Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, uyuz vakalarında geçen yıla göre artış görüldüğünü duyurdu. Erzurum’da da okulların açılmasıyla birlikte uyuz vakaları sık görülmeye başladı. Uzmanlar, 15 dakikada bulaşan uyuz hastalığının salgına dönüşmemesi için uyarılarda bulundu.
Manolya BULUT-PUSULA
Uyuz böcekleri tarafından insan derisinin istila edildiği uyuz hastalığı, Erzurum’da okullarda görülmeye başladı. Özellikle kırsal bölgelerdeki okullarda görülen uyuz, şehir merkezinde bazı sınıflarda da baş gösterdi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz günlerde, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde uyuz vakalarının geçen yıla göre yüzde 7 arttığını, bu artışın deprem bölgesinde ise yüzde 13 seviyesinde olduğunu söylemişti. Endişe veren açıklama sonrası gözler özellikle okullara çevrildi. Erzurum’da da okullarda uyuz hastalığı görülmeye başladı.
Henüz alarm seviyesinde değil
Erzurum’da bazı okullarda çocuklarda görülen uyuz hastalığının kentte henüz alarm seviyesinde olmadığını söyleyen İl Sağlık Müdürü Dr. Gürsel Bedir, “İlimizde de önceki yıla göre çok anlamlı olmasa da bir miktar artış görülmekte. Burada uyuz hastalığının belirtileri ve koruma yöntemleri ile ilgili koruyucu halk sağlığı hizmetleri kapsamında halk eğitiminin önemi bir kez daha gündeme geliyor. Şu aşamada görülen uyuz vakaları salgın seviyesinde değil. Ama bu durumda da tedbiri elden bırakmamak lazım. Veliler çocuklarındaki semptomları yakından takip ederek, şüpheli durumlarda en kısa sürede bir hekime başvursun ve okul yönetimini bilgilendirsin. Şu an için endişelenecek bir durum yok” dedi.
15 dakikada bulaşıyor
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli halk sağlığı uzmanlarından alınan bilgilere göre ise, uyuzun 15-20 dakikalık bir temasta kolayca bulaşabildiği uyarısı yapıldı. Yapılan açıklamada, “Uyuz bulaşı açısından özellikle okullar, yurtlar, koğuşlar, hapishaneler ve bakım evleri gibi toplu yaşam alanları risk altındadır. Yatak takımı, giysi ve havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımı uyuzun bulaşmasını ve yayılmasını kolaylaştırıcı etkenler arasındadır” denildi.
Gece kaşıntısına dikkat
Uyuzun en önemli belirtisinin şiddetli gece kaşıntısı olduğunun belirtildiği açıklamada, “Kaşıntı, kişinin yatağa girip ısınması ile artar ve kişiyi uykudan uyandırabilecek şiddette iken gündüzleri daha hafiftir. Kaşıntı genellikle el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, bilekler, koltuk altları, dirsekler ve kasıklarda görülmekle birlikte tüm vücutta görülebilmektedir. Hastalığın en belirgin bulgusu parmaklar arasında dalgalı kirli bir çizgi halinde görülen, uyuz böceğinin içinde yaşadığı, gri beyaz renkli, 1-10 mm uzunluğundaki tünellerdir. Kişilerde özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı ve deride görülen içi su dolu keseciklerin görülmesi uyuz şüphesini arttırır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında bir an önce Sağlık Kuruluşuna başvurulmalıdır. Hastalık belirtilerinin başlamadığı bu dönemlerde bile kişi uyuzu başkalarına bulaştırabilir” ifadelerine yer verildi.
Hijyen uyarısı
Uyuz hastalığı ile mücadelenin tedaviye uyum ve hijyen koşulları olduğunu hatırlatan uzmanlar “Hastalığın önlenmesi ve kontrolü için uyuz olan kişi ile birlikte yaşayan diğer kişilerin de eş zamanlı tedaviye alınması son derece önemlidir. Özellikle aile bireylerinin, kaşıntısının olup olmamasına bakılmaksızın mutlaka birlikte tedavi olması gerekmektedir. Aynı anda tedavi uygulanmadığı takdirde hastalık kişiden kişiye bulaşmaya devam edecektir. Uyuz hastası ve evde beraber yaşadığı kişiler tarafından kullanılan giysiler, çarşaflar ve havlular en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yatak takımları birkaç gün havalandırılmalıdır. Yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması gerekir. Ayrıca zemin ve mobilyalar elektrik süpürgesi ile temizliğine de önem verilmelidir” ifadelerini kullandılar.