Yeni adı bu…
Aslına bakarsanız yakışıyor da…
Yassıada, orada kurulu sözde mahkeme ve onun hakimi Salim Başol ismi bizde kötü anılar çağrıştırıyordu…
Orada yaşanılanlar şimdi de kötü anılar çağrıştırıyor ama devlet bir hakkı teslim edip, adayı Demokrasi ve Özgürlük Adası ismiyle yeniden tanzim edince yaşanılan acılara bir anlamda merhem sürdü…
*
1960 yılının ilkbahar ayları…
İktidarda seçim sandığından galibiyetle çıkmış bir iktidar ve onu hazmedemeyen iç ve dış güçler var… En başta da başını Cemal Madanoğlu’nun çektiği genç subaylar var… Bir-iki yıldan beri iktidardan rahatsızlıklarını açıkça daha yüksek sesle dillendirmiş ve askeri darbe yapmağa hazırlanıyorlar… Bunu da Başbakan’ın Eskişehir ziyaretinde genç havacı subaylar açıkça göstermişler… Ama ordusuna çok güvenen ve inanan Başbakan bunu bir türlü dikkate almıyor…
Kendisine bu konuda yapılan uyarıları Cumhurbaşkanı da dikkate almıyor… Öyle ki Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayının komutanının da darbeci oluşunu şaşkınlıkla karşılıyor…
O Cumhurbaşkanı ki Milli Mücadele’nin başladığı yıllarda Batı Anadolu’da önemli çalışmalar yapmış, önemli bir Kuvvacı…
O Cumhurbaşkanı ki Cumhuriyetin ilk yıllarında ilk İktisat Kongresini toplayan kişi…
O Cumhurbaşkanı ki Kurtuluş Savaşı’nın Galip Hoca’sı…
*
1960 yılının bir Mayıs sabahında ordu idareye el koydu… İktidar ve iktidara yakınlar tutuklandı…
Yassıada yargılamanın merkezi idi…
Önceden hüküm verilen ve sonradan bu hüküm doğrultusunda işlem yapılan; kişisel hak ve ilkelerin rafa kaldırıldığı, demokrasinin işletilmediği, millet vicdanını yaralayan sözde yargılama…
*
’60 darbesinin önemli isimlerinden merhum Alparslan Türkeş diyor ki, ‘…En kötü demokratik sistem, en iyi darbeden daha iyidir…’
Merhum Cumhurbaşkanı, askeri darbeler ve muhtıralar mağduru eski Başbakanlardan Süleyman Demirel de yakınlarına , ‘ …unutmayın ki Başbakanı idama gönderilmiş bir ülkenin Başbakan koltuğunda oturuyorum…’ dermiş…
*
Hakikaten darbeler, insan onuruna, ülkenin bağımsızlığına ve demokrasiye indirilmiş en büyük darbe… Bunun son örneğini maalesef 15 Temmuz’da yaşadık ve millet olarak karşı koyduk…
İşte önceki gün 27 Mayıs’ta demokrasinin rafa kaldırıldığı ve yargılamaların yapıldığı adada devlet tarafından kötü izler silinmeğe çalışıldı ve yapılan düzenlemeyle adaya Özgürlük ve Demokrasi Adası ismi verildi...
Aslına bakarsanız yakışıyor da…
Yassıada, orada kurulu sözde mahkeme ve onun hakimi Salim Başol ismi bizde kötü anılar çağrıştırıyordu…
Orada yaşanılanlar şimdi de kötü anılar çağrıştırıyor ama devlet bir hakkı teslim edip, adayı Demokrasi ve Özgürlük Adası ismiyle yeniden tanzim edince yaşanılan acılara bir anlamda merhem sürdü…
*
1960 yılının ilkbahar ayları…
İktidarda seçim sandığından galibiyetle çıkmış bir iktidar ve onu hazmedemeyen iç ve dış güçler var… En başta da başını Cemal Madanoğlu’nun çektiği genç subaylar var… Bir-iki yıldan beri iktidardan rahatsızlıklarını açıkça daha yüksek sesle dillendirmiş ve askeri darbe yapmağa hazırlanıyorlar… Bunu da Başbakan’ın Eskişehir ziyaretinde genç havacı subaylar açıkça göstermişler… Ama ordusuna çok güvenen ve inanan Başbakan bunu bir türlü dikkate almıyor…
Kendisine bu konuda yapılan uyarıları Cumhurbaşkanı da dikkate almıyor… Öyle ki Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayının komutanının da darbeci oluşunu şaşkınlıkla karşılıyor…
O Cumhurbaşkanı ki Milli Mücadele’nin başladığı yıllarda Batı Anadolu’da önemli çalışmalar yapmış, önemli bir Kuvvacı…
O Cumhurbaşkanı ki Cumhuriyetin ilk yıllarında ilk İktisat Kongresini toplayan kişi…
O Cumhurbaşkanı ki Kurtuluş Savaşı’nın Galip Hoca’sı…
*
1960 yılının bir Mayıs sabahında ordu idareye el koydu… İktidar ve iktidara yakınlar tutuklandı…
Yassıada yargılamanın merkezi idi…
Önceden hüküm verilen ve sonradan bu hüküm doğrultusunda işlem yapılan; kişisel hak ve ilkelerin rafa kaldırıldığı, demokrasinin işletilmediği, millet vicdanını yaralayan sözde yargılama…
*
’60 darbesinin önemli isimlerinden merhum Alparslan Türkeş diyor ki, ‘…En kötü demokratik sistem, en iyi darbeden daha iyidir…’
Merhum Cumhurbaşkanı, askeri darbeler ve muhtıralar mağduru eski Başbakanlardan Süleyman Demirel de yakınlarına , ‘ …unutmayın ki Başbakanı idama gönderilmiş bir ülkenin Başbakan koltuğunda oturuyorum…’ dermiş…
*
Hakikaten darbeler, insan onuruna, ülkenin bağımsızlığına ve demokrasiye indirilmiş en büyük darbe… Bunun son örneğini maalesef 15 Temmuz’da yaşadık ve millet olarak karşı koyduk…
İşte önceki gün 27 Mayıs’ta demokrasinin rafa kaldırıldığı ve yargılamaların yapıldığı adada devlet tarafından kötü izler silinmeğe çalışıldı ve yapılan düzenlemeyle adaya Özgürlük ve Demokrasi Adası ismi verildi...