
- Dede Korkut Destanı “Salur Kazan’ın Ejderhayı Öldürmesi” Dede Korkut Hikayeleri, Türk milletinin binlerce yıllık tarihinin hülasasıdır. Bildiğim kadarıyla 16 nüshası bulundu. Salur Kazan’ın ejderhayı öldürdüğü hikayede;
Salur Kazan Allah’ına yalvardı: “Ey dilediğini göklere çıkaran görklü Tanrı! Ey batırdığını sessizliklere gark eden ulu Tanrı! Müminlerin gönlündesin, sadıkların dilindesin. Sana bir diyenin ağzını öpeyim; iki diyenin ağzını çarpayım, akar çaylar üstüne köprü kurayım, kalmışların elinden tutayım, fakirlerin sırtını örteyim. Demesinler son çağında Kazan’ı bir yılan yuttu. Ey Perverdigar! Sen bana bir kurtuluş yolu göster.”
Kayser Salur ayası, dumanlı dağ börüsi, Salur igi, Eymür sevinci, Dulkadir delisi, Bayındır Padişah’ın vekili Kazan der:
Kazan, Konur atının üstünde ejderhanın yakınına geldi. Ejderhayı ölü gibi yatar gördü. Kazan kendi kendine düşündü: “Yatmış, uyurken er öldürmek mertlik olmaz. Hile ile bir kişiyi vurmak, er oğluna yakışan bir vuruşma olmaz.” Sadağından sahar bir ok çıkardı, oku ejderhaya atıp, onu uyandırdı. Uyanan ejderha kuyruğunu savurdu, dağı sarstı, ateş püskürttü yerleri yaktı, bir nefes çekti her şeyi sömürdü. Kuru deve dikeninin yelde savrulup, yuvarlanıp gitmesi gibi, Kazan atının üstünde ejderhanın ağzına doğru sürüklenmeye başladı.
Kazan bir nara atıp, Allah’ına yalvardı: “Ey dilediğini göklere çıkaran görklü Tanrı! Ey batırdığını sessizliklere gark eden ulu Tanrı! Çok kimseler seni gökte arar, müminlerin gönlündesin, sadıkların dilindesin. Allah Tanrı! (…) Demesinler son çağında Kazan’ı bir yılan yuttu. Ey Perverdigar! Sen bana bir kurtuluş yolu göster.”
Kötü günün olmasın, kötü günün olsa Allah’ına yalvar. Allah’ına yalvaranlar mahrum kalmaz. Kazan ki, Allah’ına yalvardı, o anda onunla ejderhanın arasında bir otağ gibi bir kaya peyda oldu. (…)
Nihayetinde Salur Kazan, 7 başlı ejderhayı öldürdü.
Osman Sınav, dizilerinde tarihe, geçmişe atıf yapmayı önemli bulur. Yalnız Kurt dizisinde de aynı yöntemi fazlasıyla kullanıyor. 7 başlı ejderha, Golyat ile diziye başladı. Golyat, ““Câlût ya da Golyat, MÖ 11. yüzyılda yaşadığına inanılır ve Tanah, Eski Ahit ve Kur'an'da bahsi geçen savaşçı dev.”
Bu hikâye veya dizi aslında Türk Milleti ve tarihi düşmanlarının kavgasını anlatıyor. Golyat’ın içerideki maşalarından biri “FETÖ”yü ve ihanetin başlangıcına inen bir TV dizisi.
Bugüne kadar FETÖ’nün görsel ve sinema tekniğiyle anlatıldığı bir çalışma olmadı. TRT, oldukça zayıf ve ne anlattığını iyi anlatamayan, sanat yönetmeni “FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle uzaklaştırılan bir belgesel çekti. Teknik, belgesel özellikleri ile adeta FETÖ’yü anlatmama belgeseli olmuştu. Belgesel dizi çekimleri sırasında birde tahta ve oyuncak silahlar ile fonlanmış medyaya “yurtları silahlandırıyorlar” diye haber oldular.
TRT öylesine iyi(!) bir çalışma yaptı ki, bırakın FETÖ’nün Askeri Okullardaki ihanetini anlatmayı, pandemi nedeniyle kapalı olan yurtlarda olumsuz haberlere konu oldular.