Son günlerde Cumhur İttifakı’na yönelik çeşitli fikirler beyan edilirken, Ak Parti veya MHP’ye dair ilginç çıkarımlar ortaya atılıyor. Nereden çıktı bu tartışmalar denilen gelişmeleri, Erdoğan’ın seçim sonrası ‘Türkiye ittifakı’ açıklamasına bağlamaya çalışıyorlar. Öküz altında buzağı arama görevi bir kesim tarafından yürütülüyor.
Bu kesimlere göre, MHP ile ittifak Erdoğan’a zarar vermektedir. Bahçeli, birçok konuda ön almaktadır ve Erdoğan’a siyaset alanı bırakmamaktadır. Kabine değişimi için 1 yıllık süre ölçü değildir beyanında bulunan Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın önünü tıkamaktadır. Yine MHP ve Bahçeli’nin duruşu Kürt kökenli vatandaşı rahatsız etmektedir.
Bu tartışmanın öne çıkan isimleri arasında Ak Parti’de yer alamayan birçok isim, Bülent Arınç gibi siyasi kökenlilerin yanı sıra N. Bengisu Karaca, Kemal Öztürk, Nevzat Çiçek ve bir dizi gazeteci aydın tipleri yer alıyor. İddia ve arzu MHP’nin Erdoğan’ın arkasında duruyor olması aslında zararlı.
Sebep; sebeple ilgili açık beyan bulunmuyor. Ağızdan çıkan baklayı birleştirmek gerekiyor. Ayrıca bu kesimlerin MHP yerine İYİ Partinin ittifaka dahli olabilir söylemi gıcık veya kılçık değerinde. Diyarbakır Analarının evlat çaresizliklerini de bu bağlamda değerlendirmek isteyen aynı kesimler, daha büyük bir ittifakın yararlı olacağı, Erdoğan’ın CHP ile işbirliğine gitmesinin faydalı olacağı, hatta Belediye Başkanları toplantısının bunun bir adımı olduğunu dahi öne sürmekteler.
Sipariş dışarıdan mı?
Türkiye’yi çözüm sürecine taşıyan Heiko Wimmen ile Uluslararası Kriz Grubu’nun çalışmalarını Sözcü yazarı Aytunç Erkin köşesinde vermiş. Belli ki, yeni bir süreç çabası var. Uluslararası Kriz Grubu, Heiko Wimmen “sürecin başlaması için de PKK'nın tek taraflı ateşkes yapması gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “… Kandil'den bunun muhtemel olduğuna dair işaretler de var. Türkiye'nin kabul edeceğine dair işaretler ise o kadar net değil. ABD, Kürt ortaklarını bu yönde hareket etmeleri için uyarmalı. Batılı ortakları ve NATO müttefikleri de Ankara'ya olumlu yanıt vermeleri için baskı yapmalı.” Heiko Wimmen'in röportajından kısa bir özeti okudunuz!
Peki kim bu ICG?
Yönetiminde, ‘Darbelerin mimarı' George Soros, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz gibi isimlerin olduğu ICG'de, Mütevelli Heyeti Başkanlığını ABD Dışişleri eski Müsteşarı Thomas R. Pickering yapıyor.
Anlaşılan o ki; yeni bir çözüm süreci için dışarıdan sipariş alınmış. Milletin hazırlanması için içeride birilerinin çabaları var.
Ey millet, uyanık ol yine bir zoka yutturma oyunu oynanacak!.
Bu kesimlere göre, MHP ile ittifak Erdoğan’a zarar vermektedir. Bahçeli, birçok konuda ön almaktadır ve Erdoğan’a siyaset alanı bırakmamaktadır. Kabine değişimi için 1 yıllık süre ölçü değildir beyanında bulunan Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın önünü tıkamaktadır. Yine MHP ve Bahçeli’nin duruşu Kürt kökenli vatandaşı rahatsız etmektedir.
Bu tartışmanın öne çıkan isimleri arasında Ak Parti’de yer alamayan birçok isim, Bülent Arınç gibi siyasi kökenlilerin yanı sıra N. Bengisu Karaca, Kemal Öztürk, Nevzat Çiçek ve bir dizi gazeteci aydın tipleri yer alıyor. İddia ve arzu MHP’nin Erdoğan’ın arkasında duruyor olması aslında zararlı.
Sebep; sebeple ilgili açık beyan bulunmuyor. Ağızdan çıkan baklayı birleştirmek gerekiyor. Ayrıca bu kesimlerin MHP yerine İYİ Partinin ittifaka dahli olabilir söylemi gıcık veya kılçık değerinde. Diyarbakır Analarının evlat çaresizliklerini de bu bağlamda değerlendirmek isteyen aynı kesimler, daha büyük bir ittifakın yararlı olacağı, Erdoğan’ın CHP ile işbirliğine gitmesinin faydalı olacağı, hatta Belediye Başkanları toplantısının bunun bir adımı olduğunu dahi öne sürmekteler.
Sipariş dışarıdan mı?
Türkiye’yi çözüm sürecine taşıyan Heiko Wimmen ile Uluslararası Kriz Grubu’nun çalışmalarını Sözcü yazarı Aytunç Erkin köşesinde vermiş. Belli ki, yeni bir süreç çabası var. Uluslararası Kriz Grubu, Heiko Wimmen “sürecin başlaması için de PKK'nın tek taraflı ateşkes yapması gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “… Kandil'den bunun muhtemel olduğuna dair işaretler de var. Türkiye'nin kabul edeceğine dair işaretler ise o kadar net değil. ABD, Kürt ortaklarını bu yönde hareket etmeleri için uyarmalı. Batılı ortakları ve NATO müttefikleri de Ankara'ya olumlu yanıt vermeleri için baskı yapmalı.” Heiko Wimmen'in röportajından kısa bir özeti okudunuz!
Peki kim bu ICG?
Yönetiminde, ‘Darbelerin mimarı' George Soros, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz gibi isimlerin olduğu ICG'de, Mütevelli Heyeti Başkanlığını ABD Dışişleri eski Müsteşarı Thomas R. Pickering yapıyor.
Anlaşılan o ki; yeni bir çözüm süreci için dışarıdan sipariş alınmış. Milletin hazırlanması için içeride birilerinin çabaları var.
Ey millet, uyanık ol yine bir zoka yutturma oyunu oynanacak!.