Devrim Türk sanayii tarihinde azim ve başarıyla hem yeni bir sayfa açmış hem de o sayfayı kendince trajik bir sonla kapatmıştı. İşte hazin sona gidiş ve beşinci kol faaliyetiyle baltalanan rüya girişimin sonu!
Tüm ülkede, üniversitesinden, basınına, bir avuç sanayicisinden, politikacısına, sesini duyurabilen herkes Türkiye’de ne otomobil, ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, hatta film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyordu.
Fakat inanılmaz olan gerçekleşmiş ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye’ de yapılan bir otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da, kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye’ de yapılan yerli motoruyla hazır bulunuyordu.
100 metre gidip bozuldu
Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişçesine "100 metre gidip bozuldu" başlığını attıkları Devrim Otomobili, aynı gün Hipodrom’daki resmigeçit törenine katıldı. Fakat ne bundan, ne de Cemal Paşa’ nın Anıtkabir’ e bir başka Devrim otomobili ile gittiğinden söz edilmiş; yalnızca haber, yorum ve fıkralarda harcanan bunca paranın boşa gittiğinden dem vurulmuştu.
Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine konmuş bulunan "At neslinin ıslahı" için 25 Milyon TL ödenek ve sonucundan kimse söz etmemişti.
Devrim Otomobillerinin neredeyse tamamı, memleketimizde otomobil imalatı için gereken modern tesisler ve imkânlar mevcut olmadığından el emeği ile yapılmıştı.
Otomobiller normal bir üretim süresinin 1/10’u kadar bir sürede ve maliyetinin 1/100’ü kadar bir maliyet fiyatına üretilmişlerdi.
Çalışmalar ancak araştırma ve geliştirme mahiyetinde olup seri imalat değildi. Memleketimizde gereken modern tesis ve teşekküller kurulur ve senede 10 binin üzerinde bir imalat olursa böyle bir otomobilin satış bedelinin o günkü değerde 30 bin lirayı geçmeyeceği tahmin edilmekteydi. O dönemde yabancı marka bir otomobilin fiyatı 50 bin TL’den başlamaktaydı.
Türkiye’nin ilk yerli otomobilini üreten kahraman mühendislerimiz ve işçilerimiz, meslek onurlarını ortaya koyarak imece ve alın teriyle kazandıkları başarının kanıtı olan Devrim Arabalarını ürettikleri o günleri gözleri dolarak anıyorlar. Kaynak: (devrimarabasi.com.tr, Derleyen: Özgür UYSAL - Gözde Hatun ŞİMŞEK (2022)
Devrim otomobili 4 adet üretilmiş, 56 beygir gücünde motora sahip, üretilen ilk otomobilin tamamlanması gereken eksiklikleri sebebiyle "Gecekondu" adı verilmiş. Mavi Boncuk; 56 beygir motor gücüne sahip olan otomobilin rengi açık mavi olduğundan adı "Mavi Boncuk" konulmuş.
Siyah Devrim: Motor ve şanzıman işlerinde Ankara Motor Fabrikasının yardımcı olduğu 60 beygir gücünde motora sahip otomobili resmiyet yansıması olarak görüldüğünden, siyah renkte üretilmiş.
Bej Devrim: 65 beygir gücüne sahip motoru Ankara Motor Fabrikasında takılan diğer kısımları Eskişehir Fabrikasınca tamamlanan Devrim’dir. 4 yerli araçtan geriye kalan tek örnek olan bej renkli Devrim Otomobili, 2018 yılından beri TÜRASAŞ Devrim Arabaları Müzesi’nde sergilenmekte.
Tüm ülkede, üniversitesinden, basınına, bir avuç sanayicisinden, politikacısına, sesini duyurabilen herkes Türkiye’de ne otomobil, ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, hatta film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyordu.
Fakat inanılmaz olan gerçekleşmiş ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye’ de yapılan bir otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da, kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye’ de yapılan yerli motoruyla hazır bulunuyordu.
100 metre gidip bozuldu
Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişçesine "100 metre gidip bozuldu" başlığını attıkları Devrim Otomobili, aynı gün Hipodrom’daki resmigeçit törenine katıldı. Fakat ne bundan, ne de Cemal Paşa’ nın Anıtkabir’ e bir başka Devrim otomobili ile gittiğinden söz edilmiş; yalnızca haber, yorum ve fıkralarda harcanan bunca paranın boşa gittiğinden dem vurulmuştu.
Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine konmuş bulunan "At neslinin ıslahı" için 25 Milyon TL ödenek ve sonucundan kimse söz etmemişti.
Devrim Otomobillerinin neredeyse tamamı, memleketimizde otomobil imalatı için gereken modern tesisler ve imkânlar mevcut olmadığından el emeği ile yapılmıştı.
Otomobiller normal bir üretim süresinin 1/10’u kadar bir sürede ve maliyetinin 1/100’ü kadar bir maliyet fiyatına üretilmişlerdi.
Çalışmalar ancak araştırma ve geliştirme mahiyetinde olup seri imalat değildi. Memleketimizde gereken modern tesis ve teşekküller kurulur ve senede 10 binin üzerinde bir imalat olursa böyle bir otomobilin satış bedelinin o günkü değerde 30 bin lirayı geçmeyeceği tahmin edilmekteydi. O dönemde yabancı marka bir otomobilin fiyatı 50 bin TL’den başlamaktaydı.
Türkiye’nin ilk yerli otomobilini üreten kahraman mühendislerimiz ve işçilerimiz, meslek onurlarını ortaya koyarak imece ve alın teriyle kazandıkları başarının kanıtı olan Devrim Arabalarını ürettikleri o günleri gözleri dolarak anıyorlar. Kaynak: (devrimarabasi.com.tr, Derleyen: Özgür UYSAL - Gözde Hatun ŞİMŞEK (2022)
Devrim otomobili 4 adet üretilmiş, 56 beygir gücünde motora sahip, üretilen ilk otomobilin tamamlanması gereken eksiklikleri sebebiyle "Gecekondu" adı verilmiş. Mavi Boncuk; 56 beygir motor gücüne sahip olan otomobilin rengi açık mavi olduğundan adı "Mavi Boncuk" konulmuş.
Siyah Devrim: Motor ve şanzıman işlerinde Ankara Motor Fabrikasının yardımcı olduğu 60 beygir gücünde motora sahip otomobili resmiyet yansıması olarak görüldüğünden, siyah renkte üretilmiş.
Bej Devrim: 65 beygir gücüne sahip motoru Ankara Motor Fabrikasında takılan diğer kısımları Eskişehir Fabrikasınca tamamlanan Devrim’dir. 4 yerli araçtan geriye kalan tek örnek olan bej renkli Devrim Otomobili, 2018 yılından beri TÜRASAŞ Devrim Arabaları Müzesi’nde sergilenmekte.