Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’un 98’inci yıl dönümü Erzurum’da Havuzbaşı Atatürk Anıtı’nın önünde düzenlenen törenle kutlandı.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum Valisi Okay Memiş, Kolordu Komutan Vekili Hava Savunma Albay Erbil Işın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in çelenk sunumu gerçekleştirdiği törene kurum amirleri ve gaziler katıldı.
Koronavirüs salgınının gölgesinde geçen kutlama törenleri Erzurum Havuzbaşı’nda bulunan Atatürk Anıtı’nda gerçekleştirildi. Çelenk sunumlarının ardından İstiklal Marşı okundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı okundu. Mesajda şu ifadelere yer verildi; “Bugün, milletçe ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimizle birlikte Büyük Zafer'in 98. yıl dönümüne kavuşmanın heyecanı içindeyiz. Ülkemizdeki ve dünyanın dört bir yanındaki vatandaşlarımın 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı gönülden tebrik ediyorum. 1919 yılında Samsun'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile kesin ve kalıcı bir zafere ulaşmıştır.
30 Ağustos zaferiyle bu toprakların ezeli ve ebedi vatanımız olduğu tüm dünyaya bir kez daha ilan edilmiştir. Bu zafer, tarihe gömülmek istenen bir milletin küllerinden doğuşunun, şahlanışının, tarih sahnesine yeniden çıkışının ilanıdır. Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesi bugün de devam etmektedir. Doğu Akdeniz'den ülkemizi dışlamaya çalışanlarla, bir asır önce vatanımızı işgale yeltenenlerin aynı müstevliler olması elbette tesadüf değildir. Milletimiz nasıl yokluk ve imkânsızlığa rağmen kurtuluş mücadelesini zafere taşımışsa, bugün de Mavi Vatan'daki Sevr heveslerini ve hamlelerini boşa çıkarmakta asla tereddüt göstermeyecektir. Bu husustaki irademizden ve zafere olan sarsılmaz inancımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu düşüncelerle Cumhuriyetimizin banisi, Büyük Taarruz'un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyorum. Bin yıldır bu vatanı korumak için hayatlarını feda etmiş tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlıklı, huzurlu ömürler diliyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun."
Şehit ruhları cumhuriyetin muhafızlarıdır
Törende konuşma yapan Muharip Gaziler Derneği Erzurum Şube Başkanı Salih Mesci bir Mehmetçiğin hikayesini şu sözlerle anlattı; “31 Ağustos günü, büyük zaferin ertesi günü baş komutan Gazi Mustafa Kemal Paşa muharebe sahasını gezerken bir Mehmetçiğin yaralanıp çukurda üzeri toprakla örtülmüş olmasına rağmen dışarıda kalan kolu ile sancağını sımsıkı tutmaya devam ettiğini görmüş ve savaştan sonra asker anısına dikilecek anıt için bunun sembol olmasını emretmiştir. 30 Ağustos 1924 günü anıtın temeli olayın geçtiği yerde Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından bir konuşma ile atılır. Konuşmanın bir yerinde Gazi şöyle der; ‘Bu sahada atan Türk kanları, bu semada uçuşmakta olan şehit ruhları devlet ve cumhuriyetimizin edebi muhafızlarıdır. Bu anıt Türk vatanına göz dikeceklere, Türk’ün 30 Ağustos günündeki ateşini ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır.’
Canımızı vermeye hazırız
Tank Binbaşı Nevzat Durmaz ise Erzurum Kongresi’ne değinerek, “Bu zafer Türk vatanını işgal ve Türk’ü esir etme hayalini gerçekleştirmeye çalışan Türklere karşı ya istiklal ya ölüm parolası ile yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün ve ona yürekten bağlı olan Türk milletinin inanç ve azminin zaferidir. Bu zaferle Türk ordusu milletiyle beraber dünyaya Türk esir edilemez ve Anadolu işgal edilemez mesajını vermiş, Türk’ün gücünün ne demek olduğunu bir kez daha kanıtlamış, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutulmaz bir ders vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı ile başlayan Kurtuluş Savaşı’nda Amasya’dan sonra 3 Temmuz 1919 günü Erzurum’a gelmiştir. Savunma bilincinin en keskin ortaya çıktığı bölgelerden biri Erzurum’dur. Erzurum Kongresi ile ulusal sınırlar içinde vatanın bir bütün ve Doğu Anadolu illerinin de bu bütünün ayrılmaz bir parçası olduğu tüm dünyaya haykırılmıştır. 23 Ağustos 1920 Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar Türk birliklerimiz 22 gün süren savaşla düşmanı yıpratmış ve bir yıl hazırlığa müteakip 26 Ağustos 1922’de taarruza geçmiştir. Bu taarruz 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanmıştır. Esaret altında yaşamaktansa bağımsızlık uğruna ölmeyi tercih eden Erzurum’un kahraman halkı da binlerce vatan evladıyla İstiklal savaşına katılmıştır. Milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mensubu olan bizler bu milletten aldığımız güç ve kuvvetle, atalarımızın emaneti olan Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları ile güçlü ordumuzun bize miras bıraktığı, şehit kanları ile sulanmış aziz vatan topraklarını korumaya, bu uğurda dün olduğu gibi bugün de canımızı vermeye hazırız” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum Valisi Okay Memiş, Kolordu Komutan Vekili Hava Savunma Albay Erbil Işın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in çelenk sunumu gerçekleştirdiği törene kurum amirleri ve gaziler katıldı.
Koronavirüs salgınının gölgesinde geçen kutlama törenleri Erzurum Havuzbaşı’nda bulunan Atatürk Anıtı’nda gerçekleştirildi. Çelenk sunumlarının ardından İstiklal Marşı okundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı okundu. Mesajda şu ifadelere yer verildi; “Bugün, milletçe ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimizle birlikte Büyük Zafer'in 98. yıl dönümüne kavuşmanın heyecanı içindeyiz. Ülkemizdeki ve dünyanın dört bir yanındaki vatandaşlarımın 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı gönülden tebrik ediyorum. 1919 yılında Samsun'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde başlatılan kurtuluş mücadelesi, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile kesin ve kalıcı bir zafere ulaşmıştır.
30 Ağustos zaferiyle bu toprakların ezeli ve ebedi vatanımız olduğu tüm dünyaya bir kez daha ilan edilmiştir. Bu zafer, tarihe gömülmek istenen bir milletin küllerinden doğuşunun, şahlanışının, tarih sahnesine yeniden çıkışının ilanıdır. Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesi bugün de devam etmektedir. Doğu Akdeniz'den ülkemizi dışlamaya çalışanlarla, bir asır önce vatanımızı işgale yeltenenlerin aynı müstevliler olması elbette tesadüf değildir. Milletimiz nasıl yokluk ve imkânsızlığa rağmen kurtuluş mücadelesini zafere taşımışsa, bugün de Mavi Vatan'daki Sevr heveslerini ve hamlelerini boşa çıkarmakta asla tereddüt göstermeyecektir. Bu husustaki irademizden ve zafere olan sarsılmaz inancımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu düşüncelerle Cumhuriyetimizin banisi, Büyük Taarruz'un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle yâd ediyorum. Bin yıldır bu vatanı korumak için hayatlarını feda etmiş tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlıklı, huzurlu ömürler diliyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun."
Şehit ruhları cumhuriyetin muhafızlarıdır
Törende konuşma yapan Muharip Gaziler Derneği Erzurum Şube Başkanı Salih Mesci bir Mehmetçiğin hikayesini şu sözlerle anlattı; “31 Ağustos günü, büyük zaferin ertesi günü baş komutan Gazi Mustafa Kemal Paşa muharebe sahasını gezerken bir Mehmetçiğin yaralanıp çukurda üzeri toprakla örtülmüş olmasına rağmen dışarıda kalan kolu ile sancağını sımsıkı tutmaya devam ettiğini görmüş ve savaştan sonra asker anısına dikilecek anıt için bunun sembol olmasını emretmiştir. 30 Ağustos 1924 günü anıtın temeli olayın geçtiği yerde Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından bir konuşma ile atılır. Konuşmanın bir yerinde Gazi şöyle der; ‘Bu sahada atan Türk kanları, bu semada uçuşmakta olan şehit ruhları devlet ve cumhuriyetimizin edebi muhafızlarıdır. Bu anıt Türk vatanına göz dikeceklere, Türk’ün 30 Ağustos günündeki ateşini ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır.’
Canımızı vermeye hazırız
Tank Binbaşı Nevzat Durmaz ise Erzurum Kongresi’ne değinerek, “Bu zafer Türk vatanını işgal ve Türk’ü esir etme hayalini gerçekleştirmeye çalışan Türklere karşı ya istiklal ya ölüm parolası ile yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün ve ona yürekten bağlı olan Türk milletinin inanç ve azminin zaferidir. Bu zaferle Türk ordusu milletiyle beraber dünyaya Türk esir edilemez ve Anadolu işgal edilemez mesajını vermiş, Türk’ün gücünün ne demek olduğunu bir kez daha kanıtlamış, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutulmaz bir ders vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı ile başlayan Kurtuluş Savaşı’nda Amasya’dan sonra 3 Temmuz 1919 günü Erzurum’a gelmiştir. Savunma bilincinin en keskin ortaya çıktığı bölgelerden biri Erzurum’dur. Erzurum Kongresi ile ulusal sınırlar içinde vatanın bir bütün ve Doğu Anadolu illerinin de bu bütünün ayrılmaz bir parçası olduğu tüm dünyaya haykırılmıştır. 23 Ağustos 1920 Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar Türk birliklerimiz 22 gün süren savaşla düşmanı yıpratmış ve bir yıl hazırlığa müteakip 26 Ağustos 1922’de taarruza geçmiştir. Bu taarruz 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanmıştır. Esaret altında yaşamaktansa bağımsızlık uğruna ölmeyi tercih eden Erzurum’un kahraman halkı da binlerce vatan evladıyla İstiklal savaşına katılmıştır. Milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mensubu olan bizler bu milletten aldığımız güç ve kuvvetle, atalarımızın emaneti olan Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları ile güçlü ordumuzun bize miras bıraktığı, şehit kanları ile sulanmış aziz vatan topraklarını korumaya, bu uğurda dün olduğu gibi bugün de canımızı vermeye hazırız” dedi.