Erzurum değişir mi diye bir soru yöneltsek cevabınız ne olur du?! Umutsuz bir soru değil mi? Erzurum değişmiyor, ısrarla ve inat değişim önünde direniyor. Değişmediği için sürekli zayıflıyor, kan kaybediyor, göç veriyor, niteliksiz göç alıyor.
Ekonomi, öğrenci temelinde düşe kalka ilerliyor. Üretim adına herhangi bir markaya rastlamanız imkansız gibidir. Eğitim 2017 verileriyle 62. sırada, ve sizde köklü bir üniversite ile yeni kurulmuş ikinci bir üniversiteniz var. Esnaf birlikleri, ticaret temsilcisi kurum ve kuruluşlar ne iş yapar, neyi çözer bilinmez.
Erzurum, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde huzur ve refahı yakaladığı zamanlar olmuş. Yani sonra ikisi de kaybolmuş. Halk ise incelenmesi gereken ayrı bir konuyu oluşturur. Fırsatını bulanların göç ettiği, kalanların mevcudu değiştirmek için bir fikrin, ufkun olmadığı şehirdir Erzurum.
Erzurum'da sosyal hayattan söz edilmez. Erzurum'da insanların sosyal yaşama dair sıkıntısı çoktur. Erzurum zihniyet değişimine gitmelidir, ancak buna dair bir arayış yoktur. Bir Erzurumluya sorduğunuzda, "Kardeşim nereye gideyim, çoluk çocuğunla çıksan başın belaya gidecek." cevabı alırsınız.
Erzurum'un sorunu aslında insandır, insan yapısıdır.
Yaz süresince cadde ve sokakları gözlemleme şansınız oldu mu? Bu şehirde ne kadar az yerli veya yabancı turist görürsünüz. Oysa bizden çok az tarihi ve turistik hazinesi olan şehirlerin sokaklarının turistlerle kaynadığını görebilirsiniz.
Erzurum, İran yolu üzerindedir. Ancak İranlı turistler ticaretlerini Van'dan, Antep'ten veya Trabzon'dan yaparlar. Öyleyse Erzurumlunun şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekir. 'Biz niye İranlılara mal satamıyoruz' diye.
Kısacası, Erzurum değişmelidir! Kişilerin, şahısların değil aklın ön planda olduğu, toplumsal faydanın kutsandığı bir değişime ihtiyacımız var. Tarihi ve turistik hazinelerimizi işleyen, sunan zihniyete ihtiyacımız var.
Doğruya doğru diyebilen, yanlışı sövmeden eleştirebilen bir zihniyete çok ihtiyacımız var.
Erzurum, değerlerine sahip çıktıkça yükselecektir, zenginleşecektir, refah ve huzura ulaşacaktır. Yeter ki onlara sahip çıkabilelim. İstanbulkapı'ya sahip çıkıldığı gibi, Üç Kümbetlere, Yakutiye Medresesine, Muratpaşa'ya sahip çıkıldığı gibi. Buda yetmez. Bu değerleri sunabilmek de önemli.
Bundan 3 - 5 yıl önce havuzbaşının karşısında binlerce Erzurumlunun hatıralarının yaşadığı Halk Eğitim binası vardı. Şimdi hatırlayanınız var mı? Bir gece belediye dozerleriyle yerle bir edildi! Hatırladınız mı? Hatırlayanınız var mı?
Yıkmak bu kadar kolay. Yıktığınızla birlikte binlerce hatıranın yıkıldığını anlayabildiğimiz gün yanlıştan dönmeye başladığımız gün olacaktır.
Ekonomi, öğrenci temelinde düşe kalka ilerliyor. Üretim adına herhangi bir markaya rastlamanız imkansız gibidir. Eğitim 2017 verileriyle 62. sırada, ve sizde köklü bir üniversite ile yeni kurulmuş ikinci bir üniversiteniz var. Esnaf birlikleri, ticaret temsilcisi kurum ve kuruluşlar ne iş yapar, neyi çözer bilinmez.
Erzurum, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde huzur ve refahı yakaladığı zamanlar olmuş. Yani sonra ikisi de kaybolmuş. Halk ise incelenmesi gereken ayrı bir konuyu oluşturur. Fırsatını bulanların göç ettiği, kalanların mevcudu değiştirmek için bir fikrin, ufkun olmadığı şehirdir Erzurum.
Erzurum'da sosyal hayattan söz edilmez. Erzurum'da insanların sosyal yaşama dair sıkıntısı çoktur. Erzurum zihniyet değişimine gitmelidir, ancak buna dair bir arayış yoktur. Bir Erzurumluya sorduğunuzda, "Kardeşim nereye gideyim, çoluk çocuğunla çıksan başın belaya gidecek." cevabı alırsınız.
Erzurum'un sorunu aslında insandır, insan yapısıdır.
Yaz süresince cadde ve sokakları gözlemleme şansınız oldu mu? Bu şehirde ne kadar az yerli veya yabancı turist görürsünüz. Oysa bizden çok az tarihi ve turistik hazinesi olan şehirlerin sokaklarının turistlerle kaynadığını görebilirsiniz.
Erzurum, İran yolu üzerindedir. Ancak İranlı turistler ticaretlerini Van'dan, Antep'ten veya Trabzon'dan yaparlar. Öyleyse Erzurumlunun şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekir. 'Biz niye İranlılara mal satamıyoruz' diye.
Kısacası, Erzurum değişmelidir! Kişilerin, şahısların değil aklın ön planda olduğu, toplumsal faydanın kutsandığı bir değişime ihtiyacımız var. Tarihi ve turistik hazinelerimizi işleyen, sunan zihniyete ihtiyacımız var.
Doğruya doğru diyebilen, yanlışı sövmeden eleştirebilen bir zihniyete çok ihtiyacımız var.
Erzurum, değerlerine sahip çıktıkça yükselecektir, zenginleşecektir, refah ve huzura ulaşacaktır. Yeter ki onlara sahip çıkabilelim. İstanbulkapı'ya sahip çıkıldığı gibi, Üç Kümbetlere, Yakutiye Medresesine, Muratpaşa'ya sahip çıkıldığı gibi. Buda yetmez. Bu değerleri sunabilmek de önemli.
Bundan 3 - 5 yıl önce havuzbaşının karşısında binlerce Erzurumlunun hatıralarının yaşadığı Halk Eğitim binası vardı. Şimdi hatırlayanınız var mı? Bir gece belediye dozerleriyle yerle bir edildi! Hatırladınız mı? Hatırlayanınız var mı?
Yıkmak bu kadar kolay. Yıktığınızla birlikte binlerce hatıranın yıkıldığını anlayabildiğimiz gün yanlıştan dönmeye başladığımız gün olacaktır.