Hemşehrimiz Kemani Telhüner’in meşhur torunu!
Ne yalan söyleyeyim, Necati Bölükbaşı’nın başkanlığı döneminde ERVAK onun için anma töreni yaptı da adını ilk öyle duymuştum Kemani Haydar Telhüner’in.
Erzurumlu bu ünlü bestekar ve saz sanatçısı Kemani Haydar Telhüner’i o sayede tanımış ve bu önemli sanat adamı ile hemşehri olmanın onurunu yaşadım hep.
Mezarı İstanbul’da olan ve ‘’Geceler yarim oldu’ türküsünün de kaynak kişisi olduğunu çok sonraları öğrendiğim Haydar Telhüner’in Erzurum’da bir yakınının olup olmadığını da hep merak eder dururdum.
Hele şükür geçenlerde ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Zafer Algöz’ün yeni çıkan ‘Haşırt Dı Bilekbord’ kitabını okurken buldum bir yakınını!
Ve doğrusu çok şaşırdım,çok!
Meğer o Telhüner, o Zafer Algöz’ün dedesiymiş.
Bir diğer ifadeyle Cem Yılmaz ile oynadığı Yahşi Batı ve GORA Filmlerinde olduğu gibi bir zamanlar Kurtlar Vadisi dizisinde de rol alan Zafer Algöz de Erzurumlu ve bizim hemşehrimizmiş.
Baba tarafı Erzurum, anne tarafı Karslı olduğunu açıklayan Zafer Algöz, kitabında babasının babası Kemani Telhüner’in dedesi olmasından gurur duyduğunu da kaydediyor.
Diğer taraftan, tiyatro ve sinema meraklıları için Zafer Algöz’ün ‘Haşırt Dı Bilekbord’ kitabı okunmaya değer bir eser, söylemeliyim.
Sadri Alışık, Ayhan Işık, Zeki Müren, Öztürk Serengil, Ajda Pekkan, Can Gürzap, Münir Özkul, Ecder Akışık, Müşfik Kenter, Savaş Dinçel ve Cem Yılmaz gibi ünlü sinema ve tiyatro sanatçıları ile yaşadığı anıları kitabında paylaşan Zafer Algöz’ün oyunculuğundan sonra yazı diline de hayran kalacağınıza inanıyorum.
Hazar’a Vali jesti!
Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, EYOF’da sürat pateninde 1000 metrede ülkemize gümüş madalya kazandıran Hazar Karagöl’ü ödüllendirdi. Ali Azizoğlu, beraberinde Buz Pateni Federasyon Başkanı Ahmet Hamdi Gürbüz ve Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil olduğu halde kendisini ziyarete gelen milli sporcu Hazar Karagöl’ü, elde ettiği başarıdan dolayı kutladı. EYOF’un açılışında Türk sporcularının olduğu kafilenin önünde bayrağımızı da taşıma onurunu yaşayan Hazar’ın bu başarısını es geçmeyen Vali, Hazar’ı Vakko’ya gönderdi, tepeden tırnağa kadar giyindirdi. Hazar, antrenörü Zeynep Nazlı Erkılıç ile gittiği mağazada istediği takım elbiseyi giyerken Vali’ye bu jestinden ötürü teşekkür etti. 18 yaşındaki milli sürat patenci, altın alamadığına yandığını belirtti ve ‘’Keşke 500 ve 1500 metrede daha dikkatli olsaydım, o mesafelerde de madalya alsaydım’’ diye konuştu.
KAHVE İYİ GELDİ!
Sürat Pateninde Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran Hazar Karagöl ile Ayaküstü Kahve’ye yorgunluk kahvesi içmeye gittik. EYOF sürense doğru dürüst uyku uyuyamadığını ve çok yorulduğunu belirten Hazar, işletmeci İlker ağabeyinin hazırlattığı özel kahvenin kendisine iyi geldiğini söyledi. Bu arada Hazar’dan, katılacağı ilk olimpiyatta madalyanın renginin sarı olması isteğimi de iletmeyi ihmal etmedim!
Artık daha fazla parfüm kullanıyoruz!
Erzurum’da faaliyet gösteren Duru Kozmetik’in sahibi ve Lorial ana baş bayii Mustafa Yıkıcı ile deodorant sektörünü konuşuyorum. O’na Doğu bölgesinde parfüm ve deodorant kullanımının ne seviyede olduğunu soruyorum. Herşeyden önce başta Erzurum olmak üzere Erzincan, Kars, Ardahan, Ağrı ve Iğdır’da geçen yıllara oranla parfüm ve deodorant kullanımının arttığına işaret ediyor. Müşterilerinin çoğunluğunun kadınlar olduğuna dikkat çekiyor. Bu bölgenin ülke genelinde kozmetikte aldığı payın yüzde 3,5 seviyesinde olduğunu kaydediyor. Nüfusu itibariyle de en çok parfümün kullanıldığı ilin de Erzurum olduğunu belirtiyor.
Bu olsa olsa stadcık olur!
Bu hafta sonunda İstanbul'da dev bir maç var. BB Erzurumspor ile İstanbulspor, çok önemli bir maça çıkacak ve 3 puanı alan tarafın PTT ligine bir adım daha yaklaştığını göreceğiz. Grubun en çok iddialı iki takımının arasındaki bu maça sanıyorum sadece İstanbul ve bölgedeki Erzurumlular değil, Erzurum’dan da çok sayıda taraftar gidecek. Gidecek gitmesine ama acaba stadı alacak mı onca insanı. Bizim Nurullah Pala uyandırdı beni, ‘hele İstanbul’un stadına bir bak’ diye. İnternetten baktım, stad demeye bir şahit lazım! Stad değil, sanki de stadcık! 4 bin 200 seyirci kapasiteli olduğu yetmezmiş gibi bir de tek tarafı tribünlü! Şimdiden beni bir merak aldı. İstanbulspor’un maçlarını oynadığı bu stad Erzurum’a yetmez, onlara nasıl yetecek? Dilerim İstanbulspor yönetimi hasılatı gerekçe göstererek bu önemli maçın daha fazla seyirci tarafından izlenmesi için daha büyük bir stadı ister! İnşallah öyle olur, yoksa Bahçelievler’de ki bu stad bu haliyle Erzurum seyircinin dişinin kovuğuna bile girmez!
İşte gönlümüzde taht kuran o efsane Valimiz!
Hani uzun zamandır göremediğiniz eski bir akrabanızın, arkadaşınızın yıllar sonra resmini gördüğünüzde heyecanlanırsınız ya, benimki de öyle bir şey oldu. Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu, küt küt attı valla! Halen İstanbul’da bir hastanede görev yapan Kapatılan eski Numune Hastanesi Başhekimi Dr.Selçuk Bozhalil’in facebook’da ki paylaşımından gördüm eski Valimiz Recep Birsin Özen’i! Efsane valimizi! Nasıl da yaşlanmış, iyice aklara karışmış ama yine şık görünüyor! Zaten o tanıdığımızda da bir İstanbul beyefendisiydi. Eşi Gülay hanım da tam bir hanımefendiydi. Nihat Baştak’dan sonra gazeteciliğe başladığımda tanıdığım ikinci Valiydi o. Daha önce de mevzusu olmuş, Erzurum’un iz bırakan iyi valilerinden birisi olduğunu söylemiştim. Sanıyorum ben gibi Erzurum’da tanıyan herkeste de ona karşı illa ki bir sevgi ve saygı vardır. Çünkü o 30 yıl filan oldu Erzurum’dan gideli ama hoş bir sada bıraktı, öyle gitti. Tanıyanlar açısından söylüyorum bugün Erzurum’da Recep Birsin Özen’den rahatsız olan bir Allah’ın kulu tahmin etmem ki ola. Sosyal, kültürel kalkınma anlamında büyük hizmetleri olan ve yatırım noktasında Erzurum’da geceli-gündüzlü bir çalışma sergileyerek gönüllerde taht kuran o Recep Birsin Özen, biz basın mensuplarına bazen baba, bazen de akraba gibiydi. Sadece bana değil tabi, o dönem sahadaki bütün gazeteciler için öyleydi. Hangi arkadaşıma sorarsanız sorun, ballandıra ballandıra anlatırlar onu. O’nu ne kadar çok sevdiğimi ve de özlediğimi 30 yıl sonra gördüğümde daha iyi anladım. İnşallah maç için İstanbul’a hafta sonu gittiğimde illa ki eski valimiz ile buluşacak ve ellerinden öpmek için fırsat kollayacağım.
Kızak kayanlara açık davet!
Sanırım MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın’ı sosyal medyada kızak kayarken çekilen fotoğrafını görenler, ‘Olsa da biz de kaysak’ diye içinden geçirmişler, eski çocukluk günlerine dönmüşlerdir. Fotoğrafta da zaten Kamil Aydın’ın keyifli hali inanlara o düşünceyi doğurtur gibiydi. Peki, Kamil hoca gittiği Tortum’da kızak buldu da kaydı, Erzurum merkezde insanlar istese de kızak kayabilir mi? Bu sorunun cevabını uzun süre İzcilik İl temsilciliği yapan ve izci denilince akla gelen sevgili arkadaşımız Özcan Işık verdi. Işık, ‘’Göğüs Hastanesi’nin arkasındaki İzci evi’mizde hem çoğu kişinin kayacağı sayıda kızak ve hem de parkur var. İsteyenler bizimle irtibata geçsin ve günün hangi saatinde olursa olsun lider izcilerimiz eşliğinde kızak kaydıralım. Zaten ‘Erzurum kızak kayıyor’ diye üzerinde çalıştığımız kapsamlı bir projeyi de hayatiyete geçirme niyetindeyiz’’ dedi. Önemle duyurulur.
BASINA YILDIZLI OFİS!
Atatürk Üniversitesi’nin yeni yönetimini kutlarım. Basın mensupları için rektörlük binasında öyle güzel bir çalışma ofisi kurmuşlar ki, alkışa değer. İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Cüneyt Korkut’un başkanlığındaki Basın Bürosu, Atatürk Üniversitesi ile ilgili çalışma yapmak isteyen basın mensuplarını düşünmüş ve rahat çalışmalarını sağlamak için güzel bir adım atmış. Rektör Prof.Dr.Ömer Çomaklı’yı, basın için bu değerli ve de önemli çalışmasından dolayı kutluyorum.