Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, Fırat Kalkanı Operasyonu’nda yeni hedef olan El Bab yolundaki Dabık’ın, DAEŞ için kıyamet alameti olarak kabul edildiğini belirterek, “Türkler, bugün ki Suriye topraklarında, özellikle Halep ve Şam çevresinde ilk kez Selçuklu Sultan Alp Arslan döneminde egemenlik kurmuştur. Dabık’ın Türklerle 3. buluşması” dedi.
Dabık’ın bulunduğu bölgeyle ilgili tarihi bilgiler veren Savaş Eğilmez, “Selçuklu hanedanından önce Atsız bölgeye hakim oldu. Emir Atsız’ın ölümünden sonra Sultan Melikşah kardeşi Tutuş’u bölgeye gönderdi. 1079 yılında önce Suriye şehirlerini sonra Kudüs’ü fetheden Tutuş Bey, Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı olarak, merkezi Şam olmak üzere, bugün çatışmaların ve savaşın sürdüğü bölgelerde Suriye Selçuklu Devleti’ni kurdu. Ortaçağın amirali Selçuklunun egemenlik döneminin bitmesiyle, Suriye ve çevresindeki Türk hakimiyeti de dağılmıştır. Türkler, Selçuklu hakimiyetinin sona ermesinden yaklaşık 3 asır sonra, bu defa Osmanlı Sultanı Yavuz Selim ile birlikte bölgeye tam anlamıyla yeniden hakim oldular. 24 Ağustos 1516 tarihinde Osmanlı ordusu ile Memlük ordusu arasında Dabık ovasında yapılan savaştan Sultan Selim zafer ile ayrılarak, Suriye’ye hakim oldu. Mercidabık’ta kazanılan zafer, Osmanlı Devleti'ne dini, siyasi, askeri, iktisadi pek çok fayda sağladı. Hilafetin Osmanlı Hanedanına geçme yolu açıldı. Doğuda Osmanlı Devleti'nin son rakibi Memlûk Devleti, ortadan kaldırılma safhasına getirildi. Suriye, Lübnan ve Filistin Osmanlı hâkimiyetine girdi. Türkler için Mısır ve Arabistan Yarımadası yolu açıldı. Güneydoğu Anadolu’nun kati bir şekilde hakimiyet altına alınmasıyla, Anadolu Türk birliği tamamlandı. I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle Suriye, Türk hakimiyetinden çıktı. Türk Devleti bölgeden çekilmek zorunda kaldı.” diye konuştu.
Bu tarihten yaklaşık bir asır sonra Suriye ve Suriye’nin kuzeybatısında ki Dabık’ın, bir kez daha Türklerle yüzleşmeye hazırlandığını ifade eden Eğilmez, “Türklere Suriye’yi, Lübnan’ı, Filistin’i ve halifeliği getiren Dabık, bugün Suriye’nin kuzeybatısında Halep iline bağlı Azez ilçesinde, çoğunlukla Türkmenlerin yaşadığı bir kasabadır. Kasaba 2014 yılının Ağustos ayında terör örgütü Daeş’in kontrolüne geçti. Terör örgütü Dabık’ı kendisi için bir mitolojik sembole dönüştürerek, militanları arasında etkili bir propaganda aletine çevirdi. Bütün unsurlarını Dabık’ta kutsal bir savaşın olacağına ve bundan zaferle ayrılacaklarına inandırmış durumda. Türk Devleti’nin desteği ile ilerleyen Özgür Suriye Ordusu unsurları ise her geçen saat Dabık’a daha da yaklaşıyor.” şeklinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, “Terör örgütü için moral motivasyon açısından büyük öneme sahip olan Dabık’ın, çok yakında Sultan Alp Arslan’ı ve Yavuz Sultan Selim’i karşıladığı gibi onların torunlarını da büyük bir özlem ve tebessümle karşılayacaktır. Tıpkı Selçuklu ve Osmanlı Devletleri dönemlerinde olduğu gibi yeniden barışa ve huzura kavuşacak. Fırat Kalkanı operasyonu ile terörden ve kaostan temizlenen Cerablus-Azez hattının derinliği biraz daha artacak. Bu da siviller için ölümün olmadığı yeni yurtların oluşmasını sağlayacak.” dedi. iha
Dabık’ın bulunduğu bölgeyle ilgili tarihi bilgiler veren Savaş Eğilmez, “Selçuklu hanedanından önce Atsız bölgeye hakim oldu. Emir Atsız’ın ölümünden sonra Sultan Melikşah kardeşi Tutuş’u bölgeye gönderdi. 1079 yılında önce Suriye şehirlerini sonra Kudüs’ü fetheden Tutuş Bey, Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı olarak, merkezi Şam olmak üzere, bugün çatışmaların ve savaşın sürdüğü bölgelerde Suriye Selçuklu Devleti’ni kurdu. Ortaçağın amirali Selçuklunun egemenlik döneminin bitmesiyle, Suriye ve çevresindeki Türk hakimiyeti de dağılmıştır. Türkler, Selçuklu hakimiyetinin sona ermesinden yaklaşık 3 asır sonra, bu defa Osmanlı Sultanı Yavuz Selim ile birlikte bölgeye tam anlamıyla yeniden hakim oldular. 24 Ağustos 1516 tarihinde Osmanlı ordusu ile Memlük ordusu arasında Dabık ovasında yapılan savaştan Sultan Selim zafer ile ayrılarak, Suriye’ye hakim oldu. Mercidabık’ta kazanılan zafer, Osmanlı Devleti'ne dini, siyasi, askeri, iktisadi pek çok fayda sağladı. Hilafetin Osmanlı Hanedanına geçme yolu açıldı. Doğuda Osmanlı Devleti'nin son rakibi Memlûk Devleti, ortadan kaldırılma safhasına getirildi. Suriye, Lübnan ve Filistin Osmanlı hâkimiyetine girdi. Türkler için Mısır ve Arabistan Yarımadası yolu açıldı. Güneydoğu Anadolu’nun kati bir şekilde hakimiyet altına alınmasıyla, Anadolu Türk birliği tamamlandı. I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle Suriye, Türk hakimiyetinden çıktı. Türk Devleti bölgeden çekilmek zorunda kaldı.” diye konuştu.
Bu tarihten yaklaşık bir asır sonra Suriye ve Suriye’nin kuzeybatısında ki Dabık’ın, bir kez daha Türklerle yüzleşmeye hazırlandığını ifade eden Eğilmez, “Türklere Suriye’yi, Lübnan’ı, Filistin’i ve halifeliği getiren Dabık, bugün Suriye’nin kuzeybatısında Halep iline bağlı Azez ilçesinde, çoğunlukla Türkmenlerin yaşadığı bir kasabadır. Kasaba 2014 yılının Ağustos ayında terör örgütü Daeş’in kontrolüne geçti. Terör örgütü Dabık’ı kendisi için bir mitolojik sembole dönüştürerek, militanları arasında etkili bir propaganda aletine çevirdi. Bütün unsurlarını Dabık’ta kutsal bir savaşın olacağına ve bundan zaferle ayrılacaklarına inandırmış durumda. Türk Devleti’nin desteği ile ilerleyen Özgür Suriye Ordusu unsurları ise her geçen saat Dabık’a daha da yaklaşıyor.” şeklinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, “Terör örgütü için moral motivasyon açısından büyük öneme sahip olan Dabık’ın, çok yakında Sultan Alp Arslan’ı ve Yavuz Sultan Selim’i karşıladığı gibi onların torunlarını da büyük bir özlem ve tebessümle karşılayacaktır. Tıpkı Selçuklu ve Osmanlı Devletleri dönemlerinde olduğu gibi yeniden barışa ve huzura kavuşacak. Fırat Kalkanı operasyonu ile terörden ve kaostan temizlenen Cerablus-Azez hattının derinliği biraz daha artacak. Bu da siviller için ölümün olmadığı yeni yurtların oluşmasını sağlayacak.” dedi. iha