Aksi hem ayıp hem de kayıp olurdu!
Dedeman aynen devam!
..Ve Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetindeki Palandöken’de işletme süresi sona eren Dedeman Oteli, yeniden kiralama usulü ile aynı firmaya, Dedeman Otel’e gitti.. Doğru mu oldu, bana göre doğru oldu. Zira, yaklaşık 30 yıldır Palandöken’de hizmet veren Dedeman Turizm Şirketi, eğer istiyorsa bir kere daha ona kalmalıydı, öyle de oldu. Komisyon başlkanlığını Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı’nın yaptığı ihale komisyonu, dün toplandı ve 30 yıllığına otel işletme hakkını yine Dedeman’a vermeyi uygun buldu. Kaldı ki zaten ihaleye de tek firma iştirak etmişti. Her ne kadar Kuşadası’nda faaliyet gösteren Deniztur adlı dev bir turizm şirketinin otele talipli olduğu söylentileri yayılsa bile ihaleye iştirak edenin olmadığı gözlendi. Buna göre muhammen bedeli 933.662.03 olan otelin kiralama alanı 22 bin metre kare olarak belirlendi. Palandöken ilçesi Osman Bektaş Mahallesi’ne kayıtlı taşınmazın Devlet İhale Kanununun 45’nci maddesine istinaden açık artırma teklif usulü ile kiralandığı görüldü. Yeniden işletmesi Dedeman Otel ve Turizm Şirketine verilen otelde bu yaz dönemi geniş çaplı bir restorasyon şartı getirildi ve bu söz alındı. Onca yıl hizmet veren ve de kış turizminin gelişmesinde ilk harcı ve de katkısı olan Dedeman’ın yeniden oteli kiralaması bana göre bir yerde de vefadır. Aksi biraz da hem ayıp hem de kayıp olurdu. Bu benim son kararımdır.
Mahkeme salonuna rakip, sokakta kardeştirler!
Onların davası başka!
Av.Erol Gür, Av.Faruk Terzioğlu. Her ikisi de Erzurum’da ismi ilk sıralarda yer alan avukattır. İkisi de Avukat denilince ilk akla gelen isimlerdir. İkisi de binlerce davaya girmiş, çıkmış, meslekte 50 yılı aşmış hukukçudur. İz bırakmışlardır, sadece aldığı para ile değil, dua ile de tanınmış insanlardır. Yaşadıklarından dolayı da bugün mesleğe adım atmış genç hukukçuların rol modeli olabilmeyi başarmışlardır. Geçen süre içerisinde girdikleri yüzlerce davada da karşı karşıya kalmışlardır ama bir gün dahi birbirlerine darılmamış, küsmemiş, arkadaşlıklarını devam ettirmişlerdir. Kuşkusuz her ikisini de tanıyalı bir 40 yıl olmuştur. Her daim sevgi ve saygı ile andığım bu iki ağabeyim Avukat Erol Gür ile Avukat Faruk Terzioğlu meslektaşları arasında da saygın, ayrıcalıklıdır. Hele hele her bir arada görmek ve onların sohbetini dinlemek ayrıyeten bir ayrıcalık. Yeri geldiğinde ağabeydirler, arkadaştırlar. Dost canlısıdırlar. Allah her ikisinin de eksikliğini vermesin. İşte geçtiğimiz gün o ayrıcalığı yaşayanlardanım. İkisi de bir aradaydı ve gazeteci ağabeyim Selahattin Şener ile Fırfırik’in de avukatlığını yapan Avukat Uğur Kızılkaya’nın ofisinde bir çok ortak anısını dinleme mutluluğunu yaşadım.
İşin içinde Erol Gür ile Faruk Terzioğlu olunca elbette ki bİraz eskilere gidiliyor. En çok anı kuşkusuz bayağı bir eskiye ait. Zaten en kıymetlisi de o eski yaşananlar oluyor. Zira günümüze göre öylesine şaşırtıcı, komik ve kıymetli geliyor ki. Doyamıyorsun anılarını anlatmalarına. En çok da aynı davada karşılıklı savunmaları ile ilgili anılar şaşırtıyor ve ilginç geliyor insana. Tabi tecrübe de olduğu için mesela aynı davada biri davalının diğeri de davacının avukatı olduktan sonra ne yaptıklarını sorduğunda öğrenip gülüyor ve şaşıyorsun. Bir defa adliyeden çıktıkları zaman aynı taksiye ya da aynı araca binme durumları yok. Müvekkillerine küsmüş gibi oynuyorlar. Zira aksi ters tepki yapıyormuş ve ondan dolayı da bu konuda azami titizlik gösteriyor, çok dikkatli oluyorlarmış. Her ne şekilde dava sonuçlanırsa sonuçlansın yine arkadaşlıkları devam ediyormuş. Erol Gür ağabeyimizin anlatmasına göre bir defa da mecburen Çatlıların yeraldığı bir cinayet davasında hem sanık hem de davacıyla aynı araca binmek zorunda kalınmış. Ama araç içinde her iki tarafı da sakin olmaları konusunda uyarmış ve onlar da Gür’ün sözünden çıkmamışlar.
(KONU İLE ALAKALI BİR ÖZLÜ SÖZ: Gençler ümitleriyle, ihtiyarlar anılarıyla yaşarlar)
Daha düne kadar vasat bir otelin sahibiydi..
Yıldıza tutuldu..
Her başarının arkasında kuşkusuz bir hikaye var. İşte hikayesi olan bir adam daha.. Ferhat Binici. Daha düne kadar Mahallebaşı semtinde vasat bir otelin işletmeciliğini yaparken, şimdilerde Erzurum’da resmi açılışı henüz yapılmayan Hilton Otel’in sahibi olarak tanınmaya başlandı. 44 yaşındaki bu genç müteşebbis, hayallerini gerçeğe dönüştürüyor, artık hedefini daha da büyüttü. . Bir mahalle arasında Binicioğlu otelin sahibi iken bugün 5 yıldızlı bir otelin sahibi olarak tanınması, elbette ki Ferhat Binici’yi hikayesi olan adamlardan biri olarak öne çıkardı. 4 ortaklı Hilton Garden’in sahiplerinden olan Ferhat Binici, artık bütün planlarını böyklesine önemli, dev bir isim için efor sarf edecek. Başarı dileklerimi sunuyor, bir an önce otelin hizmete girmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum.
Büyüdü de attalara gidiyor!
Zaman nasıl da su gibi akıyor.. Daha dün gibiydi Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar yeni doğan çocuğu Ahsennaz’ı kucağına alması. Henüz adaydı o sıra Dr.Mahmut Uçar. Daha seçim yapılmamıştı. Ahsennaz’ın fotoğrafının ilk defa yayınlandığı bu köşede şimdi büyümüş halini gösterirken, gerçekten zamanın nasıl gelip geçtiğini yine anlamakta güçlük çekiyoruz. Annesi Dr.Aybüke Gözde Gültekin Uçar ve babası ile artık gezmelere de çıkan Ahsennaz’ın geçtiğimiz hafta sonu Tortum şelalesindeki bu pozu, sosyal medyada büyük beğeni topladı. Dr. Uçar, kendi sosyal medyasından yayınladığı bu fotoğrafın altına ‘’Bayramın 3. günü dünyanın en güzel şelalesindeyiz. Bu muhteşem manzara mutlaka görülmelidir’’ notunu da paylaştı. Başkanın, sevimli minik kızı ile birlikte çekilen bu fotoğraf sempati yumağı oluşturdu. Ahsennaz’a ve doktor Mahmut-Aybüke çiftine ağız tadıyla bir yaşam diliyorum.
Mümessil’in en aksiyonu bol sahnesi Ömer Demirci’nin ölü rolü oynadığı o sahne oldu..
By ölü!
Galasına iştirak ettiğim Erzurumlu mümessil filmi, bazı eksikliklerine ve bu konudaki eleştirilere karşın her Erzurumlunun izlemesi gereken bir filmdir diye düşünenlerdenim. Herşeyden önce sinemaya ilk adımını atan başrol oyuncusu hemşehrim, kardeşim Burak Bozdağ’ın galayı Erzurum’da yapması çok kıymetli. Acımasızca eleştirilmesi elbette ki hem hoş değil hem de doğru değil. Herşeyden önce ilk’lerin filmi bu film, o yüzden tölere edilecek tarafı da çok olmalı. İlk oyunculuk denemesi olduğu için de son derece başarılı bulduğum Burak kardeşimin filminde en can alıcı sahnenin Numune Hastanesi morgunde dirilen ölü sahnesi diye düşünüyorum. Erzurumlu Ömer Demirci’nin rol aldığı sahne, sanıyorum filmin de başlangıç hikayesi. Zaten film fikri de bu sahneden çıkmış. Bayıldım o sahneye ve de o ölü rolü oynayan Ömer Demirci’ye. Zaten arkadaşın adı da ‘By Ölü’ye çıkmış bile! Mökkem Salih’in de yeraldığı sahnedeki o rol ancak o kadar güzel oynanır. Gerçek hayatta da mümessil olan Burak Bozdağ’ın bu hikayeyi bizzat yaşamış olması da ayrıca güzel.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır. Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır! (Peyami Safa
DUVARIN DİLİ : Anneme dünya rekorunu kırdım dedim, iyi yaptın. Sana da bir şey dayanmıyor dedi!
Dedeman aynen devam!
..Ve Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetindeki Palandöken’de işletme süresi sona eren Dedeman Oteli, yeniden kiralama usulü ile aynı firmaya, Dedeman Otel’e gitti.. Doğru mu oldu, bana göre doğru oldu. Zira, yaklaşık 30 yıldır Palandöken’de hizmet veren Dedeman Turizm Şirketi, eğer istiyorsa bir kere daha ona kalmalıydı, öyle de oldu. Komisyon başlkanlığını Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı’nın yaptığı ihale komisyonu, dün toplandı ve 30 yıllığına otel işletme hakkını yine Dedeman’a vermeyi uygun buldu. Kaldı ki zaten ihaleye de tek firma iştirak etmişti. Her ne kadar Kuşadası’nda faaliyet gösteren Deniztur adlı dev bir turizm şirketinin otele talipli olduğu söylentileri yayılsa bile ihaleye iştirak edenin olmadığı gözlendi. Buna göre muhammen bedeli 933.662.03 olan otelin kiralama alanı 22 bin metre kare olarak belirlendi. Palandöken ilçesi Osman Bektaş Mahallesi’ne kayıtlı taşınmazın Devlet İhale Kanununun 45’nci maddesine istinaden açık artırma teklif usulü ile kiralandığı görüldü. Yeniden işletmesi Dedeman Otel ve Turizm Şirketine verilen otelde bu yaz dönemi geniş çaplı bir restorasyon şartı getirildi ve bu söz alındı. Onca yıl hizmet veren ve de kış turizminin gelişmesinde ilk harcı ve de katkısı olan Dedeman’ın yeniden oteli kiralaması bana göre bir yerde de vefadır. Aksi biraz da hem ayıp hem de kayıp olurdu. Bu benim son kararımdır.
Mahkeme salonuna rakip, sokakta kardeştirler!
Onların davası başka!
Av.Erol Gür, Av.Faruk Terzioğlu. Her ikisi de Erzurum’da ismi ilk sıralarda yer alan avukattır. İkisi de Avukat denilince ilk akla gelen isimlerdir. İkisi de binlerce davaya girmiş, çıkmış, meslekte 50 yılı aşmış hukukçudur. İz bırakmışlardır, sadece aldığı para ile değil, dua ile de tanınmış insanlardır. Yaşadıklarından dolayı da bugün mesleğe adım atmış genç hukukçuların rol modeli olabilmeyi başarmışlardır. Geçen süre içerisinde girdikleri yüzlerce davada da karşı karşıya kalmışlardır ama bir gün dahi birbirlerine darılmamış, küsmemiş, arkadaşlıklarını devam ettirmişlerdir. Kuşkusuz her ikisini de tanıyalı bir 40 yıl olmuştur. Her daim sevgi ve saygı ile andığım bu iki ağabeyim Avukat Erol Gür ile Avukat Faruk Terzioğlu meslektaşları arasında da saygın, ayrıcalıklıdır. Hele hele her bir arada görmek ve onların sohbetini dinlemek ayrıyeten bir ayrıcalık. Yeri geldiğinde ağabeydirler, arkadaştırlar. Dost canlısıdırlar. Allah her ikisinin de eksikliğini vermesin. İşte geçtiğimiz gün o ayrıcalığı yaşayanlardanım. İkisi de bir aradaydı ve gazeteci ağabeyim Selahattin Şener ile Fırfırik’in de avukatlığını yapan Avukat Uğur Kızılkaya’nın ofisinde bir çok ortak anısını dinleme mutluluğunu yaşadım.
İşin içinde Erol Gür ile Faruk Terzioğlu olunca elbette ki bİraz eskilere gidiliyor. En çok anı kuşkusuz bayağı bir eskiye ait. Zaten en kıymetlisi de o eski yaşananlar oluyor. Zira günümüze göre öylesine şaşırtıcı, komik ve kıymetli geliyor ki. Doyamıyorsun anılarını anlatmalarına. En çok da aynı davada karşılıklı savunmaları ile ilgili anılar şaşırtıyor ve ilginç geliyor insana. Tabi tecrübe de olduğu için mesela aynı davada biri davalının diğeri de davacının avukatı olduktan sonra ne yaptıklarını sorduğunda öğrenip gülüyor ve şaşıyorsun. Bir defa adliyeden çıktıkları zaman aynı taksiye ya da aynı araca binme durumları yok. Müvekkillerine küsmüş gibi oynuyorlar. Zira aksi ters tepki yapıyormuş ve ondan dolayı da bu konuda azami titizlik gösteriyor, çok dikkatli oluyorlarmış. Her ne şekilde dava sonuçlanırsa sonuçlansın yine arkadaşlıkları devam ediyormuş. Erol Gür ağabeyimizin anlatmasına göre bir defa da mecburen Çatlıların yeraldığı bir cinayet davasında hem sanık hem de davacıyla aynı araca binmek zorunda kalınmış. Ama araç içinde her iki tarafı da sakin olmaları konusunda uyarmış ve onlar da Gür’ün sözünden çıkmamışlar.
(KONU İLE ALAKALI BİR ÖZLÜ SÖZ: Gençler ümitleriyle, ihtiyarlar anılarıyla yaşarlar)
Daha düne kadar vasat bir otelin sahibiydi..
Yıldıza tutuldu..
Her başarının arkasında kuşkusuz bir hikaye var. İşte hikayesi olan bir adam daha.. Ferhat Binici. Daha düne kadar Mahallebaşı semtinde vasat bir otelin işletmeciliğini yaparken, şimdilerde Erzurum’da resmi açılışı henüz yapılmayan Hilton Otel’in sahibi olarak tanınmaya başlandı. 44 yaşındaki bu genç müteşebbis, hayallerini gerçeğe dönüştürüyor, artık hedefini daha da büyüttü. . Bir mahalle arasında Binicioğlu otelin sahibi iken bugün 5 yıldızlı bir otelin sahibi olarak tanınması, elbette ki Ferhat Binici’yi hikayesi olan adamlardan biri olarak öne çıkardı. 4 ortaklı Hilton Garden’in sahiplerinden olan Ferhat Binici, artık bütün planlarını böyklesine önemli, dev bir isim için efor sarf edecek. Başarı dileklerimi sunuyor, bir an önce otelin hizmete girmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum.
Büyüdü de attalara gidiyor!
Zaman nasıl da su gibi akıyor.. Daha dün gibiydi Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar yeni doğan çocuğu Ahsennaz’ı kucağına alması. Henüz adaydı o sıra Dr.Mahmut Uçar. Daha seçim yapılmamıştı. Ahsennaz’ın fotoğrafının ilk defa yayınlandığı bu köşede şimdi büyümüş halini gösterirken, gerçekten zamanın nasıl gelip geçtiğini yine anlamakta güçlük çekiyoruz. Annesi Dr.Aybüke Gözde Gültekin Uçar ve babası ile artık gezmelere de çıkan Ahsennaz’ın geçtiğimiz hafta sonu Tortum şelalesindeki bu pozu, sosyal medyada büyük beğeni topladı. Dr. Uçar, kendi sosyal medyasından yayınladığı bu fotoğrafın altına ‘’Bayramın 3. günü dünyanın en güzel şelalesindeyiz. Bu muhteşem manzara mutlaka görülmelidir’’ notunu da paylaştı. Başkanın, sevimli minik kızı ile birlikte çekilen bu fotoğraf sempati yumağı oluşturdu. Ahsennaz’a ve doktor Mahmut-Aybüke çiftine ağız tadıyla bir yaşam diliyorum.
Mümessil’in en aksiyonu bol sahnesi Ömer Demirci’nin ölü rolü oynadığı o sahne oldu..
By ölü!
Galasına iştirak ettiğim Erzurumlu mümessil filmi, bazı eksikliklerine ve bu konudaki eleştirilere karşın her Erzurumlunun izlemesi gereken bir filmdir diye düşünenlerdenim. Herşeyden önce sinemaya ilk adımını atan başrol oyuncusu hemşehrim, kardeşim Burak Bozdağ’ın galayı Erzurum’da yapması çok kıymetli. Acımasızca eleştirilmesi elbette ki hem hoş değil hem de doğru değil. Herşeyden önce ilk’lerin filmi bu film, o yüzden tölere edilecek tarafı da çok olmalı. İlk oyunculuk denemesi olduğu için de son derece başarılı bulduğum Burak kardeşimin filminde en can alıcı sahnenin Numune Hastanesi morgunde dirilen ölü sahnesi diye düşünüyorum. Erzurumlu Ömer Demirci’nin rol aldığı sahne, sanıyorum filmin de başlangıç hikayesi. Zaten film fikri de bu sahneden çıkmış. Bayıldım o sahneye ve de o ölü rolü oynayan Ömer Demirci’ye. Zaten arkadaşın adı da ‘By Ölü’ye çıkmış bile! Mökkem Salih’in de yeraldığı sahnedeki o rol ancak o kadar güzel oynanır. Gerçek hayatta da mümessil olan Burak Bozdağ’ın bu hikayeyi bizzat yaşamış olması da ayrıca güzel.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır. Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır! (Peyami Safa
DUVARIN DİLİ : Anneme dünya rekorunu kırdım dedim, iyi yaptın. Sana da bir şey dayanmıyor dedi!