Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin evlat nöbeti devam ediyor.
Kandırılarak dağa kaçırılan çocukları için HDP Muş İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan anneler, evlat nöbetine kararlılıkla sürdürüyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren anneler, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Acılı anne Ayten Koçhan, evlat hasretine dayanamadıklarını ifade ederek, “8 yıldır benim çocuğum gitmiş. Ben çocuğumu istiyorum. Ben onlardan mal, mülk veya para istemiyorum. Bizler ciğerlerimiz için buradayız, başka da bir şey değildir. Tek bir çocuk dağda kalan kadar biz burada eylemimize devam edeceğiz. Bizler PKK’dan ve HDP’den çocuklarımızı istiyoruz. Bizler mal, mülk ya da para derdinde değiliz, evlatlarımızın derdindeyiz. Bizler evlatlarımızı onlardan istiyoruz. Yeter daha analar babalar ağladı. Artık biz evlat hasretine dayanamıyoruz. Ersin oğlum beni duyuyorsan dön gel. Gel teslim ol, yolunuz yol değildir. Onlar sizleri kandırıyorlar. Gelin devletinize teslim olun. Ben tam 8 yıldır çocuğumdan haber almadım. Onların olsa bu şekilde dayanabilirler mi? Yeter, biz daha evlat hasretine dayanamıyoruz. Yılanın başı HDP ile PKK’dır. Bizler çocuklarımızı onlardan istiyoruz” dedi. Çocukları getirilmeyene kadar nöbetlerinden ve davalarından vazgeçmeyeceklerini söyleyen baba Halit Altun ise “8-9 yıldır bizler evlat hasreti çekiyoruz. Bunca yıldır bizler evlatlarımız için HDP’nin kapılarında nöbet tutuyoruz. Çocuklarımızın sorumluluğu onlardandır. Onlar çocuklarımızı götürüp Amerika’ya teslim etmişler. Çocuklarımızı Amerika’ya askerlik yaptırıyorlar. HDP şunu bilsin ki; çocuklarımız getirilmeyene kadar bizler bu nöbetimizden ve davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Sanmasınlar seçim bitti, bizler gidip evimizde oturacağız. Henüz öyle bir durum yoktur. Sonuna kadar bizler davamızın peşindeyiz. Son nefesimize kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. HDP çocuklarımızı götürmüş. Şu anda diyor ki ‘ben götürmemişim.’ Şimdi onlara sesleniyorum. Gelsinler bizim yüzümüze karşı söylesinler ki biz diyelim onlar götürmemiş. Yılanın başı HDP ile PKK’dır. HDP’nin PKK’dan hiçbir farkı yoktur. Bunu herkes bilsin. Ben buradan herkese sesleniyorum. Bizim ciğerimiz yanmış, başka insanların ciğeri yanmasın. Onlara yandaşlık yapmasınlar. Bizler de günahız, bizim de çocuklarımız götürülmüş. Yıllardır bizler bu çamuru çiğniyoruz, henüz hedefimize ulaşmadık. Bizlerden onlara oy falan da çıkmaz. Ben ölsem dahi onlara oy falan vermem. Çünkü onlar benim ciğer parçamı götürmüşler, birde gelip onlara oy mu vereceğim” şeklinde konuştu. İHA
Kandırılarak dağa kaçırılan çocukları için HDP Muş İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan anneler, evlat nöbetine kararlılıkla sürdürüyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren anneler, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Acılı anne Ayten Koçhan, evlat hasretine dayanamadıklarını ifade ederek, “8 yıldır benim çocuğum gitmiş. Ben çocuğumu istiyorum. Ben onlardan mal, mülk veya para istemiyorum. Bizler ciğerlerimiz için buradayız, başka da bir şey değildir. Tek bir çocuk dağda kalan kadar biz burada eylemimize devam edeceğiz. Bizler PKK’dan ve HDP’den çocuklarımızı istiyoruz. Bizler mal, mülk ya da para derdinde değiliz, evlatlarımızın derdindeyiz. Bizler evlatlarımızı onlardan istiyoruz. Yeter daha analar babalar ağladı. Artık biz evlat hasretine dayanamıyoruz. Ersin oğlum beni duyuyorsan dön gel. Gel teslim ol, yolunuz yol değildir. Onlar sizleri kandırıyorlar. Gelin devletinize teslim olun. Ben tam 8 yıldır çocuğumdan haber almadım. Onların olsa bu şekilde dayanabilirler mi? Yeter, biz daha evlat hasretine dayanamıyoruz. Yılanın başı HDP ile PKK’dır. Bizler çocuklarımızı onlardan istiyoruz” dedi. Çocukları getirilmeyene kadar nöbetlerinden ve davalarından vazgeçmeyeceklerini söyleyen baba Halit Altun ise “8-9 yıldır bizler evlat hasreti çekiyoruz. Bunca yıldır bizler evlatlarımız için HDP’nin kapılarında nöbet tutuyoruz. Çocuklarımızın sorumluluğu onlardandır. Onlar çocuklarımızı götürüp Amerika’ya teslim etmişler. Çocuklarımızı Amerika’ya askerlik yaptırıyorlar. HDP şunu bilsin ki; çocuklarımız getirilmeyene kadar bizler bu nöbetimizden ve davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Sanmasınlar seçim bitti, bizler gidip evimizde oturacağız. Henüz öyle bir durum yoktur. Sonuna kadar bizler davamızın peşindeyiz. Son nefesimize kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. HDP çocuklarımızı götürmüş. Şu anda diyor ki ‘ben götürmemişim.’ Şimdi onlara sesleniyorum. Gelsinler bizim yüzümüze karşı söylesinler ki biz diyelim onlar götürmemiş. Yılanın başı HDP ile PKK’dır. HDP’nin PKK’dan hiçbir farkı yoktur. Bunu herkes bilsin. Ben buradan herkese sesleniyorum. Bizim ciğerimiz yanmış, başka insanların ciğeri yanmasın. Onlara yandaşlık yapmasınlar. Bizler de günahız, bizim de çocuklarımız götürülmüş. Yıllardır bizler bu çamuru çiğniyoruz, henüz hedefimize ulaşmadık. Bizlerden onlara oy falan da çıkmaz. Ben ölsem dahi onlara oy falan vermem. Çünkü onlar benim ciğer parçamı götürmüşler, birde gelip onlara oy mu vereceğim” şeklinde konuştu. İHA