DÜNÜR DAVETLERİ
Nişan olduktan sonra dünürler birbirlerine daha da yakından tanımak için birbirlerini yemeğe davet ederlerdi. Bu dünür davetleri için ramazanlardaki iftar yemekleri bulunmaz bir fırsat olurdu. Ramazandan önce de dünür davetleri olur; ama iftar davetleri daha da farklıdır. Daveti önce erkek tarafı yapardı. Kız tarafı da erkek tarafından önce davranarak dünürlerini davet edebilirdi. Günler öncesinde davet için kız tarafı da erkek tarafı da hazırlıklarını yapar ve davet resmileştirilirdi. Bazen de özellikle köylerde sahura da davet edilen dünürler olurdu. Dünür davetlerine eş, akraba veya konu komşulardan da katılanlar olurdu. Davetler de ayran çorbası, yaprak sarması, pilav, kuru fasulye ve tatlı olarak kadayıf dolması yapılırdı. Ortaya konulan salata da sofranın bir köşesinde yerini alırdı. İftar vaktine yakın bir saatte dünür evine gidilirdi. Davet edilen dünür yanında hediyesini götürmeyi ihmal etmezdi. Bu hediye de yine bütçeye göre değişiklik gösterirdi. Dünürler kapıda karşılanır ve içeriye buyur edilirdi. Selamlaşmadan sonra havadan sudan şeylerden konuşmalar başlar ve iftar vaktine kadar bu tarz konuşmalar devam ederdi. Ezan vaktine yakın bir zaman diliminde misafirler sofraya davet edilir ve sofra başında ezanın okunması beklenirdi. Gelin bir ara erkeklerin yanına gelerek kaynatası ve diğer misafirlere hoş geldin der ve kaynanasının yanına giderdi. Kadın ve erkeklere ayrı iftar sofraları hazırlanırdı. Erkeklere yemekleri evin en küçük bireyi götürürdü. Ezanın okunmasıyla birlikte çatal ve kaşık sesleri birbirini izler ve şükür eşliğinde oruçlar açılırdı. Çorbalar içilir ve dolma ve kuru fasulye pilav eşliğinde yenilirdi. Tatlılarında yenilmesiyle yemek duası edilerek şükürle sofradan kalkılırdı. Namaz kılanlar akşam namazını kılmak üzere diğer odalara çekilirken namaz kılmaya gitmeyenler arasında bir muhabbet başlardı. Namaz bitmeden adet üzere çaylar hazırlanarak odaya gönderilirdi. Çaylar yanlarında kadayıf dolması eşliğinde keyifle içilir ve eski ramazanlardan söz edilirdi. Dünürler çaylarını da içtikten sonra teravih namazına hazırlığa başlarlardı. Abdestler yenilenerek en yakındaki camiye doğru yönetilirdi. Yolda sohbet koyulaşır ve omuz omuza veren dünürler huşu içinde namazlarını kıldıktan sonra yakındaki bir kahvehane de çay içmeyi de ihmal etmezlerdi. Bu arada evde kadınlarda yemeklerin ardında bulaşıkları yıkamış ve çay eşliğinde koyu bir sohbete başlamışlardı. Erkekler camiden gelince gitme vaktinin de geldiği anlaşılır ve son bir bardak çaydan sonra kız evinden geri dönüş başlardı. Giderken bir daha ki buluşma için gün belirlenir ve gönüller böylelikle hoş tutulurdu. Erkek tarafı ve yakınlarının geline iftarlık göndermesi de başka bir adettir Erzurum ve çevresinde. Damadın kardeşleri, amcası veya diğer yakınları bu iftarlıkları gönderenlerden olurlardı. Bu gün artık ramazanda iftarlık gönderenlerin sayısı azalmıştır. Kız tarafına gönderilen iftarlılarda et, kadayıf dolması, yağ, pirinç, bulgur, un, pastırma, yumurta gibi yiyecekler gönderilirdi. Bu hediyeleri götüren kişi çoğu zaman iftara bekletilir ve onunla o gün iftar yapılırdı. İftarlık götüremeyenler ise gelin tarafını iftara davet ederdi. Herkes gönülden, işten ve samimi bir yarış içine girer ve bununla mutlu olurlardı. Gelin ve damat yapılanları gördükçe ne kadar çok sevildiklerini anlardı. Biz bu güzel adetlerle büyüdük, çocuklarımız bunları sadece duydular, ya onlardan sonra gelecek olanlar, hiç bunu düşündük mü? Kocaman bir hayır, elbette!
YILBAŞI
Şehirde kız tarafının görülmesine ve kadınların kendi aralarında eğlenmelerine vesile olan adetlerden biri de yılbaşı eğlencesidir. Yılbaşı eğlencesi herkes tarafından yapılan bir adet değildir. Yıl bitiminden kısa bir süre sonra kız evinde toplanarak yapılan eğlenceye erkek tarafından haber verilenler ve kız tarafınca davet edilen kişiler katılırdı. Kaynana günler öncesinden dünürlerine haber verir ve yılbaşı eğlencesi yapmak istediğini akrabalarına duyururdu. Bu davete icap edenler hediyelerini de alarak kaynana ile beraber kız evine giderlerdi. Kız evi de günler öncesinden hazırlıkları yaparak gelenleri karşılardı. Gelen misafirlerle müzik eşliğinde oyunlar oynanır, yemekler yenir, çaylar içilerek gönüller coşardı. Oyunların sonrasında kaynana tarafından geline alınan hediye verilir, daha sonra diğer misafirlerde hediyeleri geline sunardı. Böylelikle yılbaşı adı altında yapılan eğlenceyle gelinin gönlü hoş edilirdi.
Nişan olduktan sonra dünürler birbirlerine daha da yakından tanımak için birbirlerini yemeğe davet ederlerdi. Bu dünür davetleri için ramazanlardaki iftar yemekleri bulunmaz bir fırsat olurdu. Ramazandan önce de dünür davetleri olur; ama iftar davetleri daha da farklıdır. Daveti önce erkek tarafı yapardı. Kız tarafı da erkek tarafından önce davranarak dünürlerini davet edebilirdi. Günler öncesinde davet için kız tarafı da erkek tarafı da hazırlıklarını yapar ve davet resmileştirilirdi. Bazen de özellikle köylerde sahura da davet edilen dünürler olurdu. Dünür davetlerine eş, akraba veya konu komşulardan da katılanlar olurdu. Davetler de ayran çorbası, yaprak sarması, pilav, kuru fasulye ve tatlı olarak kadayıf dolması yapılırdı. Ortaya konulan salata da sofranın bir köşesinde yerini alırdı. İftar vaktine yakın bir saatte dünür evine gidilirdi. Davet edilen dünür yanında hediyesini götürmeyi ihmal etmezdi. Bu hediye de yine bütçeye göre değişiklik gösterirdi. Dünürler kapıda karşılanır ve içeriye buyur edilirdi. Selamlaşmadan sonra havadan sudan şeylerden konuşmalar başlar ve iftar vaktine kadar bu tarz konuşmalar devam ederdi. Ezan vaktine yakın bir zaman diliminde misafirler sofraya davet edilir ve sofra başında ezanın okunması beklenirdi. Gelin bir ara erkeklerin yanına gelerek kaynatası ve diğer misafirlere hoş geldin der ve kaynanasının yanına giderdi. Kadın ve erkeklere ayrı iftar sofraları hazırlanırdı. Erkeklere yemekleri evin en küçük bireyi götürürdü. Ezanın okunmasıyla birlikte çatal ve kaşık sesleri birbirini izler ve şükür eşliğinde oruçlar açılırdı. Çorbalar içilir ve dolma ve kuru fasulye pilav eşliğinde yenilirdi. Tatlılarında yenilmesiyle yemek duası edilerek şükürle sofradan kalkılırdı. Namaz kılanlar akşam namazını kılmak üzere diğer odalara çekilirken namaz kılmaya gitmeyenler arasında bir muhabbet başlardı. Namaz bitmeden adet üzere çaylar hazırlanarak odaya gönderilirdi. Çaylar yanlarında kadayıf dolması eşliğinde keyifle içilir ve eski ramazanlardan söz edilirdi. Dünürler çaylarını da içtikten sonra teravih namazına hazırlığa başlarlardı. Abdestler yenilenerek en yakındaki camiye doğru yönetilirdi. Yolda sohbet koyulaşır ve omuz omuza veren dünürler huşu içinde namazlarını kıldıktan sonra yakındaki bir kahvehane de çay içmeyi de ihmal etmezlerdi. Bu arada evde kadınlarda yemeklerin ardında bulaşıkları yıkamış ve çay eşliğinde koyu bir sohbete başlamışlardı. Erkekler camiden gelince gitme vaktinin de geldiği anlaşılır ve son bir bardak çaydan sonra kız evinden geri dönüş başlardı. Giderken bir daha ki buluşma için gün belirlenir ve gönüller böylelikle hoş tutulurdu. Erkek tarafı ve yakınlarının geline iftarlık göndermesi de başka bir adettir Erzurum ve çevresinde. Damadın kardeşleri, amcası veya diğer yakınları bu iftarlıkları gönderenlerden olurlardı. Bu gün artık ramazanda iftarlık gönderenlerin sayısı azalmıştır. Kız tarafına gönderilen iftarlılarda et, kadayıf dolması, yağ, pirinç, bulgur, un, pastırma, yumurta gibi yiyecekler gönderilirdi. Bu hediyeleri götüren kişi çoğu zaman iftara bekletilir ve onunla o gün iftar yapılırdı. İftarlık götüremeyenler ise gelin tarafını iftara davet ederdi. Herkes gönülden, işten ve samimi bir yarış içine girer ve bununla mutlu olurlardı. Gelin ve damat yapılanları gördükçe ne kadar çok sevildiklerini anlardı. Biz bu güzel adetlerle büyüdük, çocuklarımız bunları sadece duydular, ya onlardan sonra gelecek olanlar, hiç bunu düşündük mü? Kocaman bir hayır, elbette!
YILBAŞI
Şehirde kız tarafının görülmesine ve kadınların kendi aralarında eğlenmelerine vesile olan adetlerden biri de yılbaşı eğlencesidir. Yılbaşı eğlencesi herkes tarafından yapılan bir adet değildir. Yıl bitiminden kısa bir süre sonra kız evinde toplanarak yapılan eğlenceye erkek tarafından haber verilenler ve kız tarafınca davet edilen kişiler katılırdı. Kaynana günler öncesinden dünürlerine haber verir ve yılbaşı eğlencesi yapmak istediğini akrabalarına duyururdu. Bu davete icap edenler hediyelerini de alarak kaynana ile beraber kız evine giderlerdi. Kız evi de günler öncesinden hazırlıkları yaparak gelenleri karşılardı. Gelen misafirlerle müzik eşliğinde oyunlar oynanır, yemekler yenir, çaylar içilerek gönüller coşardı. Oyunların sonrasında kaynana tarafından geline alınan hediye verilir, daha sonra diğer misafirlerde hediyeleri geline sunardı. Böylelikle yılbaşı adı altında yapılan eğlenceyle gelinin gönlü hoş edilirdi.