Erzurum’da ve tüm Türkiye’de kılınan Cuma namazında, hutbede "Kardeşlik, dayanışma ve dua vakti" üzerine duruldu.
Ömer ŞENER
Cuma hutbesinde kardeşlik ve dayanışmanın önemine vurgu yapıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve tüm Türkiye’de okutulan hutbede
"Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; bölünüp parçalanmayın" ayeti kerimesi ve Peygamberimizin "Kim, bir kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir." Şeklindeki Hadisi şerifi hatırlatıldı.
Hutbede şunlar anlatıldı:
Milletçe zor zamanlardan geçiyoruz. Tek yürek, yekvücut olup yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Acılarımızı hafifletmeye, umutlarımızı diri tutmaya devam ediyoruz. Allah’a gönülden bağlı müminler olarak inancımız odur ki bu sıkıntı bulutları, ilahi rahmet rüzgârlarıyla dağılacaktır. Hayır ve bereket kapıları dua, kardeşlik ve dayanışma anahtarıyla açılacaktır. Gönüllerimiz, huzur ve sekînete kavuşacaktır. İman dolu yüreklerimiz, selamet bulacaktır inşallah. Zira müminlerin velisi ve yardımcısı Yüce Allah’tır. O, bize bizden daha yakındır. Her halimizi bilen, bize metanet ihsan eden, gönlümüze ferahlık veren O’dur.
Kulluğumuzun gereği
Afetler karşısında imanımızdan güç almak, duaya sığınmak, kulluğumuzun bir gereğidir. Evet, bugün gönlümüzü duaya açma, halimizi Cenabı hakka arz etme vaktidir. Sonsuz kudret sahibinin yardım ve inayetini dileme vaktidir. Yüce Mevlamızın “Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin” buyruğuna kulak verme, samimi yakarışlarda buluşma vaktidir. Bugün, depremin sebep olduğu yıkımla mücadele eden milletimiz için Yüce Rabbimizden rahmet, metanet, güç ve kuvvet dileme vaktidir.
Böylesi zor zamanlarda millet olmanın gereği, kardeşlik ruhumuzu canlı tutmaktır. Duyarlı ve samimi olmak, birbirimizin derdiyle dertlenmektir. Darda kalan kardeşlerimizin işini kolaylaştırmak, afetle sarsılan dünyalarına güven aşılamaktır. Kimsesiz, yalnız ve yardımsız olmadıklarını onlara hissettirmek, ellerinden tutmaktır. Bilhassa çocuklara kol kanat germek, öksüz ve yetimlerin hâmisi olmaktır. Şüphe ve endişeye, fitne ve fesada asla fırsat vermeden, erdemlerimizi yaşatmanın, kardeşlik ahlakını yüceltmenin şimdi tam zamanıdır.
Peygamberlerinin azmi neticesinde onlara lütfettiği çareyi bize de ihsan etmesi için Yüce Rabbimize dua edelim. Üzerimize sekînet yağdırması, gönüllerimizi onarması, yaralarımıza derman olması için O’na yalvaralım. Yüreklerimizi birbirine kaynaştırması, birlik, beraberlik ve kardeşlik şuurumuzu daim kılması için O’na niyazda bulunalım.
Bu vesileyle ahirete irtihal eden kardeşlerimize Cenabıhak’tan bir kez daha rahmet, yaralı olanlara acil şifalar diliyorum. Yüce Rabbimiz, aziz milletimize ve bütün insanlığa bir daha böyle acılar göstermesin."
Ömer ŞENER
Cuma hutbesinde kardeşlik ve dayanışmanın önemine vurgu yapıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve tüm Türkiye’de okutulan hutbede
"Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; bölünüp parçalanmayın" ayeti kerimesi ve Peygamberimizin "Kim, bir kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir." Şeklindeki Hadisi şerifi hatırlatıldı.
Hutbede şunlar anlatıldı:
Milletçe zor zamanlardan geçiyoruz. Tek yürek, yekvücut olup yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Acılarımızı hafifletmeye, umutlarımızı diri tutmaya devam ediyoruz. Allah’a gönülden bağlı müminler olarak inancımız odur ki bu sıkıntı bulutları, ilahi rahmet rüzgârlarıyla dağılacaktır. Hayır ve bereket kapıları dua, kardeşlik ve dayanışma anahtarıyla açılacaktır. Gönüllerimiz, huzur ve sekînete kavuşacaktır. İman dolu yüreklerimiz, selamet bulacaktır inşallah. Zira müminlerin velisi ve yardımcısı Yüce Allah’tır. O, bize bizden daha yakındır. Her halimizi bilen, bize metanet ihsan eden, gönlümüze ferahlık veren O’dur.
Kulluğumuzun gereği
Afetler karşısında imanımızdan güç almak, duaya sığınmak, kulluğumuzun bir gereğidir. Evet, bugün gönlümüzü duaya açma, halimizi Cenabı hakka arz etme vaktidir. Sonsuz kudret sahibinin yardım ve inayetini dileme vaktidir. Yüce Mevlamızın “Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin” buyruğuna kulak verme, samimi yakarışlarda buluşma vaktidir. Bugün, depremin sebep olduğu yıkımla mücadele eden milletimiz için Yüce Rabbimizden rahmet, metanet, güç ve kuvvet dileme vaktidir.
Böylesi zor zamanlarda millet olmanın gereği, kardeşlik ruhumuzu canlı tutmaktır. Duyarlı ve samimi olmak, birbirimizin derdiyle dertlenmektir. Darda kalan kardeşlerimizin işini kolaylaştırmak, afetle sarsılan dünyalarına güven aşılamaktır. Kimsesiz, yalnız ve yardımsız olmadıklarını onlara hissettirmek, ellerinden tutmaktır. Bilhassa çocuklara kol kanat germek, öksüz ve yetimlerin hâmisi olmaktır. Şüphe ve endişeye, fitne ve fesada asla fırsat vermeden, erdemlerimizi yaşatmanın, kardeşlik ahlakını yüceltmenin şimdi tam zamanıdır.
Peygamberlerinin azmi neticesinde onlara lütfettiği çareyi bize de ihsan etmesi için Yüce Rabbimize dua edelim. Üzerimize sekînet yağdırması, gönüllerimizi onarması, yaralarımıza derman olması için O’na yalvaralım. Yüreklerimizi birbirine kaynaştırması, birlik, beraberlik ve kardeşlik şuurumuzu daim kılması için O’na niyazda bulunalım.
Bu vesileyle ahirete irtihal eden kardeşlerimize Cenabıhak’tan bir kez daha rahmet, yaralı olanlara acil şifalar diliyorum. Yüce Rabbimiz, aziz milletimize ve bütün insanlığa bir daha böyle acılar göstermesin."