ERZURUM'da çeşitli tarihlerde geçirdikleri kazalar nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum kalan gençler, Türkiye'nin ilk Tekerlekli Sandalye Curling Milli Takımı'nı oluşturdu. Curling ile hayatlarına renk katan 1'i kadın toplam 4 sporcu, Türkiye'yi yurt dışında da başarıyla temsil etti.
Milli curlingciler, merkez Yakutiye İlçesi'nin Mecidiye Mahallesi'nde, 2011 Kış Oyunları için 9 milyon liraya yaptırılan ve Türkiye'de başka örneği bulunmayan Erzurum Curling Arena'da çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'de yeni bir branş olan curling sporunun büyük ilgi gördüğünü söyleyen Milli Takım Antrenörü Fatih Işık, Erzurum'da birçok kulüp kurulduğunu söyledi. Haftada 6 saat çalıştıklarını belirten Işık, "Bedensel engelli sporcuları turnuvalara hazır hale getirmek için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürüyor. Türkiye'de engelli bir başka takım olmadığı için sporcularımız yurtdışındaki müsabakalara katılarak boy gösteriyor. 2016'nın Kasım ayında Finlandiya'da dünya şampiyonası elemeleri vardı. Orada ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Bu bizim için çok büyük bir gurur oldu. Bu tür şampiyonalara katılarak daha yükseklere çıkacağımıza inanıyorum. Bu bizim yeni tanıdığımız bir branş. Ülkemizde yeni yeni gelişiyor. Normal curling’de de sporcu sayımız giderek artıyor, tanınıyor. Engelliler için bu da yeni bir branş. Yeni tanıyorlar. Zamanla daha da tanıyacaklarına inanıyorum" diye konuştu.
TAKIMIN TEK KADIN SPORCUSU
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nce tahsis edilen özel engelli servisiyle evlerinden alınarak, salona getirilen engelli sporcular, curling'in hayatlarına renk kattığını söyledi. Takımın tek kadın oyuncusu olan evli ve 2 çocuk annesi Züleyha Bingöl, geçirdiği kaza ve curling sporuyla tanışma sürecine ilişkin şunları söyledi:
"2009 yılında evin camlarını silerken düştüm ve omurilik felci oldum. Nasıl oldu bilmiyorum; ama kendimi 2013 yılında Nene Hatun Spor Kulübü bünyesinde kurulan Tekerlekli Sandalye Curling Milli takımı içinde buldum. Çok mutluyum. Monoton bir yaşantıdan kurtuldum ve hayatıma renk geldi. Curling ile beraber evden daha sık dışarı çıkmaya ve toplumun içerisinde daha çok yer edinmeye başladık. Yurt dışında turnuvaya katıldık. Bu bizim için çok önemliydi. Orada 2 galibiyetimiz oldu. Türkiye'nin ilk tekerlekli sandalye curling milli takımının içinde olmak gurur verici. Desteğe ihtiyacımız var. Kendimizi geliştirmemiz için yılda en az bir kere özel turnuvaya katılmamız ve kampa katılmamız gerekiyor. Bu nedenle destek bekliyoruz. Futbol takımımıza destek verildi ve başarılarını gördük. Basket takımımızda yine öyle. Onlara verilen desteği bizde curling branşında aynı şeklide bekliyoruz."
Alacak-verecek davası yüzünden silahla sırtından vurulması sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum kalan 22 yaşındaki Sabahattin Demirtaş ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Tek bir kurşun beni felç bıraktı. Genç yaşta tekerlekli sandalyeye mahkum olduğum için hayata küsmüştüm. Ama bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bu sporla tanıştım ve hayatım tamamen değişti. Erzurum bir kış şehri olduğu için curling güzel bir aktivite. Takıma en son ben katıldım. Burada kendimizi başka bir ortamda gibi buluyoruz. Antrenman saatlerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Yurt dışına bir kere çıkabildik. Farklı bir ülke görmek, yabancılarla tanışmak ve kültürlerini öğrenmek güzel bir duygu."
Henüz 11 yaşındayken inşaattan düşerek, engelli kalan 35 yaşındaki Mesut Güneş ile 1991 yılında elektrik çarpması sonucu felç kalan 38 yaşındaki Kenan Çoşkun da kendileri gibi tüm bedensel engellileri spor yapmaya davet etti.
CURLİNG NEDİR, NASIL OYNANIR ?
Süpürgelerle oynanan curling, 4'er kişilik takımların buz üzerindeki satrancı olarak değerlendiriliyor. Türkiye'de henüz tam olarak bilinmeyen curling, Kanada gibi soğuk ülkelerde yaygın şekilde oynanan ve sevilen bir buz oyunudur. 4'er kişilik takımlar halinde oynanan curling'de 3 süpürücü ve 1 atıcı bulunur. Oyunda amaç, 8 taşı hedefe en yakın noktaya atmaktır. Taşlar, buz pistinde oluşturulmuş çemberlerin merkezlerine en yakın noktalara atılmaya çalışılır. Her oyuncu 2'şer taş atar ve 8 taş atıldığı zaman 1 oyun sona erer. Bir curling, 10 oyundan oluşur ve 75 dakika sürer. DHA
Milli curlingciler, merkez Yakutiye İlçesi'nin Mecidiye Mahallesi'nde, 2011 Kış Oyunları için 9 milyon liraya yaptırılan ve Türkiye'de başka örneği bulunmayan Erzurum Curling Arena'da çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'de yeni bir branş olan curling sporunun büyük ilgi gördüğünü söyleyen Milli Takım Antrenörü Fatih Işık, Erzurum'da birçok kulüp kurulduğunu söyledi. Haftada 6 saat çalıştıklarını belirten Işık, "Bedensel engelli sporcuları turnuvalara hazır hale getirmek için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürüyor. Türkiye'de engelli bir başka takım olmadığı için sporcularımız yurtdışındaki müsabakalara katılarak boy gösteriyor. 2016'nın Kasım ayında Finlandiya'da dünya şampiyonası elemeleri vardı. Orada ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Bu bizim için çok büyük bir gurur oldu. Bu tür şampiyonalara katılarak daha yükseklere çıkacağımıza inanıyorum. Bu bizim yeni tanıdığımız bir branş. Ülkemizde yeni yeni gelişiyor. Normal curling’de de sporcu sayımız giderek artıyor, tanınıyor. Engelliler için bu da yeni bir branş. Yeni tanıyorlar. Zamanla daha da tanıyacaklarına inanıyorum" diye konuştu.
TAKIMIN TEK KADIN SPORCUSU
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nce tahsis edilen özel engelli servisiyle evlerinden alınarak, salona getirilen engelli sporcular, curling'in hayatlarına renk kattığını söyledi. Takımın tek kadın oyuncusu olan evli ve 2 çocuk annesi Züleyha Bingöl, geçirdiği kaza ve curling sporuyla tanışma sürecine ilişkin şunları söyledi:
"2009 yılında evin camlarını silerken düştüm ve omurilik felci oldum. Nasıl oldu bilmiyorum; ama kendimi 2013 yılında Nene Hatun Spor Kulübü bünyesinde kurulan Tekerlekli Sandalye Curling Milli takımı içinde buldum. Çok mutluyum. Monoton bir yaşantıdan kurtuldum ve hayatıma renk geldi. Curling ile beraber evden daha sık dışarı çıkmaya ve toplumun içerisinde daha çok yer edinmeye başladık. Yurt dışında turnuvaya katıldık. Bu bizim için çok önemliydi. Orada 2 galibiyetimiz oldu. Türkiye'nin ilk tekerlekli sandalye curling milli takımının içinde olmak gurur verici. Desteğe ihtiyacımız var. Kendimizi geliştirmemiz için yılda en az bir kere özel turnuvaya katılmamız ve kampa katılmamız gerekiyor. Bu nedenle destek bekliyoruz. Futbol takımımıza destek verildi ve başarılarını gördük. Basket takımımızda yine öyle. Onlara verilen desteği bizde curling branşında aynı şeklide bekliyoruz."
Alacak-verecek davası yüzünden silahla sırtından vurulması sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum kalan 22 yaşındaki Sabahattin Demirtaş ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Tek bir kurşun beni felç bıraktı. Genç yaşta tekerlekli sandalyeye mahkum olduğum için hayata küsmüştüm. Ama bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bu sporla tanıştım ve hayatım tamamen değişti. Erzurum bir kış şehri olduğu için curling güzel bir aktivite. Takıma en son ben katıldım. Burada kendimizi başka bir ortamda gibi buluyoruz. Antrenman saatlerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Yurt dışına bir kere çıkabildik. Farklı bir ülke görmek, yabancılarla tanışmak ve kültürlerini öğrenmek güzel bir duygu."
Henüz 11 yaşındayken inşaattan düşerek, engelli kalan 35 yaşındaki Mesut Güneş ile 1991 yılında elektrik çarpması sonucu felç kalan 38 yaşındaki Kenan Çoşkun da kendileri gibi tüm bedensel engellileri spor yapmaya davet etti.
CURLİNG NEDİR, NASIL OYNANIR ?
Süpürgelerle oynanan curling, 4'er kişilik takımların buz üzerindeki satrancı olarak değerlendiriliyor. Türkiye'de henüz tam olarak bilinmeyen curling, Kanada gibi soğuk ülkelerde yaygın şekilde oynanan ve sevilen bir buz oyunudur. 4'er kişilik takımlar halinde oynanan curling'de 3 süpürücü ve 1 atıcı bulunur. Oyunda amaç, 8 taşı hedefe en yakın noktaya atmaktır. Taşlar, buz pistinde oluşturulmuş çemberlerin merkezlerine en yakın noktalara atılmaya çalışılır. Her oyuncu 2'şer taş atar ve 8 taş atıldığı zaman 1 oyun sona erer. Bir curling, 10 oyundan oluşur ve 75 dakika sürer. DHA