Erzurumspor’un efsane başkanı Cemal Polat paylaşmıştı geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından…
İnanın görünce çok duygulandım.
***
Siyaset benim işim değil…
Ama fotoğraf çok güzeldi.
Efendim!
Mevzu şu:
Rahmetli Süleyman Demirel bir mitingde elinde “Ecevit” afişi olan bir çocuğa önce “ Bu afiş ile ne yapacaksın?” diye sorar.
Çocuk “Ecevit’e selam göndermek istiyorum” demesi üzerine Demirel, mikrofonu çocuğa verir ve selamı göndertir. Ardından bu hatıra fotoğrafı çekilir...
***
Efsane başkan Cemal Polat, o fotoğrafı paylaşırken, günümüz siyasetine atıfta bulunuyor.
***
Özü sözü birdir Cemal Polat’ın…
Elif gibi adamdır kendisi…
Teyo Emmi’nin dediği gibi Cemal Polat da yalan da olmaz hılaf da…
Erzurum’da futbol tarihinin profesyonel anlamdaki en uzun soluklu kulüp başkanıdır.
***
Kimsenin arkasından konuşmaz.
Adamını satmaz…
Satmamıştır da hiç bir zaman…
***
Konu konuyu açıyor başınızı ağrıtmayalım.
Yine bir gün Cemal Polat, Erzurumspor Başkanı olarak bir deplasmana maça gider, Protokol tribündeki görevliye selam verir içeri girmeye hazırlanır.
Görevli Cemal Polat’ı tanır.
“Başkanım biz uzun süredir sizi tanıyoruz. Ama biraz önce bir adam geldi buraya. Bize Erzurumspor’un başkanıyım, dedi ve geçti tribüne. Bizde daha bir şey diyemedik” diye bilgi verir Polat’a…
***
İşte o Cemal Polat içten içe mahcup olsa da, “O da bizim Asbaşkanımız” diyerek Tebessüm eder.
Görevliye ‘hoşça kal’ dedikten sonra protokol tribünün yoluna tutar.
***
Çıkar tribüne o görevlinin dediği ismi görür ve yaklaşır yanına…
Kısık bir sesle: “Bak burada başkanım demiş girmişsin, ama insanlar bizi tanıyor. Ben de o bizim asbaşkanımız dedim senin için der.”
Cemal Beyle arasında diyalog geçen hemşehrimiz rahmetli olduğu için ismini vermiyorum.
İsmi bizde saklı…
***
Cemal Polat, bir hemşehrisi hata yapmış olsa bile onu gurbet elde satmamış ve mahcup etmemiştir.
Görev yaptığı süre içinde hiçbir yönetici arkadaşının arkasından da konuşmamıştır.
Konuştuğuna da biz tanık olmadık.
***
Başkan olduğu dönem, Erzurumspor Süper Ligde iken bir deplasman dönüşü Asbaşkana, “Ağabeyi Yayın Havuzundan şu kadar para geldi. Futbolcularıma dağıtalım” der ve parayı Asbaşkana teslim eder.
Ama, Asbaşkan kulüpten alacaklı olduğu için Cemal Polat’ın verdiği parayı futbolculara dağıtmak yerine kendi alacağını tahsil etmiş olur.
***
Cemal Polat, bunu da sineye çeker.
Yine bu konunun kulüp içinde sır gibi kalmasını ve kamuoyuna yansımamasını sağlar.
***
Ağabeyim dediği Asbaşkan kulüpten alacaklı dahi olsa izlediği yol yanlış olduğu için, parasını kurtarma adına farlı yöntemi tercih etmesine rağmen kol kırılır yen içinde kalır mantığını gütmüştür.
***
Eee, efsane olmak, lider olmak işte böyle bir şey…
Rahmetli Kıyasettin Yüksel’in başkanlığının son dönemlerine denk gelmiştim, tıfıl bir gazeteci olarak…
Ama rahmetli Kıyas ağabeyinin de kimsenin arkasından konuştuğuna ya da geçmiş dönemleri olumsuz yönde eleştirdiğine tanık olmadım.
***
Allah canına sağlık sıhhat versin yine kulübün efsane başkanlarından biri olan ve Erzurum’a büyük düşünmeyi öğreten Hamza Cimilli de, kimsenin arkasından konuşmayan, her şeyi insanın yüzüne rahatlıkla söyleyen açık sözlü bir insan.
***
Bir gün görev bayrağını devraldığı Kıyasettin Yüksel’i ya da görev bayrağını devrettiği Cemal Polat hakkında dedikodu yaptığına ya da acımasızda eleştirdiğine hiç rastlamadık.
***
Son dönemlerde de Saim Özakalın dik duruşu ile takdir kazanan bir kulüp başkanıydı.
O da hiçbir yönetici arkadaşını satmayan bir Dadaştı.
Mevlüt Doğan ve Dilaver Yılmaz da dedikodu yapmayan ve görevini en iyi şekilde icra etmeye çalışan başkanlardı.
Başkanlık koltuğunu bıraktıktan sonra bile hiç kimsenin hakkında konuşmadılar.
***
Belki de onların sergilediği bu profil ve tutum BB Erzurumspor’un Süper Ligi iki kez görmesinin en önemli faktörlerinden biridir.
***
Bugün gelinen noktada BB Erzurumspor’da son dönemlerde başkanlık ve yöneticilik yapan isimlerin birbirlerini suçladıklarına çok şahit oluyor.
Birbirlerini olumsuz yönde eleştirdiklerini görüyoruz.
Son yıllarda hiçbir başkan ya da yöneticinin bir önceki yönetime ya da başkana teşekkür ettiğine tanık olmadık.
***
Bakın biz vurmayla, kırmayla, yıkıp dökmeyle bir yerlere varamayız.
Eleştiri olacaktır, olmalı da…
Eleştiri olmadan başarı da gelmez.
Ama Erzurumspor hedefine emin adımlarla yürürken, önüne taş koymaya da kimsenin hakkı yok.
Olmamalı da.
***
Gün birlik beraberlik günüdür.
Varsa kimsenin kimseyle sorunu ligin sonunu beklesin.
Lig sonunda herkes eteğindeki taşları döksün.
Ama görüyoruz ki, geçmişten hiç ders almamışız.
Bir tane Erzurumspor’u kapattık.
İkinci bir Erzurumspor vakası yaşamayalım.
Birlik beraberlik içinde Erzurumspor’un şampiyonluğu için kenetlenelim.
Erzurumspor olmasa biz neyi konuşacağız.
Bu nedenle susun ve destek verin Erzurumspor’a…
Bunu yapamıyorsanız bari zarar vermeyin yahu…
İnanın görünce çok duygulandım.
***
Siyaset benim işim değil…
Ama fotoğraf çok güzeldi.
Efendim!
Mevzu şu:
Rahmetli Süleyman Demirel bir mitingde elinde “Ecevit” afişi olan bir çocuğa önce “ Bu afiş ile ne yapacaksın?” diye sorar.
Çocuk “Ecevit’e selam göndermek istiyorum” demesi üzerine Demirel, mikrofonu çocuğa verir ve selamı göndertir. Ardından bu hatıra fotoğrafı çekilir...
***
Efsane başkan Cemal Polat, o fotoğrafı paylaşırken, günümüz siyasetine atıfta bulunuyor.
***
Özü sözü birdir Cemal Polat’ın…
Elif gibi adamdır kendisi…
Teyo Emmi’nin dediği gibi Cemal Polat da yalan da olmaz hılaf da…
Erzurum’da futbol tarihinin profesyonel anlamdaki en uzun soluklu kulüp başkanıdır.
***
Kimsenin arkasından konuşmaz.
Adamını satmaz…
Satmamıştır da hiç bir zaman…
***
Konu konuyu açıyor başınızı ağrıtmayalım.
Yine bir gün Cemal Polat, Erzurumspor Başkanı olarak bir deplasmana maça gider, Protokol tribündeki görevliye selam verir içeri girmeye hazırlanır.
Görevli Cemal Polat’ı tanır.
“Başkanım biz uzun süredir sizi tanıyoruz. Ama biraz önce bir adam geldi buraya. Bize Erzurumspor’un başkanıyım, dedi ve geçti tribüne. Bizde daha bir şey diyemedik” diye bilgi verir Polat’a…
***
İşte o Cemal Polat içten içe mahcup olsa da, “O da bizim Asbaşkanımız” diyerek Tebessüm eder.
Görevliye ‘hoşça kal’ dedikten sonra protokol tribünün yoluna tutar.
***
Çıkar tribüne o görevlinin dediği ismi görür ve yaklaşır yanına…
Kısık bir sesle: “Bak burada başkanım demiş girmişsin, ama insanlar bizi tanıyor. Ben de o bizim asbaşkanımız dedim senin için der.”
Cemal Beyle arasında diyalog geçen hemşehrimiz rahmetli olduğu için ismini vermiyorum.
İsmi bizde saklı…
***
Cemal Polat, bir hemşehrisi hata yapmış olsa bile onu gurbet elde satmamış ve mahcup etmemiştir.
Görev yaptığı süre içinde hiçbir yönetici arkadaşının arkasından da konuşmamıştır.
Konuştuğuna da biz tanık olmadık.
***
Başkan olduğu dönem, Erzurumspor Süper Ligde iken bir deplasman dönüşü Asbaşkana, “Ağabeyi Yayın Havuzundan şu kadar para geldi. Futbolcularıma dağıtalım” der ve parayı Asbaşkana teslim eder.
Ama, Asbaşkan kulüpten alacaklı olduğu için Cemal Polat’ın verdiği parayı futbolculara dağıtmak yerine kendi alacağını tahsil etmiş olur.
***
Cemal Polat, bunu da sineye çeker.
Yine bu konunun kulüp içinde sır gibi kalmasını ve kamuoyuna yansımamasını sağlar.
***
Ağabeyim dediği Asbaşkan kulüpten alacaklı dahi olsa izlediği yol yanlış olduğu için, parasını kurtarma adına farlı yöntemi tercih etmesine rağmen kol kırılır yen içinde kalır mantığını gütmüştür.
***
Eee, efsane olmak, lider olmak işte böyle bir şey…
Rahmetli Kıyasettin Yüksel’in başkanlığının son dönemlerine denk gelmiştim, tıfıl bir gazeteci olarak…
Ama rahmetli Kıyas ağabeyinin de kimsenin arkasından konuştuğuna ya da geçmiş dönemleri olumsuz yönde eleştirdiğine tanık olmadım.
***
Allah canına sağlık sıhhat versin yine kulübün efsane başkanlarından biri olan ve Erzurum’a büyük düşünmeyi öğreten Hamza Cimilli de, kimsenin arkasından konuşmayan, her şeyi insanın yüzüne rahatlıkla söyleyen açık sözlü bir insan.
***
Bir gün görev bayrağını devraldığı Kıyasettin Yüksel’i ya da görev bayrağını devrettiği Cemal Polat hakkında dedikodu yaptığına ya da acımasızda eleştirdiğine hiç rastlamadık.
***
Son dönemlerde de Saim Özakalın dik duruşu ile takdir kazanan bir kulüp başkanıydı.
O da hiçbir yönetici arkadaşını satmayan bir Dadaştı.
Mevlüt Doğan ve Dilaver Yılmaz da dedikodu yapmayan ve görevini en iyi şekilde icra etmeye çalışan başkanlardı.
Başkanlık koltuğunu bıraktıktan sonra bile hiç kimsenin hakkında konuşmadılar.
***
Belki de onların sergilediği bu profil ve tutum BB Erzurumspor’un Süper Ligi iki kez görmesinin en önemli faktörlerinden biridir.
***
Bugün gelinen noktada BB Erzurumspor’da son dönemlerde başkanlık ve yöneticilik yapan isimlerin birbirlerini suçladıklarına çok şahit oluyor.
Birbirlerini olumsuz yönde eleştirdiklerini görüyoruz.
Son yıllarda hiçbir başkan ya da yöneticinin bir önceki yönetime ya da başkana teşekkür ettiğine tanık olmadık.
***
Bakın biz vurmayla, kırmayla, yıkıp dökmeyle bir yerlere varamayız.
Eleştiri olacaktır, olmalı da…
Eleştiri olmadan başarı da gelmez.
Ama Erzurumspor hedefine emin adımlarla yürürken, önüne taş koymaya da kimsenin hakkı yok.
Olmamalı da.
***
Gün birlik beraberlik günüdür.
Varsa kimsenin kimseyle sorunu ligin sonunu beklesin.
Lig sonunda herkes eteğindeki taşları döksün.
Ama görüyoruz ki, geçmişten hiç ders almamışız.
Bir tane Erzurumspor’u kapattık.
İkinci bir Erzurumspor vakası yaşamayalım.
Birlik beraberlik içinde Erzurumspor’un şampiyonluğu için kenetlenelim.
Erzurumspor olmasa biz neyi konuşacağız.
Bu nedenle susun ve destek verin Erzurumspor’a…
Bunu yapamıyorsanız bari zarar vermeyin yahu…