Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik açıkladı, budan böyle et fiyatları her yerde sabit olacak. Kıyma 32 lira, kuşbaşı 34 lira, yağsız karkas etin tavan fiyatı ise 23.2 lira olarak belirlendi.
Bu açıklamanın üzerinden üç gün geçti. Etteki fiyat ateşi ne yazık ki düşmedi. Öyle görünüyor ki bugünden yarına düşmesi de mümkün değil.
Bakanlığın kararı elbette ki tüketici adına son derece iyi bir gelişme ancak bizim bakmamız gereken nokta üretici boyutudur. Çünkü Batı’da sanayici ne ise Doğu’da besici de odur.
Her üç yılda bir tırpan yiyen hayvancılık, bakanlığın bu açıklaması ile bir kez daha uçurumun eşiğine geldi.
Beş ay önceki fiyatlardan dana alıp ahırına koyan besici, bu tarihten beri hayvanını pahalı yemle besledi. Umudu, bu hayvanları kestirip üç kuruş kar etmekti. Açıklanan fiyatlar bırakın besicinin kazanmasını zarar etmesine neden oldu.
Nasıl bir değerlendirme ve hazırlık aşaması sonucu bu karara varıldı bilemiyoruz. Ancak bu fiyatların piyasa ekonomisinde uygulanması isteniyorsa, zaten bitme noktasına gelen Doğu’da ki besici için devlet mutlak surette sübvanse uygulamalıdır.
Eğer bu kararda ısrar edilirse Doğu’da zaten yarı yarıya düşen besici sayısı hızla bitme noktasına gelecektir.
2011 yılında 8 ailenin besicilik yaptığı Erzurum’un merkez köylerinin birinde şu an bu sayı 3 aileye düşmüş. Varın bundan sonrasını siz hesap edin. Şüphe yok ki aynı şartlar Batı’da ki besici içinde geçerlidir.
Eğer bu ülkenin hayvancılık potansiyelinin korunmasını istiyorsak kalıcı tedbirler almak zorundayız. Piyasanın ateşini düşüreyim derken altın yumurtlayan tavuğu da kesmeyelim.
Hali hazırda can çekişen hayvancılığa çare ararken ortaya konulan formül, belki bir müddet tüketiciyi memnun edecektir ama uzun vadede ülkeyi sıkıntıya sokacak, ithal hayvana mecbur bırakacaktır. Bugün ki fiyatlara rahmet okumamız bile mümkün olacaktır.
Peki, bugün ki şartlarda ne yapılmalıdır?
Öncelikle üretici maliyetlerinin düşürülmesi için çaba harcanmalı…
Mutlak surette yem fiyatlarının aşağılara çekilmesi için çözüm üretilmeli…
Devlet ithal hayvan girişini bir tarihe bağlayıp, ‘şu tarihte bitecektir’ sözü vermeli…
Bu yıl pahalı hayvan yetiştiren besiciler için sübvanse uygulanmalı…
Bu arada piyasa iyi denetlenmeli ve farklı fiyat politikasına son verilmeli.
Üretici de, tüketici de, aracı da bilmelidir ki; bu devlet sözüdür, asla geri adım atılmayacaktır.
Bu açıklamanın üzerinden üç gün geçti. Etteki fiyat ateşi ne yazık ki düşmedi. Öyle görünüyor ki bugünden yarına düşmesi de mümkün değil.
Bakanlığın kararı elbette ki tüketici adına son derece iyi bir gelişme ancak bizim bakmamız gereken nokta üretici boyutudur. Çünkü Batı’da sanayici ne ise Doğu’da besici de odur.
Her üç yılda bir tırpan yiyen hayvancılık, bakanlığın bu açıklaması ile bir kez daha uçurumun eşiğine geldi.
Beş ay önceki fiyatlardan dana alıp ahırına koyan besici, bu tarihten beri hayvanını pahalı yemle besledi. Umudu, bu hayvanları kestirip üç kuruş kar etmekti. Açıklanan fiyatlar bırakın besicinin kazanmasını zarar etmesine neden oldu.
Nasıl bir değerlendirme ve hazırlık aşaması sonucu bu karara varıldı bilemiyoruz. Ancak bu fiyatların piyasa ekonomisinde uygulanması isteniyorsa, zaten bitme noktasına gelen Doğu’da ki besici için devlet mutlak surette sübvanse uygulamalıdır.
Eğer bu kararda ısrar edilirse Doğu’da zaten yarı yarıya düşen besici sayısı hızla bitme noktasına gelecektir.
2011 yılında 8 ailenin besicilik yaptığı Erzurum’un merkez köylerinin birinde şu an bu sayı 3 aileye düşmüş. Varın bundan sonrasını siz hesap edin. Şüphe yok ki aynı şartlar Batı’da ki besici içinde geçerlidir.
Eğer bu ülkenin hayvancılık potansiyelinin korunmasını istiyorsak kalıcı tedbirler almak zorundayız. Piyasanın ateşini düşüreyim derken altın yumurtlayan tavuğu da kesmeyelim.
Hali hazırda can çekişen hayvancılığa çare ararken ortaya konulan formül, belki bir müddet tüketiciyi memnun edecektir ama uzun vadede ülkeyi sıkıntıya sokacak, ithal hayvana mecbur bırakacaktır. Bugün ki fiyatlara rahmet okumamız bile mümkün olacaktır.
Peki, bugün ki şartlarda ne yapılmalıdır?
Öncelikle üretici maliyetlerinin düşürülmesi için çaba harcanmalı…
Mutlak surette yem fiyatlarının aşağılara çekilmesi için çözüm üretilmeli…
Devlet ithal hayvan girişini bir tarihe bağlayıp, ‘şu tarihte bitecektir’ sözü vermeli…
Bu yıl pahalı hayvan yetiştiren besiciler için sübvanse uygulanmalı…
Bu arada piyasa iyi denetlenmeli ve farklı fiyat politikasına son verilmeli.
Üretici de, tüketici de, aracı da bilmelidir ki; bu devlet sözüdür, asla geri adım atılmayacaktır.