“insan yine de (çoğu zaman) iyilik için dua ediyormuşçasına (tutkuyla) kötülük için dua eder; çünkü insan (yargılarında) tez canlıdır.” İsra Suresi 11
Şehvetle saldırdıkların başının belası haline gelecek…
İhtirasla istediklerinden kurtulmak için ne yapacağını şaşıracaksın.
Egon düştüğün en derin çukur…
Azametle salınışın ateş üzerinde adım adım çırpınışın olacak.
Sen kendine iyilik sandığın kötülüğün ardında koşarken…
Her zafer naran yeni bir mahvoluşu hazırlayacak.
Bu azgın koşuya kendini kaptırdığından beri…
Hayallerin arzularının esiri olmuş senin!
Hep en kolay ve en kârlının peşindesin.
Beklemeye sabırsız…
Çabalamaya azimsiz…
Gerçeklere dayanamaz hâldesin!
Oysa önündeki acelecilerin ne halde olduklarını kaç kez gördün…
Benim için en iyisi dedikleri ne çok şeyin kabusları olduğunu biliyorsun.
Üstelik sen hayatının kırk yılını planlamaya kalkarken…
Kırk saniye sonrasına bile hâkim olamayacağını defalarca deneyimledin.
“Ben bunu hesaplayamadım” diye özetlediğin az mı pişmanlığın oldu?
“Böyle olacağını bilemezdim” diye omzunda ağlayan can parelerini ne çabuk unuttun?
Bilmediklerinin bilmişliğini taslamanın zarardan başka birşey getirmediğini hâlâ anlamamış olmazsın!
Küçük idrakinin nefsinin tasallutunda idraksizliğe dönüşmesine artık dur demelisin!
Dilinden istemsizce düşen “İnşallah”ları kalbine indirmeli…
Ve artık kendin için güzel görüneni değil “Hayırlısını” istemelisin.
İnan hayırlısı senin tez canlılıkla iyi sandığından çok daha iyi gelecek sana!
Belirsizliğin stresinden kurtulmuş olmanın rahatlığı dolacak kalbine.
Derin bir ohh diyeceksin ve gücünü aşan hesapların karabasanından uyanacaksın!
Şehvetle saldırdıkların başının belası haline gelecek…
İhtirasla istediklerinden kurtulmak için ne yapacağını şaşıracaksın.
Egon düştüğün en derin çukur…
Azametle salınışın ateş üzerinde adım adım çırpınışın olacak.
Sen kendine iyilik sandığın kötülüğün ardında koşarken…
Her zafer naran yeni bir mahvoluşu hazırlayacak.
Bu azgın koşuya kendini kaptırdığından beri…
Hayallerin arzularının esiri olmuş senin!
Hep en kolay ve en kârlının peşindesin.
Beklemeye sabırsız…
Çabalamaya azimsiz…
Gerçeklere dayanamaz hâldesin!
Oysa önündeki acelecilerin ne halde olduklarını kaç kez gördün…
Benim için en iyisi dedikleri ne çok şeyin kabusları olduğunu biliyorsun.
Üstelik sen hayatının kırk yılını planlamaya kalkarken…
Kırk saniye sonrasına bile hâkim olamayacağını defalarca deneyimledin.
“Ben bunu hesaplayamadım” diye özetlediğin az mı pişmanlığın oldu?
“Böyle olacağını bilemezdim” diye omzunda ağlayan can parelerini ne çabuk unuttun?
Bilmediklerinin bilmişliğini taslamanın zarardan başka birşey getirmediğini hâlâ anlamamış olmazsın!
Küçük idrakinin nefsinin tasallutunda idraksizliğe dönüşmesine artık dur demelisin!
Dilinden istemsizce düşen “İnşallah”ları kalbine indirmeli…
Ve artık kendin için güzel görüneni değil “Hayırlısını” istemelisin.
İnan hayırlısı senin tez canlılıkla iyi sandığından çok daha iyi gelecek sana!
Belirsizliğin stresinden kurtulmuş olmanın rahatlığı dolacak kalbine.
Derin bir ohh diyeceksin ve gücünü aşan hesapların karabasanından uyanacaksın!