Türkiye’de özellikle son yıllarda çiftçiden alınan ürün ile marketlerde satılan ürünlerde fahiş fiyat artışı söz konusu. Tarladan 2 TL’ye alınan ürün araya aracılar ve marketlerin de girmesiyle en az 7-8 kat pahalıya satılıyor. Bu durumda bazı çiftçiler mağdur oluyor. Yakutiye Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım piyasa şartları, yüksek fiyatlar, çiftçi desteklemeleri ve üretici hakları hakkında açıklamalarda bulundu.
‘Piyasada denge unsuru oluşturulmalı’
Devletin yapması gerekenin piyasa şartlarını iyileştirmek ve piyasa istikrarını sağlamak olduğunu ifade eden Yıldırım, “Et, süt, arpa, buğday, mısır gibi her türlü tarımsal ürünlerde devletten beklentimiz, bizi piyasa şartlarına ezdirmemesi. Bugün ülke genelinde, her tarafta tarım ürünleri ile tarladaki fiyatı ve üreticiye ulaşan fiyat arasında çok büyük bir makas var. Tarlada üzümün kilosu 5-7 TL arasında iken, markette 45-60 TL arasında değişiyor. Domatesin kilosu tarlada 2-3 TL iken, markette 25-30 TL arasında satılıyor. Biz, özellikle bu dengesizliklerin giderilmesini, piyasa şartlarının iyileştirilmesini ve piyasada bir denge unsurunun oluşturulmasını istiyoruz. Ürünlerimizin tarlada kıymetlendirilmesini istiyoruz. Devletten beklentimiz, üretici, çiftçi, köylü, besici ve bu işle uğraşan her kesimin paydaşlarının beklentisi piyasa şartlarının dengede tutulmasıdır. Hem üretici hem de tüketici açısından bir denge sağlanmalıdır. Üretici, ürününü değerinde değerlendiremiyor. Tüketiciler ise, üreticinin değerinde değerlendiremediği ürünü tarladaki fiyatının 7-8 kat fazlasına almak durumunda kalıyor. Devletten arzumuz, Ticaret Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı'nın denetlemeleri arttırması, piyasa dengesini ve şartlarını iyileştirmesidir” ifadelerini kullandı.
‘Piyasa şartları düzenlenmeli’
Devletin hibe desteği sağlamak yerine piyasa şartlarının düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Denetleme mekanizmalarının iyi çalışması gerekiyor. Yani, bir analiz yapılmalı ki çiftçinin bir dönüm arpa veya buğday tarlasında ne kadar masraf ettiği, sezon sonunda ne elde edebildiği ve bu ürünü piyasada kaç liradan değerlendirebildiği görülebilsin. Bu yüzden piyasa şartları şu anda istediğimizin çok altında. Bundan dolayı diyebiliriz ki çiftçi alın terinin hakkını tam olarak alamıyor. Bu yıl, iklim şartları mevsim normallerinde seyretti. İlkbaharın yağışları iyiydi, hasat zamanı ürün iyi derecede gerçekleşti. Ancak, piyasa şartlarında problem var. Şu anda arpa ve buğdayın alım dönemi. Ortalama 8 TL’den buğdayın kilosu alınırken, fırında 200 gramlık bir ekmek 9 TL. Mazotun litresi ise 45 TL. Bu durumu göz önünde bulundurduğumuzda, çiftçinin kesinlikle hakkını alamadığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
Ali Kaya
Üretici küstürülmemeli.Konu gerek siyasette gerekse kamuoyunda manşet olmalıdır.Tarım ve hayvancılıkta sorunun kök sebeplerine inip çözüm yolları aranmalıdır. Taşa tohum atsan yeşeren bi coğrafyada darı ambarında aç kalan tavuk gibiyiz.
Çiftçi emeğini çekip yetiştiriyor parası olan bedava alıp 20 katına satıyor çiftçi yok olmaya mahkum kaldı Allah çiftçiye sabır versin
Bu yüzden çiftçiler birleşmeli. Kendi ürününü kendi satmalı. Yada devlet dönüm başına değil, ürün başına teşvik vermeli. Devlet çiftçi ne üretiyorsa almalı. Halka 1. elden kendi satmalı. Böylece üreticide tüketicide mağdur olmaz. Çiftçinin pazar kaygısı, ürün elimde kalır derdi olmaz. Böylece ürünler israf olmaz. Tüketicide, üreticide, devlette kazanır. Aradaki komisyoncularda çifçinin emeğini, tüketicinin parasını sömürememiş our.