2002 yılında çıkartılan yasa ile 19 Eylül Gaziler Günü olarak kabul edildi. Yarın tüm yurt genelinde kutlanacak olan Gaziler Günü öncesi, Erzurumlu 15 Temmuz Gazileri yaşadıklarını Pusula’ya anlattı.
Yazı işleri müdürlüğü sınavı için Ankara'da bulunduğu esnada, helikopterin ateş açması sonucu sırtından ve boynundan yaralanan 44 yaşındaki Ahmet Kağızmanlı, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını dün gibi hatırlıyor. Sırtındaki şarapnel parçaları temizlenen Gazi Kağızmanlı, şah damarının altına riskli bölgeye denk gelen şarapnel parçası ile 8 yıldır yaşıyor.
Sınav günü oteline dönerken su almak için küçük bir dükkâna giren Ahmet Kağızmanlı, dükkândaki herkesin köprüdeki askerleri gösteren televizyon yayınına kilitlendiğini fark etti. Darbe olacağını hiç düşünmediğini söyleyen Kağızmanlı, bunun bir terör saldırısı olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
Kağızmanlı, "Dışarı çıktım ve kalabalık arasında Kızılay'a, ardından Genelkurmay binasına yürüdüm. İki yer arasında insanları görünce öyle bir maneviyat, güç geliyor ki o zaman hiç kimse bir şey yapamaz diyorsun. O sırada Meclise birkaç kez bomba atıldı. Biz de Genelkurmay'ın orada tankları durdurmaya çalışıyorduk." dedi.
“Üzerimize mermiler yağıyordu”
Kağızmanlı, şöyle devam etti: "Yanımda küçük bir kız çocuğu vardı. Bir anda kızın çığlığı ile döndüm ve helikopterden üzerimize mermiler yağıyordu. Atılan mermiler yere temas ettiğinde parçalanıyormuş. Belki de yanımdaki bir sürü insan bu yüzden şehit oldu. Ben refleksle küçük kız çocuğunun üzerine kapandım. İlk önce boynumdan bir şey girdiğini hissettim ve baktım kan atıyor. Daha sonra sırtımda balyozla vururcasına bir acı hissettim. O sırada hızlı hızlı Kelime-i Şehadet getirmeye başladım. Öleceğimi sandım. Yanımda 4 ya da 5 kişi, feci şekilde canını teslim etmiş, şehit olmuştu. Biri kolumdan çekiştirdi ve yolun sonundaki özel bir hastaneye götürdü."
Şarapnel parçası ile yaşıyor
Boynundaki mermi riskli bölgede olduğu için çıkarılamadığını ifade eden Gazi Kağızmanlı ve hâlâ şarapnel parçası ile yaşadığını söyleyerek, "Ara sıra ağrıları olsa da çok şükür durumum iyi. Allah devletimize milletimize böyle kötü günleri bir daha yaşatmasın" diye konuştu.
O gece iki darbe yaşadım!
15 Temmuz darbe girişiminde hainler tarafından açılan ateş sonucu gözünün bir buçuk santim üstüne şarapnel parçası isabet eden Erzurumlu 15 Temmuz Gazisi Onurcan Akçay ise o gece iki darbe birden yaşadığını ifade ederek yaşadıklarını anlattı.
O gece Erzurum’da bulunan ailesi, sevdiği kızı oğullarına istedi ancak kızın ailesi müsaade etmedi. Sevdiği kızın verilmediğini öğrenen Akçay, o geceyi şöyle anlattı; “Sevdiğimi gene vermediklerini öğrenince ilk darbeyi böylece yaşamış oldum. Ben İstanbul’daydım. Bu ruh haliyle iki üç arkadaşla beraber çay ocağında hasbihal ederken televizyon ekranlarından Boğaz Köprüsünün askerlerce kapatıldığını gördük. Kısa bir zaman sonra hainlerce darbe girişimi yapıldığını anlayınca yakınımızda bulunan Akbıyık Cami Şadırvanında abdest alarak iki rekât namaz kıldıktan sonra Sultan Ahmet Camii yönüne 30-35 metre büyüklüğündeki bayrakla beraber ilerlemeye başladık” dedi.
"Seni vururum’ dedi ‘sende o yürek yoktur’ dedim”
İstanbul Üniversitesinin önünde toplandıkları sırada silah seslerinin daha şiddetli geldiğini söyleyen Gazi Akçay, “Daha önce hiç tanımadığım kişilerle kol kola girerek İstanbul Büyükşehir Belediyesine doğru yürüdük. Şehzade Paça Cami'ye vardığımızda hainlerle yüz yüze geldik. Valilikte ikna ettiğimiz askerler gibi bunları da ikna ederiz düşüncesiyle üç dört arkadaş konuşmak üzere yanlarına gittik. Ancak gittiğimizde valiliğin önünde ikna ettiğimizi düşündüğümüz aynı üsteğmen olduğunu görünce durumun vahametine kapılarak direkt üstüne yürüdüm. Silahını bana doğrultunca yeniden silahını kavradım, bana hitaben söylediği "seni vururum" söylemlerine ben de "öyle kolay değil, vuramazsın, sende o yürek yoktur" diyerek karşılık verdim. Bu arada çıkan arbedede sağa sola ateş etmeye başladı. Arkamdan gelen kalabalık içerisindeki cübbeli sarıklı kişi üsteğmene tekme atması üzerine her birimiz bir yana dağıldık. Sonrasında rastgele yapılan ateş sonucunda önümdeki cübbeli sarıklı hocanın vurulduğunu gördüm. Onu kucağıma alıp kaldırmak istediğim sırada etrafımdaki kişilerin gözümün üstüne tişört ile bastırması üzerine kan revan içinde kaldığımı, bu şekilde yaralandığımı anladım, kan kaybı nedeniyle yere yığılmışım.”
“Rabbime bir kez daha şükrettim”
“Sonrasında gözümü hareket halindeki bir itfaiye aracının içinde açtım. Bu sırada sağa sola edilen ateş seslerini duydum. İtfaiye aracına da isabet eden mermiler olmuştu. Kan revan içerisinde kaldığımı görünce öleceğimi düşünerek Kelime-i Şehadet getirmeye başladım. Bu arada hastaneye varmıştık. İlk müdahaleler sonucunda kaşıma isabet eden şarapnel parçalarından ikisi acildeki doktorlar tarafından alindi, diğer parçaya müdahale edemediler. Sabaha kadar gözetim altında tutuldum. Bu sırada darbe girişimi hakkında yine Cumhurbaşkanımız hakkında etrafımdakilerden bilgi almaya çalışıyordum. Sabah hastaneden taburcu edilmem üzerine dışarı çıktığımda her şeyin kontrol altına alındığını duyunca Rabbime bir kez daha şükrettim” ifadelerini kullandı.
Sevdiği kızla evlendi
15 Temmuz gecesinin ardından iki hafta sonra kaşındaki şarapnel parçalarının alınmasıyla tedavi edilen Gazi Onurcan Akçay, devletin sağladığı destekler için minnettar olduğunu belirtti. Sevdiği Gülay Akçay ile Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu'nun desteğiyle evlenen Akçay, “Yaşadığım ilk darbe sonucu alamadığım Gülay Akçay ile darbeden sonra Sayın Erzurum Valimiz Seyfettin Azizoğlu’nun destekleri ve girişimi sonucunda isteğimiz kabul görerek kendisiyle evlenmiş ve mutlu bir yuva kurmuş bulunmaktayız” dedi.
Manolya Bulut -Pusula Gazetesi
HABER MERKEZİ
Biz Türkler tarih boyunca hep içimizdeki hainlerden sırtımızdan vurulmuşuz. Cenab-ı ALLAH' ım içimizdeki ve dışımızdaki düşmanlarımıza ve Vatan hainlerine kiyamete kadar fırsat vermesin. Devletimizi onlara karşı her alanda üstün kılsın. Amin.