
Atatürk Üniversitesi Fizik Bölümü mezunu olan Dr. Emrah Tıraş, akademik kariyerine 11 yıldır Amerika’da devam ediyor. Tıraş, Erzurum’dan dünyanın gözünü çevirdiği, önemli fizik çalışmalarının yürütüldüğü laboratuvarlara uzanan öyküsünü Pusula Gazetesi’ne anlattı. Dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı olan CERNdeki akademik çalışmalara aktif katılan sayılı Türk’lerden olan fizik doktoru, büyük fizik deneylerine ev sahipliği yapan, yaklaşık 1750 kişinin çalıştığı Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarında ise kendi alanında çalışan birkaç Türk’ten birisi olma özelliğini taşıyor.
Manolya BULUT-PUSULA
Lisans eğitimini Atatürk Üniversitesi’nde tamamlayan Tıraş, en çok Erzurum’un yemeklerini ve tarihi mekanlarını özlediğini söylüyor. Kendisi gibi fizikçi olan eşi Kevser ve üç çocuğu ile ABD’de yaşamını sürdüren Tıraş’ın gençlere de önemli tavsiyeleri var.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Emrah Tıraş, parçacık ve nötrino fizikçisiyim. 11 yıldır ABD’de deneysel yüksek enerji fiziği, parçacık fiziği, nötrino fiziği ve nükleer fizik alanlarında eğitim alıyorum ve çalışıyorum. Son 3.5 yıldır ABD’de Enerji Bakanlığına ait Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarında (Fermilab) doktora sonrası araştırmacı olarak çalışıyorum, yani post doktora yapıyorum. Fizik lisans eğitimimi 2008 yılında Atatürk Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra, yüksek lisans ve doktora eğitimimi ABD’de Iowa Üniversitesi’nde CERN’deki CMS deneyi üzerine olan çalışmalarım ile 2012 ve 2016 yıllarında tamamladım. Ocak 2017’de ABD’de deneysel nötrino konusunda öncü gruplardan birisi olan Iowa Eyalet Üniversitesi’ndeki nötrino araştırma grubu adına Fermilab’a yerleşip, post doktora yapmaya başladım. Memleketim Antalya. Evliyim ve 3 çocuk babasıyım.
Erzurum’da öğrenciyken desteğini gördüğünü hocalarını da unutmayan Tıraş, gençlik anılarının geçtiği şehri de unutmamış.

Atatürk Üniversitesi’nde eğitim görmüşsünüz. Erzurum’daki yıllarınız, unutamadığınız anılarınız, özlediğiniz yerler veya kişiler var mı?
2004-2008 yılları arasında Atatürk Üniversitesi, Fizik bölümünde lisans derecemi tamamladım. Özellikle 3. ve 4. sınıfta çok disiplinli çalışıyordum ve üniversitenin ana kütüphanesinde her gece geç saatlere kadar kalıp popüler bilim kitapları okur, İngilizce çalışır ve ders dışındaki kaynakları araştırırdım. Fizik bölümünde yurtdışı deneyimi olan çok kaliteli hocalarımız vardı. Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen ve diğer hocalarımız doktora deneyimlerinden bahsedip bizi yurtdışında eğitim için cesaretlendirirdi. 3. sınıfta iken şu anda Ardahan Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Mehmet Biber hocam bana çalışmam için TOEFL kitabı vermişti. Şu anda Ağrı İ.Ç. Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Abdülhalik Karabulut hocam TÜBİTAK bilim-teknik dergisinde yayınlanan CERN ile ilgili yazıları ve benzer makaleleri okumam için verirdi. 2004-2008 yılları arasında bölümde araştırma görevlisi olan Doç. Dr. İbrahim Han ve Prof. Dr. Murat Aygün yurtdışında eğitim almam için beni hep cesaretlendirdiler, TÜBİTAK ve MEB’in sağladığı yurtdışı burslarına dikkatimi çekmişlerdi. Yine bölümde Doç. Dr. Cahit Yeşilyaprak hocanın Astrofizik grubu ile birlikte Antalya’da TÜBİTAK gözlem evindeki araştırmalara katılmıştım. Bölümde ders aldığım Prof. Dr. Rıdvan Durak, Prof. Dr. Yüksel Özdemir ve isimlerini sayamadığım hocalarımın hepsinin iyi bir eğitim alıp yurtdışına gitmemde emekleri vardır. Bir de lisans son sınıfta Erciyes Üniversitesi’nde tanıştığım Prof. Dr. İsmail Boztosun hocamın özellikle ABD’de tanıdığı, birlikte çalıştığı Nükleer Fizikçilerle beni tanıştırması ve bana referans olması çok yardımcı olmuştu. Bu konuda bütün hocalarıma minnettarım. Eski hocalarımın çoğu ile iletişimim hala devam ediyor.
Erzurum’un ise genel olarak yemeklerini özlüyorum. Erzurum evleri, Taşhan, Lalapaşa, Çifte Minareli Medrese vb. tarihi yerleri sıklıkla ziyaret ederdim.
Atatürk Üniversitesi’nden sonra eğitim hayatınız hangi aşamalarla ilerledi?
Üniversiteden mezun olur olmaz kazandığım Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursu ile 2009 yılının başında ABD’ye geldim. Delaware Üniversitesi’nde birkaç ay hem dil eğitimi aldım hem de ABD kültürünü öğrenmek için Amerika’nın tarihi hakkında dersler aldım. Sonrasında 2010 yılında Iowa Üniversitesi’nden doktora kabulü alıp oraya geçerek CERN’deki CMS deneyi çalışmalarında öncü bir grupta araştırmalarıma başladım. 2012 yılında Yüksek Lisans derecesi aldıktan sonra Iowa Üniversitesi Fizik bölümünde asistan olarak çalışmaya başladım. Doktora yıllarında bazı dönemlerde laboratuvar dersleri verdim ve bazı dönemlerde ise araştırma asistanı olarak çalıştım ve 2016 yılının Aralık ayında doktora tezimi savundum. Doktora süresince CERN’deki CMS deneyi için birçok dedektör ArGe projesi geliştirdik ve bunları üniversitede dizayn ettikten sonra yazları Fermilab ve CERN’de testlerini gerçekleştirdik. Ben bu ArGe çalışmalarına paralel olarak CMS deneyi ile alınan verilerde fizik analizleri yapıp, yüksüz, çok küçük kütleye sahip ve evrende sayıca en fazla olan parçacıklardan birisi olan nötrinoları inceledim.
2016 yılının Kasım ayında daha doktora tezimi savunmadan, Iowa Eyalet Üniversitesi adına Fermilab’a yerleşip ANNIE ve NOvA nötrino deneylerinde çalışmam için 5 yıllık post-doktora teklifi aldım. Hızlı bir şekilde doktora savunmamı yapıp, Ocak 2017’de Fermilab’a taşındım. Aynı zamanda Iowa Üniversitesi’nde de araştırmacı pozisyonum devam ediyor ve CERN için dedektör ArGe projelerine Fermilab’da devam ediyorum. Bu çalışmalara paralel olarak ilerleyen yıllarda ABD’de kurulması planlanan THEIA nötrino deneyinin ilk 40-50 kişilik ekibi arasındayım, bu deneyle alakalı proje çalışmalarına da destek veriyorum.
CERN’de yazar olan 64 Türk’ten biri olan Tıraş, Fermilab’da çalışmalarını sürdürdüğü nötrino deneylerinde ise tek Türk araştırmacı.

Özellikle CERN’de çalışmalar yürütmeniz mühim. Kaç Türk’ten birisiniz?
CERN’de aktif devam eden onlarca deney var, ve Türkiye’den son yıllarda bu deneylere katılım sayısı yavaş yavaş artıyor. CERN’ün kendi rakamlarına göre Türkiye’den yaklaşık 200 katılımcı var. Ama bunların sadece 64’ü CERN’deki çıkan yayınlarda yazar. Dünyanın dört bir tarafından CERN’deki deneylere yaklaşık 17,500 bilim insanı ve mühendis katılıyor. Bu göz önünde bulundurulursa ülkemizden katılım hala çok az ve arttırmamız gerekiyor. Ben ABD’deki Iowa Üniversitesi adına CERN’deki CMS deneyinde araştırmacı olarak çalışmalarımı sürdürüyorum ve 2011’den beri yazarlar listesindeyim. Yine Fermilab’da çalıştığım uluslararası ANNIE ve NOvA nötrino deneylerinde şimdilik tek Türk benim ama umarım önümüzdeki yıllarda Türkiye’den daha fazla genç arkadaşın bu deneylere ilgilisi artar ve katılırlar.
Nötrino: ışık hızına yakın hıza sahip olan, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen temel parçacıklardandır.
Türkiye’yi özlüyor musunuz geliyor musunuz?
Evet ülkemizi gerçekten çok özlüyoruz. Özellikle çocukluk yıllarımı geçirdiğim memleketim Antalya’yı çok özlüyorum. Türkiye’ye genel olarak iki yılda bir sadece birkaç haftalığına gelebiliyoruz ve bu süreyi genelde ailelerimiz ile geçiriyoruz. Aileler dışında çok fazla dışarıda zaman geçirmeye vaktimiz olmuyor maalesef.
Fizikçi Emrah Tıraş, Türkiye’de gerçekleştirmek istediği ve öncü niteliği taşıyan projeleri olduğunu şu sözlerle anlatıyor;

Bundan sonra ne yapmak istiyorsunuz? Neyi hedefliyorsunuz?
Hedefim kısa zamanda kendi araştırma laboratuvarımı kurup, hem Fermilab’daki nötrino deneylerindeki (ANNIE ve NOvA) hem de CERN’deki CMS deneyindeki çalışmalarımı kendi grubum ile devam ettirebilmek. Önümüzdeki 10 yıl içinde ABD’de kurulacak ve dünyadaki en büyük nötrino deneyi olacak DUNE deneyine de aktif katılmak istiyorum. Ülkemizde şu anda inşası devam eden Mersin Akkuyu’daki Nükleer Enerji santraline 1-3 km uzaklıkta uluslararası katılımlı yeni dedektör teknolojilerinin ArGe Merkezi olacak bir nötrino deneyi projem var. Bu deneyin simülasyon çalışmalarını yapıp bu yılın Nisan ayında alandaki çok kaliteli bir dergide yayınladık. Amacımız Nükleer santralden etrafa yayılan nötrino parçacıklarının algılanması ile hem santralin güvenliğine anlık veri ile katkı sağlamak hem de burada ülkemizde ve yurtdışında yeni geliştirilecek parçacık dedektör sistemlerini test edip yurtdışındaki daha büyük deneylerle işbirliği yapabilmek. Yine bu Nötrino Araştırma Merkezi ile ülkemizde deneysel nötrino ve parçacık fizikçilerinin yetişmesine ve onlara iş imkanlarının oluşmasına katkı sunmayı hedefliyorum. 2009 yılında yurtdışına MEB’in bursu ile Erciyes Üniversitesi adına eğitim almak için geldim, ve yakın zamanda Erciyes Üniversitesi’nde kadro alıp çalışmalarıma oradan devam etmem söz konusu. Eğer bu gerçekleşirse ve üniversiteden yeterli desteği alabilirsem, çok hızlı bir şekilde Fermilab’daki çalışmalarımı ülkemize taşıyıp grubumu kuracağım. Böylelikle Türkiye’den bir üniversitemizin ilk defa dünyadaki en büyük nötrino araştırma merkezi olarak bilinen Fermilab’daki nötrino deneylerinde aktif yürütücü rolü olacak. Bu anlamda hem ANNIE hem de NOvA deneylerinin Erciyes üniversitesinde kontrol odalarını kurup deneylerin 7/24 kontrol ve gözetimini doğrudan ülkemizden yapabileceğiz.
Özellikle öğrencilere bir mesajınız var mı?
Zamanlarını iyi değerlendirsinler. Yıllık plan program yapıp lisansta kendilerine hedefler koysunlar ve bunlara ulaşmak için disiplinli çalışsınlar. Derslerde hocaların verdikleri ile yetinmesinler, okudukları alanı iyi öğrenmek için mutlaka başka kaynaklardan da faydalansınlar. Okuyabildikleri kadar kitap okusunlar, özellikle mühendislik ve temel bilimler öğrencileri popüler bilim kitaplarını okusunlar. İstedikleri bir yabancı dili çok iyi öğrensinler. Birçok alan için yazılım, programlama dili artık hayati önem taşıyor, öğrenmek için çaba göstersinler. Akademide ilerlemeyi düşünen öğrenciler yazları hocaların araştırma gruplarına katılıp bilimsel çalışmalar yapsınlar ve yurtdışında kısa zamanlı bile olsa deneyim kazanmaya çalışsınlar. Tabi bunları yaparken de iyi dostluklar kurup güzel zaman geçirsinler. Düzenli spor yapmaları ve sanatsal aktivitelere katılmaları da önemli.
Manolya BULUT-PUSULA
Lisans eğitimini Atatürk Üniversitesi’nde tamamlayan Tıraş, en çok Erzurum’un yemeklerini ve tarihi mekanlarını özlediğini söylüyor. Kendisi gibi fizikçi olan eşi Kevser ve üç çocuğu ile ABD’de yaşamını sürdüren Tıraş’ın gençlere de önemli tavsiyeleri var.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Emrah Tıraş, parçacık ve nötrino fizikçisiyim. 11 yıldır ABD’de deneysel yüksek enerji fiziği, parçacık fiziği, nötrino fiziği ve nükleer fizik alanlarında eğitim alıyorum ve çalışıyorum. Son 3.5 yıldır ABD’de Enerji Bakanlığına ait Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarında (Fermilab) doktora sonrası araştırmacı olarak çalışıyorum, yani post doktora yapıyorum. Fizik lisans eğitimimi 2008 yılında Atatürk Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra, yüksek lisans ve doktora eğitimimi ABD’de Iowa Üniversitesi’nde CERN’deki CMS deneyi üzerine olan çalışmalarım ile 2012 ve 2016 yıllarında tamamladım. Ocak 2017’de ABD’de deneysel nötrino konusunda öncü gruplardan birisi olan Iowa Eyalet Üniversitesi’ndeki nötrino araştırma grubu adına Fermilab’a yerleşip, post doktora yapmaya başladım. Memleketim Antalya. Evliyim ve 3 çocuk babasıyım.
Erzurum’da öğrenciyken desteğini gördüğünü hocalarını da unutmayan Tıraş, gençlik anılarının geçtiği şehri de unutmamış.

Atatürk Üniversitesi’nde eğitim görmüşsünüz. Erzurum’daki yıllarınız, unutamadığınız anılarınız, özlediğiniz yerler veya kişiler var mı?
2004-2008 yılları arasında Atatürk Üniversitesi, Fizik bölümünde lisans derecemi tamamladım. Özellikle 3. ve 4. sınıfta çok disiplinli çalışıyordum ve üniversitenin ana kütüphanesinde her gece geç saatlere kadar kalıp popüler bilim kitapları okur, İngilizce çalışır ve ders dışındaki kaynakları araştırırdım. Fizik bölümünde yurtdışı deneyimi olan çok kaliteli hocalarımız vardı. Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen ve diğer hocalarımız doktora deneyimlerinden bahsedip bizi yurtdışında eğitim için cesaretlendirirdi. 3. sınıfta iken şu anda Ardahan Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Mehmet Biber hocam bana çalışmam için TOEFL kitabı vermişti. Şu anda Ağrı İ.Ç. Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Abdülhalik Karabulut hocam TÜBİTAK bilim-teknik dergisinde yayınlanan CERN ile ilgili yazıları ve benzer makaleleri okumam için verirdi. 2004-2008 yılları arasında bölümde araştırma görevlisi olan Doç. Dr. İbrahim Han ve Prof. Dr. Murat Aygün yurtdışında eğitim almam için beni hep cesaretlendirdiler, TÜBİTAK ve MEB’in sağladığı yurtdışı burslarına dikkatimi çekmişlerdi. Yine bölümde Doç. Dr. Cahit Yeşilyaprak hocanın Astrofizik grubu ile birlikte Antalya’da TÜBİTAK gözlem evindeki araştırmalara katılmıştım. Bölümde ders aldığım Prof. Dr. Rıdvan Durak, Prof. Dr. Yüksel Özdemir ve isimlerini sayamadığım hocalarımın hepsinin iyi bir eğitim alıp yurtdışına gitmemde emekleri vardır. Bir de lisans son sınıfta Erciyes Üniversitesi’nde tanıştığım Prof. Dr. İsmail Boztosun hocamın özellikle ABD’de tanıdığı, birlikte çalıştığı Nükleer Fizikçilerle beni tanıştırması ve bana referans olması çok yardımcı olmuştu. Bu konuda bütün hocalarıma minnettarım. Eski hocalarımın çoğu ile iletişimim hala devam ediyor.
Erzurum’un ise genel olarak yemeklerini özlüyorum. Erzurum evleri, Taşhan, Lalapaşa, Çifte Minareli Medrese vb. tarihi yerleri sıklıkla ziyaret ederdim.
Atatürk Üniversitesi’nden sonra eğitim hayatınız hangi aşamalarla ilerledi?
Üniversiteden mezun olur olmaz kazandığım Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursu ile 2009 yılının başında ABD’ye geldim. Delaware Üniversitesi’nde birkaç ay hem dil eğitimi aldım hem de ABD kültürünü öğrenmek için Amerika’nın tarihi hakkında dersler aldım. Sonrasında 2010 yılında Iowa Üniversitesi’nden doktora kabulü alıp oraya geçerek CERN’deki CMS deneyi çalışmalarında öncü bir grupta araştırmalarıma başladım. 2012 yılında Yüksek Lisans derecesi aldıktan sonra Iowa Üniversitesi Fizik bölümünde asistan olarak çalışmaya başladım. Doktora yıllarında bazı dönemlerde laboratuvar dersleri verdim ve bazı dönemlerde ise araştırma asistanı olarak çalıştım ve 2016 yılının Aralık ayında doktora tezimi savundum. Doktora süresince CERN’deki CMS deneyi için birçok dedektör ArGe projesi geliştirdik ve bunları üniversitede dizayn ettikten sonra yazları Fermilab ve CERN’de testlerini gerçekleştirdik. Ben bu ArGe çalışmalarına paralel olarak CMS deneyi ile alınan verilerde fizik analizleri yapıp, yüksüz, çok küçük kütleye sahip ve evrende sayıca en fazla olan parçacıklardan birisi olan nötrinoları inceledim.
2016 yılının Kasım ayında daha doktora tezimi savunmadan, Iowa Eyalet Üniversitesi adına Fermilab’a yerleşip ANNIE ve NOvA nötrino deneylerinde çalışmam için 5 yıllık post-doktora teklifi aldım. Hızlı bir şekilde doktora savunmamı yapıp, Ocak 2017’de Fermilab’a taşındım. Aynı zamanda Iowa Üniversitesi’nde de araştırmacı pozisyonum devam ediyor ve CERN için dedektör ArGe projelerine Fermilab’da devam ediyorum. Bu çalışmalara paralel olarak ilerleyen yıllarda ABD’de kurulması planlanan THEIA nötrino deneyinin ilk 40-50 kişilik ekibi arasındayım, bu deneyle alakalı proje çalışmalarına da destek veriyorum.
CERN’de yazar olan 64 Türk’ten biri olan Tıraş, Fermilab’da çalışmalarını sürdürdüğü nötrino deneylerinde ise tek Türk araştırmacı.

Özellikle CERN’de çalışmalar yürütmeniz mühim. Kaç Türk’ten birisiniz?
CERN’de aktif devam eden onlarca deney var, ve Türkiye’den son yıllarda bu deneylere katılım sayısı yavaş yavaş artıyor. CERN’ün kendi rakamlarına göre Türkiye’den yaklaşık 200 katılımcı var. Ama bunların sadece 64’ü CERN’deki çıkan yayınlarda yazar. Dünyanın dört bir tarafından CERN’deki deneylere yaklaşık 17,500 bilim insanı ve mühendis katılıyor. Bu göz önünde bulundurulursa ülkemizden katılım hala çok az ve arttırmamız gerekiyor. Ben ABD’deki Iowa Üniversitesi adına CERN’deki CMS deneyinde araştırmacı olarak çalışmalarımı sürdürüyorum ve 2011’den beri yazarlar listesindeyim. Yine Fermilab’da çalıştığım uluslararası ANNIE ve NOvA nötrino deneylerinde şimdilik tek Türk benim ama umarım önümüzdeki yıllarda Türkiye’den daha fazla genç arkadaşın bu deneylere ilgilisi artar ve katılırlar.
Nötrino: ışık hızına yakın hıza sahip olan, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen temel parçacıklardandır.
Türkiye’yi özlüyor musunuz geliyor musunuz?
Evet ülkemizi gerçekten çok özlüyoruz. Özellikle çocukluk yıllarımı geçirdiğim memleketim Antalya’yı çok özlüyorum. Türkiye’ye genel olarak iki yılda bir sadece birkaç haftalığına gelebiliyoruz ve bu süreyi genelde ailelerimiz ile geçiriyoruz. Aileler dışında çok fazla dışarıda zaman geçirmeye vaktimiz olmuyor maalesef.
Fizikçi Emrah Tıraş, Türkiye’de gerçekleştirmek istediği ve öncü niteliği taşıyan projeleri olduğunu şu sözlerle anlatıyor;

Bundan sonra ne yapmak istiyorsunuz? Neyi hedefliyorsunuz?
Hedefim kısa zamanda kendi araştırma laboratuvarımı kurup, hem Fermilab’daki nötrino deneylerindeki (ANNIE ve NOvA) hem de CERN’deki CMS deneyindeki çalışmalarımı kendi grubum ile devam ettirebilmek. Önümüzdeki 10 yıl içinde ABD’de kurulacak ve dünyadaki en büyük nötrino deneyi olacak DUNE deneyine de aktif katılmak istiyorum. Ülkemizde şu anda inşası devam eden Mersin Akkuyu’daki Nükleer Enerji santraline 1-3 km uzaklıkta uluslararası katılımlı yeni dedektör teknolojilerinin ArGe Merkezi olacak bir nötrino deneyi projem var. Bu deneyin simülasyon çalışmalarını yapıp bu yılın Nisan ayında alandaki çok kaliteli bir dergide yayınladık. Amacımız Nükleer santralden etrafa yayılan nötrino parçacıklarının algılanması ile hem santralin güvenliğine anlık veri ile katkı sağlamak hem de burada ülkemizde ve yurtdışında yeni geliştirilecek parçacık dedektör sistemlerini test edip yurtdışındaki daha büyük deneylerle işbirliği yapabilmek. Yine bu Nötrino Araştırma Merkezi ile ülkemizde deneysel nötrino ve parçacık fizikçilerinin yetişmesine ve onlara iş imkanlarının oluşmasına katkı sunmayı hedefliyorum. 2009 yılında yurtdışına MEB’in bursu ile Erciyes Üniversitesi adına eğitim almak için geldim, ve yakın zamanda Erciyes Üniversitesi’nde kadro alıp çalışmalarıma oradan devam etmem söz konusu. Eğer bu gerçekleşirse ve üniversiteden yeterli desteği alabilirsem, çok hızlı bir şekilde Fermilab’daki çalışmalarımı ülkemize taşıyıp grubumu kuracağım. Böylelikle Türkiye’den bir üniversitemizin ilk defa dünyadaki en büyük nötrino araştırma merkezi olarak bilinen Fermilab’daki nötrino deneylerinde aktif yürütücü rolü olacak. Bu anlamda hem ANNIE hem de NOvA deneylerinin Erciyes üniversitesinde kontrol odalarını kurup deneylerin 7/24 kontrol ve gözetimini doğrudan ülkemizden yapabileceğiz.
Özellikle öğrencilere bir mesajınız var mı?
Zamanlarını iyi değerlendirsinler. Yıllık plan program yapıp lisansta kendilerine hedefler koysunlar ve bunlara ulaşmak için disiplinli çalışsınlar. Derslerde hocaların verdikleri ile yetinmesinler, okudukları alanı iyi öğrenmek için mutlaka başka kaynaklardan da faydalansınlar. Okuyabildikleri kadar kitap okusunlar, özellikle mühendislik ve temel bilimler öğrencileri popüler bilim kitaplarını okusunlar. İstedikleri bir yabancı dili çok iyi öğrensinler. Birçok alan için yazılım, programlama dili artık hayati önem taşıyor, öğrenmek için çaba göstersinler. Akademide ilerlemeyi düşünen öğrenciler yazları hocaların araştırma gruplarına katılıp bilimsel çalışmalar yapsınlar ve yurtdışında kısa zamanlı bile olsa deneyim kazanmaya çalışsınlar. Tabi bunları yaparken de iyi dostluklar kurup güzel zaman geçirsinler. Düzenli spor yapmaları ve sanatsal aktivitelere katılmaları da önemli.