Erzurum’da ömrünü tatlıcılık sektörüne adayan Yaşar ve Ayşe Sağlam çifti 58 yıldır bıkıp usanmadan her gün mütevazi dükkanlarının kepengini kaldırarak işe koyuluyor. Dört çocuk sahibi olan çift, ilerleyen yaşlarına rağmen sırt sırta vererek açtıkları dükkanlarında kendi yağlarında kavrularak yıllardır en iyi bildikleri işi; tatlıcılığı sürdürüyorlar.
Yıllar süren serüven
75 yaşındaki Ayşe Sağlam, yıllar süren ve ömürlerini adadıkları bu işe nasıl başladıklarını şöyle anlatıyor: “58 yıldır evliyiz ve o günden bugüne bu işi severek yapıyoruz. İşimizik evlendiğimiz zaman Erzurum’daki meşhur Lale Pastanesinin ustasıydı, orada bir müddet çalıştıktan sonra kendi işimizi kurmak istedik. Önceleri baklavaları, tatlıları ve yazın sattığımız dondurmaları evde yapmaya eşe dosta satmaya başlamıştık. Hem eşimi Lale Pastanesi’nden tanıyanlar hem de tatlılarımızın lezzetine varanlar sipariş vermeye başladı. Ardından kendimize şu an imalat yaptığımız dükkânı açtık ve yıllar sürecek serüvenimiz başlamış oldu.”
Terziydi tatlıcı oldu
Evlenmeden önce terzi olduğunu anlatan Ayşe Sağlam, tatlı yapmayı eşinden öğrendiğini ifade ederek, “Yaşar ustaya önce çırak sonra eş oldum ve bu işi kendisinden öğrendim. Yıllar içerisinde tatlı işinin her inceliğine hakim oldum ve şimdi en az onun kadar ustalaştım. Şimdilerde eskiye göre baklavaya çok rağbet yok ama şükür rızkımız bol. Sabahın ilk ışıklarında dükkanımızı torunum açıyor ve baklavaların hamurunu açmaya koyuluyor. Bende ona yardım ediyorum. Kendi yağımızda kavrulup gidiyoruz. Yıllar oldu bu işe başlayalı hala ilk günkü gibi sevgiyle yapıyoruz. Allah nereye kadar nasip ettiyse bu işi devam ettireceğiz” dedi.
Boynuz kulağı geçti
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte güne başladıklarını ifade eden yılların tatlı ustası 78 yaşındaki Yaşar Sağlam, ilerleyen yaşına rağmen bıkıp usanmadan her gün tepsilerin başına geçiyor. Dükkanlarında yaptıkları satışa ek olarak hafta sonu Mahalebaşında kurulan pazarda da tatlı sattığını ifade eden Sağlam, “Yıllardır eşimle beraber bu işi severek yapıyoruz. Hem eşime hem çocuklarıma tatlıcılığın tüm püf noktalarını öğrettim. Şuan her biri en az bir usta kadar bilgili, donanımlı fakat hiç biri tatlı sektörüne girmedi ve kendi yollarını çizdi. Biz bu yola esas eşimle beraber çıktık. Evlendiğimizde kendisinin tatlıcılığa dair bir bilgisi yoktu fakat ben ne dersem onu yapmaya ve beni pür dikkat dinlemeyi çok iyi bildi. Şu an benden daha iyi bir usta olduğunu söyleyebilirim. Meslek hayatımda pek çok çırak yetiştirdim fakat eşim hepsinden daha kabiliyetli çıktı. Boynuz kulağı geçti diyebilirim” diye konuştu.
İlk günkü aşkla çalışıyoruz
Eskiye göre işlerinin azaldığına dikkat çeken Sağlam, işlerini ilk günkü aşkla yaptıklarını dile getirerek, “Bazen işlerimiz iki üç haftada bir oluyor ama bize yetiyor. Bayramlarda, özel günlerde satışlarımız ve talep daha fazla oluyor. Bu durumlar bizi etkilemiyor her sabah besmele çekip dükkanımızın başına geçiyoruz. Ömrümüz nereye kadar el verirse oraya kadar karı koca olarak bu işi sürdüreceğiz” ifadelerini kulandı.
Şeyma TAHİR