kent. 1939’da yaşanan o büyük felaketin yaralarını sararken 1992’de bir kez daha sınandı. Fakat Erzincan insanı, her seferinde ayağa kalkmayı bildi.
Bugün, kaybettiklerimizi rahmetle ve duayla anarken onların hatırasına sahip çıkmanın en doğru yolunun bilinçli ve hazırlıklı olmak olduğunu biliyoruz. Depremin değil, ihmalkârlığın ve tedbirsizliğin can aldığı bir dünyada yaşıyoruz. Unutmamalıyız ki sağlam binalar inşa etmek, depremle yaşama kültürünü benimsemek ve bilinçli nesiller yetiştirmek bir tercih değil, zorunluluktur.
Bu topraklarda acılar tekrar etmesin, canlarımız enkaz altında kalmasın diye geçmişten ders almalı, şehirlerimizi güvenli hale getirmeliyiz. Erzincan ve ülkemizin dört bir yanı için; bilinç, tedbir ve dayanışmayla geleceğe daha sağlam adımlar atalım.
Bu duygu ve düşüncelerle, 1992 Erzincan Depremi’nde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz. Unutmadık, unutmayacağız."
İHA
Erzincan nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, tarihiyle, kültürüyle, bereketli toprakları ve insanının mertliğiyle bilinen kadim bir şehir. Ancak ne yazık ki doğanın sert yüzüyle de defalarca karşılaşmış bir kent. 1939’da yaşanan o büyük felaketin yaralarını sararken 1992’de bir kez daha sınandı. Fakat Erzincan insanı, her seferinde ayağa kalkmayı bildi.
Bugün, kaybettiklerimizi rahmetle ve duayla anarken onların hatırasına sahip çıkmanın en doğru yolunun bilinçli ve hazırlıklı olmak olduğunu biliyoruz. Depremin değil, ihmalkârlığın ve tedbirsizliğin can aldığı bir dünyada yaşıyoruz. Unutmamalıyız ki sağlam binalar inşa etmek, depremle yaşama kültürünü benimsemek ve bilinçli nesiller yetiştirmek bir tercih değil, zorunluluktur.

Bu duygu ve düşüncelerle, 1992 Erzincan Depremi’nde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz. Unutmadık, unutmayacağız."

Depremlerden hiç ders almadık. Hala çok katlı yapılar yapılmaya devam ediyor. Tarım arazileri, fay hatları imara açılıyor. Yetkililer birileri ölünce denetim yapıyor. Para için insanları güneş görmeyen lüks tabut evlere mahküm ediyorlar.