Prof. Dr. Besim Yıldırım moderatörlüğünde düzenlenen panelde İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Köse ve Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Şimşek konuşma gerçekleştirdi.
Oxford Üniversitesi 2024 yılının kelimesini ‘brain rot’ (beyin çürümesi) olarak belirledi. Bu kapsamda Atatürk Üniversitesi’nde konuyla ilgili panel düzenlendi.
“Teknoloji kolaylık sağlıyor ama ciddi etkilerde oluşturuyor”
Panelde konuşan Doç. Dr. Fatma Şimşek ‘Teknoloji hayatımıza kolaylık sağlıyor ama ciddi etkilerde oluşturuyor. Her ne kadar kolay ulaşım sağlasa da sosyal izolasyon ve dikkat dağınıklığına sebep oluyor’ ifadelerini kullandı.
Şimşek sunumunda, teknoloji bağımlılığının nörolojik zararları ve toplum üzerindeki etkilerinden bahsetti. Sosyal medyanın ve ekran kullanımının fazlalığı, beyin çürümesine sebep olduğunu anlatan Şimşek, beyin çürümesinin belirtilerinin, Hafıza kaybı, düşünme ve karar verme zorlukları, konsantrasyon kaybı, sosyal izolasyon ve zihinsel yorgunluk olduğunu vurguladı.
Peki beyin çürümesini engellemek için ne yapılmalı?
Doç. Dr. Fatma Şimşek sunumunda beyin çürümesini önlemenin mümkün olduğunu söyledi. Dijital detoks yaparak, zeka oyunları oynayarak, ve geçirilen ekran süresini azaltarak bu çürümenin engellenebileceğini vurguladı.
“İlacı zehirden ayıran şey dozudur.”
Doç. Dr. Fatma Şimşek’in sunumunun ardından Prof. Dr. Hüseyin Köse bir konuşma gerçekleştirdi. Köse “Kısa videolar, anlık tatmin sağlıyor ve bu da dopamin depomuzu zarar verici şekilde dolduruyor. Teknolojinin yapıcı nedenleri olduğu gibi sosyal bağların zorlanması gibi yıkıcı nedenleri de oluyor. Ekranla tanışma yaşı 2’ye kadar ve cep telefon kullanım yaşı 8’e kadar düştü. Bize düşen görev daha bilinçli bir birey ve ebeveyn olmak.”
Prof. Dr. Hüseyin Köse 16’ıncı yüzyılın önemli bilim insanlarından Paracelsus’un “"Tüm maddeler zehirdir, ilacı zehirden ayıran dozudur" sözünü hatırlatarak konuşmasını sonlandırdı.
Panelin moderatörü Prof. Dr. Besim Yıldırım ise panelin sonunda gençler için bir uyarıda bulundu. Sosyal medya fenomenlerinin hayatını olduğu gibi yansıtmadığını ve sosyal medyada görülen her şeye inanılmaması gerektiğini söyleyen Yıldırım “Onlara özenmenize gerek yok. Kendi hayatınızın kahramanı olun.” ifadelerini kullandı.
Ahmet Volkan Çelik
Beyin curumesine razıyız ahlak ve inanç çürümesi daha tehlikeli. O tıktok vb. Uygulamalar derhal yasaklanmalidir.