MHP Lideri Devlet Bahçeli, aslında bugüne kadar parti ile Ülkü Ocaklarının ele geçirilme hareketlerine her zaman engel oldu. Çok konuşmayan, ketumluğuyla dikkat çeken Bahçeli, son olarak FETÖ’nün teklifini getiren bir akademisyen ile görüşmesini paylaşmıştı.
FETÖ, MHP ve Ülkü Ocaklarını hep istedi ama asla ele geçiremedi. Elbette bu kendisi için değildi! Kurulacak Amerikan Turan’ı için gerekliydi. Devlet Bahçeli, partiyi ve Ülkü Ocaklarını bugüne kadar korumayı ve milli çıkarların yanında tutmayı başardı. Türkiye’nin Ankara’dan yönetilmeye başlamasıyla birlikte her milli politikanın da en büyük destekçisi oldular.
Hedefte olmalarının bu cinayet veya ortaya koyulan başka oyunlar ile bir ilgisi olduğunu neden düşünmek zorundayız?!
Çünkü;
- ABD ardından AB ülkelerinin Ülkü Ocakları'nı 'Terör Örgütü' listesine almalarının altında aynı zamanda, Türkiye'nin PKK-PYD terör örgütlerine yönelik Suriye'deki operasyonları, Karabağ zaferinde Türkiye'nin rolü yatmaktadır.
- Sinan Ateş suikastını sahiplenenlerin başını Kemal Kılıçdaroğlu'nun çekiyor olması mazlumun yanında olma ilkesi mi yoksa Ülkü Ocakları ve MHP'ye yönelik 2019'da temelleri atılan projenin Türkiye'deki yüklenicilerinden birisi olmasıyla mı ilgili?
Yıl 2014, aylardan Eylül. ABD New-York'ta kısa adı CEP olan 'Aşırılıkla Mücadele Projesi' adı altında bir sözde Sivil Toplum Kuruluşu faaliyete geçti. Kuruluşun CEO'luğunu Mark Wallace yaparken Frances Townsend ve Joseph Lieberman kurucuları oldu
-Projenin yönetim kademesini doğrudan Neoconlarla ilişkili olan bu isimler oluştururken, projenin finans ayağını oluşturan isim ise ABD'nin en önemli Yahudi Milyarderlerinden ve PKK-PYD sözcülüğü yapan 'Kürtler İçin Adalet' platformunun kurucu başkanı olan Thomas S. Kaplan oldu.
-Thomas Kaplan finansörlüğünde, Wallace, Lieberman ve Townsend yönetiminde faaliyet yürüten CEP, Eylül 2021'de Dina Titus tarafından Ülkü Ocakları ve MHP hakkında ABD Temsilciler Meclisine sunduğu yasa teklifinin hemen ardından bir rapor hazırladı.
-Ülkü Ocakları'nı MHP'nin sözde 'Silahlı Kanadı' olarak nitelendirilen raporda, Devlet Bahçeli, sözde 'Terör Örgütü' kabul ettikleri Ülkü Ocaklarının lideri olarak yansıtılırken Mehmet Ağca, Musa Çelebi, Abdullah Çatlı, Alaattin Çakıcı gibi isimlere yer verildi.
-Raporda Sinan Ateş olayıyla ismi ilişkilendirilmek istenen, eski Ülkü Ocakları Başkanı ve MHP Milletvekili Olcay Kılavuz da var. Kılavuz'un Ateş suikastıyla ilişkisi var mı yok mu bunu soruşturma ortaya çıkaracak ama Neoconların hedefinde olması önemli bir detay.
-Kısa adı CEP olan ve Ülkü Ocakları'nı 'Terör Örgütü' ilan etmek için lobi çalışması yapan kuruluşu asıl önemli kılan bir başka kuruluş ise Haziran 2021'de ABD de kurulan 'Türk Demokrasi Projesi'. Haziran 2021'de kurulan derneğin yönetim kadrosu ve finansörü de aynı isimler.
-FETÖ'cü eski polis Süleyman Özeren, firari CHP'li Aykan Erdemir, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, CFR Üyesi Norm Roule gibi isimler Haziran 2021'de kurulan bu derneğe dahil edilen yeni isimler olurken derneğin amacıysa 2023'te Erdoğan'ı devirmek olarak açıklandı.
FETÖ, MHP ve Ülkü Ocaklarını hep istedi ama asla ele geçiremedi. Elbette bu kendisi için değildi! Kurulacak Amerikan Turan’ı için gerekliydi. Devlet Bahçeli, partiyi ve Ülkü Ocaklarını bugüne kadar korumayı ve milli çıkarların yanında tutmayı başardı. Türkiye’nin Ankara’dan yönetilmeye başlamasıyla birlikte her milli politikanın da en büyük destekçisi oldular.
Hedefte olmalarının bu cinayet veya ortaya koyulan başka oyunlar ile bir ilgisi olduğunu neden düşünmek zorundayız?!
Çünkü;
- ABD ardından AB ülkelerinin Ülkü Ocakları'nı 'Terör Örgütü' listesine almalarının altında aynı zamanda, Türkiye'nin PKK-PYD terör örgütlerine yönelik Suriye'deki operasyonları, Karabağ zaferinde Türkiye'nin rolü yatmaktadır.
- Sinan Ateş suikastını sahiplenenlerin başını Kemal Kılıçdaroğlu'nun çekiyor olması mazlumun yanında olma ilkesi mi yoksa Ülkü Ocakları ve MHP'ye yönelik 2019'da temelleri atılan projenin Türkiye'deki yüklenicilerinden birisi olmasıyla mı ilgili?
Yıl 2014, aylardan Eylül. ABD New-York'ta kısa adı CEP olan 'Aşırılıkla Mücadele Projesi' adı altında bir sözde Sivil Toplum Kuruluşu faaliyete geçti. Kuruluşun CEO'luğunu Mark Wallace yaparken Frances Townsend ve Joseph Lieberman kurucuları oldu
-Projenin yönetim kademesini doğrudan Neoconlarla ilişkili olan bu isimler oluştururken, projenin finans ayağını oluşturan isim ise ABD'nin en önemli Yahudi Milyarderlerinden ve PKK-PYD sözcülüğü yapan 'Kürtler İçin Adalet' platformunun kurucu başkanı olan Thomas S. Kaplan oldu.
-Thomas Kaplan finansörlüğünde, Wallace, Lieberman ve Townsend yönetiminde faaliyet yürüten CEP, Eylül 2021'de Dina Titus tarafından Ülkü Ocakları ve MHP hakkında ABD Temsilciler Meclisine sunduğu yasa teklifinin hemen ardından bir rapor hazırladı.
-Ülkü Ocakları'nı MHP'nin sözde 'Silahlı Kanadı' olarak nitelendirilen raporda, Devlet Bahçeli, sözde 'Terör Örgütü' kabul ettikleri Ülkü Ocaklarının lideri olarak yansıtılırken Mehmet Ağca, Musa Çelebi, Abdullah Çatlı, Alaattin Çakıcı gibi isimlere yer verildi.
-Raporda Sinan Ateş olayıyla ismi ilişkilendirilmek istenen, eski Ülkü Ocakları Başkanı ve MHP Milletvekili Olcay Kılavuz da var. Kılavuz'un Ateş suikastıyla ilişkisi var mı yok mu bunu soruşturma ortaya çıkaracak ama Neoconların hedefinde olması önemli bir detay.
-Kısa adı CEP olan ve Ülkü Ocakları'nı 'Terör Örgütü' ilan etmek için lobi çalışması yapan kuruluşu asıl önemli kılan bir başka kuruluş ise Haziran 2021'de ABD de kurulan 'Türk Demokrasi Projesi'. Haziran 2021'de kurulan derneğin yönetim kadrosu ve finansörü de aynı isimler.
-FETÖ'cü eski polis Süleyman Özeren, firari CHP'li Aykan Erdemir, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, CFR Üyesi Norm Roule gibi isimler Haziran 2021'de kurulan bu derneğe dahil edilen yeni isimler olurken derneğin amacıysa 2023'te Erdoğan'ı devirmek olarak açıklandı.