“Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran Allah’tır. Allah, sizin Rabbinizdir. Âlemlerin Rabbi Allah, yüceler yücesidir.” (Mü’min 64)
Rabbimiz ayette semayı (gökyüzü) bina, yeri de binanın içinde kalınacak yer olarak tasvir buyurmaktadır. Ayetin devamında, Rabbimiz, binayı (uzay), evi (dünya) en güzel ve en güvenli bir şekilde yarattığı gibi binanın ve evin sakini olan insanı da en güzel bir şekil ve kapasitede yarattığını, benzersiz bir güzelliğe sahip olan insan için, evinin (dünya) mutfağında güzel, temiz ve lezzetli besinler (Kuranî gıda zinciri) hazırladığını ifade etmektedir.
Yine bir ayette, “O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla size besin olsun diye çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah’a şirk koşmayın” (2/26) denilmiştir.
Bir diğer ayette bu husus şöyle vurgulanmıştır: “(Onlar mı hayırlı) yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarından nehirler akıtan, arz için sabit dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan mı? Allah’tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu çoğu bilmiyor.” (27/61)
Bir başta ayette ise şöyle buyuruldu: “Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş O’nadır.” (64/3)
“Benzersiz hidrosferi, atmosferi ve litosferiyle dünya, bütün gerçek delillerin şahitliğiyle, kâinatın insanoğlu gibi yüksek canlı formlarını barındırabilecek yegâne yerdir. Dünya insanoğluna bir ev gibi hizmet edecek şekilde, özel olarak yaratılmıştır.
Yaratıcı parçacık ve molekülleriyle, kanun ve prensipleriyle, yıldız ve galaksileriyle, bitki ve hayvanlarıyla ve son olarak insan misafiriyle kâinatı belli bir maksat gözeterek planlayıp yarattı.
İnsan yaratılanların en üstünüdür; bundan dolayı yaratılan bütün diğer sistemler insana hizmet ederek gayelerini yerine getirmektedirler.”
İnsanın her bir organı kendi başına benzersiz bir sistemdir. Hele organların birbiriyle olan entegrasyonu, bilimin bu derece ilerlemiş olmasına karşın, şaşkınlık ve hayranlık kaynağıdır.
Sonuç: Mesela insandaki bir buçuk kiloluk beyin, kâinattaki en karmaşık ve en organize maddedir. İnsan beyni ancak ve ancak sonsuz kudret sahibi Allah Teâlâ tarafından tasarlanıp yapılmıştır. İnanç dışında başka hiçbir bilgiyle insanın kalıbının, beyninin, kalbinin, gözünün, kulağının, dilinin, midesinin, ciğerlerinin, bağırsaklarının, üreme ve boşaltım sistemlerinin, ellerinin, kollarının, ayaklarının, dişlerinin, parmaklarının, tırnaklarının, kirpiklerinin, damar, kan, deri ve kıl yapısının vb. organlarının oluşumu ve bu yapıların birlikte bir amaca yönelik hareketleri izah edilemez.
Rabbimiz ayette semayı (gökyüzü) bina, yeri de binanın içinde kalınacak yer olarak tasvir buyurmaktadır. Ayetin devamında, Rabbimiz, binayı (uzay), evi (dünya) en güzel ve en güvenli bir şekilde yarattığı gibi binanın ve evin sakini olan insanı da en güzel bir şekil ve kapasitede yarattığını, benzersiz bir güzelliğe sahip olan insan için, evinin (dünya) mutfağında güzel, temiz ve lezzetli besinler (Kuranî gıda zinciri) hazırladığını ifade etmektedir.
Yine bir ayette, “O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla size besin olsun diye çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah’a şirk koşmayın” (2/26) denilmiştir.
Bir diğer ayette bu husus şöyle vurgulanmıştır: “(Onlar mı hayırlı) yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarından nehirler akıtan, arz için sabit dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan mı? Allah’tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu çoğu bilmiyor.” (27/61)
Bir başta ayette ise şöyle buyuruldu: “Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş O’nadır.” (64/3)
“Benzersiz hidrosferi, atmosferi ve litosferiyle dünya, bütün gerçek delillerin şahitliğiyle, kâinatın insanoğlu gibi yüksek canlı formlarını barındırabilecek yegâne yerdir. Dünya insanoğluna bir ev gibi hizmet edecek şekilde, özel olarak yaratılmıştır.
Yaratıcı parçacık ve molekülleriyle, kanun ve prensipleriyle, yıldız ve galaksileriyle, bitki ve hayvanlarıyla ve son olarak insan misafiriyle kâinatı belli bir maksat gözeterek planlayıp yarattı.
İnsan yaratılanların en üstünüdür; bundan dolayı yaratılan bütün diğer sistemler insana hizmet ederek gayelerini yerine getirmektedirler.”
İnsanın her bir organı kendi başına benzersiz bir sistemdir. Hele organların birbiriyle olan entegrasyonu, bilimin bu derece ilerlemiş olmasına karşın, şaşkınlık ve hayranlık kaynağıdır.
Sonuç: Mesela insandaki bir buçuk kiloluk beyin, kâinattaki en karmaşık ve en organize maddedir. İnsan beyni ancak ve ancak sonsuz kudret sahibi Allah Teâlâ tarafından tasarlanıp yapılmıştır. İnanç dışında başka hiçbir bilgiyle insanın kalıbının, beyninin, kalbinin, gözünün, kulağının, dilinin, midesinin, ciğerlerinin, bağırsaklarının, üreme ve boşaltım sistemlerinin, ellerinin, kollarının, ayaklarının, dişlerinin, parmaklarının, tırnaklarının, kirpiklerinin, damar, kan, deri ve kıl yapısının vb. organlarının oluşumu ve bu yapıların birlikte bir amaca yönelik hareketleri izah edilemez.