Hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisi Erzurum il kongresi yapıldı. Bugüne kadar atama yoluyla il başkanı belirleyen parti, ilk kez çekişmeli bir yarışa sahne oldu. Belki de çok uzunca süreden beri ilk kez basın CHP kongresine ilgi gösterdi.
Bunun nedeni elbette CHP’nin ana muhalefet partisi olması değildi. Zira bu şehirde il başkanlığı binası var mı, il başkanı kim bilinmiyordu. Yani partinin Erzurum teşkilatı o kadar yok hükmündeydi.
CHP’nin aylardır bu kadar konuşulmasının tek nedeni partiye taze kan getiren, daha önce Erzurum Milletvekili adayı olan meslektaşımız Gazeteci Orhan Bozkurt’tun il başkanlığına aday olmasıydı. Gelin görün ki toplumun gündemine giren kongre, skandal görüntülerle son buldu.
Mevcut Başkan Bülent Oğuz ve Orhan Bozkurt’un yarıştığı kongreye demokrasi değil, dağ kanunları damga vurdu.
Eşi Merve Bozkurt ile kürsüye çıkan Orhan Bozkurt, bir grubun saldırısına uğradı. Bir anda kongre salonu karıştı, kısa süreli arbede yaşandı.
Ana muhalefet partisinin il kongresinde yaşananlar, her daim demokrasiyi dilinden düşürmeyen CHP’nin demokratlığının sadece dilde olduğunu gösterdi.
Üstelik tüm bunlar Divan Başkanı CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban’ın gözü önünde yaşandı.
Her daim adaletten bahseden CHP’nin bu nahoş duruma karşı nasıl tavır takınacağını bekleyip göreceğiz.
Ehrama dair
Bu tür tartışmalar her daim yaşanmıştır. Dün ‘cağ kebap bizim’ diyen Artvin’in ardından bu kez Bayburt’un ehram çıkışı tartışmalara neden oldu.
Hızır idi yunus idi derken geçiyor ömür...
Bu tartışmalara bakış açım hep aynı olmuştur. Ehramın, cağ kebabının, çecil peynirin kimin olduğu önemli değildir. Kimin bunları ekonomiye dönüştürdüğü önemlidir. Ehramın yerel ekonomiye ne kattığının değeri vardır.
Türkiye’de ünlü Fasulyeci Hüsrev’in fasulyesinin İspir’e ait olduğunu kaç kişi biliyordur acaba!
Yenidünya düzeninde gerçek budur.
Bunun nedeni elbette CHP’nin ana muhalefet partisi olması değildi. Zira bu şehirde il başkanlığı binası var mı, il başkanı kim bilinmiyordu. Yani partinin Erzurum teşkilatı o kadar yok hükmündeydi.
CHP’nin aylardır bu kadar konuşulmasının tek nedeni partiye taze kan getiren, daha önce Erzurum Milletvekili adayı olan meslektaşımız Gazeteci Orhan Bozkurt’tun il başkanlığına aday olmasıydı. Gelin görün ki toplumun gündemine giren kongre, skandal görüntülerle son buldu.
Mevcut Başkan Bülent Oğuz ve Orhan Bozkurt’un yarıştığı kongreye demokrasi değil, dağ kanunları damga vurdu.
Eşi Merve Bozkurt ile kürsüye çıkan Orhan Bozkurt, bir grubun saldırısına uğradı. Bir anda kongre salonu karıştı, kısa süreli arbede yaşandı.
Ana muhalefet partisinin il kongresinde yaşananlar, her daim demokrasiyi dilinden düşürmeyen CHP’nin demokratlığının sadece dilde olduğunu gösterdi.
Üstelik tüm bunlar Divan Başkanı CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban’ın gözü önünde yaşandı.
Her daim adaletten bahseden CHP’nin bu nahoş duruma karşı nasıl tavır takınacağını bekleyip göreceğiz.
Ehrama dair
Bu tür tartışmalar her daim yaşanmıştır. Dün ‘cağ kebap bizim’ diyen Artvin’in ardından bu kez Bayburt’un ehram çıkışı tartışmalara neden oldu.
Hızır idi yunus idi derken geçiyor ömür...
Bu tartışmalara bakış açım hep aynı olmuştur. Ehramın, cağ kebabının, çecil peynirin kimin olduğu önemli değildir. Kimin bunları ekonomiye dönüştürdüğü önemlidir. Ehramın yerel ekonomiye ne kattığının değeri vardır.
Türkiye’de ünlü Fasulyeci Hüsrev’in fasulyesinin İspir’e ait olduğunu kaç kişi biliyordur acaba!
Yenidünya düzeninde gerçek budur.