Erzurum'da akraba evliliği yapan Kıbrıs Gazisi Muharrem Yırık (66) ile eşi Hüsna Yırık (69) çifti, hayatlarını engelli 4 çocuklarına adadı.
HABER MERKEZİ
Merkez Yakutiye ilçesine bağlı Hilalkent semtinde yaşayan Muharrem Yırık, 48 yıl önce amcasının kızı Hüsna Yırık ile evlendi. Çiftin çocukları Nurullah (46), Hacer (44), Seçkin (38) ve Bülent Yırık (26) belli bir yaşa geldiğinde yürüyememeye başladı. Yırık ailesinin çocuklarına 'serebellar felç sendromu' teşhisi kondu. Yavaş yavaş tüm yetilerini kaybetmeye başlayan 4 kardeşte, konuşamama, zeka geriliği, görme ve işitme kaybı görüldü. Yırık çifti, yüzde 84 ile yüzde 99 arasında engelli raporu verilen, ihtiyaçlarını gideremeyecek hale gelen çocukları için yaşam mücadelesi vermeye başladı. Hüsna Yırık, eşi işteyken çocuklarının her türlü ihtiyacını karşılarken, baba Muharrem Yırık da kızları ve oğullarına bir şifa bulabilmek için hastane hastane gezdirdi. 2004 yılında çalıştığı Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden emekli olan Muharrem Yırık, eşi şeker hastası olunca ev işlerine yardım etmeye başladı.
'Akraba evliliği denilerek kapılar kapanıyor'
İlerleyen yaşına rağmen hem 4 çocuğuna hem de eşine bakan Muharrem Yırık, evi süpürüp, bulaşıkları yıkıyor, yemek pişiriyor. 2006 yılında da 20 yaşındaki bir oğullarını böbrek yetmezliğinden kaybettiklerini hatırlatan Muharrem Yırık, "18 yaşında amcamın kızı ile evlendim. İlk çocuğumuz Nurullah, Tokat'ın Reşadiye ilçesinde görev yaparken 7 yaşında yüksekten düştü ve komada kaldı. İstanbul Cerrahpaşa Hastanesinde bize, 'Oğlunda genetik bir hastalık var. Bunun tedavisi yok, diğer çocuklarında da olabilir' denildi. İlk dönemlerinde tüm çocuklarım sağlıklıydı. Kiminde çok erken yaşlarda belirti görülürken kiminde 18- 20 yaşından sonra belirtiler ortaya çıktı. Çocuklarımın hastalığı sürekli ilerledi. Her günüm hastanelerde geçti. Küçük oğlumu Bursa'da gözünden ameliyat ettirdim. Hacer Erzurum'da göz nakli oldu. Yıllardan beri hayatım çocuklarımla geçti. Onların hastalıkları ile uğraşıyorum. Yediriyorum, içiriyorum, kıyafetlerini giydiriyorum, banyolarını yaptırıyorum. Tıraşlarını yapıyor, tırnaklarını kesiyorum. Hayatımı onlara adadım. Kendimi unuttum çocuklarımın günü gün olsun istiyorum. Tedavileri için uğraşıyorum. Çok hastane dolaştım hiçbir sonuç alamadım. Akraba evliliği denilerek kapılar kapanıyor. Gezecek bir hayatım yok. Eşim de şeker hastası ona da bakıyorum. Her gün birisini hastaneye götürüp getiriyorum. Gece üçte uyanıyorum onları kontrol ediyorum, üzerleri açık mı bakıyorum. Gece lavabo ihtiyaçlarında yardım ediyorum. 1- 2 saat uyuduktan sonra kahvaltı hazırlıyorum. Eşime ev işlerinde yardım ediyorum. Evi süpürüyorum, bulaşıkları yıkıyorum. Çocuklarım en çok arabayla gezmeyi seviyor. Çocuklarım mutlu olunca dünyalar benim oluyor. Onları sevindirdiğimde ben daha iyi oluyorum" diye konuştu.
Çocukları engelli olduğu için bir gün olsun isyan etmediğini kaydeden Muharrem Yırık, akraba evliliği yapılmaması için herkesi uyardı. Yırık şunları söyledi:
"Çocuklarım elleri titriyor, bardak tutamıyorlar. Sinirlendikleri zaman kendilerini kaybedebiliyorlar. 'Niye ben böyleyim?' diyorlar bazen. Ben de onlara moral veriyorum. 'Yapmayın böyle, dünyada ne kadar engelli var' diye teselli veriyorum. Oğullarım evlenmek istiyorlar. Evlenemeyince üzülüyorlar. Ben de 'Kaderimiz böyle yazılmış sabredeceğiz, Allah'tan gelmiş' diyorum. Hiçbir zaman isyan etmedim. Allah'tan gelene her zaman şükrettim. Sağ olsun devletimiz bakım parası veriyor, ekonomik ihtiyacımız yok” dedi.
Çocuklarının tedavisi için yardım isteyen Yırık, “Vücutlarında dengesizlikler var. Titriyorlar sinirsel bir hastalık var gezemiyorlar. Titremeleri olduğu için pil takacaklar ama Parkinson hastası olmadıkları için takamıyorlar. Uygun bir tedavisi varsa yardım ederseler, bizi sevindirirler. Çocuklarıma belki bir hastalıklarından dolayı bir tedavi uygulanırsa biraz yükümüz azalır” diye konuştu.
Yırık, vatandaşları da akraba evliliği yapmamaları konusunda uyardı.
'4 çocuğum da niye böyle?' demedim'
Kızlarını kendisinin, oğullarını ise eşinin banyo yaptırdığını söyleyen anne Hüsna Yırık ise "Oğlum vefat ettikten sonra şeker hastalığım çıktı. Çocuklarıma bakıyordum, iyiydim. 10 gündür hastayım bakamıyorum. Bakımları bana zor gelmiyor, alıştım. '4 çocuğum da niye böyle?' demedim. Niye böyleler diye hiç söylenmedim" dedi.
En büyük hayalinin gezmek ve çalışmak olduğunu belirten Nurullah Yırık da evlenmek istediğini ancak kimsenin engelli olduğundan dolayı kendisiyle yuva kurmayacağını belirtti.
HABER MERKEZİ
Merkez Yakutiye ilçesine bağlı Hilalkent semtinde yaşayan Muharrem Yırık, 48 yıl önce amcasının kızı Hüsna Yırık ile evlendi. Çiftin çocukları Nurullah (46), Hacer (44), Seçkin (38) ve Bülent Yırık (26) belli bir yaşa geldiğinde yürüyememeye başladı. Yırık ailesinin çocuklarına 'serebellar felç sendromu' teşhisi kondu. Yavaş yavaş tüm yetilerini kaybetmeye başlayan 4 kardeşte, konuşamama, zeka geriliği, görme ve işitme kaybı görüldü. Yırık çifti, yüzde 84 ile yüzde 99 arasında engelli raporu verilen, ihtiyaçlarını gideremeyecek hale gelen çocukları için yaşam mücadelesi vermeye başladı. Hüsna Yırık, eşi işteyken çocuklarının her türlü ihtiyacını karşılarken, baba Muharrem Yırık da kızları ve oğullarına bir şifa bulabilmek için hastane hastane gezdirdi. 2004 yılında çalıştığı Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden emekli olan Muharrem Yırık, eşi şeker hastası olunca ev işlerine yardım etmeye başladı.
'Akraba evliliği denilerek kapılar kapanıyor'
İlerleyen yaşına rağmen hem 4 çocuğuna hem de eşine bakan Muharrem Yırık, evi süpürüp, bulaşıkları yıkıyor, yemek pişiriyor. 2006 yılında da 20 yaşındaki bir oğullarını böbrek yetmezliğinden kaybettiklerini hatırlatan Muharrem Yırık, "18 yaşında amcamın kızı ile evlendim. İlk çocuğumuz Nurullah, Tokat'ın Reşadiye ilçesinde görev yaparken 7 yaşında yüksekten düştü ve komada kaldı. İstanbul Cerrahpaşa Hastanesinde bize, 'Oğlunda genetik bir hastalık var. Bunun tedavisi yok, diğer çocuklarında da olabilir' denildi. İlk dönemlerinde tüm çocuklarım sağlıklıydı. Kiminde çok erken yaşlarda belirti görülürken kiminde 18- 20 yaşından sonra belirtiler ortaya çıktı. Çocuklarımın hastalığı sürekli ilerledi. Her günüm hastanelerde geçti. Küçük oğlumu Bursa'da gözünden ameliyat ettirdim. Hacer Erzurum'da göz nakli oldu. Yıllardan beri hayatım çocuklarımla geçti. Onların hastalıkları ile uğraşıyorum. Yediriyorum, içiriyorum, kıyafetlerini giydiriyorum, banyolarını yaptırıyorum. Tıraşlarını yapıyor, tırnaklarını kesiyorum. Hayatımı onlara adadım. Kendimi unuttum çocuklarımın günü gün olsun istiyorum. Tedavileri için uğraşıyorum. Çok hastane dolaştım hiçbir sonuç alamadım. Akraba evliliği denilerek kapılar kapanıyor. Gezecek bir hayatım yok. Eşim de şeker hastası ona da bakıyorum. Her gün birisini hastaneye götürüp getiriyorum. Gece üçte uyanıyorum onları kontrol ediyorum, üzerleri açık mı bakıyorum. Gece lavabo ihtiyaçlarında yardım ediyorum. 1- 2 saat uyuduktan sonra kahvaltı hazırlıyorum. Eşime ev işlerinde yardım ediyorum. Evi süpürüyorum, bulaşıkları yıkıyorum. Çocuklarım en çok arabayla gezmeyi seviyor. Çocuklarım mutlu olunca dünyalar benim oluyor. Onları sevindirdiğimde ben daha iyi oluyorum" diye konuştu.
Çocukları engelli olduğu için bir gün olsun isyan etmediğini kaydeden Muharrem Yırık, akraba evliliği yapılmaması için herkesi uyardı. Yırık şunları söyledi:
"Çocuklarım elleri titriyor, bardak tutamıyorlar. Sinirlendikleri zaman kendilerini kaybedebiliyorlar. 'Niye ben böyleyim?' diyorlar bazen. Ben de onlara moral veriyorum. 'Yapmayın böyle, dünyada ne kadar engelli var' diye teselli veriyorum. Oğullarım evlenmek istiyorlar. Evlenemeyince üzülüyorlar. Ben de 'Kaderimiz böyle yazılmış sabredeceğiz, Allah'tan gelmiş' diyorum. Hiçbir zaman isyan etmedim. Allah'tan gelene her zaman şükrettim. Sağ olsun devletimiz bakım parası veriyor, ekonomik ihtiyacımız yok” dedi.
Çocuklarının tedavisi için yardım isteyen Yırık, “Vücutlarında dengesizlikler var. Titriyorlar sinirsel bir hastalık var gezemiyorlar. Titremeleri olduğu için pil takacaklar ama Parkinson hastası olmadıkları için takamıyorlar. Uygun bir tedavisi varsa yardım ederseler, bizi sevindirirler. Çocuklarıma belki bir hastalıklarından dolayı bir tedavi uygulanırsa biraz yükümüz azalır” diye konuştu.
Yırık, vatandaşları da akraba evliliği yapmamaları konusunda uyardı.
'4 çocuğum da niye böyle?' demedim'
Kızlarını kendisinin, oğullarını ise eşinin banyo yaptırdığını söyleyen anne Hüsna Yırık ise "Oğlum vefat ettikten sonra şeker hastalığım çıktı. Çocuklarıma bakıyordum, iyiydim. 10 gündür hastayım bakamıyorum. Bakımları bana zor gelmiyor, alıştım. '4 çocuğum da niye böyle?' demedim. Niye böyleler diye hiç söylenmedim" dedi.
En büyük hayalinin gezmek ve çalışmak olduğunu belirten Nurullah Yırık da evlenmek istediğini ancak kimsenin engelli olduğundan dolayı kendisiyle yuva kurmayacağını belirtti.