Bir zamanların popüler meslekleri, değişen çağ ve gelişen teknolojiyle birlikte unutulmaya yüz tuttu. Bunlardan birisi de Osmanlı’da popülerlik kazanan ve çağımıza kadar gelen lostracılık mesleği oldu. Erzurum’da eskiyen ayakkabıların boyanması, tamiri ve bakımını yapan 63 yaşındaki Sebahattin Küçükoğlu, mesleğinin son temsilcisi olarak lostracılığı sürdürmeye devam ediyor.
“Her şey tahta bir tezgahla başladı”
41 yıldır bu işi yaptığını ifade eden Küçükoğlu, şehirde tek lostracı olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Erzurum’a lostra kültürünü ben getirdim. İnsanlar boyacılık ile lostrayı birbirine karıştırıyor. Halbuki lostra, parlatmak, ayakkabıya bakım yapmak demektir. Bu iş benim çocukluğumdan sevdamdı. Küçükken kahvehanelerde çalışır, kendi harçlığımızı çıkarırdık. Arkadaşımın tahtadan bir boyama tezgahı vardı, çok güzeldi. Erzurum’dan taşınırken bana verdi ve bu serüvende bir tahta tezgahla başlamış oldu.”
Her sabah ayakkabılara bakım yapmak için dükkanının kapısını açtığını anlatan Küçükoğlu, bu meslek sayesinde üç evlat yetiştirdiğini dile getirerek, “Askerden geldikten sonra başka bir iş yapamayacağımı düşündüm ve tamamiyle kendimi ayakkabılara verdim. Kışın Erzurum’da boyacılık yapmak zordu. Şartlar ve hava buna el vermiyordu. O yüzden kışları daha sıcak olan memleketlere gidiyor orada çalışıyordum. Yazın ise Erzurum’a dönüp, mesleğime devam ediyordum. Bir süre sonra kendi dükkânımı açtım ve boyacılık değil lostra işine döndüm” diye konuştu.
Doğru bakım şart
Lostra kültürünün inceliklerinden de bahseden Küçükoğlu, “Ayakkabınızın bakımının yapılması çok önemli bir detay. Çünkü giydiğiniz ayakkabıya yapacağınız her bakım hem ömrünü uzatıp hem de sağlık açısından kişiye konfor sağlayacaktır. İnsanlar ayakkabı alıyor ve genellikle bir iki yıl giyiniyorlar. Çünkü ya eskiyor ya da yırtılıyor. Halbuki doğru bakımlar yapılsa bir yıl değil beş yıl giyersiniz. Lostracılığı boyacılık ile karıştıran insanlar var. Aslında bu ikisi bambaşka şeyler. Boyacı adam ayakkabınızı boyar ve size verir. Başka bir şey yapmaya gücü ve maaliyeti yetmez. Lostra pahalı bir iştir ve özen gerektirir. Ayakkabıya daima bakım yapacaksınız” diye konuştu.
“Lostra kültürü yok olup gidecek”
Yetkililere seslenerek, kendisine yardım eli uzatılmasını isteyen Küçükoğlu, “Şu an emekliyim ve bu yaştan sonra devam eder miyim bilmiyorum. Çünkü birkaç ay sonra bu dükkânda kentsel dönüşüme gidecek. En azından buralar yapılana dek bana bir dükkan verilirse bu sanatı ömrüm yettiğince devam ettirmek istiyorum. Bu meslek yok olsun istemiyorum. Hayatım boyunca tek yetiştirdiğim çırak oğlum oldu. O da bu mesleği yapmadı ve subay olmak istedi. Çünkü bu iş zor ve getirisi artık yok denecek kadar az. Bu mesleğin son temsilcisi bendim bu şehirde. Bende kapatırsam lostra kültürü yok olup gidecek” dedi.
Şeyma TAHİR