
‘6+ masada sorun çözüldü mü?’ sorusu cevabını bulmuş görünmüyor. Meral Akşener, Fatih Altaylı’nın programında CHP’nin HDP ile görüşmesine karışmayacaklarını, fakat HDP’nin taleplerinin asla kendilerine, yani masaya gelmeyeceğini söyledi. Cevap cezaevindeki Selahattin Demirtaş’tan geldi! Demirtaş, Meral Akşener’in tutumunu yanlış bulduğunu ifade ettiği açık mektubunda diyor ki, “Bizim oylarımız ile Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı koltuğunda oturacaksınız ya, oyumuzu almak için bizi nasıl ikna edeceksiniz” Öyle ya HDP seçmeninin oyuna talip olacaksınız, ama HDP’nin taleplerini karşılamayacaksınız!
Selahattin Demirtaş, 2 sayfalık mektubunda Meral Akşener’e açıkça oyumuza talip olacaksanız bizi ikna etmeniz gerekiyor. Meral Akşener acaba o programda konuşurken, hangi kesimi ikna etmek istiyordu! Diğer taraftan Akşener’in ifadeleri net gibi görünmesine rağmen milletvekili ve parti üst yönetiminden bazı isimlerin HDP’ye karşı geçmişte attığı tivitleri silmeleri ciddi tezattı.
Bu durumun izaha muhtaç olduğunu söylemek gerekiyor.
Meral hanım 3 kişiyi sildi!
Meral Akşener, bilinçli veya bilinçsiz üç önemli figürü sahneden silip attı. Yavaş, İmamoğlu ve Ersan Şen.
Bilindiği gibi Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçilemeyecek isim olarak niteledi. Bazen Mansur Yavaş, bazen Ekrem İmamoğlu ismini ‘adayımız’ olarak lanse etti. Sık sık, kamuoyu araştırması yapıldığı ve bu isimlerin Erdoğan’ı yenecek isimler olduğu algısını kullandı.
Malum 3 Mart’taki toplantıda Meral Akşener ciddi bir çıkış yaptı, masadan sızanlara göre ciddi bir tepkiyle karşılaştı. Masayı terk ederek, ağır açıklamalarda bulundu.
Nasıl oldu, kim icat etti bilinmez (!), Pazartesi sabahı Ekrem ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı gösterilmesi karşılığında masaya dönebileceğini ilan etti. Meral hanım bunun üzerine ABD Büyükelçiliği karşısındaki bir otelde Kemal Kılıçdaroğlu ile kısa bir görüşme yaptı. Ardından da masaya dönüş yapıldı.
İmamoğlu ve Yavaş’ın güçlü yardımcılığı konusu ise masa beyanında yer almadı. Böylece iki isimde büyük bir değer kaybı yaşayarak ciddi yara almış oldular.
Kelin merhemi olsa başına sürer!
Anlaya önemli bir atasözüdür, ‘kelin merhemi olsa başına sürer’. 6+ masanın 11 maddelik deklarasyonunda geçiş süreci, 5 genel Başkan’ın Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, Güçlendirilmiş Parlamenter Sitem vurgusu, sisteme geçişle ilgili Anayasa değişikliği, ilk maddeler olarak karşımıza çıktı. Bakanlık dağılımlarına atıf yapıldı.
5. madde bakanların atanma ve görevden alınmaları, mensup oldukları siyasi partinin genel başkanıyla uzlaşı içinde Cumhurbaşkanı tarafından yapılacakmış. Geçiş sürecinde Cumhurbaşkanı yürütme yetkisi katılımcı anlayışla sağlanacakmış.
Kelin merhemi olayı var ya, şayet Parlamenter sistem ülkenin dermanı olabilseydi Türkiye’de son 80 yılda yaşanan darbeler, siyasi krizler olmazdı!
Önerilen biraz Erzurumlunun ifadesiyle “Gıllı gızın kahvesi”ni hatırlatıyor.
Selahattin Demirtaş, 2 sayfalık mektubunda Meral Akşener’e açıkça oyumuza talip olacaksanız bizi ikna etmeniz gerekiyor. Meral Akşener acaba o programda konuşurken, hangi kesimi ikna etmek istiyordu! Diğer taraftan Akşener’in ifadeleri net gibi görünmesine rağmen milletvekili ve parti üst yönetiminden bazı isimlerin HDP’ye karşı geçmişte attığı tivitleri silmeleri ciddi tezattı.
Bu durumun izaha muhtaç olduğunu söylemek gerekiyor.
Meral hanım 3 kişiyi sildi!
Meral Akşener, bilinçli veya bilinçsiz üç önemli figürü sahneden silip attı. Yavaş, İmamoğlu ve Ersan Şen.
Bilindiği gibi Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçilemeyecek isim olarak niteledi. Bazen Mansur Yavaş, bazen Ekrem İmamoğlu ismini ‘adayımız’ olarak lanse etti. Sık sık, kamuoyu araştırması yapıldığı ve bu isimlerin Erdoğan’ı yenecek isimler olduğu algısını kullandı.
Malum 3 Mart’taki toplantıda Meral Akşener ciddi bir çıkış yaptı, masadan sızanlara göre ciddi bir tepkiyle karşılaştı. Masayı terk ederek, ağır açıklamalarda bulundu.
Nasıl oldu, kim icat etti bilinmez (!), Pazartesi sabahı Ekrem ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı gösterilmesi karşılığında masaya dönebileceğini ilan etti. Meral hanım bunun üzerine ABD Büyükelçiliği karşısındaki bir otelde Kemal Kılıçdaroğlu ile kısa bir görüşme yaptı. Ardından da masaya dönüş yapıldı.
İmamoğlu ve Yavaş’ın güçlü yardımcılığı konusu ise masa beyanında yer almadı. Böylece iki isimde büyük bir değer kaybı yaşayarak ciddi yara almış oldular.
Kelin merhemi olsa başına sürer!
Anlaya önemli bir atasözüdür, ‘kelin merhemi olsa başına sürer’. 6+ masanın 11 maddelik deklarasyonunda geçiş süreci, 5 genel Başkan’ın Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, Güçlendirilmiş Parlamenter Sitem vurgusu, sisteme geçişle ilgili Anayasa değişikliği, ilk maddeler olarak karşımıza çıktı. Bakanlık dağılımlarına atıf yapıldı.
5. madde bakanların atanma ve görevden alınmaları, mensup oldukları siyasi partinin genel başkanıyla uzlaşı içinde Cumhurbaşkanı tarafından yapılacakmış. Geçiş sürecinde Cumhurbaşkanı yürütme yetkisi katılımcı anlayışla sağlanacakmış.
Kelin merhemi olayı var ya, şayet Parlamenter sistem ülkenin dermanı olabilseydi Türkiye’de son 80 yılda yaşanan darbeler, siyasi krizler olmazdı!
Önerilen biraz Erzurumlunun ifadesiyle “Gıllı gızın kahvesi”ni hatırlatıyor.